• Sonuç bulunamadı

3.1. Yurt İçinde Yapılan Çalışmalar

3.1.1. İş Tatmini İle İlgili Yurt İçinde Yapılan Çalışmalar

Özdayı (1990) “Resmi ve Özel Liselerde Çalışan Öğretmenlerin İş Tatmini ve İş

Streslerinin Karşılaştırmalı Analizi” konulu çalışmasında İstanbul’da faaliyet gösteren

resmi ve özel liselerde görev yapan öğretmenlerin iş tatmini ve iş streslerinin karşılaştırması amaçlanmıştır. Resmi liseden 804 ve özel liseden 330 katılımcıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçlarından elde edilen bulgulara göre; resmi ve özel liselerde tatmin duyulan faktörler mesleğin içsel yapısı ile ilgili olan “otorite, sorumluluk, serbestlik ve yaratıcılık”; tatminsizlik ve stres yaratan faktörler ise mesleğin dışsal yapısından kaynaklanan “maaş, terfi, mesleki güvence ve mesleki gelişme imkanlarının azlığı” ile ilgili olduğu saptanmıştır. Yine elde edilen bulgulara göre, resmi liselerde iş tatmini düzeyi düşük, stres düzeyi yüksek; özel liselerde ise iş tatmini düzeyi yüksek, stres düzeyi düşük olduğu bir ters orantı belirlenmiştir. Yani resmi liselerde stresin arttığında tatminin azaldığı (r=.35), özel liselerde ise tatminin arttığında stresin azaldığı (r=.-53) saptanmıştır.

Çarıkçı’nın (2000) “Çalışanların İş Tatminlerini Etkileyen Kişisel Özellikler: Süpermarket

Çalışanları Üzerine Bir Araştırma” konulu çalışması Göller Bölgesi’nde faaliyet gösteren

140 süpermarket çalışanı üzerinde anket yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarından elde edilen bulgulara göre; çalışanların cinsiyeti, eğitim düzeyi ve yaşları çalıştıkları işlerden alınan tatmin düzeylerini etkilediği belirlenirken; çalışma süresinin ise iş tatmin düzeyinde etkisinin görülmediği saptanmıştır.

İmamoğlu (2001) “Bazı Takım ve Ferdi Spor Branşlarındaki Antrenörlerin İş Tatmin

Düzeylerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma” konulu çalışmasıyla Ankara, İstanbul ve

Sakarya’da görev yapan 238 kulüp ve ferdi antrenörlerin iş tatminini incelemiştir. Araştırma verilerinden elde edilen bulgulara göre; takım ve ferdi branş antrenörlerinin yaptıkları işten tatmin oldukları ancak almış oldukları ücretten ve çalışma ortamlarından tatmin olmadıkları saptanmıştır.

Akıncı’nın (2002) “Turizm Sektöründe İşgören İş Tatminini Etkileyen Faktörler: Beş

Yıldızlı Konaklama İşletmelerinde Bir Uygulama” konulu çalışmasında, Antalya’da

faaliyet gösteren 9 adet 5 yıldızlı konaklama işletmelerinde çalışan personele yaptığı anketler ile çalışanların iş tatminini etkileyen faktörler incelenmiştir. Çalışanların genel iş tatmini düzeyini ölçmek için yapılan ve 322 çalışanın değerlendirildiği bu araştırma verilerine göre; çalışanların %30’u yüksek düzeyde iş tatminine sahip iken, %30’u vasat düzeyde ve %40’ının da düşük düzeyde iş tatminine sahip oldukları ortaya konmuştur. Bununla birlikte çalışmada yönetim tarzı ve örgütsel uygulamalar, iş-işgören uyumu, sosyalizasyon ve kendini geliştirme, kişilerarası ilişkiler ve ekonomik karşılıklar, çalışanların iş tatminini etkileyen faktörler olarak bulunmuştur. Bu bulgulara göre; ekonomik faktörlere nazaran, psiko-sosyal faktörlerin, çalışan iş tatmini üzerindeki etkisinin daha fazla olduğu, işletmelerin çalışanlara sağladığı örgütsel olanaklar arttıkça, çalışanların iş tatmin düzeylerinin yükseldiği saptanmıştır. Ayrıca işletme yapısının işleyiş boyutu ile çalışanların iş tatmini düzeylerini etkileyen faktörler arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur.

