• Sonuç bulunamadı

IV. Çalışmayla İlgili Kaynakların Tanıtımı

1. BÖLÜM

2.2. EMÂLİ’NİN KAYNAKLARI

3.1.2. Emâlî’deki Başlıkların Seçimi ve Tertibi

3.1.2.2. Bâb Başlıkları

3.1.2.2.2. Bâblarla İlgili Özellikler

Emâlî’nin bâb başlıkları tetkik edildiğinde, ilgili kitâb başlığının ayrıntılarını düzenleyen sistemli bir yapıya sahip oldukları görülmektedir. Bu durum, bâb başlıklarının, ait olduğu bölümlerin sınırlarını yansıtacak bir biçimde sıralandığını göstermektedir. İstisnaları bulunmakla beraber, bâb başlıklarının seçiminin ve ilgili kitâb veya ebvâb başlığı altında tertibinin titizlikle yapıldığı anlaşılmaktadır.

Örneğin ebvâbu’s-salât bölümü içerisine yerleştirilen bâb başlıklarının namaz ibadetine ilişkin tüm detayları ihtiva edecek şekilde bir iç tutarlılığa sahip olduğu görülmektedir.

Söz gelimi ebvâbu’s-salât başlığı, doğrudan doğruya namazı ifsât eden durumlara yada sehiv secdesine ilişkin hükümleri düzenleyen bâblarla başlamamış;

öncelikle namazın vakitleri, kuralları, başlangıcı, nasıl kılınacağı, huşû ve ta’dîl-i erkâna riâyet, rükû’, secde, teşehhüd vb. gibi konu başlıklarından başlayıp ilgili ibadetin tüm yönlerine ışık tutacak bir sıralama takip edilerek devam etmiştir.

Böylece hem bâb başlıkları arasındaki insicâm muhafaza edilmiş, hem de bölüm başlığı etraflı bir şekilde işlenmiştir. Bu itibarla eserin tahâret, salât, zekât vb. gibi ibâdâta taalluk eden meseleleri özelinde, bölüm başlıkları ile ilgili bâb başlıkları arasında, bir denge ve uyum gözetildiğini söyleyebiliriz.

Ne var ki Emâlî’nin bütün kısımları için bu uyumun geçerli olduğunu söylemek mümkün görünmemektedir. Özellikle eserin mu‘âmelât ve ‘ukûbât kısmında birtakım iç tutarsızlıklar dikkat çekmektedir. Söz konusu tutarsızlığın temel nedenlerinden biri, bazı konu başlıklarının, içerdiği rivâyetlerin muhtevasını yansıtmamasıdır. Bu problemin kaynağı da hiç kuşkusuz, konu başlıkları altına yerleştirilen hadislerin tam olarak tasnîfinin gerçekleştirilmemiş olmasıdır. Bâb başlığı altına yerleştirilen rivâyetlerin muhteva birliğine sahip olmayışları, tasnîflerinin yeterince düzenli bir şekilde yapılmadığı anlamına gelmektedir. Ayrıca bu başlıkların birer bâb başlığı vasfını taşımıyor olması da bölümün iç disiplinini bozan bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Diğer taraftan ibâdât kısmındaki bölüm başlıkları bâblar halinde tasnîf edilirken, mu‘âmelât ve ‘ukûbât kategorisinde yer alan bazı bölüm başlıklarının tasnîfinde göze çarpan ve tebvîb sitematiğinin ötesinde keyfîlik arz eden birtakım konu başlıkları, eserin insicâmına gölge düşüren yapısal bir problem oluşturmaktadır.

Tabiatıyla bu durum, bazı bölüm başlıkları ile bâb başlıklarının birbirleriyle tutarsızlık arz etmelerine yol açmaktadır. Şimdi teorik olarak ortaya koymaya çalıştığımız söz konusu problemleri, Kitâbu’l-Büyû’ bölümü özelinde somutlaştırmaya çalışalım. Bu durumu daha açık şekilde inceleyebilmek ve problemi doğru tahlil edebilmek için öncelikle Kitâbu’l-Büyû’ bölümü tablo üzerinde şu şekilde gösterilebilir:

Ahmed b. İsa, Emâlî, Kitâbu’l-Buyû’

Tablodan da görüldüğü üzere eserin kitâbu’l-buyû’ bölümü, 13 bâb başlığı ve 218 hadisten oluşmaktadır. Burada ilk bakışta form olarak diğer bâb başlıklarına benzemeyen عويبلا يف ةطلتخم ثيداحأ şeklinde iki başlığın yer aldığı görülmektedir.

Diğer bâbların aksine bu iki başlık, buyû’ bölümüne dair herhangi bir konu başlığını temsil etmemektedir. Bölümü oluşturan diğer 11 bâb başlığı, bünyesindeki rivâyetlerin muhtevası hakkında bir gösterge sunarken mezkur iki başlık, içerdiği hadislerin konusuna dair bir muhteva özetine sahip değildir. Oysa bâb başlıkları, içindeki rivâyetlerin, hangi konu bütünlüğüne bianaen bir araya getirildiğine dair bir tespit aracıdır. Bu bağlamda, tabloda yer alan iki başlığın bölümün diğer bâb başlıkları ile şekil yönünden tutarsız olduğu anlaşılmaktadır.

Öte yandan “buyû’ (konusu) hakkında karışık hadisler” şeklinde müstakil başlıkların tercih edilmesi, mevcut konu başlıklarının içerdiği rivâyetlerden farklı muhtevaya sahip hadislerin bu başlıklar altında bir araya getirileceği anlamına gelmektedir. Yani bölüm içerisindeki diğer bâb başlıklarının kapsamı dışında kaldığı halde, konusu itibarıyla buyû’ kısmına dahil olması gereken hadislerin toplanacağı başlıklar olduğu izlenimi uyandırmaktadır. Ancak ortaya çıkan tablo bu izahla örtüşmemektedir. Çünkü عويبلا يف ةطلتخم ثيداحأ başlığı altında tasnîf edilen rivayetlerin bir kısmı, bölümün diğer bâb başlıkları altında bulunması gereken hadislerdir.

