• Sonuç bulunamadı

Cumhuriyet Savcısının Reddi ve Çekinmesi

1.5 Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar

2.1.1 Cumhuriyet Savcısının Bağımsızlığı, Tarafsızlığı, Reddi ve Çekinmesi

2.1.1.3 Cumhuriyet Savcısının Reddi ve Çekinmesi

Hakimlerinkine benzer bir red süreci cumhuriyet savcısı için hukuken mümkün değildir. Şayet cumhuriyet savcısının kişisel olarak önyargılı davrandığı konusunda ciddi bir endişe mevcutsa, cumhuriyet başsavcısına başvurmak suretiyle cumhuriyet savcısının denetlenmesi ve gerektiğinde savcının değiştirilmesi mümkündür. İddia makamında yer alan savcının kişisel kimliği, hakimde olduğu gibi önemli olmadığından, örneğin başsavcı tarafından duruşmalara bir başka savcı görevlendirilebilir246

.

Savcının reddi konusunda yasal düzenleme yapılmasına ihtiyaç vardır. Çünkü savcının suçtan zarar gördüğü varsayılan devleti temsil etmesi, onun objektif davranması gerekliliğini ortadan kaldırmaz247. Nitekim savcı da hakim gibi adil yargılama ilkesiyle bağlıdır ve

gerçeğin ortaya çıkmasına katkıda bulunmakla yükümlüdür. Bu yüzden savcı da gerektiği zaman reddedilebilmelidir. Ancak bunun kriterleri hakimlerdeki gibi aynı olmak zorunda

244 Savcıların Mesleki Sorumluluk Standartları ile Temel Görev ve Hakları Beyannamesi (http://www.hsyk.gov

.tr/duyurular/2015/temmuz/iap-beyanname.pdf ; Erişim Tarihi: 26.07.2015)

245

Centel, s.107

246 Şahin, 1.C. , s.125 247 Centel/Zafer, s112

olmayıp savcıyı görev yapmaktan alıkoyan sebeplerdeki ölçütler değiştirilebilir248

. Nihayetinde cumhuriyet savcılarının da tarafsız ve bağımsız davranabileceği, hiçbir etki altında kalmadan objektif görev yapabileceği bir ortamın sağlanıp güvence altına alınması gerekir249.

Yasanın sistemi gereğince, maddi gerçeği araştırmak mecburiyetinde olan savcının, tarafsızlığını şüpheye düşüren hallerde reddedilip edilemeyeceği konusu üzerinde de durulmalıdır. Nihayetinde savcı adalet mekanizmasında suç ile mücadelede etkili rol oynaması arzu edilen ve güvenmemiz gereken bir makamdır. Savcının bu anlamda taraf tutması ihtimali varsa ona olan güven sarsılır. Bu nedenle savcının hem hakimin görevden yasaklanmasını gerektiren nedenlerle hem de tarafsızlığını şüpheye düşüren nedenlerle reddedilmesi mümkün olmalıdır250

.

Öğretideki bir görüşe göre savcı taraftır ve hüküm vermek durumunda olmadığı için reddedilemez251. Bu görüş savcı ile sanığı ayırt etmeden taraf olarak belirtmekte ve sanık nasıl reddedilemiyorsa savcının da aynı şekilde reddedilemeyeceğini benimsemektedir. Savcı muhakeme sırasında hakimden bazı isteklerde bulunma yetkisi olduğu için taraftır. Yetkilerinin sanıktan fazla olması taraf olmasına engel değildir. Savcı taraf olunca onun reddinin kabul edilmemesi genellikle uyulan bir sonuç olmaktadır. Ancak savcı, görevini yapmasının kuşkulu olduğu durumlarda, yerini arkadaşına terk etmeli yani çekinmelidir252

. Ceza Yargılamasında savcının önemi büyüktür. Ceza muhakemesinde hükmü sentez olarak kabul edersek, tezi ortaya atan savcının ceza muhakemesindeki rolü çok önemli ve değerli olduğundan, savcıların da objektif davranmalarını sağlayacak yasaklılık, ret ve çekinme kurumlarının ceza muhakemesi kanununa açıkça yazılması gerekmektedir253

.

