• Sonuç bulunamadı

Kanuni Temsil

Belgede Aval kurumu (sayfa 60-63)

1.3 Avalde Temsil

1.3.2 Kambiyo Senetlerinde Temsil

1.3.3.1 Kanuni Temsil

Sınırlı ehliyetsizlerin yasal temsilcileri tarafından temsil edilmesi kanuni bir temsildir. Yasal temsilcinin, kanunen haiz olduğu temsil yetkisini kullanması, veli veya vasi olmasına göre değişmektedir. Velayet söz konusu ise, velinin temsil olunan adına aval verebilmesi için herhangi bir özel izne gerek olmamaktadır. Buna karşılık, vesayette ise, TMK m. 462, f. 1/b. 5 uyarınca, vasinin küçük veya kısıtlı adına kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için, sulh mahkemesinden izin alması gerekmektedir257

.

254Oğuzman, Kemal/Öz, Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 1, Gözden Geçirilmiş 11. Baskı,

Vedat Kitapçılık, İstanbul 2013, s. 224.

255

Eren, s. 430.

256Karahan/Arı/Bozgeyik/Saraç/Ünal, s. 160; Poroy/Tekinalp, s. 155; Öztan, 2012, s. 76. 257Öztan, 2012, s. 77; Karahan/Arı/Bozgeyik/Saraç/Ünal, s. 161.

1.3.3.1.1 Özel Olarak Tüzel Kişilerin Temsili258

Tüzel kişilerin aval vermesi ile ilgili hususlar yukarıda işlendiği için, bu bölümde yalnızca uygulamadaki birkaç husus incelenecektir.

Tüzel kişilerin temsilinde aval verme işlemini yerine getirecek olanlar, tüzel kişinin tipine bağlı olarak değişmektedir. Buna göre, TTK m. 213, f. 1 uyarınca, kollektif şirketi, kollektif şirket sözleşmesinde belirlenmiş olan kimseler259

; TTK m. 318 uyarınca, komandit şirketi, komandite260

ortaklar; TTK m. 623, f. 1 uyarınca, limited şirketi, müdür sıfatını taşıyan ortaklar261

ve TTK m. 370 uyarınca, anonim şirketi, yönetim kurulu temsil edecektir. Her şirketin ne şekilde, kimin tarafından temsil edileceği şirket sözleşmelerinde belirtilerek, ilan olunur. Şirketin, temsilcinin yaptığı işlemle bağlı olması için, işlemin söz konusu usullere uyularak yapılması ve temsilin kambiyo senedinden belli olması gerekir262

. Aksi takdirde, aval işlemini yerine getiren kişi bizzat sorumlu olur. Misal olarak, Yargıtay, şirketin çift imza ile temsil edilmesi benimsenmişken, bono tek imza ile düzenlendiği için bu bononun şirketi bağlamadığına hükmetmiştir263

.

Tüzel kişilerin temsilinde, yetkili kişi tarafından senedin ön yüzüne iki imza atılıp, ikinci imzada isim belirtilmemesi nedeniyle ikinci imzanın sorumluluk doğurup doğurmayacağı durumu Yargıtay kararlarına konu olmuştur. Yargıtay, şirket yetkilisi

258 Tüzel kişilerin temsili kavramından anlaşılması gereken, tüzel kişinin yaptığı işlemlerin organları

tarafından yerine getirilmesidir. “Tüzel kişinin organları aracılığıyla temsili” gibi kavram kargaşasına yol açacak bir tabir yerine, “tüzel kişinin temsil”i kavramı kullanılmalıdır. Tüzel kişinin iradesinin, organı dışında hukuk dünyasına yansıtıldığı bir durum olduğunda (ticari temsilci vasıtasıyla olduğundaki gibi) bunun ayrıca belirtilmesi gerekmektedir. Söz konusu kavram TTK’da da kullanılmaktadır. Misal olarak TTK m. 365’de anonim şirket için organın şirketi temsil etmesinden bahsedilmiştir. Tüzel kişinin organı ile arasındaki ilişki, doktrinde de tartışılmıştır. Bu bağlamda, söz konusu ilişkinin teknik anlamda temsil ilişkisi olmadığı sonucuna varılmıştır. Bir başka deyişle, organlar aracılığıyla tüzel kişiliğin iradesi dışa yansımaktadır; ancak, TBK m. 40 vd. maddelerinde düzenlenen iradi temsil hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüzel kişilerin organları tarafından temsiline de uygulanacaktır. Biz de, tüzel kişilerin organları tarafından gerçekleştirilen aval işlemini, tüzel kişinin temsili olarak adlandırılmakla birlikte hem tüzel kişilerin fiil ehliyeti başlığı altında hem temsil bahsinde incelemiş bulunmaktayız. Bkz. yukarıda, 1.2.1.2.2.2.; Dural/Öğüz, s. 250-251;