Üstelik bunların içerisinde bölümle doğrudan ilgili olmayan rivâyetler de yer

almaktadır. Bu durum, kitâbu’l-buyû’ kısmının tasnîfinin problemli olduğuna işaret etmektedir. Buyû’ bölümü ile doğrudan ilgisi olmayan bazı rivâyetlerin bu bölümde kendisine yer bulması, tasnîf sistematiğini bozan bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki konusu bakımından hayız, nikâh, talâk, diyât, sayd ve tahrîmü’l-müskir bölümleri içerisinde yer alması gerektiğini düşündüğümüz bir kısım rivâyet malzemesinin “buyû’ (konusu) hakkında karışık hadisler” başlığı altına yerleştirilmiş olması, bizce kitâb-bâb-hadîs tasnîfinin insicamını ihlal etmektedir.

Şimdi somut örnekler vererek problemi açıklamaya çalışalım.

Tespitlerimize göre, bâb özelliği taşımayan عويبلا يف ةطلتخم ثيداحأ isimli başlıklarda kitâbu’l-buyû’ bölümü dışında yer alması gerektiği değerlendirilen rivayetler şunlardır:

- Hasar gören maldan ötürü zararın tazmîn edilmesi gerektiğini öngören rivayet559

- İçki üreten, temin eden, alan, satan, geliriyle geçinen vb. kimselere Allah’ın (cc)

lanet ettiğini bildiren rivayet560

- Av köpeği dışında kedi ve köpeğin gelirinin yasakladığını bildiren rivayet561

- Avcılık yapmayı yasaklayan rivayet562

- Rasulullah’ın (sav) yemin ve şahitliğe göre hüküm verdiğini bildiren rivayet563

- Helâllerin ve haramların açık olduğu, bu ikisi arasındaki şüpheli şeylerden uzak

durulması gerektiğini bildiren rivayet564

- Eşek ile atın çiftleştirilmesinin Rasulullah (sav) tarafından yasaklandığını bildiren

rivayet565

- Lakîtanın bir yıl süreyle muhafaza edileceği, sahibi çıkmadığı takdirde bulanın

sahiplenebileceğini bildiren rivayet566

- Efendisinden habersiz kaçan cariyenin hür olduğunu söyleyerek başka bir kimseyle

evlenmesi sonucu ortaya çıkan karışıklığı Hz. Ali’nin çözmesine ilişkin rivayet567

- Veled-i zinanın hür olduğunu bildiren rivayet568

- Kişinin hîbe ettiği şeyden vazgeçmesinin câiz olmadığını bildiren rivayet569

559 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1319. Rivâyet no: 2265

560 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1326. Rivâyet no: 2275

561 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1318. Rivâyet no: 2262

562 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1328. Rivâyet no: 2281

563 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1337. Rivâyet no: 2296, 2297.

564 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1339. Rivâyet no: 2299

565 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1349. Rivâyet no: 2324, 2325.

566 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1356. Rivâyet no: 2336

567 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1359. Rivâyet no: 2340

568 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1365. Rivâyet no: 2353, 2354

569 Ahmed b. İsa, Emâlî, II, s. 1367. Rivâyet no: 2358

Muhtevâsı bakımından sıralanan bu rivayetlerin kitâbu’l-buyû’ bölümü ile yakın ilgisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla ilgili başlık, içeriğinde yer alan rivâyetler ile konu bütünlüğü bakımından muvafakat göstermemektedir. Ayrıca konusu itibariyle Kitâbu’l-Buyû’ bölümü içerisinde şüf‘a, ihtikâr, murabaha vb. içerikli rivayetler, diğer konu başlıkları bünyesinde yer alması gerekirken tam olarak tasnîfe tabi tutulmaksızın عويبلا يف ةطلتخم ثيداحأ isimli başlık altında bir araya getirilmiştir.

- İbn Abbâs’ın (ö. 68/688) murâbaha usûlüyle satışı kerih gördüğüne dair rivayet570

- Temel yiyecek maddeleri üzerinde ihtikâr yapan kimsenin iflasa maruz kalacağını

bildiren rivayet571

- Gıda malzemelerini satın alıp piyasada fiyatı yükselene kadar stoklamayı nehyeden

rivayet572

Aralarında konu bütünlüğü bulunmayan bu rivâyetlerin, birbirinden farklı bâblar altında tanzim edilmesi gerekirken oldukça genel bir başlık altında toplanmıştır. Bu durum, bölüm ile bâblar arasındaki iç tutarlılığa gölge düşürmektedir. Zira aşağıdaki rivâyetler için عويبلا يف ةطلتخم ثيداحأ başlığı çok genel çerçeveli bir bâb başlığı olmuştur. Buraya kadar verilen örneklerde bölüm içerisinde bazı hadislerin kendi içeriğine uygun bâblar altına yerleştirilmediği göülmektedir. Dahası bazı rivâyetlerin ise Kitâbu’l-Buyû’ kısmı ile irtibatlı olmadıkları görülmektedir. Tüm bu göstergeler, eserin bazı bölümlerinin tasnîfinin sistematik bir şekilde düzenlenmediği yönünde bir veri sunmaktadır. Bu bağlamda Buyû’ bölümü özelinde görüldüğü gibi, Emâlî’nin mu‘âmelât ve ‘ukûbat kısımlarının, ibâdât kategorisi kadar sistemli olmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır.