• Sonuç bulunamadı

Halk Bilgisi 1.Halk Hukuku 1.Halk Hukuku

BÖLÜM 1: ARAP YARIMADASI VE AFRİKA’NIN DOĞU SAHİLLERİ SAHİLLERİ

1.23.4. Halk Bilgisi 1.Halk Hukuku 1.Halk Hukuku

Irak hükümdarı bir yere seyahate çıktığı zaman ona yolculuk alayı eşlik eder. Bulunduğu birimden ve topluluktan geri kalanın cezası, ayakkabısının çıkarılıp kumla doldurulmasıdır. Hattâ ayakkabı, adamın boğazına asılır. O şekilde yürür adamcağız! Cezalı o vaziyette konak yerine kadar yayan gidip emirin huzuruna getirilir. İster yüksek rütbeli, ister erattan bayağı biri olsun, hiç fark etmez; yere yatırılarak arkasına yirmibeş kamçı şaklatılır. Kimse istisna edilmez bu cezadan! (s.226)

155 1.23.5.Müzik Kültürü

1.23.5.1.Müzik Aletleri

Davul, zurna, saz gibi müzik aletlerinden bahsedilmektedir.111 (s.225) 1.23.6.Sanat ve Zanaat

1.23.6.1.Meslekler

Ebûbekir Muhammed b. Mes’ûd, Bağdat’ta bir hastanede doktordur. (s.220) 1.23.7.Mimari Yapılar

1.23.7.1.Dinî Mimari

Halife Ebû Cafer Mansûr Câmii: Bağdat’ın Basra Kapısı Mahallesi’nde yer alır. (s.220) Nizâmiye Medresesi: Bağdat’ın doğu yakısında yer alır.112 (s.220)

Müstansıriye Medresesi: Sûku’s-Sülesâ’nın (Salı Pazarı) sonunda bulunur.113 (s.220) Bağdat şehrinin doğu yakasında Cuma namazı kılınan üç büyük mabet vardır. Bunlar; Halife Câmii, Sultan Câmii ve Rusâfe Câmii’dir. (s.220-221)

Muzafferiye Medresesi: Bağdat’ta yer alan bir medrese. (s.235) 1.23.7.2.Halk Mimarisi

Bağdat’ın hamamları hem bakımlı hem de çok. (s.219) 1.23.8.Mutfak Kültürü

Tebriz’deki zaviyede bulunan yemek listesi şöyledir; ekmek, yağ, et ve helvayla pişirilmiş pirinç. (s.227)

111

Bu zurnalara Fas’ta, “gayta” (gayda) denilir. 112

Nizâmiye Medresesi: Nizâmiye Medresesi, Alparslan’a ve Melikşâh’a vezirlik etmiş bulunan Hoca Nizâmülmülk Hasan b. Ali tarafından 457h./1065 yılında yaptırılmıştır. İslâm dünyasının ilk üniversitelerinden sayılır. Buranın kuruluşundan üç yıl sonra Fas’ta da benzeri bir üniversite kurulmuştur. Bağdat’ın resmî görüşü Şâfiî anlayışına dayanırken Fas’taki eğitim Mâlikî mezhebine dayanıyordu. Her iki kurum da Kahire’den yayılan Bâtınî propagandaya karşı Sünnî ideolojiyi savunmak gayesiyle tesis edilmiştir.

113

Müstansıriye Medresesi: Bu okul 631 h./1234 yılında Halife Müstansır tarafından kurulmuştur. Müstansır, dört mezhebe uygun bir fıkıh eğitimi verilen ilk müesseseyi kuran hükümdardır. Müstansıriye Medresesi’nde temel İslâmî ilimlerin yanında tıp, matematik ve astronomi tahsili de yapılmaktaydı.

156 1.23.9.Geleneksel Unsurlar

Bağdatlılar her Cuma günü mezarı Bağdat’ta bulunan o yüce insanlardan birinin kabrini seçer, hafta sonuna kadar burayı ziyaret ederler. Bir dahaki haftaya da başka birini belirleyip oraya giderler. (s.221)

Tebriz’deki câmide, her gün ikindi namazından sonra Yâsin, Fetih ve Amme sûrelerini okumak âdettendir. (s.227)

1.23.10.Kutsal Mekânlar

Bağdat’ta hutbe okunan, Cuma namazı kılınan onbir büyük câmi var. Sekizi batıda, üçü doğuda. Daha başka mescitler de vardır. (s.219)

Halife Ebû Cafer Mansûr Câmii: Bağdat’ın Basra Kapısı Mahallesi’nde yer alır. (s.220) Bağdat’ın batı yakısındaki mezarlardan birinde Mâruf Karhî’nin kabri vardır. (s.220) Basra Kapısı’na giden yolun kenarında Ca’fer-i Sâdık’ın oğlu Musa Kâzım’ın kabri vardır.114 Hemen yanında da Cevâd’ın kabri vardır. (s.220)

Bağdat şehrinin doğu yakasında Cuma namazı kılınan üç büyük mabet vardır. Bunlar; Halife Câmii, Sulatn Câmii ve Rusâfe Câmii’dir. (s.220-221)

Abbâsî halifelerinin mezarları Rusâfe civarındadır. (s.221)

Rusâfe yakınında İmam Ebû Hanife Hazretleri’nin kabri vardır. (s.221)

Ebû Hanife Hazretleri’nin kabrinin yanı başında İmam Ebû Abdullah Ahmed b. Hanbel Hazretleri’nin kabri bulunuyor. (s.221)

