• Sonuç bulunamadı

IV. Çalışmayla İlgili Kaynakların Tanıtımı

1. BÖLÜM

1.2. AHMED B. İSÂ’NIN HAYATI, İLMÎ ŞAHSİYETİ VE ESERLERİ

1.2.3. Emâlî Adlı Eseri

Kaynaklar, Ahmed b. İsâ’ya dair Emâlî olarak bilinen eseri dışında farklı bir eser zikretmemişlerdir. Ona aidiyeti tartışmasız olan tek eseri, Zeydiyye nezdinde ayrıcalıklı bir konuma sahip olan ve tez çalışmamızın odak noktasını teşkil eden el-Emâlî adlı hadis derlemesidir. Burada Ahmed b. İsâ’nın tek eseri olarak bilinen Emâlî hakkında bilgi verilecektir.

Zeydiyye mezhebi oldukça zengin bir literatüre sahiptir. Yapılan araştırmalar, Yemen kütüphanelerinin binlerce cilt esere ev sahipliği yaptığını göstermektedir.

Özellikle Sanaa ve Sa’ade kütüphanelerinde henüz baskısı yapılmamış çok sayıda el yazması eser bulunmaktadır. Yemen’de faaliyet gösteren çeşitli vakıf, dernek ve ilmî kuruluşlar söz konusu kaynak eserleri ilim dünyasına kazandırmaktadırlar. Ayrıca günümüzde başta Almanya, İtalya ve Amerika olmak üzere birçok ülke de Zeydî literatürün incelenmesi amacıyla hususi müesseseler kurmuş durumdadır.299

298 Vecîh, Mu’cemu Ricâli’l-İ’tibâr, I, s. 280; Vecîh, A’lâmu’l-Muellifîne’z-Zeydiyye, ss. 900-901;

Mürşid Billâh, Yahyâ b. el-Huseyn b. İsmâîl el-Cürcânî (ö. 499/1106), Kitâbu’l-Emâlî el-Hamîsiyye,

‘Ilmü’l-Kitâb, Beyrut, 1403/1983, C. I, s. 155.

299 İlmî ve kültürel anlamda neredeyse hiçbir bağları olmayan uluslar, bilimsel bilginin küresel siyasette önemli bir güç kaynağı olduğunun farkındadırlar. Uzun bir süre Osmanlı Devleti toprakları arasında yer alan Yemen ile sosyal, siyasal, kültürel vb. birçok bakımdan müşterek aidiyetlerimize ve hususan din temelli İslam kardeşliği mefkûremize rağmen tarihsel süreç içerisinde oluş(turul)an kopukluğa anlam verebilmek mümkün değildir. Bu bakımdan “Büyük İslam Geleneği” sınırları içerisinde din anlayışındaki yorum farklılıkları olarak kabul edilecek mezheplerin sınırlarını eritmek gerekmektedir. Büyük bir öz eleştiri ve hassasiyetle Kur’an ve Sünnet’in İslam dairesi içerisinde yer alan her türlü oluşuma kaynaklık ettiği göz ardı edilmemelidir. Bu sebeple, ülkemizin ilgili

Bu kurumlar, Yemen’in muhtelif kütüphanelerinde yer alan ve sayıları eli bin ile yüz bin cilt olarak ifade edilen birçok el yazması orijinal eseri dijital ortama kazandırmaya başlamışlardır. Aynı zamanda Zeydiyye mezhebi hakkında bilimsel inceleme ve araştırma projeleri, ekonomik anlamda bu kurumlar tarafından desteklenmektedir. Gelişen teknoloji sayesinde internet ve kitle iletişim araçlarının da yaygınlaşması sayesinde bugün, çok sayıda el yazması Zeydî metin, çeşitli dijital platformlar üzerinden erişime açılmaya başlamıştır.

Zeydî hadis ve fıkıh müktesebatı açısından seçkin bir konuma sahip olan Emâlî adlı eserin el yazması nüshası, İtalya’nın Milano kentindeki Ambrosiana kütüphanesinde bulunmaktadır.300 Bununla birlikte Ahmed b. İsa’ya ait Emâlî başta olmak üzere Zeydiyye mezhebine dair pek çok el yazması eser, Amerika’nın New Jersey eyaletinde yer alan Princeton Üniversitesi kütüphanesinde dijital arşiv haline getirilmiştir.301

Schacht (ö. 1969), İslam fıkhının gelişim seyri üzerine yaptığı incelemelerde, Zeydiyye mezhebinin hadis ve fıkıh birikimine ait en erken mevsuk eserin III/IX.

asrın başlarına ait olduğunu zikretmektedir.302 Kuşkusuz bu dönem içerisindeki Zeydî müktesebâtın en önemli eserlerinden biri Ahmed b. İsâ’ya (ö. 247/861) ait olan Emâlî’dir. Bu eser aynı zamanda Ahmed b. İsâ’ya ait basılı tek eserdir.

Müeyyedî, bu eserin kendi sınıfında İslâmî eserlerin en eskilerinden biri olduğunu belirtmektedir. Ona göre İmam Buhârî 256/870’te, İmam Müslim ise 261/875’te vefat etmiştir. Oysa Muhammed b. Mansûr el-Murâdî (ö. 290/903) oldukça uzun yaşamış ve Ahmed b. İsâ’nın, Ehl-i Beyt’ten tevarüs ettiği rivayetleri Sahihayn’dan daha önce bir araya getirme fırsatı bulmuştur. Bu sayede Müslümanlar onun bu özverili çalışmasından yararlanma imkânına sahip olmuşlardır.303

akademyası başta olmak üzere oluşturulacak çeşitli kurum ve kuruluşların büyük bir rikkat ve azami bir titizlikle bu mesele üzerinde durmaları önem arz etmektedir.

