• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: ARAP YARIMADASI VE AFRİKA’NIN DOĞU SAHİLLERİ SAHİLLERİ

1.3.5. Mutfak Kültürü

Dimyat yöresinde manda sütü bulunur. (s.41) 1.3.6.Bitkiler

1.3.6.1.Meyveler

Hurma: İskenderiye’nin Mahalle-i Kebîre adlı beldesinde hurma bulunur. (s.40) Muz: Dimyat yöresinde ise muz ağacı. (s.41)

Nar: Eşmünü’r-Rummân beldesinde nar yetişir. (s.43) 1.3.7.Geleneksel Unsurlar

Kahire’nin Abyâr şehrinde halk, Ramazan’ın başlayıp başlamadığını anlamak için ay gözetledikleri güne “yevm-i rakebe” demektedirler.29 Şehrin örf ve âdeti gereğince halk, Şaban ayının 29. günü ikindi namazından sonra kadı efendinin evinde toplanır. (s.39) Şeyh Cemaleddîn Sâvî’nin tekkesinden olanlar, sakal ve kaşlarını tıraş ederler. (s.42) Şetâ diye bilinen ziyaretgâhı Mısır halkı senenin belirli günlerinde ziyaret eder. (s.43) 1.3.8.Kutsal Mekânlar

Bürüllüs’te Şeyh Merzûk’un kabri vardır. (s.40)

Nesterev’de ermiş Şeyh Şemseddîn Felevî’nin tekkesi vardır. (s.40) Berzah Adası’nda bir mescit ve tekke vardır. (s.41)

Dimyat’ta Kalenderiyye tayfasının önderi Şeyh Cemaleddîn Sâvî’nin30 tekkesi vardır. (s.42)

29

Yevm-i Rakebe: Süvariler Günü anlamına gelir. O gün ileri gelenler at sırtında dolaştığı için doğru bir isimlendirme olabilir. Ama yöre lehçesinin tesiriyle aslı “Rakabe” iken Kaf harfi Kâf’a dönüşmüşse bu tamlamanın asıl anlamı Gözlem Günü’dür. İkinci ihtimali daha doğru buluyorum.

32

Dimyat’ta Şetâ adıyla bilinen ziyaretgâh, çok uğurlu bir yerdir. (s.43) 1.3.9.Dinî Unsurlar

1.3.9.1.Tarikat

Şeyh Cemaleddîn’in tarikatına girenler saç ve sakallarını tıraş ederler. (s.42) 1.3.9.2.Tekke

Berzah adasındaki tekkede derviş ve ermişlerden oluşan bir cemaat vardır. (s.42) Dimyat’ta Şeyh Cemaleddîn Sâvi’nin tekkesi vardır. (s.42)

1.3.9.3.Dinî Karakterler

Veli: Mahalle-i Kebir yöresinde veliler bulunmaktadır. (s.40)

Derviş: Berzah adasındaki tekkede derviş ve ermişlerden oluşan bir cemaat vardır. (s.42)

Ermiş: Berzah adasındaki tekkede derviş ve ermişlerden oluşan bir cemaat vardır. (s.42) 1.3.9.Ulaşım Araçları

1.3.9.1.Gemi

Gemi ulaşım aracı olarak kullanılmaktadır. (s.41-43) 1.3.9.2.Tekne

Tekne ulaşım aracı olarak kullanılmaktadır. (s.43) 1.4.Mısır

1.4.1.Adlar

1.4.1.1.Kişi Adları İbn Cüzeyy. (s.45)

Nâsıreddîn b. Nâhıd. (s.45) Ebû Abdullah Şâfiî. (s.46)

30

33 Melik Mansûr Kalâvûn. (s.46)

Kutrubî. (s.47)

Seyyide Nefîse. (s.48)

Ebû Abdullah Muhammed b. İdrîs Şâfiî. (s.48) Amr b. Âs. (s.50)

Seyfeddîn Kalâvun Sâlihî. (s.51) Emir Bük Tümûr (Bey Timur). (s.51) Argûn Devâdâr. (s.51) Tuştu. (s.51) Cemâlî. (s.51) Bedreddîn b. Bâb. (s.51) Cemaleddîn. (s.51) Tokuz Dümûr. (s.51) Hicazlı Bahâdûr. (s.52) Kavsûn. (s.52) Beştek. (s.52) Kadı Fahreddîn Kıbtî. (s.52) İmam İbn Cemâa Bedreddîn. (s.52) Takıyyüddîn b. Ahnâî. (s.52) İmam Şemseddîn Harîrî. (s.52) Şemseddîn Isfahânî. (s.53) Şerefüddîn Zevâvî. (s.53) Burhâneddîn. (s.53)

Rükneddîn b. Kavba’ Tûnusî. (s.53) Şemseddîn b. Adlân. (s.53)

Bahâeddîn b. Akîl. (s.53)

Gırnatalı Esîrüddîn Ebû Hayreddîn b. Akîl. (s.53) Menûflü Bedreddîn Abdullah. (s.53)

Safakuslu Burhâneddîn. (s.53) Kirmanlı Kıvâmüddîn. (s.53) Tâceddîn b. Hannâ. (s.53) Mecdüddîn Aksarâyî. (s.53)

34 Şeyh Cemâleddîn Huvayzâî. (s.53)

Seyyid Şerif Bedreddîn Hüseynî. (s.53) Mecdüddîn b. Haremî. (s.53)

Necmeddîn Sehertî. (s.53) 1.4.1.2.Lakap

Mısır sultanı Seyfeddîn Kalâvun Sâlihî’ye “Melik Nâsır Ebu’l-Feth” de denilir. Babası Melik Mansûr’dur. Melik Sâlih, Kalâvun’u 1000 dinara satın aldığı için bu sultana “elfi” (binli, binlik) lakabı verilmiştir. (s.51)

