• Sonuç bulunamadı

Macar Milletvekillerinin Ankara Ziyareti

2.1. ATATÜRK DÖNEMİ SİYASİ ALANDA TÜRK-MACAR İLİŞKİLERİ

2.3.1. Karşılıklı Diplomatik Ziyaretler

2.3.1.6. Macar Milletvekillerinin Ankara Ziyareti

23 Ekim 1933 tarihinde 200 kişilik575 Macar milletvekili heyeti, Tekirdağ’da Macar Prens Rakoçi’nin evini ziyaret etmek üzere Peşte’den özel bir trenle İstanbul’a gelmiştir. Bu heyet içinde Macar ayan, milletvekilleri ve gazeteciler bulunmaktadır.

Heyeti, Sirkeci istasyonunda; Belediye başkan yardımcıları, Macar konsoloshanesi ve Macar vatandaşlar karşılamıştır. Misafirler öğleye kadar İstanbul’u gezmişlerdir.

Macar milletvekilleri heyeti 24 Ekim sabahı İstanbul’dan Gülcemal vapuruyla hareket etmiş ve öğleden sonra saat 14.00’da Tekirdağ’a ulaşmıştır. Mihmandarlar kendilerini Türk-Macar bayrakları ile süslü yollardan geçirerek Rakoçi sokağında Rakoçi’nin Türkiye’de yaşadığı eve götürmüşlerdir. Macar milletvekilleri heyeti Tekidağ’daki Gömbös’ün heyetiyle beraber Macar Prensi Rakoçi’nin evinin açılış törenine katılmışlardır. Ardından tekrar Gülcemal vapuruyla akşam saat beşte Tekirdağ’dan hareket ederek gece saat 11’de İstanbul limanına ulaşmışlardır. Macar milliyetperveri Rakoçi’nin Tekirdağ’ındaki evini ziyaret ederek İstanbul’a dönen 200 kişilik Macar Heyeti, Cumhuriyet Bayramı törenlerine katılmak için Macaristan’a dönüşlerini ertelemişlerdir. Macar milletvekili heyeti üç kısımdan oluşmaktaydı;

birinci kısım Macar Ayan Meclisi azalarıyla milletvekillerinden oluşmakta olup, bu kafileye Ayan Meclisi Reisi Macaristan Türkçülük ve Turancılık akımının en önemli şahsiyetlerinden olan Pekar başkanlık etmekteydi. Kafileye 3000 Macar cemiyeti ve ittifakını temsil eden bir heyette dâhildir. Sekiz kişiden oluşan bu kısıma, Macaristan’ın eski Ticaret Bakanının oğlu fabrikatör Kaboz da dâhildir. 200 kişilik heyet içinde ayrıca başta Peşte şehrinin eski Belediye başkanı Rippka ve diğer Macar şehirlerinin belediye başkanları da bulunmakta idi.

Ayrıca bu heyete katılmış olan tanınmış Macar tüccar ve iktisatçıları bu ziyaret aracılığıyla Türkiye’deki resmi ekonomi ve sanayi kuruluşlarıyla temaslarda da bulunmuşlardır. Bu temasları daha faydalı bir hale koymak amacıyla 25 Ekim saat

575 Macar heyetinin sayısıyla ilgili Türk basınında farklı rakamlar verilmiştir. Bununla ilgili Cumhuriyet gazetesinin 23 Teşrinevvel(Ekim) 1933 tarihli nüshasında “1000” kişi oldukları belirtilmiştir. Cumhuriyet gazetesinin 24 Teşrinevvel(Ekim) 1933 tarihli nüshasında “150” kişi olduğu belirtilmiştir.

altı’da Perapalas Otelinde bir toplantı yapılması kararlaştırılmıştır. Bu toplantıya heyete dâhil olan Macar iktisatçıları, fabrikatör ve tüccarları bu amaçla Peşte Ticaret Odası Başkâtibi Etienne Hallasy ve Türk-Macar Ticaret Odası reisi Erödi Harrach, bu odanın umumi kâtibi Emil Borata katılmıştır. Türkiye’yi temsilen de İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mithat, Umumi Kâtibi Vehbi, İhracat Ofisi Müdürü Cemal Beylerle Turing kulüp azaları ve diğer iktisatçılar katılmıştır. Bu toplantıda Türk-Macar ilişkilerini bir kat daha artırmak için mevzuatları üzerinde görüşmelerde bulunulmuştur. Akşam saat on’da Macar milletvekili heyeti şerefine Tokatlıyan otelinde bir resmikabul yapılmıştır576.

Heyet, 25 Ekim’de özel bir vapurla adalara gezi yapmış, 26 Ekim’de de Bursa’ya gitmiştir. “Dost ve kardeş milletin” temsilcileri, Cumartesi günü Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılmak üzere Ankara’ya gitmişlerdir.

