• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: ARAP YARIMADASI VE AFRİKA’NIN DOĞU SAHİLLERİ SAHİLLERİ

1.12.10. Geleneksel Unsurlar

Dımaşklılar Cumartesi günleri hiçbir iş yapmazlar.71 Mesirelere, nehir kenarlarına, göz alıcı bahçelerle çaylar arasındaki devasa ağaçların gölgelerine giderek akşama kadar eğlenirler. (s.98)

Meşhed-i Ali b. Ebû Tâlib Mescidi’nde mihrabın karşısında bulunan büyük dolaba müminlerin emiri Osman b. Affan tarafından Şam’a gönderilen Mushaf konulmuştur.

71

Dımaşk’ta Cumartesi günleri: Cumartesi o günlerde gezip tozma günüydü. Fas ve Endülüs’te ise Cumartesi ve Pazar dinlenme ve gezme günleriydi. Ebu’l-Hasan İbnü’z-Zekkâk gibi ünlü şairler de Cumartesi ve Pazar günlerinin güzelliğini işleyen dizeler söylemişlerdir.

79

Bu dolap her hafta Cuma namazından sonra açılarak halkın seyrine sunulur. Millet mushafı öpmek için koşarak toplanır. Halk, orada borçlular ve haklarında iddiada bulunduğu kimseler için yemin eder. Bu mihrap, tarihçilerin aktardığına göre İslâm tarihinde inşa edilen ilk mihraptır. (s.100)

Dımaşk şehrinin geleneğine göre; bir tellâl verilen cezanın sebebini yüksek sesle herkese duyururdu. (s.106)

Ramazan’da hiç kimse yalnız başına iftar etmez. Dımaşk halkının erdemlerindendir; emir, kadı ve diğer nüfuz sahipleri arkadaşlarıyla beraber fakirleri de davet ederler iftar sofralarına. Büyük tüccarlar, iyi para kazanan esnaf da böyle yapıyor. Göçebeler ve diğer fakirler de her gece içlerinden birinin evinde yahut mescitte toplanırlar. Her biri hazırlayabildiği yemeği getirir, beraberce kalabalık bir şekilde iftar ederler. (s.113) Dımaşk’ta bir kimse vefat ettiğinde yakınları cenazenin defnedileceği güne kadar tenbûl yemez. O gün kadı yahut yardımcısı tenbûl72den birkaç yaprak alarak cenaze sahibine verir. O da yer. (s.115)

1.12.11.Kutsal Mekânlar

Benî Ümeyye Câmii, Dımaşk’ta bulunan ihtişamlı bir câmi. (s.98) Meşhed-i Ali b. Ebû Tâlib, Dımaşk’ta bulunan bir mescit. (s.99)

Meşhed-i Ali b. Ebû Tâlib Mescidi’nin tam ortasında Zekeriyyâ Peygamber’in lahdi vardır. (s.100)

Dımaşk Câmii’nin sol yanında Hz. Hüseyin’in mübarek başının konulduğu (daha önce oradaydı) meşhed (türbe) vadır. (s.101)

Hz. Hüseyin’in türbesinin karşısında Ömer b. Abdülazîz’e ait olan ve suyu sürekli akan küçük bir secdegâh vardır. (s.101)

Dımaşk Câmii’nin yanında Şümey’âniye isminde bir tekke vardır. Buranın daha önce Ömer b. Abdülazîz’in evi olduğu söyleniyor. (s.102)

Zâhiriye Medresesi’nde Melik Zâhir’in kabri vardır. (s.105)

72

80

Dımaşk’ın sekiz kapısı vardır. Bunlardan en ünlüleri Bâb-ı Câbiye ile Bâb-ı Sağîr arasında bulunan kabristanda Peygamber ashabından, şehitlerden ve sonraki bilginlerden pek çoğunun mezarı vadır. Ebû Süfyan kızı Ümmü Habîbe, kardeşi Muâviye, Allah elçisinin müezzini Bilâl Habeşi, Üveysü’l-Karanî ve Ka’bü’l-Ahbâr’ın mezarları bulunur. (s.106)

Bâb-ı Câbiye’nin yanında Bâb-ı Şarkıyye vardır. Bunun hemen hizasındaki kabristanda peygamber ashabından Übeyy b. Ka’b’ın mezarı vardır. (s.107)

Dımaşk’ın batısında şehitler kabristanı diye bilinen mezarlıkta, “ağaç altında biat eden” Ebû Derdâ ile zevcesi Ümmü Derdâ’nın, ayrıca Fudâle b. Ubeyd, Vâsile b. Eska’ , Sehl b. Hanzala hazretlerinin kabirleri bulunmaktadır. (s.108)

Dımaşk’ın doğusunda Menîha adı verilen çölde Sa’d b. Ubâde’nin mezarı olup yanı başında küçük fakat güzel bir mescit vardır. (s.108)

