• Sonuç bulunamadı

Kur’an’daki Lafız Tekrarları

B. TEKRÂRÜ’L-KUR’ÂN

1. Kur’an’daki Lafız Tekrarları

Kur’an’da herhangi bir ayetin tamamının veya bir bölümünün, aynı ya da farklı sûrenin içinde tekrar ettiği görülmektedir. Kur’an’daki bu lafız tekrarlarını şu alt başlıklarla inceleyebiliriz:

a. Bir Ayetin Tamamının Tekrar Etmesi

“Böyle iken (ey cin ve insanlar topluluğu!) Rabbinizin hangi nimetlerini yalan sayarsınız”987 ayeti 31, “Vay hallerine o gün yalanlayanların!”988 ayeti de 10 defa aynı sûre içinde yinelenmiştir. Aslında buralarda kelimeler aynı olmakla beraber ayetler siyak-sibakı içinde yorumlandığı zaman her ibarenin kendine özgü bir anlamı olduğu ortaya çıkmaktadır989. Kurtubî de, genellikle tekrar eden bölümleri bağlamına uygun bir şekilde tefsir etmiş, buradaki tekrarın amacını ve bu yinelemeler arasındaki farkları belirtmiştir990.

Müfessirimiz, Mürselât Sûresi’nde on defa tekrarlanan “Vay hallerine o gün yalanlayanların!”991 ayeti hakkında şöyle demektedir: “Allah’ı, peygamberlerini, kitaplarını, ahiret gününü yalanlayan kimselere azap ve aşağılama vardır ve tehdit anlamındadır. Bu tehditler, sûrede her bir ayetten sonra yalanlayan kimseler için tekrarlamıştır. Çünkü yalanlamaları, onların aralarında paylaştırmıştır. Yalanlayan kişiye her yalanladığı hususta ayrı bir azap vardır. Kişinin yalanladığı bazı hususlar sonuçları açısından diğerlerinden daha büyük olabilir. Çünkü bu husustaki yalanlama daha çirkin, Allah’ı reddetme konusunda daha büyüktür. Bundan dolayı onun bu yalanlayanların miktarına göre bu “veyl”den de ona bir pay verilir. “Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak”992 ayetinde olduğu gibi her yalanlamasına uygun bir cezası vardır”993. Sûrenin bitiminde aynı ayet ile ilgili olarak Kurtubî, “Sûrede “Vay

987ِنﺎَﺑﱢﺬَﻜُﺗ ﺎَﻤُﻜﱢﺑَر ِءﺎَﻟﺁ ﱢيَﺄِﺒَﻓ” (Rahman 55/13). 988َﻦﻴِﺑﱢﺬَﻜُﻤْﻠِﻟ ٍﺬِﺌَﻣْﻮَﻳ ٌﻞْﻳَو” (Mürselât 77/15).

989 Cüneyt Eren, “Kur’ân-ı Kerim’de Tekrar Olduğu İddiasının Belâgat Açısından Değerlendirilmesi”,

Erzurum Kültür ve Eğitim Vakfı Akademisi Dergisi, Cilt: III, Sayı: 2, Erzurum, 2001, s. 100.

990 Kurtubî, IV, 389; X, 140.

991َﻦﻴِﺑﱢﺬَﻜُﻤْﻠِﻟ ٍﺬِﺌَﻣْﻮَﻳ ٌﻞْﻳَو” (Mürselât 77/15). 992ﺎًﻗﺎَﻓِو ًءاَﺰَﺟ” (Nebe 78/26).

170 hallerine o gün yalanlayanların!”994 ayeti, korkutma ve tehdit amacıyla tekrarlanmıştır. Bunun tekrar olmadığı da söylenmiştir. Çünkü ayetin geçtiği her yerde, diğerinden farklı bir mana kastedilmiştir. Sanki bir konuyu zikredip, “Vay hallerine o gün yalanlayanların!”995 demiş, sonra bir başka konuya geçerek, “Vay hallerine o gün yalanlayanların!”996 buyurmuş, sonra bir başka hususu söz konusu ederek, “Vay hallerine o gün yalanlayanların!”997 demiş ve böylece sona kadar bu devam edip gitmiştir” demiştir998.

