• Sonuç bulunamadı

NAZLI ERAY’IN ROMANLARINDA HALK BİLİMİ UNSURLARI 2.1 Anonim Edebiyat

2.2.4. ŞAMAN VE ŞAMANİZM 1.Şamanizm/Şaman Kavramlarının Tanımı

2.2.5.1. Mitoloji Kavramı

Mit, türü çoğu zaman efsane, destan, masal gibi kavramlarla karıştırılmış ve onlarla eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Türk Dil Kurumu, mit ile hikâye eş anlamlı olarak almıştır. Kısacası mit, yaradılışın öyküsüdür. Mitlerde doğaüstü varlıklar veya tanrılar görevlendirilmektedir. Doğaüstü varlıklar sayesinde insanı sınırlayan tabiat âlemini anlamaya çalışılmışlardır.

“Kelime anlamı olarak “söz, konuşma, anlatı” anlamına gelen mit; Yunanca‚

muthos/mithos’dan gelmekte olup genel anlamda sözlü olarak nakledilen/anlatılan hikâyelerdir.

Mitoloji kelimesinin kökenlerinden olan “mithos” olağanüstü, efsane; “logos”un ise söz, bilim anlamına gelmektedir. Mitoloji, mitleri inceleyen bilim dalı olmasının yanı sıra olağanüstü anlatıları da inceler. Mitolojiler; insanın, doğayı ve evreni anlama merakından hareketle duygularını dile getirdiği ilk anlatılardır. Bu anlatılarda, eski çağlarda yaşamış insanların sosyal ilişkileri ile doğa olaylarına ve dinsel inanışlara bakış açıları yorumlanır. Mitolojiler, yüzyıllar boyunca birçok milletin edebiyatında da önem arz ettiği için bu alandaki mitolojik kavramlar, edebi türlere anlam çeşitliliği ve derinliği kazandırarak edebiyat dünyası için de zengin bir kaynak mahiyetindedir.”153

Mitoloji, hayatın başlangıcından bugüne insanlığın biriktirdiği tecrübeler yığınıdır. Tek yönlü ve sınırları belli bir olgu değildir. Dinler tarihi, tarih, sosyoloji, psikoloji, tiyatro, edebiyat, dilbilim, felsefe, siyaset, astroloji, antropoloji, etnoloji, arkeoloji, teknoloji, kısacası hayatın her alanını ilgilendiren çok yönlü, kapsayıcı; bu bakımdan da tanımlanması güç bir konudur. “Dinler, felsefeler, sanatlar, ilkel ve tarihsel insanın sosyal biçimleri, bilim ve teknolojideki büyük buluşlar, uyku kaçıran düşler hep mitin o temel, büyülü yüzüğünden fışkırır.” 154

“Ağırlıklı olarak çok tanrılı dinlerle özdeşleşen mitoloji, paganizmle varlık kazanan tanrı, yarı tanrı ve insanüstü kahramanların öyküleridir. Esas olarak tanrılar dünyasını ele alıyorsa da beşer dünyası da mitin alanına girer. Mitler basit bir olay, hayal veya izlenimden en kutsal rivayetlere kadar hayata dair her şeyi konu alabilir. Mitler yüzlerce yıl önceki insan yaşamının ve zihninin aynasıdır. Mitin kurgusal yönü daima önde gelir. Nitekim Yunanca “mitos”tan gelen kelimenin temel anlamı anlatı/hikâyedir.”155

Dinle yakından ilişkili olan mitler; paganizmde bereket ayinleri, erginlenme ve ölü törenleri gibi ritüellerin hikâyesidir. Toprağın bereketi, ailenin huzuru, gençlerin topluluğa uyumunun sağlanması, ölülerin yeni hayatlarına hazırlanması; insanın, toplumun ve dünyanın gidişatının sorgulanması amacına yönelik anonim anlatım türleridir.

Mitler halk arasında sözlü ortaya çıkmıştır. Bu sözlü aktarım zamanla abartılar, eklemeler, çıkarmalar yapılmıştır. Farklılıklar gösterse de zenginleşerek günümüze kadar gelmiştir. Mitlerin amacı milletlerin köken arayışıdır. Köken arayışının sonucunda ortaya çıkan hikâyeler ve destanlar kutsal, kabul edilirdi. Günümüzde bu kutsallığın yerini din, gerçekliğin yerini de bilim almıştır. 153 Mustafa Karabulut, “Edip Cansever ‟in Şiirlerinde Mitoloji, 10/12 Summer, 2015, s.617. 154 Joseph Campbell, Kahramanın Sonsuz Yolculuğu, Kabalcı Yayınları, 2. Basım, 2010, İstanbul, s.13. 155 Levent Yılmaz, “Mitolojiler Sözlüğü’nün Türkçesini Sunarken…”, Antik Dünya ve Geleneksel Toplumlarda Dinler ve Mitolojiler Sözlüğü, Dost Kitabevi, C. 1, 2000, Ankara, s. V-VII.