Rusâfe’de Ebûbekir Şiblî ile Seriyyü’s-Sakatî’nin, Bişr-i Hafî’nin, davud-i Tâî’nin ve meşhur mutasavvıf Ebu’l-Kasım Cüneyd Hazretleri’nin kabri vardır. (s.221)

Tebriz’de şehir dışında Şam diye bilinen bir yerde eski Irak hükümdarı Kazan’ın kabri bulunmaktadır. (s.226)

Tebriz’de, Vezir Ali Şâh tarafından inşa edilen bir câmii vardır. (s.227)

114

İmam Musa Kâzım: İmam Ca’fer-i Sâdık’ın oğlu; İmam Ali Rıza’nın babası; yedinci imam… Abbâsî halifesi Mehdi onu Bağdat’a götürmüş fakat daha sonra Medine’ye geri göndermişti. Musa Kâzım 183h./799 m. yılında mahpus olarak vefat etmiştir.

157 1.23.11.Cinsiyet

Kadın: Kadından ve kadına ait özelliklerden bahsetmektedir. (s.224) 1.23.12.Ulaşım Araçları

1.23.12.1.At

Bağdat’ta at, binek hayvanı olarak kullanılmaktadır (s.223) 1.23.12.2.Deve

Devenin ulaşım aracı olarak kullanıldığından bahsedilmektedir. (s.227) 1.24.Musul ve Diyarbekir

1.24.1.Adlar

1.24.1.1.Kişi Adları Circis (Hz. Hızır). (s.229) Yunus Peygamber. (s.229)

Emir Alâeddîn Ali b. Şemseddîn. (s.230) Ebû Nuvvâs. (s.231)

Şeyh Abdullah Kürdî. (s.231)

Safiyyüddîn Abdülaziz b. Serâyâ Hıllî. (s.231) Melik Mansûr. (s.232)

Ebû Abdullah Muhammed b. Câbir Endelüsî. (s.232) Cemaleddîn Sincarî. (s.232)

Derviş Feth Musulî. (s.232) Burhâneddîn Musulî. (s.232) Kadı Burhâneddîn. (s.232)

158 1.24.1.2.Lakap

Musul valisinin lakabı, Haydar’dır. (s.230) 1.24.1.3.Yer Adları

Sürremenreâ (Görensevindi): Dicle’de Ma’şuk Kalesi’nin doğusunda bir şehir. Buraya Sâmrâh adını da veriyorlar.115 (s.228)

Tikrit: Dicle yakınlarında, etrafı surlarla çevrili çok eski bir şehir. (s.228) Akr: Dicle yakınlarında bir köy. (s.228)

Kayyâra: Dicle civarında bir meydan. (s.228)

Musul: Hayat seviyesinin yüksek olduğu bereketli bir şehir. (s.229)

Musul Çarşısı: Musul’da yer alan, kapıları demirden, çekici bir çarşı. (s.229) Aynü’r-Rasad: Musul yakınlarında bir köy. (s.230)

Muveyliha: Musul yakınlarında bir kasaba. (s.230)

Cezîre-i İbn Ömer: Çok güzel, gösterişli, şirin bir şehir. Etrafı ırmaklarla çevrili olduğu için buraya “cezire” (ada) denilmiştir.116 (s.230)

Nusaybin: Akarsuları, meyve bahçeleriyle geniş bir ovaya yayılmış eski bir şehir.117 (s.230)

Sincar: Meyveleri, ağacı ve akarsuları bol olan, dağın eteğine kurulmuş bir şehir.118 (s.231)

115

Sâmerrâ: Hârûn Reşîd’in üçüncü oğlu Mu’tasım buradaki câmii yaptırmış ve beş yüz bin altını bu iş için harcamıştır. Sâmerrâ’da sekiz Abbâsî halifesi yaşamış ancak Mu’temed’in burayı terk edip Bağdat’a dönmesiyle şehir bakımsız hâle gelmiştir.

116

Cezîre-i İbn Ömer (Cizre): Bugün Türkiye sınırları içinde bulunan Cizre, eski coğrafyacılardan İbn Havkal tarafından büyük bir ticaret merkezi olarak vasfedilmiş; Hamdullah Müstavfî de Cizre’ye bağlı onlarca kasabadan bahsetmiştir. Seyyahımızın döneminde Cizre, Moğol İlhanlı Devleti’ne bağlı bir vali tarafından yönetiliyordu. Bölge 372 h./ 983 m. yılında Mervânî Kürt Devleti’nin hâkimiyetine girmiş ve o zamandan bu yana yoğun bir Kürt nüfusu barındırdığı için Osmanlı da dâhil bölge devletleri buraya daima mahallî Kürt beyleriyle anlaşarak idare etmişlerdir. Cizre bugün Şırnak’a bağlı bir ilçedir.

117

Nusaybin: (Nasîbîn) ve havası: Bugün Mardin ilimize bağlı olan Nusaybin, Romalılar devrinde Nisibis diye bilinirdi. Yâkût Hamevî de Nusaybin’in Iyâd b. Ganem tarafından aynı Ruhâ (Urfa) gibi sulh yoluyla alındığını belirtmektedir. Hamdullah Muüstavfî bu şehrin 6500 adım uzunluğunda bir sur silsilesine sahip olduğundan; ikliminin soğuk, akrebinin ve sineklerinin bol olduğundan bahseder.