• Sonuç bulunamadı

Kürt İngiliz İlişkilerinde Belirsizlik Süreci

İngilizler, Kürtlerin siyasi olarak tanınması yönünde Irak hükümetine baskı yaparken, Ankara hükümeti doğu ve güneydoğudaki mevcut sınırlarını koruma stratejisiyle, gerek Araplarla gerekse Kürtlerle iletişim sürecini, ittifak kurmak suretiyle devam ettirme gayretindeydi. Arap Şammar Aşireti’nin dostluğunu kazanmak için fazlasıyla gayret eden Ankara hükümeti, aşiret liderlerinden Daham ve Ajil’i yanına alabilmek amacıyla onlara değerli hediyeler sunuyordu.508 Türk yetkililer Hatra’nın batısında bulunan Şammar şeyhini de ziyaret ederek onunla da ittifak zemini oluşturma gayretindelerdi. Ayrıca, geçmişte Musul siyasi yöneticisi olan İngiliz Albay Leachman’ın katili olduğu öne sürülen Zobalı Şeyhi Dhari de Mardin’de Türklerle iletişime geçmişti. Telafer’de, Araplar ile Ankara hükümeti arasında iletişimi sağlayan Şamil Yüzbaşı ise Cizre Kaymakamı olarak atanmıştı. Zaho’da İngiliz aleyhtarı faaliyetler yürüten ve İngilizlerin Kürtleri sömürü

506TNA. CO. 730/02, No: E-29462, Office H.E. The High Commissioner For Mesopotamia, 1 May 1921, s. 97.2-7-1-90

507TNA. CO. 730/02, No: E-29462, 1 May 1921, s. 97 508TNA. CO. 730/02, No: E-29462, s. 96-99. 2-7-1-91

düzeninin bir parçası haline getirdiği iddiasıyla propaganda faaliyetleri yürüten Taufa Zuhuki, Türkler tarafından Silopi’ye yerleştirilerek kamu kurumuna memur olarak atanmıştı. Ankara hükümetinin İngilizlere muhalif olan hemen her kesimle temasa geçmesi ve Nusaybin demir yollarının onarımının başlamış olması İngilizler tarafından askeri harekâtın habercisi olarak yorumlanmaktaydı. Bu nedenle, Suriye’deki Kürt aşiretlerin de desteklediği Şammar Aşireti’nin, Telafer’den tahıl satın alması dahi İngilizler tarafından yasaklandı. Ayrıca Şammar Aşireti lideri El-Asi’ye, İngiliz taraftarı olması karşılığında, Irak ve Suriye’deki tuz ticareti tekelinin tamamının kendisine verilebileceği yönünde teklif götürülerek, onun Ankara Türkiye ile ittifak kurmasının önüne geçildi.509

1921 yılı İngilizler açısından olumsuzlukların arttığı ve Irak’ta, İngiliz denetimindeki idari yönetim birimlerinin Irak’ın kuzeyindeki dağlık alanlardan Erbil istikametine doğru daralmaya başladığı bir süreçi. Bu fırsatı değerlendirme arzusundaki bazı Kürt aşiretler, kendi yerel yönetim sınırlarını oluşturma gayretindeyken, Türk subaylar İngilizlere karşı Arap ve Kürt aşiretler ile ittifak yapabilmek için önemli girişimlerde bulunuyorlardı. İngiliz egemenliğine sıcak bakmayan Nusaybin Kürtleri ve Arap aşiretlerin Nuri Bey’in denetimine girmesiyle, Türkiye Siirt’ten Zor şehrine kadar olan coğrafyada askeri gücünü ve siyasi etkisini oldukça artırmıştı.510 İngiltere’nin Musul’u savunmak üzere geri çekilmesi, Aralık 1919 tarihinde Bira Kapra’da İngiliz memurların katliamından sorumlu olan Surci ağaları Ubeydullah ve Ragıp ağaların Habur’da kendi yönetimlerini kurma girişimine de imkân tanımıştı.511 Deşti Harir’deki durum İngilizler açısından o kadar olumsuzdu ki, İngilizlerin Batas’a polis kuvveti gönderme isteği, kayda değer bir kuvveti olmayan Surçi Aşireti’nin engellemesi nedeniyle gerçekleştirilememişti. Bu esnada doğuda Albay Bill cinayetinin sorumluluğunu Surçi Aşireti ile paylaşan Barzan Şeyhi Ahmed Bey, Revandüz ve Zibar Aşireti’nin bölgelerini de kapsayan yerel Kürt yönetimi kurma girişiminde başarılı bir netice elde etmek üzereydi.

