• Sonuç bulunamadı

Kadının Kocasına İtaat Etmesi

Ailenin Yönetimi

7. İkametgah Seçim Hakkı

8.1. Kadının Kocasına İtaat Etmesi

Kadının kocasına itaat etmesi ile ilgili rivayetlerde dikkati çeken önemli bir nokta, bu rivayetlerin itaat etmenin farz olduğuna delalet etmemesi-dir. zira birçok fakihin de hatırlattığı üzere66 kadının kocasına itaatinin farz olması, cinsel itaat ve evden çıkmak için kocasından izin alması gibi özel durumlarla sınırlıdır ve ev işlerini yapmak gibi durumlarda kadının kocasına itaat etmesinin mecburiyeti söz konusu değildir.67

Bazı fakihler de Asr-ı Saadet’ten beri kendilerini bu tür durumlarda kocasına itaat etmekle yükümlü görmeyen dindar kadınların siyeri başta gelmek üzere, müteşerria (şeriat işleriyle uğraşan kimse) siyerine istinat ederek, itaat etmenin farz olmadığı sonucuna varmıştır.68 O zaman sözü edilen iki belirti, söz konusu rivayetlerin itaat etmenin müstehap oldu-ğuna delalet ettiğinin şahididir.

ikinci nokta, kadının kocasına itaat etmesinin şartları ile ilgilidir.

Bu hükmün şartlarından biri, ister kadının kocasına itaat etmesinin farz, ister müstehap olduğu durumlarda olsun, kocanın emri, ilahî emirler ve yasaklarla çelişmemelidir. zira rivayetlerden çıkarılan kesin fıkhî kaide gereği “Hiçbir mahlûka itaat etmek, yaratana itaatsizlik sayılması

64 Vesailu’ş-Şia, c.14, “mukaddimatu’n-nikâh” babları, 81. bab, s.115. Bu rivayetin anlamı için bk. ikinci Bölüm, “Duygusal ihtiyaçları Giderme.”

65 age. “mukaddimatu’n-nikâh” babları, 94, 95, 96. bablar, s.128-131 ve müstedreku’l-Vesail, c.14 ve s.262.

66 Şehid-i Sanî, mesaliku’l-Efham, c.8, s.361; imam Humeynî, Tahriru’l-Vesile, c.2, s.305;

Gulpayganî, Hidayetu’l-ibad, c.2, s.367 ve Sistanî, minhacu’s-Salihin, c.3, s.106.

67 Bazı fakihler kocasına karşı çıkması durumunda kadının müstehap oruç tutmasını haram bilmişlerdir; bu konuyu ileride inceleyeceğiz.

68 Hansarî, camiu’l-medarik, c.4, s.435.

varsayımında caiz değildir.”69 örneğin hac ibadeti kendisine farz olan bir kadının bu ilahî emri yerine getirmek için kocasından izin alma-sına gerek yoktur ve hatta kocanın muhalefeti varsayımında bile kadın hacca gidebilir.70 Bunun dışında fakihlerin meşhur görüşüne göre, dinî hükümlerin zarar verme, haram olma veya meşakkate sebep olma gibi genel şartları da kadının kocasına itaat hükmünü şarta bağlar. Bu du-rumda eğer kadın kocasına itaat etmekle zarar görecek veya harama bu-laşacak olursa, itaat etmekle yükümlü değildir. Kadının kocasına itaat etmesini bazı rivayetlerde şarta bağlayan “maruf” sözcüğü,71 sözü edi-len tüm şartları kapsamaktadır.

üçüncü nokta ise, kocaya itaat etmenin bir kural olduğuna yönelik bilimsel izahtır. Bundan önceki tartışmalarımızda kadının kocasına karşı zorunlu görevleri ve bu görevlerin bilimsel temelleri hakkında bazı nok-talara işaret ettik. müstehap olan itaat durumları ise konu hakkında bir açıklamayı hak etmektedir. Böylece müslüman kadınların bu kurala uy-maya teşvik edilmesinin nedeni aydınlığa kavuşacaktır.

Kadınla erkek arasındaki biyolojik doğal farklılıklar islam’ın bu ko-nuya bakışının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır.

Günümüzde bilimsel araştırmalar ışığında, erkeklerde sultacılık ve saldırganlık huyları gibi bazı özelliklerinin dışa vurmasında erkeklik hor-monlarının etkili olduğu ispat edilmiştir.72 Aynı şekilde, kadınlara has olan hormonal gelişmelerin, farklı idrak özelliklerinin dışa vurması ve duygu-sal ve esirgeme eksenli özelliklerin kadınlarda galip gelmesinde etkili ol-duğu da bazı konuya hâkim uzmanlarca onaylanan bir gerçektir.73

Kadın ve erkeğin kişiliği arasında söz konusu olan ve sözü edilen biyolojik temele göre yorumlanabilen ve bazı psikologlar tarafından da

69 “Yaratana karşı günah işleyerek yaratılana itaat edilmez.” rezi, nehcu’l-Belaga, c.4, s.41.

70 Vesailu’ş-Şia, c.8, “Vucubu’l-Hac” babları, 59. bab, s.111.

71 Bu rivayetlerde, “Kadınlar marufta kocalarına itaatsizlik etmesinler” vb. ifadeler kullanılmıştır. bk. age. c.14, “mukaddimatu’n-nikâh” babları, 117. bab, s.153., h.1 ve meclisî, Biharu’l-Envar, c.21, s.318.