Kanımızca cumhuriyet savcısı ceza yargılamasında taraf değil sujedir. Bu yüzden cumhuriyet savcısı gerektiğinde soruşturma evrakından çekinebilmeli, hatta bu hakkı duruşmada da kullanabilmelidir. Zira cumhuriyet savcısının objektif olma yükümlülüğü CMK.’da açıkça düzenlenmiştir254. Fakat mevcut Ceza Muhakemesi Kanunumuzda savcının reddi müessesi düzenlenmemiştir. Aynı şekilde Alman Ceza Usul Yasasında da savcının

248 Centel/Zafer, s.112 249 Ünver/Hakeri, 1.C. , s.254 250 Kunter/Yenisey/Nuhoğlu, s.333 251

Soyaslan Doğan, Ceza Muhakemesi Hukuku, Yetkin Yayınevi, 4.Bası, Ankara 2010, s.181

252

Sever Ömer, Hakim Bağımsızlığı ve Savcılık Teminatı, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı Doktora Tezi, İstanbul 2007, s.131 (https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorgu SonucYeni.jsp ; Erişim Tarihi:10.05.2014)

253 Ömeroğlu, s.101

2545271 Sayılı CMK.m.160/2 hükmü “Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın

yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür” şeklinde düzenlenmiştir.

çekinmesi gereken haller açıkça düzenlenmemiştir255. Alman Ceza Muhakemesinde savcının

tarafsızlığı nedeniyle davadan alınması mahkeme tarafından değil savcının amiri olan üst savcı tarafından gerçekleştirilebilir256

.

Uygulamada cumhuriyet savcısı örneğin kiracı olarak oturduğu ev sahibinin şikayetçi veya şüpheli olduğu bir soruşturma dosyası kendisine tevzii edildiğinde, durumu başsavcısına bildirir ve soruşturma dosyasının başka savcıya aktarılmasını talep eder. Savcı bu durumu başsavcıya bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülük savcının objektif davranma mecburiyetindendir. Savcı her ne kadar objektif olarak görev yapabilirim dese de savcının aynı zamanda hakim gibi objektif görünmeye de ihtiyacı vardır. Savcı toplum nezdinde güvenilir kişi olduğu ve suçla mücadelede yeni CMK. gereği soruşturmanın patronu konumunda olduğu için hassas davranmak zorundadır.

Cumhuriyet savcısının çekinmesini düzenleyen Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunun 46.maddesine göre “Askeri savcılar reddedilemez.

Ancak hakimin davaya bakamayacağı hallerden veya hakimin ret sebeplerinden biri bulunursa davadan çekinirler.” Burada askeri savcının görevden yasaklılığı ya da

reddedilmesi değil sadece görevden çekinmesine ilişkin bir hüküm bulunmaktadır257

. Bu hükme göre askeri savcı tarafsızlığından şüphe duyulacak hallerde çekinme hakkını kullanacaktır. Bu hükmün sivil savcılar hakkında da kıyasen uygulanabilirliği öğretide tartışılmıştır. KANBUR’a göre askeri savcıların çekinmesi usulünü düzenleyen kısıtlayıcı nitelikteki bu hüküm kıyasen sivil savcılar hakkında uygulanamaz258. Kanımızca bu hükmün sivil savcılar hakkında uygulanma olanağı yoktur. Kıyas yöntemiyle sınırlandırıcı bir düzenleme savcılar hakkında getirilemez. Bu ancak kanuni düzenleme ile mümkündür.

Savcının çekinmesine benzer bir düzenleme de Hakimler ve Savcılar Kanununda düzenlenmiştir259. Buna göre hakim ve savcılar eş ise beraber duruşma yapamayacaklardır.

Burada hakimin çekinmesi ve reddi nedenlerini düzenleyen CMK. hükümleri260

açıkça 255 Kanbur, s.47 256 Kanbur, s.54 257 Kanbur, s.73 258 Kanbur, s.91

259 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 46.maddesi “Karı - koca, ikinci derece dahil kan ve sıhri

hısımlar bir mahkemenin aynı dairesinde görev yapamazlar.

Bu şekilde görev yapmalarına olanak bulunmayanlardan o yere sonradan atanan; daha sonra meydana gelen aynı nedenlerden dolayı birleşemeyeceklerden istekli olanı, istekli olmaması halinde kıdemsiz olanı bulunduğu bölge içinde başka bir daire veya yere atanır.” şeklinde düzenlenmiştir.