b. Bir Ayetin Bir Bölümünün Tekrar Etmesi

Kurtubî, ayetin sadece bir bölmünün, aynı999 veya farklı1000 ayette yinelenmesiyle yapılan tekrarları, Bakara Sûresi 59. ayetin1001 tefsirinde iki grupta özetle şöyle tasnif etmiştir:

Birincisi: Cümlede anlatılmak istenen manayı veren unsurların (kelâm) tamamlanmasından sonra ve ifadenin tekrar edilmesiyle yapılan tekrarlardır. Buna örnek olarak da “Elleriyle Kitab’ı yazıp, sonra da onu az bir karşılığa değiştirmek için, “Bu, Allah katındandır” diyen kimselere yazıklar olsun. Ellerinin yazdıklarından ötürü onlara yazıklar olsun! Kazandıklarından dolayı onlara yazıklar olsun!”1002 ayetini vermiştir. Çünkü yaptıkları işin ne kadar büyük bir kötülük 994َﻦﻴِﺑﱢﺬَﻜُﻤْﻠِﻟ ٍﺬِﺌَﻣْﻮَﻳ ٌﻞْﻳَو” (Mürselât 77/15). 995َﻦﻴِﺑﱢﺬَﻜُﻤْﻠِﻟ ٍﺬِﺌَﻣْﻮَﻳ ٌﻞْﻳَو”. 996َﻦﻴِﺑﱢﺬَﻜُﻤْﻠِﻟ ٍﺬِﺌَﻣْﻮَﻳ ٌﻞْﻳَو”. 997َﻦﻴِﺑﱢﺬَﻜُﻤْﻠِﻟ ٍﺬِﺌَﻣْﻮَﻳ ٌﻞْﻳَو”. 998 Kurtubî, X, 140.

999 Örneğin: “Elleriyle Kitab’ı yazıp, sonra da onu az bir karşılığa değiştirmek için, “Bu, Allah

katındandır” diyen kimselere yazıklar olsun. Ellerinin yazdıklarından ötürü onlara yazıklar olsun! Kazandıklarından dolayı onlara yazıklar olsun!/ ِﺪْﻨِﻋ ْﻦِﻣ اَﺬَه َنﻮُﻟﻮُﻘَﻳ ﱠﻢُﺛ ْﻢِﻬﻳِﺪْﻳَﺄِﺑ َبﺎَﺘِﻜْﻟا َنﻮُﺒُﺘْﻜَﻳ َﻦﻳِﺬﱠﻠِﻟ ٌﻞْﻳَﻮَﻓ

ﺎًﻨَﻤَﺛ ِﻪِﺑ اوُﺮَﺘْﺸَﻴِﻟ ِﻪﱠﻠﻟا

َنﻮُﺒِﺴْﻜَﻳ ﺎﱠﻤِﻣ ْﻢُﻬَﻟ ٌﻞْﻳَوَو ْﻢِﻬﻳِﺪْﻳَأ ْﺖَﺒَﺘَآ ﺎﱠﻤِﻣ ْﻢُﻬَﻟ ٌﻞْﻳَﻮَﻓ ﺎًﻠﻴِﻠَﻗ ” (Bakara 2/79).

1000 Örneğin: “Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’a aittir. Biz sizden önce kitap verilenlere ve

size Allah’tan korkmanızı emrettik. Eğer inkar ederseniz biliniz ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’a aittir. Allah zengindir ve övgüye layıktır. Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’a aittir. Vekil olarak Allah yeter/ ْﻢُﻜِﻠْﺒَﻗ ْﻦِﻣ َبﺎَﺘِﻜْﻟا اﻮُﺗوُأ َﻦﻳِﺬﱠﻟا ﺎَﻨْﻴﱠﺻَو ْﺪَﻘَﻟَو ِضْرَﺄْﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣَو ِتاَﻮَﻤﱠﺴﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣ ِﻪﱠﻠِﻟَو ﻲِﻓ ﺎَﻣ ِﻪﱠﻠِﻟَو اًﺪﻴِﻤَﺣ ﺎًّﻴِﻨَﻏ ُﻪﱠﻠﻟا َنﺎَآَو ِضْرَﺄْﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣَو ِتاَﻮَﻤﱠﺴﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣ ِﻪﱠﻠِﻟ ﱠنِﺈَﻓ اوُﺮُﻔْﻜَﺗ ْنِإَو َﻪﱠﻠﻟا اﻮُﻘﱠﺗا ِنَأ ْﻢُآﺎﱠﻳِإَو

ًﻠﻴِآَو ِﻪﱠﻠﻟﺎِﺑ ﻰَﻔَآَو ِضْرَﺄْﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣَو ِتاَﻮَﻤﱠﺴﻟا

(Nisa 4/131-132).

