• Sonuç bulunamadı

Mondros Mütarekesi ve Batum

BÖLÜM 2: OSMANLI HÂKİMİYETİNDE BATUM: SİYASÎ ve ASKERÎ GELİŞMELER ASKERÎ GELİŞMELER

2.5. Mondros Mütarekesi ve Tatbikatında Batum

2.5.1. Mondros Mütarekesi ve Batum

Kafkasya cephesindeki başarılara rağmen 1918 Eylül ve Ekim ayları içerisinde Osmanlı devletinin Filistin4 ve Irak cephelerindeki durumu çok kötüydü5. Bunun dışında müttefiklerin de durumu parlak görünmemekteydi. 30 Eylül‟de Bulgaristan, İtilaf

1

NA, WO, 106/6239; FO 3371/ 3335, n. 130177, The Turko-German Advance into The Caucasus reported by War Office.

2

Derbent harekatı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz: Süleyman İzzet, 1936:70-76. Yusuf İzzet Paşa ile beraber Kuzey Kafkas hükümetinin Cumhurbaşkanı Abdülmecit Tapaçermoyef 12 Ekim‟de de İslam Ordusu Kumandanı Nuri Paşa da Derbent‟e gelmişlerdi. 13 Ekim günü Derbent hükümet konağına özel törenle Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti‟nin bayrağı çekilerek hükümet resmen ilan edilmişti (Belen, 1967:199; Berkuk, 1934:73).

3

NA, FO, 371/ 3404, 162647, Political Intelligence Departmant Memorandum (24 Eylül 1918).

4

Filistin Cephesinde 19-21 Eylül tarihleri arasında Nablus Meydan Savaşı‟nda savaşı kaybeden Türk birlikleri, artık tutunamayarak devamlı suretle geriye çekilmişlerdi. Türk ordusunun Filistin cephesindeki hezimeti o kadar ağırdı ki bir ayda yaklaşık 500 km kadar geriye çekilmek zorunda kalmıştı (daha fazla bilgi için bkz: Sina-Filistin Cephesi, c. IV/2, 1986:614-734).

5

Türk ordusu Irak Cephesi‟nde Ekim 1918 itibariyle Musul‟un hemen güneyine kadar çekilmişti. 1914 yılında savaşın başından beri Türk ordusu neredeyse 1.000 km geriye çekilmişti (Irak-İran Cephesi, c. III/2, 2002:809).

devletleri ile mütareke imzalayarak savaştan çekilmiş (Kurat, 1990:573), 4 Ekim‟de de Almanya mütareke istemiyle İtilaf devletlerine başvuruda bulunmuştu (TİH, I, 1999:27). Osmanlı devleti için de mütareke istemekten başka bir çare kalmamıştı. Hükümetinin mütareke girişimlerinden bir sonuç çıkmaması üzerine Talat Paşa, 8 Ekim‟de istifa etmiş ve yeni hükümeti kurma görevi Tevfik Paşa‟ya verilmişti (Kurat, 1990:574). Fakat Tevfik Paşa hükümetini kuramamıştı. Bunun üzerine 14 Ekim‟de hükümet kurma görevi bu kez Ahmet İzzet Paşa‟ya verilmişti (Daily News, October/Ekim 14, 1918, n. 22650, s. 4). 19 Ekim 1918‟de Ahmet İzzet Paşa‟ya Osmanlı Mebusan Meclisi, güvenoyu vermişti1. Osmanlı devletinin mütareke başvurularına bir türlü İtilaf devletleri tarafından olumlu yanıt gelmemekteydi. Fakat bu arada, hiç beklenmedik bir kişiden, Büyükada‟da esir bulunan İngiliz generali Townshend‟den aracılık teklifi gelmişti2. Ahmet İzzet Paşa‟nın da onayı ile Townshend‟in yaptığı teşebbüs müspet netice vermiş, İngilizlerin Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Calthorpe 22 Ekim 1918‟de Ahmet İzzet Paşa‟ya bir telgraf göndererek Osmanlı devleti ile mütarekenin imzasına kendisinin görevlendirildiğini bildirmiş ve Osmanlı delegelerini Mondros‟a göndermesini istemişti (TİH, c. I, 1999:31).

Osmanlı delegasyonu başkanlığına, Trabzon Konferansı‟nda da delegasyon başkanı olan Bahriye Nazırı Albay Rauf Bey seçilmişti3

. Delegasyona verilen talimata göre, Osmanlı hükümeti “şanına yakışır bir mütareke” imzalanmak istemekteydi4

. Delegasyon, 24 Ekim 1918‟de yola çıkmış ve 26 Ekim akşamı Mondros limanına varmıştı. Rauf Bey, hemen İngiliz amiralini ziyaret etmiş ve mütareke görüşmelerine 27 Ekim sabahı başlanılmasına karar verilmişti (TİH, c. I, 1999:33).