Şehrin güneyinde bir fersah uzaklıktaki köyde Hz. Ali’nin Fâtıma’dan doğan kızı Ümmü Külsûm’ün mezarı vardır. Bu kabrin yakınında, büyücek bir mabet, onun çevresinde birkaç ev ve vakıf mevcut. Dımaşklılar buraya “Ümmü Külsûm Hatun’un Mezarı” derler. (s.108)

Akdâm (Ayaklar) Mescidi, Dımaşk’ta kutlu mekânlardan biri de şehrin güneyinde, iki mil uzaklıkta, Hicaz, Kudüs ve Mısır’a giden büyük yolun yan tarafında inşa edilmiş Akdâm (ayaklar) Mescidi’dir. Bu mescit, gayet gösterişlidir. Ona bağlı hayır kurumları epey çoktur. Dımaşklılar buraya çok saygı gösterirler. (s.108)

Kesîb-i Ahmar, Kudüs’te Beyt-i Makdis’in yakınında ve Erîha’da da Kesîb-i Ahmar (kızıl çalılık) adıyla bilinen bir mekân var ki Yahudiler tarafından hürmet edilen yerlerdendir. (s.108)

Kasiyûn, Dımaşk’ın kuzeyinde bir dağın ismi. Bu dağ ulu peygamberlerin çıktığı yer olması sebebiyle halk tarafından ziyaret edilen kutlu bir mekândır. (109)

Dımaşk’ın mübarek yerlerinden biri de, İbrahim Peygamber’in doğduğu mağaradır. Burası gayet uzun ve dar olup yanı başında yüksek minareli büyük bir mescit bulunmaktadır. İbrahim Peygamber, Kur’an-ı Kerim’de bildirildiği gibi ayı, yıldızları ve güneşi bu mağarada gözlermiş. (s.109)

81

Kasiyûn dağında bulunan kutlu yerlerden biri de batı cihetinde “Mağaratü’d-Dem” diye bilinen oyuktur. Buranın üstündeki tepede Âdem Peygamber’in oğlu Hâbil’in kanı görülür. Hâbil’in kardeşi tarafından öldürüldüğü yerde, mağara içine çekilip götürülmeden önce taş üzerinde Allah tarafından sildirilmeyen kan izleri hâlâ mevcut! (s.110)

Mağâratü’l-Cû, Mağaratü’d-Dem diye bilinen mağaranın alt tarafında Mağâratü’l-Cû (Açlık Mağarası) adıyla bilinen başka bir çukur var. Rivayete göre peygamberlerden yetmişi oraya sığınmış. (s.110)

Mağaratü’d-Dem’in yanında bir mescit mevcut. Orada gece gündüz kandil yanıyor. Sözü geçen mabetlerin her birinin belirli bir vakıf geliri vardır. Ferâdîs Kapısı ile Kasiyûn tepesi arasında 700 hattâ bir rivayete göre 70.000 peygamberin mezarı bulunduğu söyleniyor. (s.110)

Şehir dışında eski kabristan var. Burada da peygamberler ve Allah’ın seçkin kulları yatıyor. Kabristanın bahçelere kıyı olan sulak tarafında 70 peygamberin gömülü olduğu söyleniyor. (s.110)

Rabve, Kasiyûn dağının sonunda Kur’an’da bahsedilen ve İsa Peygamber ile annesinin meskeni sayılan mübarek tepedir. Orada yüksek, sağlam köşkler, etrafında da güzel bahçeler vardır. (s.110)

Kutsal Sığınak, Rabve tepesinin tam ortasında ufak oda şeklinde bir mağaradır. (s.110) 1.12.12.Dinî Unsurlar

1.12.12.1.Mezhep

Dımaşk’ta Şâfiî, Mâlikî ve Hanefî mezhepleri vardır. (s.101-103-104) 1.12.12.2.Dinî Karakterler

Ermiş: Arslan adında bir ermiş vardır. (s.107) 1.12.13.Renkler

Siyah: Zekeriyyâ Peygamber’in lahdi üzerinde bulunan sanduka siyah ipekten örtü ile örtülmüştür ve üzerinde beyaz harflerle bir âyet-i kerîme bulunmaktadır. (s.100)

82

Beyaz: Zekeriyyâ Peygamber’in lahdi üzerinde bulunan sanduka siyah ipekten örtü ile örtülmüştür ve üzerinde beyaz harflerle bir âyet-i kerîme bulunmaktadır. (s.100)

1.12.14.Madenler 1.12.14.1.Altın

Gırnatalı Şair Ebu’l-Hasan Ali b. Musa b. Saîd Ansî’nin şiirinde altın adı geçmektedir. (s.97)

Dımaşk’ta bulunan Benî Ümeyye Câmii altın levhacıklarla (altın mozaiklerle) süslüdür. (s.98)

Dımaşk’ta tahılın senelik geliri 25.000 altın dinardır. (s.99) 1.12.14.2.Bakır

Benî Ümeyye Câmii’nin üçüncü kubbesinin altında demir bir kafes vardır. Onun ortasında bulunan bakır borudan su fışkırır. (s.99)