Cumhuriyet’in 10. yılında 29 Ekim 1933 tarihinde Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için Ankara’ya giden Macar milletvekili heyeti şöyledir: Macar Âyan Meclisi üyelerinden: Bihar komitesi Prefesi Baron Lâdislas Vay, İktisat Encümeni azasından Kont Paul Bethlen, Münakalât Encümeni azasından Kont Emil Dessevvffy. Millet Meclisi üyelerinden: Eski Bakanlardan Hariciye Encümeni Başkanı Gyula Pekar, Hariciye Encümeni azasından Baron Balthasar Lang, Hesabat encümeni azasından Béla Somogyi, İktisat encümeni azasından Baron Vicoas Vay, Hariciye encümeni azasından Etienne Rubinek, İstida encümeni azasından Béla Lukacs, Adliye encümeni azasından Tihamer Erodi-Harrach, İçtimai Siyaset azasından Béla Teglassy, Ziraat encümeni azasından Etienne Kalman, Adliye encümeni azasından Coloman Petro. TESZ* isimli İçtimai Cemiyet üyelerinden: Sabık nazırlardan Gabriel Baross, Litvanya fahri general konsolosu Vitez Josef Pesthy Müller, Josef Pronay, Debrecen Belediye Başkanı Etienne Vasary, Budapeşte Belediye Meclisi azasından Coloman Coorna, Adliye Nezaretinde müşavir Eugene Javorniczky, Kont komitesi prefesi Béla Soldos, Ticaret Nezaretinden fiyatlar komisyonu azasından Louis Zimmermann, Estonya Fahri Konsolosu Gabriel Zsilinozky.

576 “Macar Misafirlerimiz Tekirdağına Gittiler”, Son Posta, 24 Birinciteşrin(Ekim) 1933, s. 8; “M.

Gömböş Dün Akşam 7 de Peşteye Döndü”, Cumhuriyet, 26 Teşrinevvel(Ekim) 1933, s. 6; “Macar Nazırları Dün Akşam Sofya’ya Gittiler”, Milliyet, 26 Teşrinevvel(Ekim) 1933, s. 1. “M.Gömbös Ankara’dan geldi”, Cumhuriyet, 24 Teşrinevvel(Ekim) 1933, s. 6.

Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamalarına katılacak olan Macar milletvekili heyetine Budapeşte Türk-Macar Ticaret Odası temsilcisi Emile Bors refakat etmişti.

Ankara’daki ikametleri süresinde Macar heyete; Ankara’daki Macar Elçiliği mütercimi Başkâtip Hulusi ve Ziraat Bankası memurlarından Ferit Beyler mihmandarlık etmişlerdir577. Gazi Mustafa Kemal, bayramın ikinci günü saat 17.00’da Macar heyetini Büyük Millet Meclisinde resmen kabul etmiş, salonda;

Büyük Millet Meclisi Başkanı Kâzım Bey, Başbakan İsmet Paşa, Meclis İkinci Başkanı Hasan Saka ve milletvekili Reşit Saffet de hazır bulunmuştu. Gazi’nin, Macar misafirleriyle samimi bir el sıkışmasından sonra, Macar milletvekili heyeti adına Gyula Pékar, Türk-Macar kardeşliğinden bahsedip, şunları söylemişti: “Bir milletin varlığı, tehlike zamanlarında kendi içinden bu tehlikeleri bertaraf edebilecek büyük jeninin çıkabilmesiyle kaimdir. Herhangi bir millet bu imtihanda muvaffak olmazsa, mahvolmuş demektir. Biz kardeş Türk milletinin bu çetin imtihanda tam bir muvaffakiyet elde ettiğini ve akıbetini zatı devletleri gibi bir jeni’ye tevdi etmekle ne kadar büyük bir isabette bulunduğunu görmekle bahtiyarız. Yeni Türkiye bu büyük milli eserin onuncu yıl dönümü münasebetiyle bugünkü küçük Macaristan’ın kalpten gelen samimi tebriklerini kabul buyurmanızı zatı devletlerinden rica ederim.”

Gazi, Fransızcayı çok iyi bilmesine rağmen, Türkçe verdiği cevabını Reşit Saffet Bey tercüme ederek; “Reisicumhur Hazretleri Macar, samimiyetinin bu suretle izharından dolayı fevkalade mütehassis olduğunu beyan buyuruyorlar”

dedikten sonra Gazi, Reşit Saffet Beyin sözünü keserek, Fransızca olarak; “Ben ne dedimse aynen tercüme etti. Ben kardeş Macar milleti derdim. Çünkü Macarlar Türklerin hakiki kardeşidir. Macar büyük bir millettir. Bir milletin büyüklüğü coğrafya mesahasıyla değil, yüreğinin asaleti, mefkûresinin yüksekliği ile ölçülür”

demiştir. Reşit Saffet Bey tekrar Gazi’nin sözlerini tercümeye devam ederek,

“Kardeş Macar milletinin samimi tebriklerinden dolayı tekrar teşekkür ederim.