Mütareke müzakereleri 27 Ekim‟de Limni adasının Mondros limanındaki Agamennon zırhlısında başlamıştı. İtilaf devletlerinin delegasyon başkanı ise Amiral Calthorpe idi5

. İngilizler bir mütareke projesi hazırlayarak müzakerelere gelmişlerdi. İngilizlerin 25

1

Osmanlı Mebusan Meclisi 10 çekimsere karşı 121 oyla İzzet Paşa hükümetine güvenoyu vermişti (TİH, c. I, 1999:31).

2

General, arabulucu olmasının nedenini “Türkiye‟de gördüğü nezaket ve hüsnü kabulün mükabil şükranı” olarak açıklamıştı (Cavid Bey, 2000:15).

3

Delegasyonun diğer üyeleri Hariciye Müsteşarı Reşat Hikmet ve Kurmay Yarbay Sadullah Beyler olurken Ali Bey de (Türkgeldi) katip olarak görevlendirilmişti (Türkgeldi, 1948:33).

4

Hükümetin verdiği talimat şu şekildeydi: Boğazların bütün gemilere açılması; askerin terhisi yalnız asayişin sağlanması için bir miktar askerin kalması; askeri cephaneye dokunulmaması; milli namusu rencide edecek tekliflerde bulunulmaması (Cavid Bey, 2000:28).

5

Amiralin dışındaki İtilaf delegasyonu üyeleri Albay Byons, Binbaşı Dickens ile kâtip olarak müzakerelere katılan Teğmen Cormrod‟du (Türkgeldi, 1948:33).

maddelik mütareke projesine göre Boğazlar, bütün demiryolları Kilikya ve önemli stratejik noktalarının işgali dışında bütün Kafkasya, Evliye-i Selâse de dâhil olmak üzere tahliye edilerek doğuda Osmanlı idaresi 1914 hududu gerisine dönmesi öngörülmekteydi. İngilizler bu şartlarda ısrar edince Osmanlı delegasyonu durumu Babıâli‟ye bildirmişti. Babıâli‟den alınan 29 Ekim tarihli telgrafta “üç sancağın (Batum, Kars ve Ardahan) sulh kararlaşıncaya kadar bizde kalmasına gayret ediniz” ibaresi de vardı. Fakat Osmanlı devletinin mütarekeyi imzalamaktan başka bir seçeneği yoktu. Sonunda mütareke ufak değişikliklerle İtilaf devletlerinin mütareke taslağı kabul edilerek (TİH, c. I, 1999:35-41), 30 Ekim 1918‟de imzalanmıştı1.

Mondros Mütarekesi görüşmelerinde Kafkasya‟nın tahliyesi ve Batum‟un işgali ile alakalı 11. ve 15. maddelere Osmanlı delegasyonunun itirazları olmuştu. İngilizlerin mütareke taslağında 11. madde “İran‟ın kuzeybatı kısmında ve Mavera-yı Kafkasya‟daki Osmanlı kuvvetlerinin derhal harpten evvelki hudut gerisine alınması” şeklindeydi (TİH, c. I, 1999:44; Rauf Orbay, 1993:108; Cavid Bey, 2000:31; Türkgeldi, 1948:71; Erim, 1953:521). Müzakereler sırasında Amiral Calthorpe bu maddeyi okuduğunda Rauf Bey, İran‟ın Kuzeybatı kısmının Türk birlikleri tarafından boşaltılma emrinin verildiğini ve bu emrin yerine getirildiğini belirttikten sonra, Kafkasya‟daki durumun Elviye-i Selâse ve bu bölgenin doğusundaki kısım olmak üzere ikiye ayrılması gerektiğini söylemişti. Rauf Bey, Batum, Kars ve Ardahan‟dan ibaret olan Elviye-i Selâse‟nin doğusundaki bölgenin Osmanlı devletine ait olmadığını bu nedenle tahliye edebileceklerini belirtirken, 1878 Berlin Antlaşması‟yla “harp tazminatı” karşılığı olarak Ruslara verilen ve tekrar Brest-Litovsk Antlaşması‟yla Osmanlı devletine iade edilen Elviye-i Selâse‟nin boşatılmasının ise, bölgede var olan sükûnet ortamını yok ederek hükümetsizlik ve anarşiye neden olacağını ifade etmişti. Rauf Bey, bu durumun İtilaf devletlerinin de işine gelmeyeceğini, aksine bağımsızlıklarını kazanan Kafkas milletlerinin Rus idaresi altına tekrar girme tehlikesinin bulunduğunu iddia ettikten

