• Sonuç bulunamadı

İmar Mevzuatının Önemli Terimleri

Belgede EMLAK HUKUKU Ders Notları (sayfa 62-66)

3. 1982 ANAYASASI VE İMAR

6. İMAR KANUNU

6.15 İmar Mevzuatının Önemli Terimleri

İmar mevzuatında sıkça yer alan tanımlar önem taşımaktadır. Bu terimleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür59:

-Parsel: Kentin imar planına ve yasalara uygun olarak üzerinde tek bir (en fazla iki) yapının yapılabileceği toprak parçası ya da bir kentin toprağının bölünebileceği en küçük birimdir.

-İmar Adası: Çevresi yollarla çevrili parsellere ayrılmış kent topoğrafyasından oluşan küçük bir kent dilimidir.

-TAKS: Taban alanı katsayısıdır. Bir yapının taban alanının bulunduğu parsel alanına oranlanmasından elde edilen sayı. Örneğin TAKS:0.30 parsel alanı 1000 m² ise inşaat alanının tabanı 300 m².

59 Bu bölümde kullanılan söz konusu terimler ve açıklamaları Eke, Sat (2011) ve Eke (2000) kaynaklarından elde edilmiştir.

63 -KAKS: Kat alanı kat sayısıdır. Bir yapının toplam inşaat alanının üzerinde bulunduğu parsel alanına oranı. Örnek KAKS 0.90 – parsel alanı 1000 m² bina yüksekliği 3 kat – 0.30 x 3 = 0.90 → 0,90*1.000 = 900 m² inşaat alanıdır.

-Lejant: Plan üzerinde çeşitli kullanımları gösteren tarama, renk ve simgeleri tanımlayan ve açıklayan gösterim tablosudur.

-Plan Notları: Planda çizim olarak gösterilmeyen ve daha detaylı olarak plan uygulaması koşullarını gösterir metin planla birlikte onaylanır (emsaller, vb.).

-Plan Raporu: Planın ön araştırma verilerini hedef ve amaçlarını belirleyen nüfus ve alan projeksiyonların plan gerekçelerini açıklayan rapordur. Plan ile birlikte onaylanır.

-Kadastro: Taşınmaz malların konumlarını, korumalarını, sınırlarını, alanlarını belirleyip bir plan üzerinde gösterme eylemidir.

-Sit: Antik, tarihsel, etnografik ya da homojenlik ve nadirlikleri nedeniyle korunmaları ve değerlendirilmeleri gereken, doğanın ya da insan ile doğanın birlikte oluşturdukları topoğrafik bölgelerdir. Eski medeniyetlerin kurdukları yerleşmeler, anıtlar, tarihi olayların geçtiği alanlar, nadir doğa parçaları ve geleneksel kentsel sivil mimarisinin oluşturduğu alanlar sit olarak tanımlanır.

-Sit Türleri: Doğal sit, tarihsel sit, arkeolojik sit ve kentsel sit olarak ayrılır. Doğal ve arkeolojik sitler 1.,2.,3., derece olarak sınıflandırılır. 2. derece doğal sitlerde turizm, 3. derece doğal sitlerde konut, bölge koruma kurullarının denetiminde yapılabilir. Arkeolojik sitlerde gezi imkanı tanımak amacıyla açık alan düzenlemesi yapılabilir. Kentsel sitlerde koruma planı yapılıncaya kadar imar uygulaması durur, kentsel sit alanları etrafında koruma alanı oluşturulur. Uygulama koruma amaçlı imar planına göre yapılır. Yasa dışı işlemler için hapis cezası vardır.

-Mücavir Alan: İmar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve sorumluluğu altına verilmiş olan, belediye sınırlarını çevreleyen, belediyelerin etkisindeki alanlardır.

-İnşaat Ruhsatı Alınması: Yapı ruhsatiyesi almak için belediye, valilik bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye sadece tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge), mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa ebatlı kroki eklenmesi gereklidir. Belediyeler veya valiliklerce ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanmış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir. Eksik veya yanlış olduğu takdirde, müracaat tarihinden itibaren on beş gün içinde müracaatıyla ilgili bütün eksik ve

64 yanlışları yazı ile bildirilir. Eksik ve yanlışlar giderildikten sonra yapılacak müracaattan itibaren en geç on beş gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir.

-Paylaşma (İzale-i Şuyu): Bir taşınmaz üzerinde, hisseli mülkiyeti olan iki ya da daha çok kişinin, söz konusu taşınmazı aralarında bölüştürmeleri ve bölüşmede anlaşma olmazsa, taşınmazın bir bütün olarak satılarak ele geçen paranın sahipler arasında bölüştürülmesi.

-Mutlak Koruma Alanı: İçme ve kullanma suyu temin edilen ve edilecek olan suni ve tabii göller etrafında en yüksek su seviyesinde su ile karanın meydana getirdiği çizgiden itibaren yatay 300 m. genişliğinde kara alanıdır. Bahis konusu alanın havza sınırını aşması halinde mutlak koruma alanı havza sınırında son bulur.

-Kısa Mesafeli Koruma Alanı: Mutlak koruma alanı üst sınırından itibaren yatay 700 m. genişliğindeki kara alanıdır. Bahis konusu alan sınırını su toplama havzası sınırını aşması halinde kısa mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur.