72 Baron, and Byrne, Social Psycholojy, P.186.

73 c.F. lengermann, P. m. And niebrugge-Brantley, J., “contemporary Feminist Theory”, contemporay Sociological Theory, P.321.

onaylanan farklılıklardan biri, kadınların başkasının liderliğini ve yöneti-ciliğini benimsemesi ve onların gözetimi altında çalışmak istemesidir.74

Sonuçta şöyle diyebiliriz: islam’ın kadının kocasına itaat etme kura-lına vurgu yapması, bu durumun kadın ve erkeğin farklı biyolojik eği-limleri ile uyumlu olması ve yine bu kuralın aile ocağının pekişmesinde ve aile fertlerinin memnuniyetinin artması üzerinde olumlu etkileri ol-ması yüzündendir.

Demokratik aile yapısının ailenin diğer modellerine göre üstün ol-duğu düşüncesini benimseyen ve savunan kesimler bu görüş için ciddi bir muhalefet yolunu benimsemişlerdir. zira bu kesim bazı araştırma bul-gularına istinat ederek, evlilik kurumunda memnuniyeti, kararlarda eşleri eşit hakka sahip olma imkânına tabi olduğunu ve karar alma ve ev işleri ile ilgili görevleri cinsiyete göre ayırmanın eşlerin uyumu ve kadının rıza duygusu ile çeliştiğini beyan eden bir görüşü savunur.75

Fakat bu görüşün karşısında iki temel eleştiri bulunmaktadır. Bun-lardan birincisi, demokratik ailelerde madalyonun öbür yüzünde, aile istikrarının büyük ölçüde gerilemesi ve boşanma ihtimalinin yükselme-sidir. Bu acı gerçeği demokratik aile modelini savunan aynı kesim de iti-raf etmekte ve bazen bundan, yeni izdivaç kavramının kefareti tabiri ile söz etmektedir.76

ikinci sorun şudur: Görevlerin cinsiyete göre ayrımının en temel göstergelerinden sayıldığı geleneksel aile modelinde, kadınları memnun etme bakımından ciddi bir sorun yaşanmamakta ve sadece çağdaş dün-yada gündeme gelen yeni değerler ve bakış açılarının yaygınlaşmasından sonra kadınların memnuniyet düzeyinin gerilediği anlaşılmaktadır.

işte bu gerilemenin; görevlerin cinsiyete göre ayrımından kaynaklan-dığı söylenemez ve bunu, özel bir toplumda ve özel bir devrede baskın olan kültüre göre izah etmek gerekir. Bir başka tabirle, görevleri cinsi-yete göre ayırma meselesi, bir başka kültürel durumda kadınların mem-nuniyetinin artmasına sebep olabilir.

74 mutahharrî, nizam-i Hukuk-i zen Der islam, s.215.

75 michelle, camiaşinasî Hanivade ve izdivaç, s.127.

76 age. s.176.

Kuşkusuz bu sözden maksadımız, geleneksel aile yapısını tüm özel-likleriyle ihya etmeye davet etmek değildir, çünkü bu durum ne tama-men idealdir; ne de tam olarak yerine getirilmesi mümkündür. Burada amacımız yeni sosyal duruma uygun islamî bir aile modelinin gerçekle-şebileceğini ispat etmektir. Bu model, bazı cinsiyete dayalı görevleri pe-kiştirmenin yanında, kadınların ilahî ve insanî haklarına ulaşma zemi-nini de oluşturur.

Kadınların bu modelde memnuniyet duygusuna kavuşmaları sadece cinsel benzerlik ve eşitliğe erişmeleri değildir ve aslında sözü edilen biyo-lojik temellere dayanarak bazı durumlarda kadının memnuniyeti, koca-sını memnun etme yolu ile elde edilir. mesela, normal şartlarda kocakoca-sının kalbini fetheden kadının kendisine has alçak gönüllülüğü, aile ortamını en iyi şekilde yumuşatır ve zemini maddi manevi ihtiyaçlarını karşılamak için uygun hale getirir. Kuşkusuz bu işlevin gerçekleşmesi, ahlakî ve ter-biyevi etkenlere bağlıdır ve ancak tüm bu etkenlerin çok yönlü gerçek-leşmesi ile kadının kocasına tam olarak itaati mümkün olur ve kölelik ahlakı gibi uygunsuz sonuçlara yol açmaz.

Şimdi geriye şöyle bir nokta kalıyor: Bazen kocanın ahlakî ve terbi-yevi açıdan eksiklikleri yüzünden sözü edilen kural, kadının gerektiği dü-zeyde memnun olmasına yetmiyor ve hatta bazı uygunsuz sonuçlara bile yol açabiliyor. Bu şartlarda bu kuralın olumlu işlevleri azalsa da, ama is-lam dini başta çocukların iyi yetiştirilmesi olmak üzere kuralın geriye ka-lan işlevlerine verdiği önem itibarı ile kadınları sabırlı olmaya davet eder ve dünyevî eksikleri telafi etmek üzere uhrevî mükâfatlar vaadinde bu-lunarak77 aile ocağını pekiştirmeye ve çökmesini engellemeye çalışır. Bu tür ahlakî tavsiyeler zorunluluk getirmez ve kadınların alternatif seçme özgürlüğünü de yok etmez.