İngiliz görevliler tüm bu olumsuzluklara önlem alınamaması durumunda, önce Akra’nın daha sonra Musul’un İngiliz kontrolünden çıkacağını öngörüyorlardı. Görevliler bu riski önleyebilmek adına, Kürtlerden teşkil edilen Levy birliklerini aktif olarak kullanarak

509TNA. CO. 730/02, No: E-29462. 2-7-1-92

510TNA. FO. 371-5067, No: E-1732, From Office of the Civil Commisioner, Bağhad, to Under Secretary of Stade for İndia London, 20 January 1920, s. 204.

güvenlik açığını kapatma seçeneğini tekrar hayata geçirdiler. Türk-Irak sınır hattında bu gelişmeler yaşanırken, İran sınırından İngilizlere yönelebilecek saldırı ihtimali de canlılığını koruyordu. Simko İsmail, Mahabat yakınlarında birleşik Şikak ve Mamuş aşiretlerinin desteğiyle İngiliz kuvvetlerini tehdit edebilecek ölçüde gücünü topralamıştı. O, Surçi ve Herki aşiretleriyle iletişime geçerek bir ittifak önerisinde bulunuyor ve Raniye’ye Kürtlerin yanında olduğunu belirten mektuplar gönderiyordu.512

İngilizler olumsuzluklara önlem olarak, Revandüz ve Raniye’de Surçi Aşireti’ne bir dizi operasyon düzenledikten sonra Batas’ın denetimini ele geçirip kent merkezinde polis kuvveti teşkil ettiler. İngiliz yönetiminin asıl amacı Revandüz ile Hakkari ve Şemdinli arasındaki bağlantı yollarının kesilmesiydi. Ancak Türkiye’nin Batas’taki Kürt ağalarına verdiği destek İngilizleri zora soktuğundan, Türk yetkililerin Kürtler ile ittifak girişimi 2 Ağustos 1921’de bölge bombalanarak engellendi. Bombardıman ittifakı engellerken Kürtlerdeki İngiliz karşıtlığı daha da arttı. 3 Ağustos 1921’de Revandüz Türkiye tarafından alındığı gibi, Miran Aşireti de sınırdaki İngiliz kamplarına düzensiz saldırılara başladı. İngiliz karşıtı cephenin genişlemesi bu saldırıları artırırken, Irak Kralı Faysal karşıtı olan Kürtlerin teşvikleri de İngiliz karşıtlığının büyümesinde etkili olmaktaydı.513

Gerek Irak içerisinden gerekse İran ve Türk sınırlarından gelebilecek tehlikeler göz önünde bulundurulunca, İngilizlerin İran ve Irak’ta kurulan yeni yönetimlerle ittifak kurarak zorlukları aşması daha tercih edilebilir bir seçenekti. İngiltere’nin Kürdistan fikrinden vazgeçme eğilimine karşın, Kürtlerle diyalog sürecinin bozulmamasına gayret etmesi Türkiye ile Musul sorununda henüz mutabakata varılmaması nedeniyle alınan bir önlemdi. Kürtler ise İngilizler tarafından kendilerine verilen bağımsızlık sözlerinin yerine getirilmemiş olmasının etkisiyle, onlara alternatif olabilecek ittifak arayışlarına hız kazandırmışlardı.

512İran’da görevli İngiliz temsilciler ulaşımın güvenli olarak sağlanması için Levi olarak adlandırdıkları Kürt müfrezeleri oluşturdular. İlk olarak ulaşım güvenliğinin sağlanması amacıyla oluşturulan Levi birlikleri ilerleyen zamanda İngiltere’nin paralı askeri konumuna gelecekti (M.S. Lazerev, Emperyalizm ve Kürt Sorunu, 1917-1923, s. 23).

513TNA. CO. 730/4, No: CO-39152, From High Commisioner Mesopotamia to the Secretary of State for the Colonies, 4 August 1921.2-9 (30)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

MUSUL’UN GÜVENLİK SORUNUNA YÖNELİK YENİ YAKLAŞIMLAR VE

AŞİRETLERİN DENETİMİNDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLARIN İKİLİ

İLİŞKİLERE ETKİLERİ

İstanbul, Türklerin egemenliğinden çıkarsa İslam dünyası müttefik kuvvetlerin zaferini kabullenecek ve Osmanlı Devleti’nin İngilizlere karşı bir üstünlüğünün söz konusu olmadığını kabullenecekti. Ancak 1920 yılında Anadolu’da Ankara hükümeti tarafından aktif bir şekilde yürütülen Milli Mücadele’nin aşama kaydetmesi, İngiltere açısından siyasi durumu daha da kritik hale getirecekti. Ermeni-Ermenistan problemi, Kürtler ve Türkler arasındaki ittifakı zorunlu kılan önemli bir unsur olup, İngiltere, Kürtler ve Ermeniler arasında sağlanacak ittifakla bu önemli sorunu aşmayı ve kendi güvenliğine yönelebilecek en önemli güvenlik riskini tehdit aşamasına gelmeden engellemeyi hedefliyordu.

Her ne kadar Paris’te Kürt-Ermeni uzlaşması sağlanmış olsa da, bu durum Ankara hükümetiyle Kürtler arasındaki ittifakı zayıflatmamış, aksine güçlendirmişti. İngilizler tarafından Kürtleri memnun edebilecek bazı girişimlerde bulunulması düşünülse de, Kürtlerin İngilizlere güveninin sarsılmış olması, bu girişimlerin hissedilir ölçüde etkili olmasını engelliyordu. İngiliz yönetimi kısa vadede Musul’un güvenliğini sağlayabilmek adına, Kürdistan sorununu uluslararası kamuoyuna taşıma gayretindeyken, Türkiye’den Musul’a yönelebilecek tehlikelere karşı askeri önlemlerini artırma çabasında olacaktı. Bağımsız Kürdistan hedefiyle yola çıkan Kürt liderler açısından en önemli sorun ise, mevcut şartların Kürtlerin mobilizasyonuna engel olması ve lider kadronun halkı denetleme zorluğunun geçmişe oranla daha da artmış olmasıydı.