1.4.1.3.Yer Adları

Mısır: Şehirlerin anası, Firavun’un diyarı son derece bayındır bir şehirdir.31 (s.45) Karâfe: Mısır’da çok bereketli bir yer.32 (s.47)

1.4.1.4.Coğrafi Yer Adları

Nil Nehri: Suyunun lezzeti, geniş bir alana yayılışı ve sağladığı büyük imkânlar sebebiyle dünya nehirlerinin hepsinden üstündür. Deniz diye adlandırılan başka akarsu yoktur. Hak Teâlâ, Yüce Kur’an’ında Nil’i “Yemm” diye anıyor. “Yemm” eski dilde deniz demektir. (s.48)

1.4.1.5.Hayvan Adları

Deve: Mısır’da develerle su taşındığı anlatılmaktadır. (s.46) Deve: Mısır’da Mahmil günü deve gezdirilmektedir. (s.54) 1.4.2.Halk Edebiyatı

1.4.2.1.Hikâyeler Kadılarla İlgili Hikâye:

Melik Nâsır her Pazartesi ve Perşembe günleri dört kadıyı sol tarafına alarak meclis kurar ve halkın şikâyetlerini dinler. Burada önce Şâfîi kadısı, sonra Hanefî, daha sonra

31

Mısır şehri: İbn Battûta zamanında da Mısır şehri (Medînet-i Mısr) daha önce işaret ettiğimiz gibi Kahire anlamına geliyordu. İslâmî dönemde dört şehrin bir araya gelmesiyle Kahire oluşmuştur. Birincisi, Mısır fatihi Amr b. Âs tarafından kurulan Fustât’tır. İkincisi Abbâsilerden Sâlih b. Ali tarafından kurulan Asker’dir. Üçüncüsü Ahmed b. Tolûn tarafından kurulan Katâyı’dır. Dördüncüsü Fâtımî hükümdarı el-Muizz Lidinillah’ın kumandanı olan Sicilyalı Cevher tarafından kurulan Kahire’dir.

32

Karâfe: Bugün bile Kahire’nin en ilginç semtlerindendir. Bir kısmı mezarlıktır ve insanlar üstü kapatılmış kabirlerde yaşar. Fatımî ve Memlûklü dönemlerinin en garip yapıları Karâfe, Cebel-i Mukattam, Kal’a ve Ezher civarındadır.

35

Mâlikî, en sonunda da Hanbelî kadısının oturması âdettendir. Bir gün aralarında oturma düzeni ile ilgili bir anlaşmazlık çıkar ve bunu Melik Nâsır çözer. (s.53)

1.4.2.2.Rivayetler

Mısır’da Karâfe adında çok bereketli bir yer var. Kurtubî ve diğer bilginlerin rivayet ettiğine göre, Tanrı’nın va’diyle cennet bahçelerinden biri olacaktır. (s.47)

Eski bir anlatıya göre; Tufandan önce Mısır hükümdarlarından biri, gördüğü rüyanın verdiği dehşet ve korkudan ötürü, Nil’in batısında Ehramları yaptırır. Devrin müneccimlerine ileride ehramın bir tarafından delik açılıp açılmayacağını sorar. Müneccimler, kuzey tarafından bir delik açılacağını söyleyerek yerini gösterirler. Ayrıca bu iş için ne kadar masraf gerekeceğini de ilâve ederler. Bunun üzerine hükümdar lüzum görülen meblağın delik için belirlenen bölüme konulmasını emreder. Rivâyete göre, hükümdar bu koca binaya büyük emek sarfetmiştir. Tahta geçen başka bir hükümdar bir gün bu ehramın yıkılması istenir. Bazı Mısır bilginleri bundan vazgeçmesini tavsiye etmişse de ısrar ederek kuzeyden bir delik açılmasını ister. O taraftan ateş yakılarak sirke dökülür. Bugün mevcut olan delik açılıncaya kadar mancınık atılır ve daha önce saklanan para bulunur. Halife, parayı tarttırır. Bir de bakalar ki deliğin açılması için yapılan masraf, tam bu paraya denk düşüyor! (s.50) 1.4.2.3.Şiir

İbn Cüzeyy’in anlattığına göre, bir şairin Mısır hakkında yazdığı bir dörtlüğü vardır. (s.45)

Şair Nâsıreddîn b. Nâhıd’ın Mısır’ı anlattığı bir şiirine yer verilmiştir. (s.45) 1.4.3.Bayramlar, Törenler, Kutlamalar

1.4.3.1.Şenlik

Mısır’da Melik Nâsır’ın incinmiş elinin iyileşmesi sebebiyle bir şenlik düzenlenmiştir. Çarşılar süslenmiş, dükkânların önüne nefis kumaşlar, ipek elbiseler asılmıştır. Şenlik birkaç gün böyle devam etmiştir. (s.46)

1.4.3.2.Kutlamalar

MahmilGünü, Mısır’da Mahmil devesinin gezdirildiği, sokakların dolup taştığı seyirlik bir gündür. Dört mezhebin başkadıları, bilginler ve diğer devlet büyükleri hayvanlarına binerek beraberce Melik Nâsır’ın ikamet ettiği yere, kale kapısına gelirler. “Mahmil”

36

denilen yük, bir deve üzerindedir. En önde o sene hac için tayin edilen emirle beraber yola çıkartırlar. Emirin yanında epey bir asker ile develere binmiş sakalar bulunur. Kadın, erkek toplanır Kahire ve Mısır’ı (Fustât’ı) dolaşırlar. Sürücüler, develeri çeşitli seslerler harekete geçirerek önde yürürler. Haccın sembolü olan Mahmil, Recep ayında sokakları şenlendirmeye başlar. (s.54)