300 Sezgin, Târîhu’t-Türâsi’l-Arabî, I (3. Cüz), ss. 327-328; Brockelmann, Tarihu’l-Edebi’l-Arabî, III, s. 324.

301 Yemeni Manuscript Digitization Initiative, Avrupa menşeli pek çok kurum tarafından finanse edilen ve Yemen’deki el yazması eserlere ulaşıp onları dijital ortamlarda saklama ve neşretme amacıyla kurulmuş bir merkez olup Princeton Üniversitesinde faaliyet göstermektedir. İlgili proje hakkında bkz. https://ymdi.uoregon.edu/ ve http://pudl.princeton.edu/collections/pudl0079 (Erişim tarihi. 24.12.2017) Eser için bkz. http://pudl.princeton.edu/objects/8p58pf23k (Erişim tarihi.

24.12.2017)

302 Joseph Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, Oxford University Press, 1979, s.

262.

303 Müeyyedî, Levâmi‘u’l-Envâr, I, s. 333; Vezîr, el-Felekü’d- Devvâr, s. 56.

Emâlî, Zeydiyye’nin en meşhur hadis ve fıkıh eseridir. Muhammed b. Mansûr el-Murâdî tarafından bir araya getirilmiştir.304 Eser matbu olup ilk baskısı 1981 yılında Kitâbu’l-‘Ulûm adıyla dört cilt halinde basılmıştır.305 İkinci baskısı, üç cilt halinde 1990’da yapılmıştır. Ali b. İsmâil el-Mueyyed (ö. 1970) tarafından tahkîk, tahrîc ve şerh yapılarak Ra’bu’s-Sad’ adıyla Beyrut’ta basılmıştır. Üçüncü baskısı ise Ali b. İsmâil el-Mueyyed tahkîki esas alınarak aynı isimle Dâru’l-Mahacceti’l-Beydâ tarafından 2007’de Beyrut’ta basılmıştır.

Eserde genellikle Ehl-i Beyt tariklerinden olmak üzere çok sayıda hadis ve görüş nakledilmiştir. Bu nedenle rivayetlerin önemli bir kısmının senedi, Ehl-i Beyt silsilesine mensup imâmlar vasıtasıyla Zeyd b. Ali’ye (ö. 122/740) hatta Ali b. Ebî Tâlib’e kadar uzanmaktadır. Eser Muhammed b. Mansûr el-Murâdî (ö. 290/903) tarafından cem edilmiştir.306

Eserde Ali ve Muhammed b. Ahmed, babaları Ahmed b. İsa’dan görüş ve rivayet nakletmişlerdir. Bunlarla beraber Ahmed b. İsa’nın, Huseyn b. ‘Ulvân ve Muhammed b. Bekr gibi başkaca râvîlerden de gelen nakillere yer verilmiştir.

Hocalarından Muhammed b. Bekr, Muhammed b. Ali el-Bâkır’dan; Huseyn b.

‘Ulvân ise Ebû Hâlid el-Vâsıtî’den rivayette bulunmuştur.307 Ayrıca esere, onu bir araya getiren Muhammed b. Mansûr tarafından birtakım rivayetler eklenmiştir.

Zeydî fıkhının gelişim seyrini ele alan Kazı’nın da ifade ettiği gibi, Bergstrasser ve Schacht’ın eleştirilerinin odak noktasını teşkil eden el-Mecmû’un Zeyd b. Ali’ye nisbeti meselesini bir kenara bırakacak olursak,308 Zeydî fıkıh gelişiminin temel referansları sayılabilecek bu eserler ve müellifleri arasında ciddi bir etkileşimden söz edilebilir.

Nitekim yazılı rivayet sisteminin tam olarak oturmadığı ve sözlü nakil geleneğinin etkin olduğu o dönemde Zeyd b. Ali’nin hadislerinin derlenmiş bir kitap yerine doğrudan şifâhi yolla rivayet edilmiş olması, bu hadislerin Ahmed b. İsâ’nın

304İbnü’l-Vezir, el-Avâsım ve’l-Kavâsım, II, s. 333.

305 Ahmed b. İsa b. Zeyd b. Ali (247/861), Kitâbu’l-‘Ulûm, der. Muhammed b. Mansûr el-Murâdî, yyy, 1401/1981.

306 A. K. Kazi, “Zeydî Fıkhının Gelişimine Dair Notlar”, ESOGÜ İFD Dergisi, çev. Kadir Demirci, C.

I, S. I, 2014, Eskişehir, s. 185.

307 Ahmed b. İsâ, Emâlî, I, s. 25, 66.

308 el-Mecmû’un Zeyd b. Ali’ye nisbeti hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Eren Gündüz, Zeyd bin Ali, Hayatı ve Eserleri ve İslam Hukuk Düşüncesindeki Yeri, Düşünce Yay., Bursa, 2008, ss. 200-239.

(ö. 247/861) el-Emâlî’sine, el-Hâdî’nin (ö. 298/911) el-Ahkâm’ına ve diğer Zeydî eserlere girmesini mümkün kılmıştır.