Aksu vd. (2002) “Sağlık Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Yöneticilerinin İş Doyumuna

Yönelik Bir Araştırma (Ankara Örneği)” konulu araştırmaları Ankara ili Sağlık Bakanlığı

merkez ve taşra teşkilatında çalışan yöneticilerin iş tatmin düzeylerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. 205 katılımcıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre; çalışanların cinsiyet (p>0,05) ve medeni durumlarına (p>0,05) göre iş tatmini ile aralarında anlamlı bir farklılık bulunmazken; öğrenim durumu (p<0,05) ve yaşa (p<0,05) göre iş tatmini ile aralarında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca yöneticilerin iş tatmini düzeyine göre oldukça düşük tatmin düzeyi gösterdikleri, özellikle “yönetim ve denetim”, “ücret”, “çalışma koşulları”, “örgütsel ortam” ve “gelişme ve yükselme imkanları” gibi iş tatmin etmenleri açısından daha fazla memnuniyetsizlik duydukları saptanmıştır. Bu bulgulara paralel olarak iş tatmini düşük olan yöneticilerin görevlerinden ayrılma isteğinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

91

Sun (2002) tarafından “İş Doyumu Üzerine Bir Araştırma: Türkiye Cumhuriyet Merkez

Bankası Banknot Matbaası Genel Müdürlüğü” konulu çalışma Banknot Matbaası Genel

Müdürlüğü personelinin iş tatminlerinde çalışılan birim ve demografik değişkenler doğrultusunda farklılık olup olmadığını araştırmak amacıyla yapılmıştır. 343 katılımcıyla gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarından elde edilen bulgulara göre; unvan, cinsiyet ve medeni durum değişkenlerinin genel iş tatmininde farklılık yaratmadığı; çalışılan birim, kıdem ve öğrenim durumunun ise genel iş tatmin düzeyinde etkili olduğu saptanmıştır. Erdil (2004) “Yönetim Tarzı ve Çalışma Koşulları, Arkadaşlık Ortamı ve Takdir Edilme

Duygusu İle İş Tatmini Arasındaki İlişkiler: Tekstil Sektöründe Bir Uygulama” konulu

çalışmasında Konya bölgesinde faaliyette bulunan tekstil sektöründeki çalışanların yönetim tarzı, çalışma koşulları, arkadaşlık ortamı ve takdir edilme ile iş tatmini arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarılmasını amaçlamıştır. 192 katılımcıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçlarından elde edilen bulgulara göre; çalışanların yönetim tarzı, çalışma koşulları, arkadaşlık ortamı ve takdir edilme değişkenlerinin hem birbirleriyle ve hem de iş tatmini ile pozitif yönlü ve anlamlı ilişkiye sahip oldukları saptanmıştır. İş tatmini ile en yüksek ilişkiye ise arkadaşlık ortamının sahip olduğu ve onu takdir edilme duygusunun izlediği belirlenmiştir.

Örücü ve Esenkal (2005) “Konaklama İşletmelerine İş Gören Tatminini Etkileyen

Faktörler (Bandırma ve Erdek Örneği)” konulu çalışmalarında Erdek’teki 4 yıldızlı bir

kıyı otelinde çalışan 48 personel ile Bandırma’daki 4 yıldızlı bir şehir otelinde çalışan 52 personelin iş tatminlerini etkileyen faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonuçlarından elde edilen bulgulara göre; her iki otelde de ailevi ilişkilerin iş tatmini üzerinde etkisi olduğu belirlenmiştir. Ancak Bandırma’daki otelde ailevi ilişkilerinde olumsuzluk yaşayanların işindeki motivasyonu düşerken, Erdek’teki otelde ailevi olumsuzluk yaşayanların motivasyonun arttığı saptanmıştır. Ayrıca her iki otelde iş tatmini üzerine etkisi olan diğer bir faktörün mesleki bağlılık olduğu ve her iki otelde de bu faktörün pozitif yönde etki gösterdiği saptanmıştır. Yani çalışanlar mesleğini ne kadar seviyorsa o derece yüksek iş tatmin düzeyi ile çalıştıkları belirlenmiştir