Söylediğiniz gibi, Cumhuriyetin onuncu yıl dönümü dolayısıyla çok meşgulüm, fakat benim Macar milleti için daima vaktim olduğuna ve olacağına emin olabilirsiniz.

Macar milletinin istikbalde muhakkak daha ziyade yükseleceğine kanaati kâmilem vardır” demiştir. Ardından Pékar Attilâ’nın bin beş yüzüncü yıldönümünü

577 “Ankaraya gelecek Macar heyeti”, Cumhuriyet, 28 Teşrinevvel(Ekim) 1933, s. 3.

* T.E.S.Z. (Fédération des Corporations “sociétés” patriotiques” sociales)

hatırlatarak programla ve bu işle yalnız milletin değil, hükümetin de uğraştığını söyler. Bunun üzerine Gazi, gözleri parlayarak, şunları söylemişti: “Büyük ceddimiz Atillâ’nın yıl dönümünü beraber kutlamak teklifinizi kabul eder ve buyurduğunuz gibi bu münasebetle toplanacak kültür kongresinin ırk birliği hakkındaki yüksek fikir hareketlerine memnuniyetle iştirak ederim. Irkımızın bütün dünya mefkûresine rehber olduğunu işaret etmesini bilhassa kongreden beklerim. Kendisine nazaran pek küçük olan Napolyon, Büyük İskender ve Sezar’ın yanında büyük Attilâ’nın mevkiinin kongre tarafından tespit edilmesi hakkındaki fikrinize tamamıyla iştirak ederim.” Gazi tekrar Reşit Saffet Beyin sözünü keserek: “Ben nasıl söyledimse öyle tercüme ediniz. Bunların her üçü de Attilâ’nın yanında ancak maiyet olabilirler. Bu hususta Maarif Vekili ile görüşerek, tekliflerimi ve tarih tespiti hakkındaki cevaplarımı bildireceğim. Allaha ısmarladık” dedikten sonra tekrar Macar milletvekillerinin ellerini sıktıktan sonra meclisten ayrılmıştır578.

Budapeşte Elçisi Behiç Erkin ise, anılarında bu görüşmeyi şöyle anlatmaktadır579: “Atatürk, vaktiyle Bizans İmparatoru’nun “Büyük Türk Kralına”

diye yazılı bir tacı, Macar Kralı’na hediye ettiğini ele alarak, iki milletin ırkdaşlıklarını izah etmiş ve bir milletin büyüklüğü arazisi ve nüfusu ile değil medeniyeti, kültürü vesair yüksek vasıfları ile ölçülür, diyerek, Macarların büyük bir millet olduğunu beyan etmişti. Bu suretle, Macar milletvekilleri derin bir hazla Atatürk’ün yanından ayrılmışlardır.” Macar milletvekili heyetinde bulunan Gyula Pékar, Ankara gezisinin ardından “Pesti Hırlap” gazetesine gezi hakkında şunları yazmıştı580: “Her kim olursa olsun, esrar dolu Asya toprağına ayak basar basmaz, mucizeler diyarına geldiğini sanıyor. Geçen asrın (hasta adamı) nı, genç ve çalışkan olarak yeniden yaratan, memlekete büsbütün yeni bir hayat veren ve her türlü yokluktan bugün dipdiri bir devlet kuran Gazinin bu harikasını, Garp havsalasına sığdıramıyor. Garbin daima esaslı ve uzağı görür siyaseti, Şarkın mucizeli askerinin hesabına sığmayan esrarlı kuvveti önünde iflas etmiştir. Gazi fani, bir mahlûk gibi değil, manevi bir kuvvet gibi sevilir ve ona hürmet edilir. Gazi kelimesi bir rütbe değildir. Bu kelime ilâhi bir ilham gibi bütün ağızlardan huşu ile çıkmaktadır…”

578 “Atilla Günü”, Milliyet, 3 Kanunusani(Ocak) 1934, s. 1-2.

579 Behiç Erkin, a.g.e., s. 368.

580 “Atilla Günü”, Milliyet, 3 Kanunusani(Ocak) 1934, s. 1-2.

Macar milletvekillerinin Cumhuriyetimizin onuncu yıldönümüne rastlayan bu ziyareti Türk-Macar kardeşliğinin tezahürü sağlanmıştır.