Oğuzman/Öz, s. 224-225; Eren, s. 429; Kocayusufpaşaoğlu, Necip, Borçlar Hukuku, Genel Bölüm, C. 1,

2010 Tarihli 5. Bası’dan 6. Tıpkı Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul 2014, s. 629-630; Demirkapı, s. 88 dpn. 340;

Alper, s. 104-105; Karahan/Arı/Bozgeyik/Saraç/Ünal, s. 162-163.

259Pulaşlı, Şirketler, s. 195; Kollektif ve komandit şirkette, ortakların sahip olduğu temsil yetkisi, onlara

kambiyo senedi düzenleme yetkisi vermez. Bunun için ayrıca yetkilendirilmeleri veya ticari temsilci sıfatını haiz olmaları gerektiği hususunda bkz. Karahan/Arı/Bozgeyik/Saraç/Ünal, s. 162 dpn. 49.

260

Komandite ortaklar, şirket borçlarından dolayı tüm malvarlığıyla sorumlu olmakla birlikte, TTK m. 304, f. 3 uyarınca, yalnızca gerçek kişilerden olabilirler. Komanditer ortaklar ise, şirket borçlarından dolayı, şirkete koymayı taahhüt ettikleri katılım payınca sorumlu olup, aynı düzenleme uyarınca, gerçek veya tüzel kişilerden olabilirler. TTK m. 318, f. 2 uyarınca komanditer ortakların, komandit şirketi temsil yetkileri yoktur. Bkz. Pulaşlı, Şirketler, s. 215.

261Pulaşlı, Şirketler, s. 773. 262Poroy/Tekinalp, s. 155.

263 Y. 12. HD. E. 2007/12- 204 K. 2007/208 T. 11.4.2007- Kazancı; Karahan/Arı/Bozgeyik/Saraç/Ünal, s.

163; Pulaşlı, s. 114; Ticaret şirketlerinde birlikte temsile yetkili kişilerin birbirlerine tek başına işlem yapma yetkisi verip veremeyeceği hususunda bkz. Kırca, İsmail, “Ticaret Şirketlerinde Birlikte Temsile Yetkili Kişilerin Birbirlerine Tek Başına İşlem Yapma Yetkisi Vermeleri”, AÜHFD, C. 57, S. 3, 2008, s. 455-462.

tarafından senedin ön yüzüne atılan iki imzanın doğurduğu hukuki sonucu, imzaların şirket kaşesi üzerine atılıp atılmadığına göre belirlemektedir. Buna göre, Yargıtay, şirket yetkilisi her iki imzasını da şirket kaşesi üzerine/altına/yanına atmışsa, imzaların şirketi temsilen atıldığına ve şirket yetkilisinin şahsi sorumluluğunu doğurmayacağına hükmetmiştir264

. Bununla birlikte, Yargıtay, (aynı kişi) şirket yetkilisi tarafından atılan ikinci imza şirket kaşesi üzerinde/yanında/altında değilse, şirket yetkilisi tarafından kambiyo senedinin ön yüzüne atılan ikinci imzayı aval olarak yorumlayarak265, yerel mahkemeler tarafından verilen kararları bozmuştur. Uygulamada, şirket yetkilisi veya bonoyu düzenleyen tarafından atılan tek imza yeterliyken, ikinci imzanın atılmasının sebebinin 2003 öncesinden kalan bir alışkanlık olduğu tespit edilmiştir266. Zira, 2003 öncesi bono düzenlenmesi damga vergisine tâbiydi. Bu sebeple, damga pulu yapıştırılmakta ve altına bonoyu düzenleyen veya temsilcisi tarafından -gerek olmamasına rağmen- ikinci bir imza atılmaktaydı267. Buna karşın, 4962 sayılı Kanun268

uyarınca,7 Ağustos 2003 tarihinden itibaren, kambiyo senetleri (bono, poliçe ve çek) ve kambiyo senetlerine benzeyen senetler damga vergisine tâbi tutulmayacağı düzenlenmiştir. Söz konusu değişikliğe rağmen, uygulamada damga pulu yapıştırılmasa dahi ikinci bir imza atılmaya devam edilmiştir. Yargıtay, haklı olarak bu ikinci imzaları aval olarak yorumlamaktadır. Zira, TTK m. 701, f. 3 uyarınca, poliçenin ön yüzüne, muhatap veya