-Orta mesafeli koruma alanı: Kısa mesafeli koruma alanı üst sınırından itibaren yatay 100 m. genişliğindeki kara alanıdır. Bahis konusu alan sınırının su toplama havzası sınırını aşması halinde orta mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur.

-Uzun mesafeli koruma alanı: Orta mesafeli koruma alanının üst sınırından başlamak üzere su toplama havzasının nihayetine kadar uzanan bütün kara alanıdır.

-Şerh: Kamulaştırılması kararlaştırılan arazilerin başka amaçlarla kullanılmasını, spekülasyona (veya vurgunculuğa) konu yapılmasını önlemek ve genel olarak taşınmazlar üzerinde başkalarının olan hakları belirtmek amacıyla, bu durumun tapu kütüğüne işlenmesi.

-Zilyetlik: Bir kimseye, bir taşınmazın sahibi olmaksızın, ondan yararlanma hakkının verilmesi, taşınmazın o kişinin fiili hakimiyetine sokulması.

-Önalım hakkı (Şufa hakkı): Özel kişilerin elinde bulunan bir taşınmazın, sahibince satışa çıkarıldığında, öncelikle devlet, kent yönetimi ve öteki kamu kuruluşlarına satılmasını öngören sınırlama; kamu kuruluşlarına bu amaçla tanınan öncelikli satın alma hakkı.

-Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED): Gerçek ve tüzel kişilerin gerçekleştirmeyi planladıkları Yönetmelik kapsamına giren faaliyetlerin çevre üzerinde yapabilecekleri bütün etkilerin belirlenerek değerlendirilmesi ve tespit edilen olumsuz etkilerin önlenmesi için gerçekleştirilecek esasları düzenleyen rapordur.

-Sıhhi müessese: Bakkal, şarküteri, süpermarket, kuruyemişçi, ekmek bayii, manav, lokanta, pizzacı, yemek satış yerleri, pastaneler, çay bahçeleri, taksi yazıhaneleri gibi çok

65 çeşitli adlar altında faaliyet gösteren işletmelerdir. Sıhhi müesseselerin sınıf ve özelliklerine göre aranacak nitelikler, 09.03.1989 tarihli ve 20103 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte açıklanmıştır. Sıhhi nitelikte işyerlerinden birisini açmak isteyenler, yapacağı işin niteliğine göre Yönetmelikte belirtilen ölçütlere uygun olarak işyerini veya işletmesini düzenledikten sonra, sıhhi müesseseler için Yönetmelikte gösterilen formu doldurarak yetkili makamlara verecektir.

3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Kanun ve Kanunun Uygulama Yönetmeliğine göre, bu kanunun uygulanmayacağı işyerleri dışında kalan ve Yönetmelik Ek-4’ünde sayılan sıhhi müesseseler, Belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan tüm işyerleri ve işletmeler valilik ve kaymakamlıklarca, Belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan tüm işyerleri ve işletmeler Belediyelerce ruhsatlandırılacaktır. Başvuru formu eksiksiz olarak doldurulmuşsa, ilgiliye en geç başvurusunu izleyen işgünü içerisinde “işyeri açma ve çalışma ruhsatı” verilir. Ancak ilgilinin beyanına göre düzenlenen ruhsat müktesep hak doğurmaz.

-Gayrisıhhi müessese: Gayrisıhhi (sıhhi veya sağlıklı olmayan) müesseseler, yani işyerleri, faaliyette bulundukları alan itibariyle gerek çıkardıkları koku, duman ve gürültü yönünden, gerekse üretim sonucunda meydana gelen zararlı atıklar nedeniyle çevresinde bulunan insanlara fiziksel, ruhsat ve sosyal yönlerden az ya da çok zarar veren veya zarar verme ihtimali bulunan müesseselerdir. İnsanları etkileyen bu zararlarının yanı sıra, üretim faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan tehlikeli ve zararlı atıklar da hava, su ve toprağın kirlenmesine sebep olarak hayvan veya bitki gibi diğer canlılara da zarar vermektedir. 1930 yılında yürürlüğe giren 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun “Gayrisıhhi Müesseseler”

başlıklı 268-275’inci maddeleri uyarınca çevre ve toplum sağlığının korunması açısından önem arz eden gayri sıhhi müesseselerin zararlı etkilerinin yok edilmesi veya en az düzeye indirilmesi ve doğal kaynakların kirlenmelere karşı korunması için gayri sıhhi müesseselerin kontrol altına alınması, ruhsatlandırılması ve denetlenmesindeki usul ve esasları belirlemek amacıyla 1995 yılında Sağlık Bakanlığı’nca “Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği” yürürlüğe konulmuştur. Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği gereğince, birinci sınıf gayrisıhhi müesseseler Sağlık Bakanlığınca, ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseler Valiliklerce, üçüncü sınıf gayrisıhhi müesseseler merkez ilçe sınırları içinde valiliklerce, diğer ilçelerde kaymakamlıklarca ruhsatlandırılacaktır60.

60 F. Eke, Şehircilik ve Planlama, Milli Eğitim Bakanlığı Yayını, 2000, Ankara, s.25.

66

Belgede EMLAK HUKUKU Ders Notları (sayfa 62-66)