Oksay’ın (2005) “Çalışanlarda İş Tatmini: Sağlık Sektörü Üzerine Bir Araştırma” konulu çalışması Isparta’da faaliyet gösteren kamuya bağlı devlet hastanesi, branş hastanesi ve araştırma hastanesinde görev yapan sağlık çalışanlarının iş tatmin düzeylerini ölçmek amacıyla yapılmıştır. Doktor, hemşire, ebe ve diğer sağlık çalışanı olmak üzere toplam 410

katılımcıyla gerçekleştirilen araştırma bulgularına göre; sağlık personelinin genel iş tatmin düzeyinde yaşa göre (F=3.354; p=.019) belirgin bir fark olduğu belirlenirken; genel iş tatmin düzeyinde cinsiyetin bir rolünün olmadığı saptanmıştır. Ayrıca genel iş tatmini ve aylık gelir düzeyi arasında belirgin bir ilişki olmadığı belirlenmiştir.

Olguntürk’ün (2005) “Turizm İşletmeleri Yönetiminde Profesyonelleşme ve İş Tatmin

İlişkisi Ankara’daki 4 ve 5 Yıldızlı Oteller Üzerine Bir Araştırma” konulu çalışmasında

Ankara ili merkezinde ve çevresinde faaliyette olan 22 adet 4 yıldızlı ve 8 adet 5 yıldızlı otellerde görev yapan yöneticilerin profesyonelleşme düzeyleri ve iş tatminleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; yöneticilerin profesyonelleşme düzeyleri yükseldikçe işlerinden elde ettikleri tatmin duygusunun da arttığı saptanmıştır.

Sevimli ve İşcan’ın (2005) “Bireysel ve İş Ortamına Ait Etkenler Açısından İş Doyumu” konulu çalışmaları Erzurum’da görev yapan doktorların iş tatmin seviyesini ölçmek ve demografik, sosyo-ekonomik verilere göre doktorların tatmin seviyeleri arasında anlamlı fark olup olmadığını ortaya çıkarmak amacıyla 454 doktor üzerinde gerçekleştirilen araştırmadan elde edilen bulgulara göre; iş tatmininin; doktorların %7,5’inde düşük, %57,0’sinde orta ve %35,5’inde yüksek olduğu saptanmıştır. Bulgulara göre, iş tatmini ile yaş (r=0,45) ve hizmet süresi (r=0,46) arasında pozitif yönde önemli ilişki bulunmuştur. Yani yaş ve hizmet süresi arttıkça iş tatmininin de arttığı saptanmıştır. Ayrıca kariyer amaçları ve hedefleri olan doktorların iş tatminlerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Turmuş’un (2005) “İş Tatmini (İş Doyumu) ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda Bir

Uygulama” konulu çalışmasıyla Savunma Sanayi Müsteşarlığın’da görev yapan 40 uzman

ve 41 sözleşmeli toplam 81 çalışanın iş tatminlerinin demografik değişkenlere göre incelemesini yapmıştır. Araştırma sonuçlarından elde edilen bulgulara göre; uzman ve sözleşmeli personelin iş tatminleri arasında anlamlı bir fark olmadığı saptanmıştır. Ayrıca çalışanların iş tatminlerinin hizmet yılına göre anlamlı bir fark göstermediği de belirlenmiştir.

Akgündüz’ün (2006) “Örgütsel Stres Kaynaklarının Çalışanların İş Tatmini Üzerindeki

Etkisi ve Banka Çalışanları İçin Yapılan Bir Araştırma” konulu toplam 149 çalışanla

yaptığı araştırmada örgütsel stres kaynaklarının çalışanların iş tatmini üzerindeki etkisini araştırmış ve elde edilen sonuçlara göre; iş tatmininin, örgütsel stresin sadece işin yapısı ile ilgili stres boyutu ile anlamlı düzeyde ilişkili olduğu, söz konusu ilişkinin ise hem işin

93

boyutu için negatif yönde olduğu saptanmıştır. Ayrıca çalışanların işlerine gerek çevresel koşullar (O=2,99) gerekse içerik (O=2,64) açısından düşük düzeyde iş tatmini duydukları görülmüştür.

Aydın’ın (2006) “Eğitim Kurumları Çalışanlarında İş Doyumu” konulu araştırmasında, İstanbul ilindeki resmi ve özel genel lise öğretmenlerinin iş doyumları incelenmiştir. 143 anketin değerlendirildiği araştırma sonuçlarına göre; lise öğretmenlerinin mesleğin nitelikleri ile ilgili iş tatminlerinin yüksek olduğu görülmüştür. Erkek öğretmenlerin bayan öğretmenlere göre daha fazla iş tatminsizliği yaşadığı saptanmıştır. Öğretmenlerin en fazla ücretlerin azlığı ve terfi olanaklarının kısıtlı olması sebebiyle iş tatminsizliği yaşadığı belirtilmiştir. Ayrıca resmi lise öğretmenlerinin bu alanlardaki iş tatminsizliğinin özel lise öğretmenlerine göre daha fazla olduğu sonucuna varılmıştır.

Baştemur’un (2006) “İş Tatmini İle Yaşam Tatmini Arasındaki İlişkiler: Kayseri Emniyet

Müdürlüğü’nde Bir Araştırma” konulu çalışmasında, Kayseri Emniyet Müdürlüğünde

görev yapan 361 personelin iş tatmini ile yaşam tatmini arasındaki ilişki tespit edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen verilere göre; eğitim durumu ile iş tatmini anlamlılık düzeyi (0,323) ve yaşam tatmini anlamlılık düzeyi (0,856) arasında anlamlı farklılıklar olmadığı saptanmıştır. Yaş ile iş tatmini anlamlılık düzeyi (0,130) ve yaşam tatmini anlamlılık düzeyi (0,513) arasında bir ilişki olduğu görülmüştür. Yaş ile yaşam tatmini ve iş tatmini farklılıklarının istatistiksel açıdan anlamlı olmadığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte yapılan araştırma sonucunda cinsiyet ile iş tatmini (t=-1,201; p=0,231) ve yaşam tatmini (t=-0,604; p=0,546) arasındaki farklılıkların anlamlı olmadığı görülmektedir. Ayrıca medeni durum ile iş tatmini (t=2,128; p<0,05) arasındaki farklılıkların anlamlı olduğu saptanırken, medeni durum ile yaşam tatmini açısından bu farklılık anlamlı çıkmamıştır. İş tatmini ve yaşam tatmini arasında ise pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu bulunmuştur. Yani çalışanların iş tatminleri arttıkça yaşam tatminlerinin de arttığı saptanmıştır.

Budak’ın (2006) “Kamu Sektöründe Çalışanların İş Tatmin Düzeyi: Milli Savunma

Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NatoPol Tesisleri’nde Bir Uygulama” konulu araştırmasında,

kamu sektöründe çalışanların iş tatmin düzeylerinin ölçülmesi, tatminsizlik nedenlerinin belirlenmesi, farklı kadrolarda çalışan (işçi, memur, güvenlik görevlisi ve özel güvenlik görevlileri) kamu çalışanının iş tatmin düzeylerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. 125 çalışanın katıldığı (r=0,396, p<0,005) ve kadrolar (F=2,93; p<0,005) arasında önemli seviyede ilişki olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında yaş grupları (F=1,45; p<0,05), eğitim

seviyesi (F=2,16; p<0,005), medeni durum (F=0,215, p<0,005) arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı saptanmıştır.

