• Sonuç bulunamadı

Kusur Sorumluluğu (Özen Gösterme Borcu ile AğırlaĢtırılmıĢ Kusur

1.4. Hava Aracı Mülkiyeti

2.2.2. Kusur Sorumluluğu (Özen Gösterme Borcu ile AğırlaĢtırılmıĢ Kusur

Kusur Sorumluluğu)

2.2.2.1. TSHK’na Göre

TSHK'na göre, taĢıyanın taĢıma sözleĢmesinden doğan sorumluluğu ―Kusur‖ (Özen Gösterme Borcu Ġle AğırlaĢtırılmıĢ Kusur Sorumluluğu) sorumluluğudur(TSHK m. 120–123).

VarĢova/La Haye Konvansiyonunun 20‘inci maddesindeki hüküm TSHK m. 123 üncü maddesine aynen alınmıĢtır.

2.2.2.2. VarĢova / La Haye Sistemi

VarĢova sözleĢmesi‘nin 17. maddesinde; «TaĢıyıcı, bir yolcunun

ölümü veya yaralanması veya herhangi bir bedeni zarara uğraması halinde doğan zarardan sorumlu olacaktır; ancak, bu zararın doğmasına sebep olan kaza, uçakta veya uçağa binme ya da uçaktan inme faaliyetlerinden biri sırasında meydana gelmiĢ olmalıdır.» Ģeklinde taĢıyıcının sorumluluğu

belirtilmiĢtir.

TaĢıyıcının bu sorumluluğu ilke olarak «Kusur» sorumluluğudur. Bu itibarla sorumluluktan kurtulmak için taĢıyanın zararın meydana gelmesinde kendisinin veya adamlarının herhangi bir kusuru bulunmadığını ispat etmesi lazım gelecektir.

Bununla beraber SözleĢme‘nin 20. maddesinin 1. fıkrasına göre taĢıyan ancak kendisinin ve adamlarının zararı önlemek için gerekli

184 SÖZER, Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun Hükümlerine Göre TaĢıyanın ve ĠĢletenin Sorumluluğu, s. 20– 22.

bütün tedbirleri almıĢ olduklarını veya bunları almalarına imkân olmadığını ispat eder ise sorumluluktan kurtulmak hakkına sahip olacaktır.

Görülüyor ki, SözleĢme taĢıyanın zararı doğuran olayın meydana gelmesinde sadece herhangi bir kusuru bulunmadığını ispat ederek sorumluluktan kurtulmasına imkân vermemiĢ, ancak zararın meydana gelmesine engel olmak için gerekli bütün tedbirleri almıĢ olduğunu veya bu tedbirleri almasına olanak bulunmadığını ispat ettiği takdirde sorumluluktan kurtulabileceğini öngörmüĢtür.

ġu halde taĢıyan herhangi bir zarar karĢısında sadece kusursuzluğunu ispat ile sorumluluktan kurtulma Ģansına sahip olmayıp ancak 20. maddenin öngörmüĢ olduğu surette ispat külfetini yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilecektir.

TaĢıyanın sorumluluktan kurtulabilmek için sadece somut olayda zararın meydana gelmesine yol açmıĢ olan nedenin vuku bulması için gereken bütün tedbirleri almıĢ olduğunu, değil fakat herhangi bir zararın doğmasına engel olmak amacı ile tedbirli ve basiretli bir taĢıyandan beklenecek tarzda gereken bütün tedbirleri almıĢ olduğunu ispat etmelidir.

Bu yönü ile VarĢova/La Haye sistemi‘nin taĢıyana tanımıĢ olduğu kurtuluĢ beyyinesinin esasında oldukça ağırlaĢtırılmıĢ bir ispat külfeti teĢkil ettiği aĢikârdır.

Zira 17. madde ya gerekli bütün tedbirlerin alınmıĢ olduğunun veya tedbir almanın imkân dıĢı bulunduğunun ispatını emretmektedir. ġu halde, taĢıyan ya –olağan üstü halleri de dikkate alarak- her türlü gerekli tedbiri aldığını veya zararın her türlü tedbire rağmen önlenmesi kabil olmayan bir faktörden, yani mücbir sebepten ileri geldiğini ispat edecektir.

Bu açıklamalardan anlaĢılacağı üzere, VarĢova sözleĢmesi ile La Haye Protokolü, taĢıyanı gerek sorumluluk derecesi gerekse ispat külfeti yönlerinden ağır bir sorumluluk rejimine tabi tutmuĢtur.

Kusur sorumluluğu esası içinde kalınmakla beraber, herhangi bir borçlunun vecibelerini yerine getirirken mutaden (alıĢılmıĢ olduğu üzere) göstermekle yükümlü tutulduğu dikkat ve itinaya oranla daha fazla bir ihtimam ve titizlik göstermesi öngörülen borçlunun tabi tutulduğu rejime,

doktrinde, özen gösterme borcu ile ağırlaĢtırılmıĢ kusur sorumluluğu ismi verilmektedir. 185

-Yukarıda belirttiğimiz üzere VarĢova/La Haye Sistemi'nde taĢıyanın sorumluluğu özen gösterme yükümü ile ağırlaĢtırılmıĢ kusur sorumluluğudur. TaĢıyan taĢıma sözleĢmesinden doğan borçlarını ifa ederken herhangi bir borçludan beklenilecek mutat dikkat ve itinayı değil, fakat özel bir ihtimam ve titizliği göstermek ile yükümlü tutulmuĢtur.

