• Sonuç bulunamadı

IV. Çalışmayla İlgili Kaynakların Tanıtımı

1. BÖLÜM

1.2. AHMED B. İSÂ’NIN HAYATI, İLMÎ ŞAHSİYETİ VE ESERLERİ

1.2.1. Hayatı

1.2.1.2. Ailesi

Ahmed b. İsâ’nın annesi nesep bakımından Kureyş kabilesine mensuptur.

Hz. Peygamber’in (sav) amcası Hâris’in soyundan gelen Âtike’nin tam künyesi, Âtike bnt. el-Fadl b. Abdirrahmân b. el-Abbâs b. Rebîa b. el-Hâris b.

Abdilmuttalib’tir.148 Annesi hakkında incelediğimiz kaynaklardan ayrıntılı malumat

140 Nevfelî, Ali b. Muhammed b. Süleyman, Kitâbu’l-Ahbâr, thk. Resûl Ca’feriyân, Neşru Habîb, Kum, ty., s. 108; Zirikli, Hayruddîn, el-A'lam Kâmûsu Terâcimi li Eşhuri’r-Ricâli ve’n-Nisâi mine’l-Arabi ve’l-Müsta’rabîn ve’l-Müsteşrikîn, Dâru’l-İlm li’l-Malâyîn, 15. bs., Beyrut, 2002, C. I, s. 191;

Vecîh, Abdusselâm b. Abbâs, A’lâmu’l-Muellifîne’z-Zeydiyye, Muessesetu’l-İmam Zeyd b. Ali es-Sekâfiyye, Amman, 1999, s. 152; Ahmed b. İsâ, el-Emâlî, I, Mukaddime, s. 20; Ca’fer Sübhânî, Bühûs fi’l-Milel ve’n-Nihal dirâsetü mevzû’ıyyeti mukâreneti limezâhibi’l-İslâmiyye, 2. bs., Müessesetü İmâm es-Sâdık, Kum, 1428/2007, C. VII, s. 389.

141 İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, s. 509; Zirikli, el-A'lam, I, s. 191.

142 Ahmed b. İsâ, el-Emâlî, I, Mukaddime, s. 19; İsfehânî, Mekâtilü’t-Tâlibiyyîn, s. 492.

143 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, IX, s. 293.

144 Safedî, Kitâbu’l-Vâfî, VII, ss. 177-178; Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XII, s. 72.

145 Zirikli, el-A’lam, I, s. 191.

146 Sezgin, Târîhu’t-Türâsi’l-Arabî, I (3. Cüz), s. 327.

147 Nessâbî, Ahmed b. Muhammed b. Abdurrahmân Kiyâ-i Gîlânî, Sirâcu’l-Ensâb, thk. Seyyid Mehdî Recâî, Ketabhâne-i ‘Umûmî Âyetullahi’l-Uzmâ Marâşî Necefî, Kum, 1409, s. 106. Burada “el-Muhtefî” nisbesinin sadece Ahmed b. İsa’ya mahsus olmadığını, babası İsa b. Zeyd başta olmak üzere Ali soyundan pek çok şahsın bu şekilde nisbelendirildiğini belirtmemiz gerekmektedir. Zira Abbâsî yönetiminin Ali oğulları cephesinden gelen kıyâm hareketleri nedeniyle edindiği siyasî tecrübe, halifeleri bu konuda müteyakkız davranmaya itmiştir. Tabiatıyla Ali ahfadı potansiyel bir tehlike olarak görülmüş ve kimi dönemler ılımlı, kimi dönemler sert politikalar izlenerek onların muhalif hareketleri bertaraf edilmeye çalışılmıştır. Bu durum, siyasî iktidarın takip ettiği katı politikaların bir yansıması olarak Ali soyuna mensup şahısların belli bir dönem gizlenmelerine neden olmuştur.

