• Sonuç bulunamadı

Mevcut Toplumsal Yapı ve Alışveriş Esnasındaki Etkileşimlerde Kadınlar

4. BULGULAR VE YORUM

4.4. ESNAFIN GÖZÜNDEN ESNAFLIĞA VE PERTEK’E FENOMENOLOJİK BİR BAKIŞ

4.4.5. ESNAFIN GÖZÜNDEN PERTEK: ESNAFIN VE PERTEK’İN SORUNLARI, BEKLENTİ VE

4.4.5.1. ESNAFIN BAKIŞAÇISIYLA PERTEK’TE TOPLUMSAL DEĞERLER VE MEVCUT

4.4.5.1.3. Mevcut Toplumsal Yapı ve Alışveriş Esnasındaki Etkileşimlerde Kadınlar

Esnafların gözünden; değişen zamanla birlikte Pertek’in mevcut toplumsal yapısı

içerisindeki gençlerin durumu aktarılırken incelenmesi gereken bir diğer grup da kadınlardır. Pertek esnafına göre; ataerkil57

toplumsal yapı içerisindeki kadınlar, erkeğin tahakkümü58

57

“Erkek iktidarı” anlamına gelen ataerkillik, yaşı veya statüsü baz alınarak erkeğin ya da babanın iktidarı ile şekillenen bir sistemken günümüz toplumlarında ekonomik ve kültürel olarak erkeğin tahakkümüne gönderme yapmaktadır (Marshall,1999:47; Aydın,2003:79).

altında olan ikincil59

bir gruptur. Onlara göre; ne kadar söylemsel olarak hem genel toplumsal yapı hem de Alevi toplumu içerisinde kadın60

ve erkeğin eşit olduğu söylense de kadınlar hem fizyolojik hem de duygusal yönlerinden dolayı; erkeğin yanında eşit olmayan bir gruptur.

Esnaflara göre; özellikle ev hanımı olan kadınlar ne kadar sosyal ortamlara ve özelde de alışveriş ilişkilerine dâhil olsalar da bu ilişkilerde son söz yine ekonomik olarak gücü elinde bulunduran erkeğindir. Herhangi bir ekonomik geliri bulunmayan kadınlar alışveriş yapsalar bile kocalarının onlar için belirlediği limit kadar harcama yapmak ve veresiye, ödenmesi gereken para, yapılabilecek pazarlık gibi maddi olan meselelere karışmamak zorundadırlar. Bu tür zorunlulukların tüm kadınlar için geçerli olmadığını savunan esnaflar; özellikle meslek sahibi olan genç kuşak arasında bu tür belirlemelerin bulunmadığını ileri sürmektedirler.

Yaşanan alışveriş esnasındaki etkileşimlerde kadınları “az beğenen, çok eleştiren, çok dağıtan, memnuniyetsiz” kategorisine koyan esnaflar; hepsi olmamakla birlikte genellikle tüm kadın müşterilerin ne kadar maddi meselelere karışmasalar da verilen hizmeti sürekli eleştirdiklerini, bir şeyi seçerken çok fazla karasız kalıp ürünleri çok fazla dağıttıklarını, sunulan hizmete karşı memnuniyetsiz ve yaşanabilecek olumsuzluklara karşı anlayışsız olduklarını savunmaktadırlar.

Esnaflara göre; Pertek’in sosyal ortamlarında erkeklere göre pek fazla aktif olmayan kadınlar, üretim ilişkilerinde aktif olsalar bile ürünün pazarlanması noktasında yine erkekten sonra gelmektedirler. Tarımsal ve hayvansal faaliyetler yanında tekstil fabrikası ve Halk Eğitim Merkezinin yürütmüş olduğu pekmez ve sarımsak üretimi, ahşap boyama ve el işleri gibi kurslarca üretim gerçekleştiren kadınlar bulunurken; Pertek esnafına göre, Pertek’te esnaf olan veya herhangi bir ürünü pazarlayan çok az sayıda kadın ve kadın çalışan bulunmaktadır.

Esnaf olan kadınların gözünden ise; bazı kadın esnaflar özellikle cinsiyetlerinden dolayı esnaflığın makul bir kadın işi olmadığını dile getirirken bazıları ise esnaflığın cinsiyetinin bulunmadığını ve kadınların tüm sosyal ortamlarda aktif olması gerektiğini savunmaktadırlar. Esnaflığın kadınlar açısından makul bir meslek olmadığını savunan Pertekli

58

Erkek tahakkümünün en yaygın biçimi fiziksel ve cinsel şiddetken kadınlara yönelik olan cinsel saldırı, koca dayağı; din, sınıf, ırk gibi sınırlamaların ötesine geçmiştir (Ramazanoğlu, 1998:98). 59

Kadının erkeğin tahakkümü altındaki ikincil konumunun simgesel karşılığı Neolitik zamandaki abartılı kadın cinselliğinin adı olan “*m”ın küfre dönüşmesiyle açığa çıkmıştır (Cıbıroğlu’dan aktaran Okan, 2016:29).