Gür’ün (2006) “Özelleştirmenin İş Tatmini Üzerine Etkisi Kütahya Şeker Fabrikası A.Ş.

Uygulaması” konulu çalışmasında Kütahya Şeker Fabrikası A.Ş.’nin çalışanlarının iş

tatmin düzeyleri incelenmiştir. 65 katılımcıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçlarından elde edilen bulgulara göre; çalışanların iş tatmin düzeyinin eğitim düzeyine, ücretlerine ve çalışma ortamına göre farklılık gösterdiği saptanmıştır. Bunun yanında işletmedeki çalışma süresinin, çalışanların iş tatminleri üzerinde olumlu veya olumsuz bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir.

Toker’in (2007) “Konaklama İşletmelerinde İş Doyumu: Demografik Değişkenlerin İş

Doyumu Faktörlerine Etkisi Üzerine Bir Çalışma” konulu araştırmasında İzmir’ de faaliyet

gösteren 3 tane 5 yıldızlı ve 5 tane 4 yıldızlı toplam 8 otelde çalışan personelin demografik özelliklerinin iş tatminine etkisi incelenmiştir. 370 katılımcıyla gerçekleştirilen araştırmadan elde edilen bulgular sonucunda; çalışanların genel iş tatmin düzeyleri 3,29 gibi olumlu bir değer olarak saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilere göre iş tatminini etkileyen değişkenler içerisinde en düşük ortalamanın 2,28 ile ücret olduğu belirlenirken, en yüksek ortalamanın 4,01 ile işin yapı faktörü olduğu saptanmıştır. Yani çalışanların işlerinden ve özellikle de işin yapısından memnun olduğu ancak aldıkları ücreti yeterli bulmadıkları belirlenmiştir.

Bozkurt ve Bozkurt’un (2008) “İş Tatminini Etkileyen İşletme İçi Faktörlerin Eğitim

Sektörü Açısından Değerlendirilmesine Yönelik Bir Alan Araştırması” konulu çalışmaları,

Sakarya ilinde faaliyet gösteren ilköğretim okullarında çalışan 84 öğretmen ve müdür yardımcıları üzerinde anket yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarından elde edilen bulgulara göre; cinsiyet ile işten tatmin olma (sig>0,05) arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulunamazken; meslekte geçirilen süre ile iş tatmini (sig=0,01>0,05) arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Ayrıca elde edilen sonuçlara göre, eğitimcilerin ücretlerinden tatmin olmadıkları (sig<0,05) saptanırken arkadaşlık ilişkilerinden ise tatmin oldukları saptanmıştır. Bunların dışında çalışanların yönetim tarzından tatmin olma ve iletişimden tatmin olma konusunda ise kararsız kaldıkları belirlenmiştir.

Kılıç (2008) “İş Tatmini ve İş Rotasyonu Arasındaki İlişkinin İncelenmesine İlişkin

95

bulgulara göre; iş rotasyonu yapan ve yapmayan çalışanların iş tatmin düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu, işten sağlanan genel tatmin ve çalışma arkadaşlarından duyulan tatmin açısından rotasyon yapan çalışanların tatmin düzeyleri rotasyon yapmayan çalışanların tatmin düzeylerinden daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ancak ücret, yönetim ve terfiden duyulan tatmin ile iş rotasyonu arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Pelit (2008) “İşletmelerde İşgören Güçlendirmenin İşgörenlerin İş Doyumuna Etkisi: Otel