1001 “Zalimler kendilerine söylenenleri başka sözlerle değiştirdiler. Biz de yaptıkları kötülükler

sebebiyle üzerine gökten afet indirdik/ اﻮُﻤَﻠَﻇ َﻦﻳِﺬﱠﻟا ﻰَﻠَﻋ ﺎَﻨْﻟَﺰْﻧَﺄَﻓ ْﻢُﻬَﻟ َﻞﻴِﻗ يِﺬﱠﻟا َﺮْﻴَﻏ ﺎًﻟْﻮَﻗ اﻮُﻤَﻠَﻇ َﻦﻳِﺬﱠﻟا َلﱠﺪَﺒَﻓ

َنﻮُﻘُﺴْﻔَﻳ اﻮُﻧﺎَآ ﺎَﻤِﺑ ِءﺎَﻤﱠﺴﻟا َﻦِﻣ اًﺰْﺟِر” (Bakara 2/59).

1002 Örneğin: “Elleriyle Kitab’ı yazıp, sonra da onu az bir karşılığa değiştirmek için, “Bu, Allah

171 olduğunu ifade eden “Yazıklar olsun/

ﻞْﻳَو

” lafzı, birinci cümle bittikten sonra ikinci cümlede yinelenmektedir1003.

Birinci grupta verdiği tekrar çeşidine, tefsirden, “Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’a aittir. Biz sizden önce kitap verilenlere ve size Allah’tan korkmanızı emrettik. Eğer inkâr ederseniz biliniz ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’a aittir. Allah zengindir ve övgüye layıktır. Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’a aittir. Vekil olarak Allah yeter”1004 (Nisa 4/131-132) ayetini örnek verebiliriz. Çünkü müfessir, bu ayetlerdeki “göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’a aittir/

ﻲِﻓ ﺎَﻣ ِﻪﱠﻠِﻟَو

ِضْرَﺄْﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣَو ِتاَﻮَﻤﱠﺴﻟا

” tekrarlarıyla ilgili şunları söylemektedir: “Birisi bu ayetlerdeki tekrarların faydası nedir, diye sorarsa, ona iki şekilde cevap verilir: Birincisi: Bu, tekid için tekrarlanmıştır. Böylelikle kullar buna gereken şekilde dikkat etsinler, Allah’ın mülküne ve egemenliğine baksınlar ve O’nun âlemlere muhtaç olmadığını anlasınlar. İkincisi: Birkaç fayda gereği tekrar edilmiştir. İlk ayette, Allah herkesi lütfuyla zengin kılacağını haber vermektedir. Çünkü göklerde ve yerde bulunan her şey O’nundur. Hazineleri bitip tükenmez. Daha sonra Allah şöyle buyurmaktadır: Ve biz size de, kitap ehline de takvayı emrettik. “Eğer inkâr ederseniz

/اوُﺮُﻔْﻜَﺗ ْنِإَو

” yani, şayet küfre sapacak olursanız şüphesiz ki O’nun size ihtiyacı yoktur. Çünkü göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Üçüncü tekrarda ise, Allah bütün yaratıklarını koruyup gözetmesini, onların işlerini çekip çevirmesini, yönetmesini “Vekil olarak Allah yeter/

ﺎًﻠﻴِآَو ِﻪﱠﻠﻟﺎِﺑ ﻰَﻔَآَو

” bölümü ile haber vermektedir. Çünkü göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur”1005.