113

“Mitoloji, ilkel veya arkaik ilmi düşüncelerin ilk denemelerini, sözlü kültür dâhilinde bile olsa kuşaktan kuşağa aktarmaya çalıştığından ilk bilimdir. Toplumda kutsal olarak nitelendirilen güçlerle ilişkiyi sağlayacak bir düzen oluşturduğu için aynı zamanda mitoloji ilk ideolojidir. “Sosyo-kültürel açıdan insanın iyi ve kötü olarak sınıflandırılan unsurlar çerçevesinde en az zarar görmesini, dahası evrenin düzeninde kendine özgü bir yer edinmesini denediği için mitoloji ilk siyaset bilimidir. İlkel toplumların varoluş sürecinde ortaya çıkan kaosu kozmosa dönüştüren mutlak gücün öyküsüdür”156

“Mit kutsal bir öyküyü anlatır; en eski zamanda, “başlangıçtaki” masallara özgü zamanda olup bitmiş bir olayı anlatır. Bir başka deyişle mit, doğaüstü varlıkların başarıları sayesinde, ister eksiksiz olarak bir bütün yani Kozmos olsun, isterse onun yalnızca bir parçası (sözgelimi bir da bir tür bitki, bir insan davranışı, bir kurum) olsun, bir gerçekliğin nasıl yaşama geçtiğini anlatır. Demek ki mit her zaman bir “yaratılış” ın öyküsüdür: Bir şeyin nasıl yaratıldığını, nasıl var olmaya başladığını anlatır. Mit ancak gerçekten olup bitmiş, tam anlamıyla ortaya çıkmış olan şeyden söz eder.157

Çok tanrılı dinlerle ağırlık veren mitoloji, paganizmle önem kazanan insanüstü kahramanların öyküleridir. Tanrılar dünyasını ele alsa da beşerî dünya da mitin alanına girer. Mitlerin onu alanı oldukça geniştir, en kutsal rivayetlere kadar hayata dair her şeyi konu alabilir. Mitler yüzlerce yıl önceki insanların yaşamının ve zihnini konu alır.

Mitler özel olarak bölgesel nitelik gösterir. İçinde doğdukları kültürün izlerini taşırsa da genel olarak evrensel özellikler içerir. Arketip kavramı, farklı mitolojilerde aynı sözleri bulmanın adıdır. Sözü edilen yapısal tutarlılık monomit kavramıyla ifade edilir.

Mitler, ritin sözel kısmını oluştururlar. Mitler, başlangıçta, belli kişilere anlatılan gizemli ve kutsal anlatılardır. Mitlerin halka açık olmayışı, esrarengiz yanı, mit bilgileri geleceğe taşırken tanınmaz hale getirirler. Bu nedenle mitoloji bilinçdışı bir alana kaydırılmıştır.

Erich Fomm, “Rüyalar, Masalllar ve Mitoslar” adlı kitabında mitosların geçmişte yanlış algılandığı üzerinde durur; günümüzde ise mitosların daha çok dini ve felsefi özellikleri ön planda tutularak, dışa vurulan anlatım biçimlerinin, bu dinsel ve felsefi çekirdeğin sembolik ifadesi olarak kabul edildiğini söyler. Fromm’a göre mitos artık ilkel toplumların fantastik ürünü değil, geçmişten günümüze kadar gelen değerli ürünlerin yansıttıkları olarak görülmeye başlanmıştır.158

Yapılan sözlük çalışmalarında mit ve mitoloji tanımlarının genellikle masal ve efsane terimleriyle ifade edildiği dikkati çekmektedir. Mitolojiyi bu kavramlardan ayırarak halk kültürüyle birleştiren ve sembolik yönüne değinen en kapsamla tanım, Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Türkçe Sözlükte yapılmıştır. Burada mit, “Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren; Tanrı, tanrıça ve evrenin doğru ile ilgili hayali, alegorik bir anlatışı olan halk hikayesi” şeklinde tanımlanmıştır159

156 Fuzuli Bayat, Mitolojiye Giriş, 2007, İstanbul, Ötüken s.4.

157 Mircea Eliade, Mitlerin Özellikleri, çev. Sema Rifat, imavi Yayınları, 1993, İstanbul, s. 13. 158 Erich Fromm, Rüyalar Masallar Mitoslar, s.251- 252.

114

Antropolog Malinowski, mitosun toplumsal gereksinmelere ve isteklere dayalı, pratik gereksinmelere yardım eden, dinsel gereksinimleri ve ahlaksal özlemleri derinden doyurmaya yönelik eski bir gerçekliğin yeniden anlatılması olduğunu savunur.160

Mit hazinelerinin ilkçağ toplumlarında oldukça zengindi. Ancak bilimin ilerlemesiyle kapladıkları alanın daralmıştır. Mitleri ilkçağ toplumlarının varlıklarını sürdürebilmek için ürettikleri bilimsel kurallar olarak adlandırabiliriz. Bilgi insan hayatını kolaylaştırırken mit, insan hayatının devamlılığını sağlamaktadır. Bilim, insanlığa faydalı olmak için kullanılır. Bilim üretmekse, medeniyet üretileni kullanabilme yetkisine bağlıdır. Bilgiyi üreten toplumların, bugün, içinde bulunduğu durum ortadadır. Mitler, bireyi toplum içinde yaşatmak için gereken düzeni sağlamak böylece geleneklerin, değer yargılarının, toplumu ayakta tutmak gibi hayati bir işlevlere sahiptir. Mitlerin, bu toplumsal işlevi bugün de devam etmektedir. Sözlü geleneğe bağlı olarak ortaya çıkan mitler, belli bir topluluğun kültürüyle bütünleşmişlerdir. Mitler, kutsal ve milli bir olgunun millet tarafından sembolik ifadelerle yorumlanmasıyla ortaya çıkmışlardır. Mitleri toplumların gelecek nesillere aktardığı “milli kodlar” olarakta adlandırabiliriz.