İşletmelerinde Bir Araştırma” konulu çalışmasında, Türkiye’nin 7 bölgesinde faaliyet

gösteren 5 yıldızlı otel işletmelerindeki toplam 1854 çalışan üzerinde anket yöntemi kullanılarak, işgören güçlendirmenin işgörenlerin iş doyumuna etkisini incelemiştir. Araştırma bulgularına göre; çalışanların iş doyum düzeyleri cinsiyetlerine (p=0,233>0,005) göre herhangi bir farklılık göstermemektedir. Diğer taraftan, çalışanların iş doyum düzeyleri, yaşlarına (p=0,000<0,001), çalışılan departmana (p=0,000<0,001), eğitim düzeylerine (p=0,000<0,001) ve sektörde çalışma süresine göre (p=0,000<0,001) 0,001 düzeyinde anlamlı farklılıklar göstermektedir. Ayrıca çalışanların iş doyumlarında en olumsuz unsur, ücret unsuru olurken; en olumlu unsurlar olarak, iş yerine ilişkin fiziksel (ısıtma, aydınlatma, havalandırma vb.) şartlar ve iş arkadaşlarıyla olan ilişkiler olmuştur. Aksungur’un (2009) “Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma

Hastanesi’nde Çalışan Ebe ve Hemşirelerin İş Doyumu ve Yaşam Kalitesi Düzeylerinin Belirlenmesi” konulu 286 ebe ve hemşire üzerinde yaptığı araştırmasının sonucunda; yaş,

medeni durum, çalışma süresi, toplam hizmet süresi, çalışma şekli ve çalışma yeri ile çalışanların iş doyumu ve yaşam kaliteleri arasında ilişki olduğu saptanmıştır.

Bölükbaşı ve Yıldırtan’ın (2009) “Yerel Yönetimlerde İş Tatminini Etkileyen Faktörlerin

Belirlenmesine Yönelik Alan Araştırması” konulu çalışmaları Sarıyer Belediyesi Zabıta

personelinin genel iş tatmin düzeylerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; iş tatmini ile en güçlü ilişki ast-üst ilişkisi arasında bulunmuştur. Zabıta çalışanlarının yöneticilerle sorun yaşamamasının iş tatminlerini en yüksek düzeyde etkilediği belirlenmiştir. Ayrıca iş yerinde çalışanlarla iş tatmini arasında güçlü bir ilişki bulunmuştur. Çalışmada çalışanların iş yerlerinde sorun yaşamamalarının iş tatminini olumlu yönde etkilediği görülmüştür.

Eğinli’nin (2009) “Çalışanlarda İş Doyumu: Kamu ve Özel Sektör Çalışanlarının İş

özel sektörde çalışan 370 personelin iş tatmini düzeyleri, iş tatminini etkileyen faktörlerden ücret ve cinsiyetin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, kamu ve özel sektör çalışanlarının (p=0,000<0,025) iş doyumu düzeylerinin belirgin derecede farklı olduğu saptanarak, kamu sektöründe çalışanların iş tatmininin özel sektörde çalışanlara göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Yine elde edilen bulgulara göre kadın ve erkek çalışanlar (t=-4,156; p<0,025) arasında işyerine karşı olumlu tutumlar besleme konusunda anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır. Ayrıca çalışanların ücret düzeyi arttığında işten duydukları tatmin düzeyinin de arttığı elde edilen sonuçlarda (F=4,055; p=0,007) görülmektedir.

Akkuş (2010) “Rehberlik Araştırma Merkezlerinde Görevli Rehber Öğretmenlerin İş

Doyumu Düzeylerinin Değerlendirilmesi” konulu araştırmasında, Ankara’da Rehberlik

Araştırma Merkezinde görev yapan rehber öğretmenlerin iş doyumu düzeylerini incelemiştir. 94 katılımcıyla gerçekleştirilen araştırma verilerine göre; rehberlik araştırma merkezlerinde görevli rehber öğretmenlerin iş tatminlerinin cinsiyet (t=0.33; p>.05), yaş (t=0.944, p>.05), medeni durum (t=0.484; p>.05), öğrenim durumu (t=0.006; p>.05), mezun oldukları alan (F=0.20; p>.05), çalışma yılı (F=0.290; p>.05) ve çalışma koşullarına teknolojik yeterliliğine (F=1.08; p>.05) göre arasında anlamlı bir farklılık göstermediği görülmüştür. Bunun yanında rehber öğretmenlerin kurum yönetimiyle çalışanlar arasında iyi ilişkiler oluşturması değişkenine (F=5.447; p<0.01) göre iş tatmini düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur.