1

Ati, 1 Teşrinisani 1334/Kasım 1918, n. 295, s. 1; TİH, c. I, 1999:35-41. Mondros Mütarekesi‟nin imzalanmasını Dailiy News gazetesi okurlarına “Osmanlı Devleti ile Mütareke İmzalanmıştır: Çanakkale Boğazı İngiliz Donanmasına Açılmıştır” alt başlığıyla vermişti (Daily News, November/Kasım 1, 1918, n. 22666, s. 1). Gazete bu haberiyle 3-4 yıl önce Çanakkale savaşlarında geçemedikleri Çanakkale boğazına vurgu yapmıştı. News of the World, gazetesi ise “Almanya Türkiye‟yi kendi enkazı altında kalmasına neden olmuştur” şeklinde bir haber yapmıştı (News of the World, November/Kasım 3, 1918, n. 3915, s. 3).

sonra, Elviye-i Selâse‟nin boşaltılmasını isteyen maddenin mütareke metninden çıkarılmasını istemişti.

Rauf Bey‟in hatıratında yazdığına göre Amiral Calthorpe sözlerinden etkilenmiş ve 11. maddede bazı değişikliklere gitmişti1. Buna göre 11. maddenin son hali şu şekilde olmuştu:

“İran‟ın kuzey batısındaki Osmanlı kuvvetlerinin derhal harpten evvelki hudut gerisine celbi hususunda evvelce verilmiş olan emir icra edilecektir. Maverâ-yı Kafkas‟ın evvelce Osmanlı kuvvetleri tarafından kısmen tahliyesi emredildiğinden, bölgenin kalan kısmı müttefikler tarafından mahallî durum yerinde tetkik edilerek talep olunursa tahliye edilecektir”2

.

Maddedeki bu değişiklikle Babıâli‟nin 29 Ekim‟de delegasyona gönderdiği, Elviye-i Selâse‟nin genel barış imzalanıncaya kadar Osmanlı devletinin elinde kalması yönündeki isteği gerçekleşmiş görülebilir. Fakat gerçekte maddede herhangi bir değişiklik olmamış gibi İngilizler, bölgede incelemeye gerek görmeden, 11 Kasım 1918‟de Osmanlı devletinden Elviye-i Selâse‟yi tahliye etmesini isteyecekti.

Mondros Mütarekesi‟ndeki Kafkasya‟daki demiryollarının kullanımı ile Bakû ve Batum‟un işgali ile alakalı 15. madde İngilizlerin taslak metninde şu şekildeydi: “Bütün demiryollarının İtilaf irtibat zabitlerinin idaresine verilmesi, Maverâ-yı Kafkasya‟da bugün Osmanlı idaresinde bulunan demiryolları da dâhildir. Bunlar serbest ve tam olarak İtilaf memurlarının emrine verilecektir. Bu maddeye Bakû ve Batum‟un İtilaf kuvvetleri tarafından işgali de dâhildir” (TİH, c. I, 1999:44; Rauf Orbay, 1993:109-110; Cavid Bey, 2000:31; Türkgeldi, 1948:71; Erim, 1953:522). Osmanlı coğrafyasındaki bütün demiryollarını İtilaf devletlerinin kontrolü altına alan bu maddeye Rauf Bey‟in ilk tepkisi “bu maddeyi aynen kabul edersek, Osmanlı hükümeti vazifesini yapamaz” olmuş, ahalinin gerekli ihtiyaçlarını sağlamasında ve terhis edilecek askerlerin nakledilmesinde zorluklar ve aksamalarının çıkacağını ilave etmişti. Maddenin Kafkasya‟yı da kapsamasına itiraz eden Rauf Bey, Kafkasya‟nın doğu kısmının

1

Rauf Bey, Amiral Calthorpe ile resmî müzakereye başlamadan önce yaptığı özel mülakatta, Güney Kafkasya‟nın şimdiki durumunu ve Rusya‟da Bolşevik idaresi hüküm sürerken Türkiye‟nin huzur ve sükûnu için bu bölgenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamış ve Kafkaslarda federasyon şeklinde kurulacak müstakil bir idarenin İngilizlerce yıllardır takip edilen Şark siyasetine de faydalı olacağını söylemiştir (Orbay, 1993:108-109).