Nitekim Muhammed b. Zeyd b. İsa b. Zeyd b. Ali’nin oğullarından Hasan, Huseyn ve Muhammed de

“el-Muhtefî” nisbesiyle anılmıştır. Ahmed b. İsa’nın “el-Muhtefî” şeklinde isimlendirilmesinin nedeni ise Harun Reşîd döneminin ortalarında Abbâsî yönetimine karşı başlattığı isyan hareketidir. Kendisi bu ayaklanma nedeniyle tutuklanmış ve cezalandırılarak hapsedilmiştir. Hapisten firar etmesini takiben ömrünün sonuna kadar gizli saklı bir yaşam sürmüştür. Bu nedenle ona “el-Muhtefî”

denilmiştir. Bkz. İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, s. 509; Râzî, Şeceratü’l-Mübâreke, s. 157; Ebû Nasr el-Buhârî, Sehl b. Abdullah b. Dâvûd b. Süleymân (ö. 341/952), Sirru’s-Silsileti’l-‘Aleviyyeti, thk.

Seyyid Muhammed Sâdık, Mektebetu’l-Haydariyye, Necef, 1962, s. 66.

148 Mus’ab ez-Zübeyrî, Ebû Abdillâh el-Mus’ab b. Abdullah, Kitâbu Nesebi Kurayş, thk. Evariste Lévi Provençal, 3. bs., Dâru’l-Me’ârif, Kahire, 1982, Cüz II, s. 67; Umerî, el-Mecdî fî Ensâbi’t-Tâlibîn, s.

389; Ahmed b. İsâ, el-Emâlî, I, Mukaddime, s. 19; İsfehânî, Mekâtilü’t-Tâlibiyyîn, s. 492; İbn Inebe,

elde edemedik. Babası İsa b. Zeyd b. Ali b. el-Huseyn b. Ali b. Ebî Tâlib’tir. İsa, Zeyd b. Ali’nin (ö. 122/740) dört oğlundan biridir.149 109/728 senesinin Muharrem ayında Medine’de doğmuş,150 orada büyüyüp yetişmiş151 ve 169/785-6’da Kûfe’de vefat etmiştir.152 Şecere ve ensâb kaynaklarının verdiği bilgilere göre İsa b. Zeyd’in nesli Medine, Mekke, Mısır, Şam, Bağdat, İsfehan, Taberistan vb. gibi pek çok bölgeye yayılmıştır.153 Kendisinin Ehl-i Beyt nezdinde zühd, takva, mürüvvet sahibi, kanaatkâr birisi olduğu zikredilmektedir. Kûfe havalisinde âbid ve zâhid kişiliği ile temâyüz eden İsa b. Zeyd, ilmî seviyesi yüksek bir şahıs olup çokça hadis nakletmiştir. Babası Zeyd b. Ali (ö. 122/740) başta olmak üzere Ca’fer b.

Muhammed el-Bâkır (ö. 148/765), Abdullah b. Muhammed el-Bâkır, Süfyân b. Saîd es-Sevrî (ö. 161/778), Hasan b. Sâlih b. Hayy (ö. 169/785-6), Şu’be b. el-Haccâc (ö.

160/776), Yezîd b. Ebû Ziyâd (ö. 136/754), Hasan b. Ammâre, Mâlik b. Enes (ö.

179/795), Abdullah b. Ömer el-‘Amrî gibi çok sayıda âlimden rivayette bulunmuştur.154

İsa b. Zeyd (ö. 169/785-6), yaklaşık altmış sene yaşamış ve ömrünün büyük bir bölümünü saklanarak geçirmiştir.155 Gizlenmesinin nedeni olarak ise onun fikren Umdetü’t-Tâlib, s. 509. Krş. Emîn, A’yânu’ş-Şîa, III, s. 56; Ca’fer Sübhânî, Bühûs fi’l-Milel ve’n-Nihal, VII, ss. 389-390.

149 Zeyd b. Ali’nin (ö. 122/740) Yahyâ, Hüseyin, İsa ve Muhammed adında dört oğlu vardı. Kız çocuğu yoktu. Yahyâ’nın annesi Rîta/Rayta bnt. Ebî Hâşim Abdillâh b. Muhammed b. el-Hanefiyye’dir. Hüseyin, İsa ve Muhammed’in anneleri ise ümmü’l-veled bir kadındır. Bkz. Hârûnî, el-İfâde, s. 42; İbn Hazm, Ebi Muhammed Ali b. Ahmed b. Sa’îd el-Endülüsî, Cemheretü

Ensabi’l-‘Arab, thk. Abdusselâm Muhammed Hârun, 5. bs., Dâru’l-Me‘ârif, Kahire, ty., s. 56; İbn Sa’d, Muhammed b. Sa’d b. Menî’ el-Hâşimî, et-Tabakâtü’l-Kübrâ, thk. Muhammed Abdulkâdir ‘Atâ, Dâru’l-Kütübi’l-‘Ilmiyye, Beyrût, 1999, C. V, s. 250. Krş. Mahallî, el-Hadâiku’l-Verdiyye, I, ss. 259-260; Emîn, A’yânu’ş-Şîa, VII, s. 125.