Erdem’in (2010) “İç Hastalıkları Hemşirelerinin İş Doyumu ve İş Zenginleştirme

Durumlarının Değerlendirilmesi” konulu çalışmasında İstanbul Sağlık Müdürlüğüne bağlı

hastanelerde iç hastalıkları kliniğinde çalışan hemşirelerin iş doyumu ve iş zenginleştirme faaliyetleri incelenmiştir. 220 katılımcıdan elde edilen bulgulara göre; hemşirelerin genel iş tatmin düzeyleri 3.01 ile orta düzey bir memnuniyet yaşadıkları saptanmıştır. Hemşirelerin iş tatmin düzeyi genel ortalamasında, eğitim durumuna göre fark olduğu belirlenirken; iş tatmin düzeylerinin çalışma yılına göre farklı olmadığı saptanmıştır.

Parsak’ın (2010) “Örgütlerde Yabancılaşma ve İş Tatmini İlişkisi: Çukurova Üniversitesi

Çalışanları Üzerinde Bir Uygulama” konulu çalışmasında Çukurova Üniversitesinde

çalışan personelin yabancılaşma ve iş tatmini ilişkisi incelenmiştir. Ankete katılan 168 katılımcının verilerinden elde edilen bulgulara göre; iş tatmini ve yabancılaşma arasında regresyon analiz vasıtasıyla anlamlı ve negatif bir ilişki bulunmuştur. Yani iş tatmini

97

arttıkça yabancılaşmanın azaldığı, iş tatmini azaldıkça yabancılaşmanın arttığı saptanmıştır.

Berber’in (2011) “Tükenmişlik ve İş Tatmini Arasındaki İlişki: Kule Personeli Üzerinde

Bir Araştırma” konulu araştırmasında Ankara’da 2010 yılı itibari ile havacılık sektöründe

faaliyet gösteren bir kamu kurumu olan Devlet Hava Meydanı İşletmelerine bağlı Ankara Esenboğa Havalimanında çalışan kule personelinin tükenmişlik düzeyleri ile iş tatmini arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Araştırma sonucunda çalışanların tükenmişlik düzeyleri ile iş tatminleri arasında anlamlı ve ters yönlü bir ilişki olduğu (r=-0,427; p<0,05) saptanmıştır. Yani çalışanların tükenmişlik düzeyi arttıkça iş tatmin düzeyinin azaldığı belirlenmiştir.

Köroğlu (2011) “İş Doyumu ve Motivasyon Düzeylerini Etkileyen Faktörlerin

Performansla İlişkisi: Turist Rehberleri Üzerine Bir Araştırma” konulu çalışmasını

Türkiye’de faaliyet gösteren seyahat acentelerine bağlı olarak çalışan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli turist rehberlerinin iş tatmini ile motivasyon düzeylerinin tespit edilmesi, rehberlerin iş tatmini ve motivasyon düzeylerine etki eden faktörlerin belirlenmesi ve bu faktörlerin performansla ilişkisinin ortaya konulması amacıyla 480 rehber üzerinde araştırma yapmıştır. Araştırma sonuçlarından elde edilen bulgulara göre; iş tatmini faktörleri ile genel motivasyon arasındaki ilişkilere bakıldığında; içsel tatmin ile genel motivasyon (r=.408; p=.00<.01) arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu, dışsal tatmin ile genel motivasyon arasında ise bir ilişkinin olmadığı belirlenmiştir. Motivasyon faktörleri ile genel iş tatmini arasındaki ilişkilere bakıldığında ise; ekonomik araçlar ile genel iş tatmini (r=.265; p=.00<.01), psiko-sosyal araçlar ile genel iş tatmini (r=.327; p=.00<.01) ve örgütsel yönetsel araçlar ile genel iş tatmini (r=.248; p=.00<.01) arasında pozitif ve anlamlı bir ilişkinin olduğu saptanmıştır. Son olarak iş tatmini faktörleri ile