• Sonuç bulunamadı

1.4 İddianame (Kamu Davası)

1.4.4 İddianamenin Unsurları

Cumhuriyet savcısı, önüne gelen somut olayda delilleri topladıktan sonra tarafında yeterli şüphe oluşuyorsa, iddianamesini düzenleyerek mahkemeye sunar. Muhakeme konularını mahkeme önüne taşıyan kamu davası, mahkemenin iddianameyi kanuni açıdan kontrol etmesi gereken süre125

sonunda kendiliğinden açılır126.

5271 sayılı CMK.m.170/3 hükmü gereği “görevli ve yetkili mahkemeye hitaben

düzenlenen iddianamede; a. Şüphelinin kimliği, b. Müdafii,

c. Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,

d. Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,

122

Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, s.505

123 Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Kırıt/Özaydın/Akcan/Erden, s.602 124 Y.4.CD. , 11.06.2012 t. , 2010/21275 E. ve 2012/13997 K. Sayılı Kararı

125 5271 Sayılı CMK.m.174 hükmü “(Değişik madde: 25/05/2005-5353 S.K./27.mad)

(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle; a) 170 inci Maddeye aykırı olarak düzenlenen,

b) Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,

c) Ön ödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde ön ödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,

İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir. (2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.

(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır” şeklinde

düzenlenmiştir.

e. Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği, f. Şikâyette bulunan kişinin kimliği,

g. Şikâyetin yapıldığı tarih,

h. Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun Maddeleri, i. Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, j. Suçun delilleri,

k. Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama

tarihleri ile bunların süreleri” gösterilir. Sayılan hususlar iddianamede bulunması

gereken hususlar ise de bu zorunluluk mevcut bulunan durumlar için geçerlidir127

. Örneğin tutuklama tedbiri uygulanmamış veya ortada şikayete tabi bir suç ve şikayet yoksa bu hususların belirtilmesi de gerekmeyecektir.

Başta sanık olmak üzere iddianamede yer alan kişilerin isimlerinin doğru yazılması gerekir. İsim karışıklığına yol açacak hatalar iade sebebidir. Böyle bir karışıklık dosyada var olan belgelerle(örneğin nüfus veya adli sicil kaydı) giderilebiliyorsa iade mümkün olmayacaktır128. İddianamedeki unsurların açıkça doğru yazılması hızlı yargılama için mutlak

koşuldur. Hakim önüne gelen iddianameden şüpheliyi, kimliğini, işlediği suçu delillerle kolay bir şekilde anlamalı, yargılama safahatı hakimin gözünde canlanmalıdır, ki bu anlamda tensip zaptını da en etkin şekilde düzenleyebilmektedir. Bu anlamda hakimin iddianameyi iade etmesi kurumu da yeni CMK.’daki hayırlı bir kurumdur129. Kanımızca iddianamenin iadesi kurumu hızlı bir kovuşturma evresi ve nihayetinde adil yargılanma için hayırlı bir kurumdur. Zira uygulamada bazı savcıların iddianame düzenlerken iddianamenin şüpheli kimliği bölümüne “falanca köyde falanca lakapla tanınan şahıs” şeklinde ibareler kullandıkları ve iade müessesinin o dönemki CMUK.’ta bulunmayışı nedeniyle yargılamaların çok fazla uzadığı durumlar yaşanmıştır. Adil yargılanma hakkını kabul etmiş ülke olarak yargılamanın makul sürede sonlanması için soruşturma neticesinde düzenlenen iddianamenin unsurları yönünden eksiksiz, delilerin net olarak ilişkilendirilmiş ve fiilin net olarak belirlenmiş olması gerekmektedir. Yargıtay bir kararında iddianamenin unsurlarının eksik olması halinde sanığın savunma hakkının kısıtlanacağından bahsetmektedir130

. 127 Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, s.505 128 Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Kırıt/Özaydın/Akcan/Erden, s.601 129 Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Kırıt/Özaydın/Akcan/Erden, s.601 130

Y.11.CD. , 17.12.2009 t. , 2007/4598 E. ve 2009/15934 K. Sayılı Kararı : “Hükmün konusu iddianamede gösterilen eylemdir. İddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna aykırıdır. Bu bakımdan iddianamenin ayrıntılı olması, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık; sorgusundan önce iddianame okunduğunda üzerine atılı suçun ne olduğunu anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. Yüklenen suç açık ve net olarak belirlenmeli, savunma hakkı kısıtlanmamalıdır.”

Ceza muhakemesinin en önemli sujesi olan savcı, iddianamesiyle yargılamada kilit rol almaktadır. Açıklayıcı ve delillerle ilişkilendirilmesi iyi yapılan iddianamede savcının, failin cezalandırılması talebi çoğu zaman kabul görecektir. Cumhuriyet savcısı bir kişiyi suçlarken öncelikli olarak buna kendisi inanmalıdır ki mahkemenin de inanması mümkün olsun. Bu anlamda iddianamenin unsurlarının tam olması mahkemenin olayı iyi kavrayabilmesine ve daha hızlı ve adil yargılamaya vesile olacaktır. Örneğin savcı çok taraflı karışık bir kavga olayında kimin kime nasıl vurduğunu, buna ilişkin adli rapor ve diğer delillerle ilişkilendirme yapmazsa ve sevk maddelerini doğru belirlemezse, sanıklara her zaman ulaşılamayacağı da düşünüldüğünde, makul sürede yargılanma hakkı131

mutlak olarak ihlal edilir, ceza alması gereken sanık beraat edebilir veya beraat etmesi gereken sanık mahkum olabilir132

.

Örneğin ABD. ceza adaleti sisteminde soruşturma evresinin sonuna gelindiğinde dava açılabilmesi bakımından savcının sahip bulunduğu yetki ve bu yetkinin kullanımının sınırlandırılması bakımından eyaletler arasında farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. İlk yaklaşıma göre Amerikan savcısı topladığı delilleri değerlendirmek suretiyle belirlediği şüpheliler hakkında ceza davası açma kanaatine vardıysa, düzenleyeceği iddianameyi

(indictment) mahkemeye sunar. İkinci yaklaşıma göre savcının doğrudan ceza davası açma

yetkisi olmayıp, savcının bu isteminin Grand Jury tarafından kabul edilmesine bağlıdır. Jury dosyayı inceleyerek dava açılmasını gerektirir yeterli delilin bulunup bulunmadığına karar verecek nihai makam olmaktadır133

. Bizim hukuk sistemimizdeki iddianamenin kabulü kararını ABD. ceza yargılaması hukukunda Grand Jury(Büyük Jüri) vermektedir.

1.4.5 İddianamenin İadesi