Dımaşk’ta bakırcılar çarşısı vardır. (s.101) 1.12.14.3.Demir

Benî Ümeyye Câmii’nin üçüncü kubbesinin altında demir bir kafes vardır. Onun ortasında bulunan bakır borudan su fışkırır. (s.99)

Rabve tepesinde kutlu bir sığınak vardır. Onun karşısında bulunan odada Hızır’ın namaz kıldığı rivayet edilir. Bu kutlu mekânın demirden bir kapısı vardır. (s.111)

1.12.14.4.Kurşun

Benî Ümeyye Câmii’nin kubbesi kurşundur. (s.99) 1.12.15.Ulaşım Araçları

1.12.15.1.Deve:

Devenin ulaşım aracı olarak kullanıldığından ve kiralandığından bahsedilmektedir. (s.113)

83 1.12.16.Diğer

Dımaşk’la ilgili bir söz vardır:

“Cennet yeryüzündeyse kuşkusuz Dımaşk’tır. Eğer gökte ise bu şehir onunla yarışır, hattâ güzellikte ona eşittir!” derler. (s.95)

1.13.Dımaşk-Medine 1.13.1.Adlar 1.13.1.1.Kişi Adları Seyfeddîn Çoban. (s.117) Şerefüddîn Ezru’î Hûrânî. (s.117) Sadreddîn Gumârî. (s.117) Muhammed b. Râfî. (s.117) Baybars Şeşnikîr. (s.118) 1.13.1.2.Yer Adları

Kisve: Dımaşk’ta bir kasaba. (s.117) Sanameyn: Dımaşk’ta bir köy. (s.117)

Zuraa: Hûrân’a bağlı küçük bir kasabadır.73 (s.117) Busrâ: Dımaşk’ta küçük bir şehir. (s.117)

Leccûn: Dımaşk’ta bir şehir. (s.117) Seniyye: Dımaşk’ta bir yer adı. (s.118) Maân: Şam bölgesinin sonudur. (s.118) Akabetü’s-Savân: Savân Geçidi. (s.118)

Zâtülhacc: Dımaşk ile Medine arasında bir mevki. (s.118)

73

Zur’a ve Hûran (Horân): Zur’a veya Zuraa bugün Ezra diye bilinen yer olup “Lecât” denen volkanik bölgenin güneyindedir. Hûrân veya Horân ise Dürzîlerin yaşadığı mıntıkaydı ve idarî merkezi o çağda Busrâ’ydı.

84

Tebûk: Dımaşk ile Medine arasında bir şehir. Peygamberimiz buraya gazâda bulunmuştur.74 (s.118)

Ulâ: Büyük ve güzel bir kasabadır. (s.119) 1.13.1.3.Coğrafî Yer Adları

Beldah: Dımaşk ile Medine arasında hiç su bulunmayan bir vadi. (s.118)

Vâdiyü’l-Uhaydır: Sahranın ortasında Cehennem vadisine benzeyen bir çukur vardır. (s.119)

Birketü’l-Muazzam: Muazzam Göleti.75 (s.119) Attâs: Öldürücü Semûm yelinin estiği bir vadi. (s.119) 1.13.1.4.Hayvan Adları

Deve: Peygamberimizin devesinden çöktüğü yerde bir mescit inşa edildiğinden bahsedilmektedir. (s.117)

1.13.2.Halk Edebiyatı 1.13.2.1.Hikâyeler

Melik Nâsır İle İlgili Hikâye:

Melik Nâsır henüz çocukken tahta geçtiğinde Komutan Salar iktidara el koyar. Nâsır, hacca gitmeye niyetlenir ve Kerek Kalesi’ne sığınarak yıllarca orada kalır. Sonra Şam komutanlarının huzuruna çıkar. Tüm Memlûk halkı da onun etrafında toplanır ve hep birlikte Baybars’ın üzerine yürüyünce o çöle kaçar. Askerleri onu yakalayıp Melik Nâsır’a getirir. Komutan Salar da yakalanarak bir kuyuya hapsedilir. Orada açlıktan ölür. (s.118)

1.13.2.2.Rivayetler

Rivayete göre, Komutan salar hapsedildiği kuyuda açlıktan leş yemeğe mecbur kalmıştır. (s.118)

74

Tebûk: Hıcr ile Şam bölgesi arasında kaynak suları, hurması ile dikkat çeken mıntıka. İslâm tarihinde burası, Tebûk Gazvesi’yle bilinir.

75

Birket-i Muazzam: Eyyûbîlerden Dımaşk sultanı ve meşhur Salâhaddîn’in kardeşi olan Melik Muazzam İsa ( saltanatı: 1218-1227 m.) tarafından yaptırıldığı söylenmektadir.

85

Rivayete göre, Tebûk’ta görülen bir kaynağın suyu daha önce gayet zayıfmış, ipil ipil akarmış. Peygamberimiz orada abdest aldıktan sonra gürleşmiş ve ağza lâyık bir kıvamda akmaya başlamış. Hâlen öyle bereketli akıyor. (s.118)