264 Y.HGK’nun daha sonraki kararlara da emsal teşkil eden kararı uyarınca “Davacı/borçlu vekili tarafından

dosyaya sunulan 11.04.2007 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi örneğine göre, davacı/borçlu Y. G.'in, münferit imzası ile, keşideci ... Sis. San. ve Tic. A.Ş. ni üç yıl süreyle temsil ve ilzama yetkili olduğu ve takip konusu bononun ön yüzünde bulunan her iki imzanın da keşideci şirket kaşesi üzerine davacı/borçlu Y. G. tarafından atıldığı, bu hususun davacı vekilince de kabul edildiği dikkate alındığında atılan 2. imzanın aval şerhi olmadığı belirgindir.” Bkz. Y. HGK. E. 2011/12-480 K. 2011/598 T. 5.10.2011.; Aynı yönde Y. 12. HD. E. 2013/ 16634 K. 2013/22915 T. 18.06. 2013; Y. 11.HD. E. 2013/8409 K. 2013/11976 T. 10.06.2013- Kazancı

265 Y. 12. HD’nin vermiş olduğu bir kararla, Yerel mahkemenin, limited şirketin yetkilisi tarafından bono

üzerine atılan imzanın, isimsiz olduğu için sorumluluk doğurmayacağına ilişkin kararını bozmuştur. Karar uyarınca, “Takip konusu bonoda keşideci, T. ...Özel Sağlık Hiz. Dan. Dan. Ltd. Şti. olup şirket yetkilisinin şirketi temsilen atacağı tek imza ile şirket senetteki borçtan sorumlu olur. Ancak zorunlu olmadığı halde şirket temsilcisinin bono üzerine attığı ikinci imza kendisini avalist konumuna sokacağından ve de sadece imza etmek yeterli olacağından ( borçlu ismi zorunlu unsur olmadığından ) bonodaki borçtan aynen keşideci gibi sorumlu olur.” Bkz. Y. 12. HD., E. 2009/18233 K. 2010 / 30, T. 11.1.2010; Aynı yönde bkz. Y. 19. HD. E. 2012/ 13606 K. 2013/ 1004 T. 21.4.2013; Y. 12. HD. E. 2013/17562 K. 2013/24301 T. 27.6.2013; Y. 12. HD. E. 2006/13207 K. 2006/15854 T. 17.7.2006; Y. 12.HD. E. 2013/8915 K. 2013/ 17243 T. 6.5.2013; Y. 12. HD. E. 2004/22495 K. 2004/26960 T. 27. 12. 2004- Kazancı.

266http://www.ekohaber.com.tr/av-ozturk-yazici-ekohaber-5-haberid-20776.html (ET, 06.05.2014). 267

Bononun geçerli şekilde düzenlenmesi için, hem damga pulu üzerine hem de açığa borçlu tarafından iki ayrı imza atılmasına gerek olmadığı, tek imzanın atılmasının yeterli olduğu hususunda bkz. Deryal, Yahya, “Bono’da Zorunlu Şekil Unsurları”, Ankara Barosu Dergisi 2002, S. 1, s. 97. http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2002-1/3.pdf (ET, 14.12.2014); Aynı yönde bkz. Uyar, Talih, “İcra Hukukunda Bono’nun (Emre Muharrer Senedin) Geçerlilik Unsurları”, TBB Dergisi 2008, S. 74, s. 301.

2684962 sayılı “Bazı Kanunlarda değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında

Kanun”, 25192 numaralı Resmi Gazete’de, 07/08/2003 tarihinde yayınlanmıştır. Söz konusu değişiklik, 4962 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca, Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun III/1-a fıkrası yürürlükten kaldırılması suretiyle sağlanmıştır. Bkz. http://www.hukuki.net/kanun/4962.15.text.asp (ET, 15.05.2014).

düzenleyen dışında atılan her imza aval şerhi sayılır269

. Hüküm ile, aval bakımından kesin kanuni karine oluşturulmuştur. Dolayısıyla, şirket yetkilisi tarafından şirket kaşesinin üzerine/altına/yanına imza atılmasıyla, bu imzanın düzenleyene ait olduğunun ispatı suretiyle, karineye başvurulması engellenebilecektir. Sonuç olarak, her ne saikle olursa olsun TTK m. 701, f. 3 uyarınca, senedin ön yüzüne hiçbir açıklama yapılmadan atılan imza aval şerhi hükmünde olup bir kesin karine oluşturur.

Belgede Aval kurumu (sayfa 60-63)