• Sonuç bulunamadı

Eşin Rızasının Aranmayacağı Durumlar

3.2. MÜTESELSİL KEFALET SÖZLEŞMESİNİN KURULMASINA İLİŞKİN

3.2.5. Müteselsil Kefil Olma Ehliyeti

3.2.5.3.4. Eşin Rızasının Aranmayacağı Durumlar

Kefalet sözleşmelerinde eşin rızasının aranması özellikle ticari hayatta çok büyük sıkıntılara sebep olmaktaydı. Bu hüküm en çok iş hayatında işleri yavaşlattığı

356 BECK, Art. 494, N. 20; PESTALOZZİ, Art. 494, N. 5; ÖZEN, Kefalet, s. 178; KIRCA, Eşin İzni,

s. 442; REİSOĞLU, Kefalet, s. 92

112

gerekçesiyle eleştirilmekteydi. Aslında ticari işlere kefalette eşin rızasının aranmamasına ilişkin düzenlemeye Türk Borçlar Kanunu tasarısının ilk zamanlarında yer verilmişti. Tasarıda yer alan hüküm, kaynak İBK’nun 494’üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki358

düzenlemeye paralel bir nitelik arz etmekteydi. TBK Tasarısı md. 584/f.2’deki düzenleme şu şekildeydi: “Kefalet, ticaret siciline kayıtlı bir

işletmenin sahibi; bir kollektif ortaklığın ortağı, bir komandit ortaklığın sınırsız sorumlu ortağı; bir anonim ortaklığın yöneticisi veya müdürü, bir sermayesi paylara bölünmüş komandit ortaklığın müdürü veya bir limited ortaklığın yönetici ortağı tarafından işletmeyle ilgili olarak verilmişse, eşin rızası aranmaz”. İBK’nun mülga

md. 494/f.2’den farklı olarak “işletmeyle ilgili olarak kefaletin verilmesi” gerektiği ibaresine yer verilmişti. Oysa İBK mülga md. 494/f.2’de böyle bir sınırlandırmaya gidilmemişti. Ancak söz konusu hüküm İsviçre’de 1.12.2005 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırıldı ve ticari işlere kefalette de eşin rızasının aranması zorunlu hale geldi. İBK’da yapılan değişiklikten sonra, İBK mülga md. 494/f.2’ye paralel düzenleme içeren Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 584’üncü maddesinin ikinci fıkrası da tasarıdan çıkartılarak 6098 sayılı TBK’na alınmadı. Bu şekilde ticari işler için eşin rızasına getirilen istisna kaldırılmış oldu. Ancak iş hayatında yarattığı sorunlar sebebiyle uygulamada ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi adına 28.03.2013 tarih ve 6455 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 77’inci maddesi ile yeni bir düzenlemeye gidildi. Söz konusu Kanunun 90’ıncı maddesinde ise yürürlük tarihinin resmi gazete yayımlanma tarihi olan 11.04.2013 olacağı hükmü yer aldı.

TBK Tasarısı md. 584/f.2 ve mülga İBK md. 494/f.2’ye göre genişletilerek 6098 sayılı TBK’nun 584’üncü maddesine eklenen 6455 sayılı Kanun’un 77’inci maddesindeki düzenleme şu şekildedir: “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler,

358İBK mülga md. 494/f.2’deki düzenlemeye göre kefalet, ticaret siciline kayıtlı bir kimse tarafından,

bireysel bir işletmenin sahibi; bir kollektif ortaklığın ortağı, bir komandit ortaklığın sınırsız sorumlu ortağı, bir anonim ortaklığın yöneticisi veya müdürü, bir sermayesi paylara bölünmüş komandit ortaklığın müdürü veya bir limited ortaklığın yönetici ortağı sıfatıyla verilmişse, eşin rızası aranmaz.

113

27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz”.