2

ATASE, İSH, K: 5, G: 1, B: 1-1; ATASE, İSH, K: 65, G: 174, B: 174-4; FRUS, The World War, c. I, 1918:442; Hadisat, 3 Teşrinisâni 1334/Kasım 1918, s. 1; İncesu, 1927: 27; Meray ve Olcay, 1977:2-3; Orbay, 1993:109-110; Türkgeldi, 1948:71; Erim, 1953:521.

Osmanlı memleketi olmadığını söylemiştir. Amiral Calthorpe maddenin demiryollarıyla ilgili kısmının aynen kalacağını belirtmiş, “ahalinin ihtiyaçlarının giderilmesi dikkat nazarına alınacaktır” kaydının maddeye eklenmesini kabul edeceğini söylemişti. Ayrıca maddede Bakû‟nün işgali meselesinde “Bakû‟nün işgaline Osmanlı devleti itiraz etmeyecektir” şeklinde bir değişiklik yapılacaktı (Orbay, 1993:109-112; Türkgeldi, 1948:42-43). 15. maddedeki diğer bir husus ise Batum‟un işgali meselesiydi. Bu maddenin tartışılması bir sonraki oturuma kalmıştı.

Rauf Bey, 15. madde tekrar görüşülürken Batum‟un İtilaf kuvvetleri tarafından işgalinin oradaki Osmanlı mülkî idaresine son vermek amacını taşıyıp taşımadığını sormuştu. Amiral Calthorpe ise cevap olarak Batum‟un Almanların Kafkasya‟ya sızmalarını engellemek için işgal edileceğini söylemiş ve amaçlarının bu bölgeyi Türkiye‟den ayırmak olmadığını belirtmiştir. Rauf Bey‟in Batum petrollerinden faydalanıp faydalanmayacakları sorusuna ise Amiral “yalnız petrol değil, daha ne bulursanız alabilirsiniz, hiçbir mani yoktur…” şeklinde cevap vermişti (Orbay, 1993:132). Rauf Bey, Amiral‟in bu cevaplarından tatmin olmuş olmalı ki, Batum‟un işgali ile alakalı İngiliz teklifinde hiçbir değişiklik yapılmamıştı. Mondros Mütarekesi‟nin 15. maddesi şu şekilde olmuştur:

“Bütün demiryollarına İtilaf kontrol görevlileri yerleştirileceklerdir. Bunlara bugün Osmanlı hükümetinin kontrolü altında bulunan Maverâ-yı Kafkas demiryolları da dâhildir, bu Kafkas demiryolları serbest ve tam olarak İtilâf memurlarının idaresine verilecektir. Ahalinin ihtiyaçlarının giderilmesi dikkat nazarına alınacaktır. Bu maddeye Batum‟un işgali de dâhildir. Osmanlı hükümeti Bakû‟nün işgaline muteriz bulunmayacaktır”1

.

Diğer maddeye olduğu gibi bu maddeye de İngilizler uymamışlardır. 24 Aralık 1918‟de Batum‟u işgal eden İngilizler bir müddet sonra mülkî idareye de el koymuşlardı.

Mütareke imzalandıktan sonra, Sadrazam ve Osmanlı Erkân-ı Harbiye Reisi Ahmet İzzet Paşa, Osmanlı ordularına bir telgraf göndererek mütarekenin imzalandığını

1

ATASE, İSH, K: 5, G: 1, B: 1-1; ATASE, İSH, K: 65, G: 174, B: 174-4; FRUS, The World War, c. I, 1918: Hadisat, 3 Teşrinisâni 1334/Kasım 1918, s. 1; New York Times, November/Kasım 3, 1918, s. 4; İncesu, 1927:28; TİH, c. I, 1962:39-40; Meray ve Olcay, 1977:3; Türkgeldi, 1948:71-72; Erim, 1953:521.

bildirmiş ve mütareke hükümlerine riayet edilmesini istemişti (HTVD, 1959, sayı: 27, belge no: 710)1.

Mondros Mütarekesi‟yle Batum ve Kafkasya‟nın mukadderatında artık İngilizler rol oynayacaktı. Batı dünyasının Brest-Litovsk Antlaşması ile korktukları Almanların Berlin-Batum-Bakû-Bombay yolu ve Türklerin Turancılık fikirleri bu mütareke ile tarihe karışmıştı. İngilizler ilk önce Bakû‟yü, ardında da Batum‟u işgal edip Kafkasya‟ya egemen olacaklardı.

Outline

Benzer Belgeler