60

kadın esnaf ve kadın çalışanlar için; bir kadın olarak sürdürdükleri mesleklerinde ve Pertek’te bir kadın olmadaki zorlukları şöyle sıralamaktadırlar;

 Ataerkil toplum yapısıyla birlikte sosyal ortamlarda ve alışveriş ilişkilerinde çoğunlukla erkeklerin aktif olmasından dolayı yaşanan rahatsızlıklar;

 Erkeklerin sokaktan geçen kadınlara yönelik rahatsız edici bakışları, küfürlü konuşmaları, kadınlara karşı sert ve olumsuz tavırları (olumsuz durumlara karşı güç kullanma ve ses yükseltme, kadınlara karşı sözel veya davranışsal taciz (laf atma, dokunma vs.) vs.),

 Dükkân önlerinin kıraathaneleştirilip erkeklere has mekânlar haline gelmesi,  Geç vakitlere kadar dükkânı açık bırakamama,

 Sokaklarda dilediğince gezememe, sakız çiğneyememe, sesli bir şekilde gülememe, istendiği gibi giyinememe, sokakta karşılaşılan bir erkekle gereğinden fazla konuşamama,

 Kadın esnaflara veya kadınlara yönelik dinlenme veya eğlenme mekanlarının, erkeklerin çoğunluğuyla, kahvehane gibi mekanlara dönüştürülmesi.

 Sürdürdükleri meslekte cinsiyet olarak bir kadın olmadaki zorluklar;

 Kadının çalıştığı işi dışında evde birçok sorumluluğunun olması (akşam eve gidince yemek-temizlik-ütü yapma, sorumlu olduğu kişilerle ilgilenme vs.),

 Kadınların çalıştıkları mekanlarda özel ihtiyaçlarını karşılayacak yerlerin bulunmaması veya erkeklerle birlikte kullanılması (tuvalet, dinlenme odası vs.),

 Kadınların regl günlerinin olması ve bu günlerde dinlenmeye ihtiyaç duyulması,

 Özellikle ulusal veya büyük marketlerde kas gücüne dayalı işlerde kadınlara ayrıcalık tanınmaması ve kadınların ağır işlerde çalıştırılması,

 Kadınların bazı durumlarda hemcinsleriyle yaşadıkları uyum ve etkileşim problemleri (Özellikle kadın kuaförlerinde kadınlar arasında açık seçik bir şekilde özel hayat meselelerinin paylaşılmasından doğan rahatsızlık; kadınlar arasında birbirini çekememe ve kıskançlık hallerinden doğan laf atma, sürekli eleştirme gibi olumsuzluklar ve kadınların birbirlerine karşı olan tahammülsüzlükleri).

Belirttikleri bu olumsuzluklar yanında sosyal ve özel hayatlarında da sorunlar yaşadıklarını ifade eden Pertekli kadın esnaflar- çalışanlar ve kadınlar; bazı kadınların eşlerinden olduğu gibi diğer erkekler tarafından da şiddet gördüklerini; bu şiddetin cinayet boyutuna dahi ulaştığını dile getirmektedirler. Bunlara örnek olarak; 2009 yılında Pertek’te iki emekli kadın öğretmenin61

ve 2019 yılında yaşlı bir kadınla oğlunun62 cinayete kurban gittiğini gösteren kadınlar; özellikle 2000’li yıllarda Tunceli bölgesinde kadın cinayetlerinin63

arttığını ifade etmektedirler.

Yaşanan cinayetlerin bazılarının hala gizemini koruduğunu ifade eden kadınlar; cinayetlerin olası bir sebebini de ilçedeki biranelerin varlığına bağlamaktadırlar. Biraneler yüzünden ailelerin dağıldığını ileri süren kadınlar, alkol alan erkeklerin kadınlara şiddet uyguladığını dile getirirken; nedeni çözüme ulaşamayan bazı cinayetlerin de ilçeye biraneleri kullanmak üzere dışarıdan gelen yabancı kişilerce işlenebileceğini öne sürmektedirler.

Sosyal yaşamdaki toplumun kadınlar üzerinde yarattığı bu baskıcı yapının yanında; Türkiye’deki diğer illerdeki kadınlara göre daha özgür ve söz sahibi olduklarını ifade eden Pertekli kadınlar; bunun nedenini, Tunceli’deki insanların eğitim durumuna ve ideolojik yapısına bağlamaktadırlar. Onlara göre; Tunceli’deki tüm ebeveynler okuma- yazmaya önem vermekte ve çocuklarını muhafazakâr olmayan bir aile yapısı içerisinde yetiştirmektedir. Özellikle kız çocuklarının okumalarını desteklediklerini ifade eden Pertekliler, küçük yaşta evliliklere karşı olduklarını ve kız çocuklarını okumaları için her açıdan desteklediklerini ileri sürmektedirler.

61

30 Temmuz 2009 tarihinde iki emekli kadın öğretmen, önce işkence yapılarak sonra da bulundukları bağevi yakılarak öldürülmüştür. Ayrıntılı bilgi için bkz. http://www.milliyet.com.tr/emekli-kadin-ogretmenlerin-cinayeti-esrarini-koruyor-gundem-1125532/

62

21 Nisan 2019 tarihinde; bir anne ve oğlu, kimliği belirsiz kişiler tarafından birçok yerinden bıçaklanarak öldürülmüştür. Ayrıntılı bilgi için bkz. https://www.yeniakit.com.tr/haber/tuncelideki-anne-ogul-cinayeti-720827.html

63

17 Mayıs 2019 tarihinde Tunceli’nin Hozat ilçesinde bir kadın, hayvanlarını otlattığı merada ölü halde bulunmuştur. Ayrıntılı bilgi için bkz. https://www.cnnturk.com/yerel-haberler/tunceli/hozat/oldurdugu-kadinin-cenazesine-katilip-aglamis-997231