İkincisi: Cümlede anlatılmak istenen ifadeyi ortaya koyan unsurların (cümlenin öğeleri) tamamlanmasından önce ve zamir kullanılarak anlatılabilecek ifadenin zahir isminin yeniden, birebir zikredilmesiyle yapılan tekrarlardır. Müellif

Kazandıklarından dolayı onlara yazıklar olsun!/ ِﺪْﻨِﻋ ْﻦِﻣ اَﺬَه َنﻮُﻟﻮُﻘَﻳ ﱠﻢُﺛ ْﻢِﻬﻳِﺪْﻳَﺄِﺑ َبﺎَﺘِﻜْﻟا َنﻮُﺒُﺘْﻜَﻳ َﻦﻳِﺬﱠﻠِﻟ ٌﻞْﻳَﻮَﻓ

ِﻣ ْﻢُﻬَﻟ ٌﻞْﻳَوَو ْﻢِﻬﻳِﺪْﻳَأ ْﺖَﺒَﺘَآ ﺎﱠﻤِﻣ ْﻢُﻬَﻟ ٌﻞْﻳَﻮَﻓ ﺎًﻠﻴِﻠَﻗ ﺎًﻨَﻤَﺛ ِﻪِﺑ اوُﺮَﺘْﺸَﻴِﻟ ِﻪﱠﻠﻟا

َنﻮُﺒِﺴْﻜَﻳ ﺎﱠﻤ ” (Bakara 2/79).

1003 Kurtubî, I, 377-378.

1004 Örneğin: “Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’a aittir. Biz sizden önce kitap verilenlere ve

size Allah’tan korkmanızı emrettik. Eğer inkar ederseniz biliniz ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’a aittir. Allah zengindir ve övgüye layıktır. Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’a aittir. Vekil olarak Allah yeter/ ْﻢُﻜِﻠْﺒَﻗ ْﻦِﻣ َبﺎَﺘِﻜْﻟا اﻮُﺗوُأ َﻦﻳِﺬﱠﻟا ﺎَﻨْﻴﱠﺻَو ْﺪَﻘَﻟَو ِضْرَﺄْﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣَو ِتاَﻮَﻤﱠﺴﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣ ِﻪﱠﻠِﻟَو

ْﻢُآﺎﱠﻳِإَو ﻲِﻓ ﺎَﻣ ِﻪﱠﻠِﻟَو اًﺪﻴِﻤَﺣ ﺎًّﻴِﻨَﻏ ُﻪﱠﻠﻟا َنﺎَآَو ِضْرَﺄْﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣَو ِتاَﻮَﻤﱠﺴﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣ ِﻪﱠﻠِﻟ ﱠنِﺈَﻓ اوُﺮُﻔْﻜَﺗ ْنِإَو َﻪﱠﻠﻟا اﻮُﻘﱠﺗا ِنَأ ﺎًﻠﻴِآَو ِﻪﱠﻠﻟﺎِﺑ ﻰَﻔَآَو ِضْرَﺄْﻟا ﻲِﻓ ﺎَﻣَو ِتاَﻮَﻤﱠﺴﻟا

(Nisa 4/131-132).

172 burada örnek olarak “Şiddetle vuran, nedir o şiddetle vuran?”1006 ayetlerini vermektedir. Çünkü birinci ayetteki “

ُﺔَﻋِرﺎَﻘْﻟا

” ifadesi ile cümle tamamlanmış değildir. Ayrıca eğer burada işin büyüklüğünü kavratma amacı olmasaydı ikinci ayette “

ُﺔ َﻋِرﺎَﻘْﻟا ﺎ َﻣ

” yerine “

ﻲ ﺎ َﻣه

” derdi. Görüldüğü gibi zamir yerine kelime tekrar edilmiştir. Müfessir “Gerçekleşmesi kesin olan, Nedir o gerçekleşmesi kesin olan?”1007 ayetlerini de tekrar konusuna misal vermiştir. Şiirlerle konuyu açıklamış ve desteklemiştir1008.

Müfessirin ikinci maddede açıkladığı tekrar çeşidine, tefsirin farklı yerlerinde de rastlıyoruz. Nitekim, “Sağ taraftaki mutlu kişiler, ne iyi olacak onların durumları! Sol taraftaki mutsuz kişiler, ne kötü olacak onların halleri!”1009 ayetlerini açıklarken buradaki tekrarların, Hakka 57/1-2 ve Kâria 101/1-2 ayetlerindeki yinelemelere benzediğini söylemiştir. Ayrıca müellif ayetlerde, sağ taraftakilerin elde edeceği sevabın, sol taraftakilerin de karşı karşıya kalacakları azabın çok olacağını anlatmak amacıyla ve bu durumun önemine, hayret edilecek bir hal olduğuna işaret etmek için tekrarların yer aldığını belirtmiştir1010.