150 İsfehânî net bir tarih vermemekle beraber onun, babası Zeyd b. Ali’nin Emevî halifesi Hişâm b.

Abdilmelîk’e karşı ayaklanma hazırlıkları yaptığı sıralarda doğduğunu kaydeder. Muhammed b.

Saîd’in Muhammed b. Mansûr’dan onun da Ahmed b. İsa b. Zeyd’den aldığı bilgilere göre hikâye şöyledir: İsa’nın annesi ümmü’l-veled kadın, Zeyd ile beraber yolculuk halindeyken birdenbire doğum sancısı başlamıştır. Bunun üzerine Zeyd, eşini yakınlarda bulunan bir manastıra götürmüştür. Orada sancısı şiddetlenen kadın çocuğunu doğurmuştur. Doğduğu gece, milât gecesine denk düştüğü için babası ona, Meryem oğlu İsa Mesih’in (as) adını koymuştur. Bkz. İsfehânî, Mekâtilü’t-Tâlibiyyîn, s.

343.

151 Vezîr, el-Felekü’d- Devvâr, s. 32.

152 İsa b. Zeyd’in vefatı hakkında farklı tarihler ileri sürülmüştür. İbn Sa’d (ö. 230/845), onun 167/784’te, Ebu Nasr el-Buhârî (ö. 341/952) ise 169/786’da vefat ettiğini belirtmişlerdir. Fuad Sezgin ise daha erken bir tarih vererek 166/783’te vefat ettiğini kaydetmiştir. Bkz. İbn Sa’d, Tabakât, VI, s.

353; Sezgin, Târîhu’t-Türâsi’l-Arabî, I (3. Cüz), s. 327.

153 Nesep âlimi İbn Inebe’nin, Ali evladına tahsis ettiği eserinde yer alan nesep tabloları için bkz. İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, ss. 518-519, 522-523, 534-535.

154 Ricâl uleması nezdinde onun rivayetleri makbul karşılanmıştır. Bkz. İsfehânî, Makâtilü’t-Tâlibiyyîn, s. 345; Mahatvarî, Murtazâ b. Zeyd el-Hasenî (ö. 2015), ez-Zeydiyye, Mektebetü Bedr, San’â, 2014, s. 104.

155 İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, s. 505; Ebû Nasr el-Buhârî, Sirru’s-Silsile, s. 65; İbn Hazm, Cemheretü Ensabi’l-‘Arab, s. 56.

ve fiilen destek verdiği Alevî isyanları gösterilmektedir. Buna göre İsa b. Zeyd önce Halîfe Mansûr’a karşı ayaklanan Muhammed b. Abdillah’a (ö. 145/762) sonra da kardeşi İbrahim b. Abdillah’a (ö. 145/762) destek vermiş ve onların safında yer almıştır.156 Nefsü’z-Zekiyye olarak bilinen Muhammed b. Abdillah, yönetim hakkının Ali evladına ait olduğunu ileri sürerek Mansûr (136/754-158/775) döneminde bir isyan başlatmıştır. Halifenin takibinden kurtulmak için Basra, Kûfe, Aden ve Sind gibi yerleşim birimlerini dolaşan Muhammed, bu süre zarfında muhalif kesimlerden taraftar toplamıştır. Kûfe’ye geldiğinde de İsa b. Zeyd ile görüşerek ondan yardım talebinde bulunmuştur. İsa b. Zeyd (ö. 169/785-6), Nefsü’z-Zekiyye’ye fiilî desteğini açıklamış157 ve yönetim aleyhinde başlatılacak ayaklanmaya dâhil olacağını bildirmiştir.158 Ancak Halîfe Mansûr aleyhinde yürütülen hareket başarısızlıkla sonuçlanmış ve Nefsü’z-Zekiyye öldürülmüştür.