TaĢıyan, herhangi bir zararın doğmasına engel olmak amacı ile kendisinden makul olarak beklenecek tedbirleri almakla yetinemez; dikkatli ve basiretli bir taĢıyanın alması zorunlu bulunan tüm gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.

TaĢıyan, zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını ispat ederek sorumluluktan kurtulamaz. Sorumluluktan kurtulabilmek için, kendisinin ve adamlarının zararı önlemek için gereken tüm tedbirleri almıĢ olduklarını veya bu gibi tedbirleri almalarına imkân bulunmadığını ispat etmekle yükümlüdür(m. 20).

Ayrıca belirtelim ki, taĢıyan sorumluluktan kurtulabilmek için sadece herhangi bir zararın meydana gelmesine engel olmak için gereken tüm tedbirleri almıĢ olduğunu değil; fakat somut olayda zararın doğmasına engel olmak amacı ile dikkatli ve basiretli bir taĢıyandan beklenecek tarzda tüm önlemleri almıĢ olduğunu ispat etmelidir.186

Konvansiyonun 20/1 inci maddesinde öngörülen kurtuluĢ beyyinesinin baĢarıya ulaĢabilmesi için ispatı gerekli hususların tespitinde tatbikat çok titiz ve sert davranmakta ve hava gemisinin teknik evsaf teçhizatının yerinde, bakımının iyi, akaryakıt ve yağlarının yeterli, personelinin tam ehliyetli, hava raporlarının muntazaman alınmıĢ ve bunlara riayet edilmiĢ olduğu, muhabere ve mevki ve irtifa tayini cihazlarının usulüne uygun bir Ģekilde kullanılmıĢ bulunduğu, yerden verilen uçuĢ emniyet talimatına uyulmuĢ olduğu, taĢıyıcının organizasyonunun da düzenli ve yeterli bulunduğu vs. hususların isbatı aranmaktadır.187

Böyle titiz ve sert davranıĢ karĢısında bazı müelliflerce Konvansiyonun öngördüğü mesuliyetin tehlike mesuliyetine çok yakın bir mesuliyet olduğu ifade edilmiĢ ve Dr. Ġnci Deniz tarafından BK. m. 55‘te ki hukuki durumla mukayese

185 SÖZER, Hava Yolu ile Yapılan Milletlerarası TaĢımalarda Yolcunun Ölümü veya Yaralanması Sonucunda

Doğan Zararlardan TaĢıyanın Sorumluluğu, BATĠDER, 1978, C.IX, S. 3, s. 767–770.

186 SÖZER, Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun Hükümlerine Göre TaĢıyanın ve ĠĢletenin Sorumluluğu, s. 23. 187 ÇAĞA, (Bildiri), s. 189.

sonunda konvansiyonun kusursuz mesuliyeti benimsemiĢ olduğu ileri sürülmüĢtür.188 189

-TaĢıyan kaza halinden dahi sorumludur. Ġlke olarak borçlu sadece kendi kusuru ile sebebiyet verdiği zararlardan sorumlu olup, kaza veya olağanüstü hal ile mücbir sebep kategorisine giren olayların yol açtığı zararlardan sorumlu olmaz. 190

Gerek olağanüstü haller ve gerek mücbir sebepler, hukukumuzda kusursuz imkânsızlık hallerini teĢkil ederler.

Bununla beraber, bazen ve özellikle gerek borcun niteliği ve gerek menfaatler dengesinin gereği dolayısı ile olağanüstü hallerin varlığına rağmen, borçlunun sorumluluktan kurtulamayacağının kabul edilmesine karĢın, mücbir sebep daima kesin bir borçtan kurtulma sebebi olarak kabul edilir.

ġu halde, taĢıyan olağanüstü hallerden (kaza) doğan zarardan sorumlu olacak, fakat mücbir sebeplerin yol açtığı zarardan sorumlu tutulmayacaktır.

KurtuluĢ bey yinesi ile ilgili hükümlere (VarĢova/La Haye m. 20; TSHK m. 123) bakıldığı zaman da aynı sonuca ulaĢmak olanağı vardır.

Söz konusu hükümler ya gerekli olan tüm önlemlerin alınmıĢ olduğunun veya önlem almanın imkânsız bulunduğunun ispatını emretmektedir.

Bu duruma göre taĢıyan ya —olağanüstü halleri de dikkate alarak— her türlü gerekli tedbirleri aldığını veya zararın her türlü tedbire rağmen önlenmesi mümkün olmayan bir nedenden, yani mücbir sebepten ileri geldiğini ispat edecektir.

- Bu açıklamalardan sonra, taĢıdığı özellik dikkate alınarak, söz konusu esasların, uçak kaçırma olaylarında nasıl yorumlandığına da kısaca temas edelim

Gerek doktrin, gerek uygulamada baskın görüĢ, uçak kaçırma olaylarının VarĢova/La Haye hükümleri anlamında bir olağanüstü hal teĢkil ettiği yolundadır. Buna karĢılık, Amerikan Mahkemesi bir kararında, uçak kaçırmanın hava yolculuğunun karakteristik risklerinden biri olmadığı gerekçesi ile taĢıyanın sorumlu tutulamayacağını kabul etmiĢtir.191

188 ÇAĞA, (Bildiri), s. 189.

189 DENĠZ, VarĢova Konvansiyonunda TaĢıyıcının Sorumluluğu, s. 470–474.