260

5271 sayılı CMK.m.22 hükmü “ Hâkim; a) Suçtan kendisi zarar görmüşse,

b) Sonradan kalksa bile şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlilik, vesayet veya kayyımlık ilişkisi bulunmuşsa,

c) Şüpheli, sanık veya mağdurun kan veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyundan biri ise, d) Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlât edinme bağlantısı varsa,

belirlendiğinden hakim eşi duruşmaya girdiği için çekinmeyecek o duruşmaya başka bir cumhuriyet savcısı başsavcı tarafından görevlendirilecektir. Bu da cumhuriyet savcısının uygulamada çekindiği durumlardandır. Yine 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunun 46/3. maddesine göre “Bulundukları yerde kendi kusurları olmaksızın; herhangi bir nedenle

hakimlik ve savcılık mesleğinin gerekli kıldığı şeref veya tarafsızlıkla görev yapamayacakları veya bulundukları yerde kalmaları mesleğin nüfuz ve itibarını sarsacağı soruşturma veya belgelerle anlaşılanlar, isteklerine bakılmaksızın bulundukları bölge içinde başka bir yere atanırlar”. Bu hüküm de savcının açıkça reddedilmesi veya çekinmesine dair hüküm

getirmese de savcılık mesleğinin de belli bir şerefi ve tarafsızlığı gerektirdiği, bu düzenlemenin savcının tarafsızlığı ilkesinin kanuni dayanağını oluşturduğu söylenebilir261.

KANBUR’a göre cumhuriyet savcısının hâkimin reddini gerektiren yasaklılık ve tarafsızlığını şüpheye düşüren hallerin varlığı halinde reddedilebilmesini sağlayan cumhuriyet savcısına yönelik özel düzenlemeler kanununa eklenmelidir262. Reddedilme hakkı her zaman

çekinme hakkından daha üstündür ve tarafları daha çok korur263. Kanımızca da bu görüş

oldukça isabetlidir. Zira kişilerin savcıyı reddedebilme hakkına sahip olması hem savcıyı objektif davranma yükümlülüğüne uymaya zorlayacak, hem de kişinin kendini hukuk çatısı altında güvende hissetmesini sağlayacaktır. Savcının çekinmesini kendi insiyatifiyle veya başsavcı şikayeti yoluyla sınırlı tutmak kişilerin hukuki huzur ve güvenliğin azalmasına, keyfi kararların verilmesine, adalete olan inancın ve toplumun savcılara olan güveninin azalmasına neden olacaktır.

Yargılama, soruşturma ve kovuşturma aşamasından oluşan bir süreçtir. Tarafsızlığı sağlamaya yönelik ret ve çekinme kurumunun olmadığı bir soruşturma aşamasından geçerek toplanan veya toplanmayan delillerden sonra, tarafsızlığı sağlayacak mekanizmalarla donatılmış kovuşturma sonunda adil bir yargılama yapılacağını ummak, ancak bir iyimserliktir264. Gerçekten de soruşturmanın ceza yargılamasının temeli olduğunu kabul

f) Evlilik sona ermiş olsa bile, şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında ikinci derece dahil kayın hısımlığı varsa,

g) Aynı davada Cumhuriyet savcılığı, adlî kolluk görevi, şüpheli veya sanık müdafiliği veya mağdur vekilliği yapmışsa,

h) Aynı davada tanık veya bilirkişi sıfatıyla dinlenmişse, Hâkimlik görevini yapamaz” şeklinde ;

5271 sayılı CMK.m.24 hükmü “Hâkimin davaya bakamayacağı hâllerde reddi istenebileceği gibi, tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da reddi istenebilir.

Cumhuriyet savcısı; şüpheli, sanık veya bunların müdafii; katılan veya vekili, hâkimin reddi isteminde bulunabilirler” şeklinde düzenlenmiştir.

261 Kanbur, s.82 262 Kanbur, s.89 263 Kanbur, s.89 264

Yiğit Uğur, Anayasal ilkeler ve Etik Kurallar Çerçevesinde Savcının Soruşturma ve Davadan Reddi ile Çekinmesi, Türkiye barolar Birliği Dergisi, Sayı:85, Yıl:2009, s.306-307 (http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/ ; Erişim Tarihi:01.06.2014)

ettiğimize göre temeldeki bağımsızlık ve buna bağlı ret ve çekinme müesseselerinin getirilmemiş oluşu yargılamadaki adilliği de mutlaka etkileyecektir. Ceza yargılamasında etkin rol oynayan savcıya yönelik getirilecek olan bağımsızlık teminatı ve red-çekinme müesseselerinin savcının etkinliğini, tarafsızlığını arttırmakla birlikte yargıya olan inancın da kuvvetlenmesine yardımcı olacağı kanaatindeyiz.

2.1.2 Kamu Davasının Mecburiliği İlkesi