Akabinde isyan hareketini üstlenen kardeşi İbrahim de başarısızlığa uğramıştır. Bu gelişmeler üzerine onlara destek veren İsa b. Zeyd, saklanmak zorunda kalmış ve uzun süre devam edecek olan gizlilik halini başlatmıştır.159

Tarihî kaynaklar Abbasî bürokrasisi tarafından ciddi biçimde takip edilen İsa’nın; Mansûr (136/754-158/775), Mehdî (158/775-169/785) ve Hâdî (169/785-170/786) dönemleri boyunca gizlendiğini kaydetmektedir.160 O, Nefsü’z-Zekiyye ve İbrahim’in ölümüyle sonuçlanan isyan hareketi sonrası büyük bir sükûnet dönemine girmiştir. Bu süre zarfında, Hasan b. Sâlih b. Hayy’ın evinde saklanan İsa, iktidar

156 Ahmed Mahmûd Subhî, Fî ‘İlmi’l-Kelâm Dirâsetü’l-Felsefiyye liârâi’l-fırakı’l-İslâmiyye fî Usûli’d-Dîn “ez-Zeydiyye”, 3. bs., Dâru’n-Nehdati’l-Arabiyye, Beyrut, 1991, C. III, ss. 75-76;

A’zamî, Ali Zarif, Muhtasaru Târîhi’l-Basra, thk. Azze Ref’at, Mektebetü’s-Sekâfiyye, yyy., 2001, ss. 88-89. Ebû Hanîfe’nin (ö. 150/797) İbrâhîm b. Abdillâh’ın isyan hareketine fikren destek verdiği ve İbrâhîm ile mektuplaştığı bilgisi için bkz. Mahallî, el-Hadâiku’l-Verdiyye, I, s. 303.

157 İsa b. Zeyd, Nefsü’z-Zekiyye hakkında kullandığı ifadelerle onun “karizma” kazanmasına çalışmış ve isyan ruhunun toplumun çeşitli katmanlarına yayılmasını sağlamıştır. Nitekim İsâ b. Zeyd’in onun hakkında şöyle dediği nakledilmektedir: “Şanı yüce Allah, Muhammed’i (sav) peygamber olarak gönderdi. Şayet ondan sonra bir nebî gönderseydi bu hiç kuşkusuz Muhammed b. Abdillah b. Hasan olurdu.” Bkz. İsfehânî, Mekâtilü’t-Tâlibiyyîn, s. 223; Müeyyedî, Mecdüddîn b. Muhammed b. Mansûr (ö. 1428/2007), et-Tuhef Şerhu’z-Zülef, Mektebetu Bedr, 3. bs., San’a, 1417/1997, s. 71, 81; Krş.

Mahallî, el-Hadâiku’l-Verdiyye, I, s. 275; Eş’arî, Ebu’l-Hasan Ali b. İsmâîl b. İshâk (ö. 324/935), Makâlâtü’l-İslâmiyyîn ve İhtilâfü’l-Musallîn, thk. Helmut Ritter, Dâru Franz Shctayz, Wiesbaden, 1980. s. 79.

158 İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, s. 505; Ca’fer Sübhânî, Bühûs fi’l-Milel ve’n-Nihal, V, ss. 360-361.

159 Ahmed Mahmûd Subhî, Fî ‘İlmi’l-Kelâm “ez-Zeydiyye”, III, ss. 76-77. İsa b. Zeyd, destek verdiği başarısız isyan hareketi neticesinde oldukça uzun bir süre gizlenmiştir. Öyle ki bir rivayete göre ömrünün yarısını, başka bir rivayete göre ise ömrünün üçte birini saklanarak geçirdiği belirtilmektedir.

Bkz. Ebû Nasr el-Buhârî, Sirru’s-Silsile, s. 65. İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, s. 505; İbn Hazm, Cemheretü Ensabi’l-‘Arab, s. 56.

160 Râzî, Şeceratü’l-Mübâreke, s. 156; Ebû Nasr el-Buhârî, Sirru’s-Silsile, s. 65; İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, s. 505.

aleyhindeki zümrelerle de irtibatını sürdürmüştür. Ali evladına yönelik uzlaşı politikası yürüten Halîfe Mehdî, bozulan ilişkiler ve baş gösteren ayaklanma hareketleri sonucu onları ele geçirmeye çalışmış fakat başarılı olamamıştır.161 Ömrünün büyük bir bölümünü Hasan’ın riyasetinde saklanarak geçiren İsa b. Zeyd 169/785-6’da Kûfe’de vefat etmiştir.162

İsa b. Zeyd’in vefatına ilişkin farklı tarihler zikredilmiştir. İsfehânî (ö.

356/967) onun Nefsü’z-Zekiyye ve kardeşi İbrahim’in Abbâsî yönetimi aleyhinde başlattıkları isyan sırasında şehit olduğunu bildirmektedir.163 Buna göre İsa’nın ölüm tarihi 145/762’dir. Fahruddîn Râzî (ö. 606/1210) ile Ebû Nasr Buhârî (ö. 341/953) ise isyana kalkışan Nefsü’z-Zekiyye ve İbrahim’in şehadetlerinden sonra uzun bir süre daha gizlendiğini belirtmektedir.164 Bu duruma göre onun vefatı 145/762’den sonraki bir tarihte gerçekleşmiştir. Muhsin Emîn (ö. 1952) ise Sabbâh ez-Za’ferânî’nin, dâîsi olduğu İsa b. Zeyd’in ölümünü Halîfe Mehdî’ye haber verdiğini söylemektedir.165 Buna göre onun vefatı 158/775’ten sonraki bir tarihe denk düşmektedir. Müeyyedî (ö. 2007) ise 166/783’te vefat ettiğini söylemektedir.166 Söz konusu veriler değerlendirildiğinde kanaatimizce İsa b. Zeyd’in 169/785-6’da vefat etmiş olması tarihî serencâma daha muvafıktır.

161 Hasan b. Sâlih, Kûfe’deki Zeydîlerin ileri gelenlerindedir. Döneminin fıkıh ve kelam âlimi olup bu iki sahada derlediği mecmuaları vardır. İsa b. Zeyd, onun kızıyla evlenmiştir. Hasan b. Sâlih, İsa’dan altı ay sonra vefat etmiştir. Bkz. Ebû Nasr el-Buhârî, Sirru’s-Silsile, s. 65. Zeydî - Şiî kaynaklarda bu şahıs hakkında yer alan malumat ile Sünnî kaynakların verdiği bilgiler bazı noktalarda ayrışmaktadır.

İbn Sa’d, Hasan b. Salih b. Hay olarak bilinen bu şahsın Hasan b. Hay olduğunu, Nevevî ise bu kişinin gerçek isminin Hasan b. Salih b. Salih b. Hayy olduğunu belirtmektedir. Diğer taraftan isyan hareketleri neticesinde İsa b. Zeyd’in uzun bir süre bu şahısla beraber gizlendiği ve Hasan’ın, İsa’dan altı ay sonra vefat ettiği müştereken ifade edilen hususlardır. Ancak bazı eserlerde Zeydî kaynakların aksine Hasan’ın kızıyla evlenen şahsın İsa’nın kendisi değil oğlu Huseyn olduğu kaydedilmektedir.

Bkz. Râzî, Şeceratü’l-Mübâreke, s. 158; İbn Sa’d, Tabakât, VI, s. 353. Zehebî bu şahsın makbul bir râvi olduğuna yer vererek Vekî b. el-Cerrâh’ın onu “İmam” şeklinde tavsif ettiğini zikretmiştir. Bkz.

Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, VII, s. 369. Ayrıca Hasan b. Sâlih, Zeydiyye mezhebinin Sâlihiyye kolunun görüşlerinin kendisine nispet edildiği bir âlim olarak kabul edilmektedir. Bkz. Ca’fer Sübhânî, Külliyât fî ‘İlmi’r-Ricâl, 2. bs., Müessesetü İmâm es-Sâdık, Kum, Menşûrâtü’l-‘İlmiyye, Kum, 2000, s. 408; İbn Kuteybe, el-Ma‘ârif, s. 509; Mahatvarî, ez-Zeydiyye, s. 105; Eymen Fuâd Seyyid, Târîhu Mezâhibi’d-Dîniyye fî Bilâdi’l-Yemen, Dâru’l-Mısriyye, Kâhire, 1988, ss. 221-222.

162 Ahmed Mahmûd Subhî, ez-Zeydiyye, III, s. 80; Ebû Nasr el-Buhârî, Sirru’s-Silsile, s. 65; İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, s. 505; İbn Sa’d, Tabakât, VI, s. 353.

163 İsfehânî, Mekâtilü’t-Tâlibiyyîn, s. 343; Cühenî, Mâni’ b. Hammâd, el-Mevsûtü’l-Müyessere fi’l-Edyâni ve’l-Mezâhib ve’l-Ahzâbi’l-Mu’âsıra, 4. bs., Dâru’n-Nedvetü’l-‘Âlemiyye, Riyad, 1420, C. I, s. 77.

164 Râzî, Şeceratü’l-Mübâreke, s. 156; Ebû Nasr el-Buhârî, Sirru’s-Silsile, s. 65.

165 Emîn, A’yânu’ş-Şîa, III, ss. 56-58.

166 Müeyyedî, et-Tuhef Şerhu’z-Zülef, s. 151.

İsa b. Zeyd’in Ahmed, Zeyd, Muhammed ve Huseyn adında dört oğlu vardır.167 Bunlardan Huseyn ve Muhammed’in annesi Abede bnt. Amr b. Ali b. el-Huseyn b. Ali b. Ebî Tâlib’tir. Zeyd’in annesi ümmü’l-veled bir kadın, Ahmed’in annesi ise Hâşimî soyundan Âtike bnt. el-Fadl’dır.168 İsfehânî’nin kaydına göre, İsa b. Zeyd saklandığı dönem içerisinden Kûfe’de bir kadınla daha evlenmiş, ondan da bir kızı olmuştur.169 Nesep âlimi Umerî’nin verdiği bilgilere göre ise İsa b. Zeyd’in çocukları bunlarla sınırlı değildir. Zira onun Ca’fer, Hasan, Amr ve Yahya isminde dört oğlu; Rukayyetü’l-Kübrâ, Rukayye, Zeynep ve Fâtıma isminde dört kızı daha bulunmaktadır.170

Ensâb âlimi Mus’ab Zübeyrî (ö. 236/851) ise Kureyş kabilesine tahsis ettiği eserinde, İsa b. Zeyd’in dört kızı ve dört oğlu olduğunu kaydetmektedir. Bunlardan Huseyn, Muhammed ve Zeyneb’in annelerinin Abede bnt. Amr b. Ali b. el-Huseyn b. Ali b. Ebî Tâlib olduğunu; Yahya, Rukayye ve Fâtıma’nın annelerinin ise ümmü’l-veled bir kadın olduğunu belirtmektedir. Ahmed el-Muhtefî’nin annesi ise Âtike bnt.

el-Fadl b. Abdirrahmân b. el-Abbâs b. Rebîa b. el-Hâris b. Abdulmuttalib’tir.171 Umerî’nin beyanına göre İsa b. Zeyd’in on iki çocuğu bulunmaktadır. Kızları;

Rukayyetü’l-Kübrâ, Rukayye, Zeynep ve Fâtıma’dır. Rukayyetü’l-Kübrâ, Ca’fer b.

el-Hasan b. Ali b. Amr b. Ali b. el-Huseyn b. Ali b. Ebî Tâlib ile evlenmiş ve Muhammed adında bir oğlu olmuştur. Fâtıma, İsa b. Zeyd’in saklandığı dönemde evlendiği Kûfeli bir kadından olma kızıdır. Fâtıma henüz babası hayattayken ölmüştür. İsa b. Zeyd’in sekiz oğlu vardır. Bunlar; Ca’fer, Hasan, Ahmed, Zeyd, Muhammed, Huseyn, Amr, Yahyâ’dır. Ca’fer’in, İsa adında bir oğlu vardır.