6455 sayılı Kanun’un 77’inci maddesindeki düzenlemede TBK tasarısı md. 584/f.2’de olduğu gibi ticaret siciline kayıtlı işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticileri tarafından verilecek kefaletlerin işletme veya şirketle ilgisi olması aranmıştır. Hükmün zıt anlamından çıkarılacak sonuca göre işletme sahibi ya da şirket ortak ve yöneticileri tarafından verilecek kefaletlerin şirketle ya da işletmeyle ilgisi bulunmuyorsa eşin rızası gerekecektir. Doktrinde yalnızca işletmeyle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eşin rızasının aranmaması eleştirilmiştir. Buna göre bir işletmenin sahibi ya da bir şirketin ortak ve yöneticilerinin eşinin rızasının aranmaması yalnızca işletme ya da şirketin borçlarına kefalet için söz konusu olabilecektir. Ortada bir çelişkinin bulunduğu, bir kimsenin kendi borcu için kefil olmasının mümkün olmadığı belirtilmektedir359

. Ancak burada işletme sahibi ya da şirket ortağı kendi borcu için değil işletme ya da şirketin borcu için kefil olmaktadır. İşletme ya da şirketle ilgisi olmayan bir borca kefil olması halinde eşinin rızasının gerekeceği açıktır. Kanun koyucu bu hükümle eşin rızası alınmadan yapılacak kefalet sözleşmesinin konusunu sınırlandırma yoluna gitmiştir. Buna göre kefalet sözleşmesinin konusu şirket ya işletmeyle ilgili ise kefil olan işletme sahibi ya da şirket ortak veya yöneticisinin eşinin rızasına gerek olmadan kefalet sözleşmesi yapabilecektir. Ancak söz konusu sıfata sahip olmayan bir kimsenin bir işletme ya da şirketin borcuna kefil olması halinde kefalet sözleşmesinin geçerliliği, eşinin rızasına bağlı olacaktır. Örneğin yönetici sıfatına sahip olmayan bir şirket çalışanın çalıştığı şirketin borcuna kefil olabilmesi eşinin rıza vermesine bağlıdır.

6455 sayılı Kanun’un 77’inci maddesinde TBK tasarısı md. 584/f.2’den farklı olarak ortaklıklar tek tek sayılmak yerine “ticaret şirketi” denilerek genel bir ifade kullanılmıştır.

114

Eşin rızasının aranmaması için hükümde bahsi geçen bir başka zorunluluk ise ticari işletmenin ticaret siciline kayıtlı olmasıdır. İşletmenin ticaret siciline kayıtlı olmaması halinde kefalet sözleşmesinin konusu işletme ile ilgili olsa bile işletmenin sahibinin eşinin rızası gerekecektir.

TBK Tasarısı md. 584/f.2’de ve İBK’nun mülga 494/f.2 hükmünde bulunmayan bir düzenlemeye 6455 sayılı Kanun’un 77’inci maddesinde yer verilerek eşin rızasının aranmayacağı durumlar genişletilmiştir. Söz konusu hükme göre mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletlerde eşin rızası aranmayacaktır. Kanun koyucu burada da kefalet konusuna ilişkin bir sınırlandırmaya giderek esnaf ve sanatkârların yalnızca mesleki faaliyetleriyle ilgili olarak verecekleri kefaletlerde eş rızasının aranmayacağını hükme bağlamıştır. Bunun dışında esnaf veya sanatkârın esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı olmaması halinde istisna uygulanmayacak ve yaptıkları kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi eşlerinin rızasına bağlı olacaktır.

6455 sayılı Kanun’un 77’inci maddesinde yer verilen başka bir düzenlemeye göre 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı “Kamu Sermayeli Bankalar tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun” kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletlerde de eşin rızası aranmayacaktır. Madde metninde de belirtildiği gibi kullanılacak kredinin 5570 sayılı Kanun kapsamında olması gerekmektedir. Bu kanunun amacı tarımsal üretimle esnaf ve sanatkârların desteklenmesidir. Buna göre söz konusu kanun kapsamında kullanılacak kredilere kefil olunması halinde eşin rızası gerekmeyecektir.

Bunun dışında 6455 sayılı Kanun’un 77’inci maddesinde tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletlerde de eşin rızasının aranmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre tarım kredi kooperatifleri veya tarım satış kooperatifleri ya da esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri tarafından kooperatif ortaklarına kullandırılacak krediler için verilecek kefaletlerde eşin rızası aranmayacaktır. Ayrıca kamu kurum ve

115

kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kredi kullandırılması durumunda da kefil olacak kimsenin eşinin rızası gerekmeyecektir.