Hasan’ın, Aliyye adında bir kızı vardır. Amr ve Yahya’nın çocukları yoktur. Ahmed b. İsa’nın, Muhammed ve Ali adında iki oğlu vardır. Bunlardan Muhammedü’l-Ekber Ebu’l-Kâsım’ın Ahmed ve Huseyn adında iki oğlu bulunmaktadır. Diğer oğlu

167 Müeyyedî, et-Tuhef Şerhu’z-Zülef, s. 149.

168 Ebû Nasr el-Buhârî, Sirru’s-Silsile, s. 65; Râzî, Şeceratü’l-Mübâreke, s. 156; Ubeydelî, Ebu’l-Hasan Muhammed b. Ebî Ca’fer, Tehzîbu’l-Ensâb ve Nihâyetu’l-A’kâb, thk. Muhammed Kâzım el-Mahmûdî, 2. bs., Mektebetu Âyetullâhi’l-Uzma, Kum, 2007, s. 209.

169 İsfehânî, Mekâtilü’t-Tâlibiyyîn, s. 345.

170 Bunlardan Fâtıma, İsa hayatta iken vefat etmiştir. Diğer kızlarından biri de Muhammed b. Ca’fer ile evlenmiştir. Bu evlilikten doğan Muhammed ise Halîfe Mütevekkil döneminde Rey bölgesinde bir isyan çıkarmıştır. Bkz. Umerî, el-Mecdî fî Ensâbi’t-Tâlibîn, s. 389.

171 Zübeyrî, Nesebi Kurayş, Cüz II, s. 67.

Ali’nin ise Muhammed Ebû Ca’fer adında tek oğlu vardır. Ali b. Ahmed b. İsâ, babasından rivayette bulunmuştur.172

Ahmed b. İsâ’nın kardeşlerinden Muhammed, Mahzûm kabilesinden biri ile evlenmiştir. Nesli oğlu Ali ile devam etmiştir. Ali el-‘Irâkî olarak bilinen Ali b.

Muhammed b. İsa, Halife Mu’tasım döneminde isyan etmiş ve Mürre b. Gatafân tarafından öldürülmüştür. Nesli Hüseyin adındaki tek oğlundan Irak’ta devam etmiştir.173 Diğer kardeşi Zeyd, Halife Emîn’in katledilmesinden sonra Medine’de vefat etmiştir.174 Zeyd b. İsa’nın nesli ise tek oğlu, el-Muhtefî olarak bilinen Muhammed’ten devam etmiştir. Muhammed b. Zeyd’in nesli de Ahmed, Hasan, Huseyn ve Muhammed adındaki oğullarından devam etmiştir. 175 Ahmed b. İsâ’nın en küçük kardeşi Huseyn ise, İsa b. Zeyd’in saklandığı dönemde Kûfe’den biri ile evlenmiştir. Nesli Muhammed, Ahmed, Zeyd ve Ali adındaki dört oğlundan devam etmiştir.176

Ahmed b. İsa’nın, Muhammed177 ve Ali178 adında iki oğlu vardır.179 Onun soyu da bu iki oğlundan devam etmiştir. Muhammed’in Ali el-Mükeffil adındaki oğlu Bağdat bölgesinde yaşamıştır. Burada Ali oğullarının menfaatine yönelik birtakım faaliyetler içine girmiş ve Abbâsî yönetimi tarafından cezalandırılmıştır.

Bağdat’ta hapsedilen Ali el-Mükeffil, hapisteyken vefat etmiştir.180 Muhammed b.

172 Umerî, el-Mecdî fî Ensâbi’t-Tâlibîn, s. 389.

173 Ebû Nasr el-Buhârî, Sirru’s-Silsile, s. 66; Râzî, Şeceratü’l-Mübâreke, s. 158; İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, ss. 515-517; Eş’arî, Makâlât, s. 83.

174 İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, s. 515.

175 Muhammed b. Zeyd b. İsa’nın oğullarından Ahmed’in nesli muhtelif bölgelere yayılmıştır. Onun nesli çocukları Muhammed Ebû Abdillâh ile Irak’ta ve ekseriyetle Mısır’da, Muhammed Ebû Ahmed ile Mısır ve Halep’te, Muhammed Ebu’l-Hasan ile Semerkant’ta devam etmiştir. Muhammed b. Zeyd b. İsa’nın diğer çocukları Hasan, Huseyn ve Muhammed’in nesilleri ise oldukça azdır. Bkz. Râzî, Şeceratü’l-Mübâreke, s. 156; Ebû Nasr el-Buhârî, Sirru’s-Silsile, ss. 66-68; Ubeydelî, Tehzîbu’l-Ensâb, s. 215; İbn Inebe, Umdetü’t-Tâlib, ss. 513-515.

176 Oğullarından Muhamed b. Huseyn’in kabri Nişabur’un Khosrowjerd kasabasındadır. Nesli Huseyn, Ahmed ve Muhammed isimli oğulları ile Taberistan ve Medine bölgelerinde devam etmiştir.

Ahmed b. Huseyn, Hurrî şeklinde nisbelendirilen ilk kişidir. (Hurre/Harre Medine’de bir yerin adıdır.) Oğlu Muhammed el-Hurrî’nin nesli tek oğlu Süleyman’dan türemiş ve Buhârâ bölgesinde yayılmıştır.

Süleyman’ın neslinin kesildiğini söyleyenler olduğu gibi onun Ali Hasan ve Abdullah adlı oğullarının olduğunu söyleyenler de vardır. Ahmed b. İsâ’nın kardeşleri arasında soyu en yaygın olanlardan biri Huseyn b. İsa’dır. Nesebi hakkında ayrıntı için bkz. Bkz. Râzî, Şeceratü’l-Mübâreke, ss. 158-162; Ebû Nasr el-Buhârî, Sirru’s-Silsile, ss. 65-66; Ubeydelî, Tehzîbu’l-Ensâb, ss. 210-215.

177 İsfehânî, Mekâtilü’t-Tâlibiyyîn, s. 539.

178 İsfehânî, Mekâtilü’t-Tâlibiyyîn, s. 498.

179 Ca’fer Sübhânî, Bühûs fi’l-Milel ve’n-Nihal, VII, s. 390.

180 Nesep âlimleri, Muhammed b. Ahmed b. İsâ’nın tek oğlu olduğu konusunda ittifak halinde iken, İsfehânî, hapsi esnasında vefat edenin Ali b. Muhammed değil Ahmed adında diğer bir oğlu olduğunu söylemektedir. Bkz. İsfehânî, Mekâtilü’t-Tâlibiyyîn, s. 539.

Ahmed’in soyu, Ebu’l-Hasan olarak bilinen tek oğlu Ali el-Mükeffil’den181 türemiştir.

Ali el-Mükeffil’in nesebi de iki oğlundan devam etmiştir. Bunlardan Ebu’-Huseyn olarak bilinen Yahya b. Ali el-Mükeffil, aslen Bağdatlı olup, Şam bölgesinde Hama şehri yakınlarındaki Şeyzer kasabasında yaşamıştır. Ebubekr b. Mücâhid (ö.

324/936) ve Abbâs b. ‘Ukde’den (ö. 332/944) rivayette bulunmuştur. Kendisinden de Ali er-Reb’î ve Ali b. Mûsâ es-Simsâr isimli şahıslar hadis rivayet etmişlerdir.

Kaynaklar ondan yüksek zekâ istidadı ve derin kavrama vukufiyetine sahip bir kimse olarak söz etmektedir. Ali el-Mükeffil’in de iki oğlu vardı. Bunlardan Yahya b. Ali ez-Zeydî 389/999 senesinde vefat etmiştir.182 Diğer oğlu ise Ubeydullah b. Ali el-Mükeffil’dir. “ed-Darîr” olarak tanınan bu şahıs, Bağdat’ta yaşamış ve orada vefat etmiştir. Nesli ise Hasan ve Ahmed isimli oğullarıyla yine Bağdat bölgesinde devam etmiştir.183

Nessâbî, Ahmed b. İsâ’nın soyunun, Muhammed el-Mükeffil ve onun Sâhibu’z-Zenc olduğu söylenen oğlu Ali el-Mükeffil’den türediğini belirtmiş, diğer oğlu Ali’den söz etmemiştir.184 Fakat Ahmed b. İsâ’nın diğer oğlu Ali b. Ahmed’in de iki oğlu vardır. Bunlardan Huseyn, Kirman bölgesinde; Muhammed ise Horasan bölgesinde nesillerini sürdürmüşlerdir.185