• Sonuç bulunamadı

Dava Açma Süresi Geçtikten Sonra Düzeltmenin Dava

2.3. VERGİ HATALARININ DÜZELTİLMESİNDE MÜKELLEFLERE

2.3.3. Yargısal Haklar

2.3.3.4. Vergi Hatalarının Yargı Aşamasında Çözümlenmesinde

2.3.3.4.2. Dava Açma Süresi Geçtikten Sonra Düzeltmenin Dava

Mükellef dava açma süresi geçtikten sonra vergi dairesine düzeltme zamanaşımı içerisinde düzeltme talebiyle başvurabilir. Düzeltme talebinin uygun görülmesi halinde uyuşmazlığa konu bir durum kalmayacaktır. Ancak dava açma süresi geçtikten sonra düzeltme talebinde bulunan mükellefin bu t alebi vergi dairesince reddedilmesi de mümkündür. Bu durumda kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliği taşıyan vergi dairesinin kararının yargıya intikali normal şartlarda mümkün değilken, kanun koyucu dava açma süresini geçiren mükelleflere şikâyet yoluyla üst makamlara başvurup burada red cevabı alınması üzerine dava açma hakkı tanımıştır.

Dava açma süresi geçtikten sonra Maliye Bakanlığına şikâyet yoluyla yapılan başvurunun niteliğine Danıştay 7. Daire, 31.12.2004 tarih, 2001/2220 esas numaralı ve 2004/3742 sayılı kararda değinilmiştir. Buna göre; dava açma süresi geçtikten sonra vergi hatalarının düzeltilmesi isteminde dava konusu idari işlem, düzeltme isteminin reddine ilişkin vergi dairesi işlemine karşı şikâyet yoluyla yapılacak başvuru sonucu Maliye Bakanlığınca tesis edilecek ret işlemidir (Danıştay Başkanlığı, 2011).

Şikâyet başvurusunda bulunabilmenin iki şartı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, hata içeren vergilendirme işlemine karşı vergi mahkemesinde dava açma süresinin geçmiş olması; ikinci şart ise düzeltme talebinde bulunulmuş ve bu talebin reddedilmiş olması veya reddedilmiş sayılmasıdır. Vergi hatası niteliği taşımayan bir vergi veya cezaya60 ilişkin hataların düzeltilmesi talebi ile dava açılamaz. Düzeltme başvurusu vergi dairesince reddolunduktan sonra şikâyet yoluyla Maliye Bakanlığı’na başvuran mükelleflere Maliye Bakanlığı’nın açık ret cevabı vermesi veya zımni ret cevabı vermesi üzerine mükelleflerin yaptıkları düzeltme başvurusunun reddolunması durumunda söz konusu idari işlemin iptalini yargıya taşımaları mümkündür (GİB, 2011b: 31).

60 Danıştay. 4. Daire, 26.05.2004 tarih ve E. 2003/1946, K. 2004/1182 ile “kaçakçılığa iştirak cezasının kaldırılması istemiyle yapılan düzeltme şikâyet başvurusunun reddine dair işlemin iptali isteminin 213 sayılı VUK'nun 117 ve 118 inci maddesinde açıklanan hesap ve vergilendirme hataları kapsamında değerlendirilemeyeceği” karara bağlanmıştır (Danıştay Başkanlığı, 2011).

Düzeltme talebinin hangi sürede vergi dairesi tarafından sonuçlandırılacağı hakkında VUK’da bir hüküm bulunmamakla61 birlikte İYUK’nun 10. maddesinin dikkate alınacağı kabul edilmektedir. İYUK’nun 10. maddesinde62 belirtilen altmış günlük süre içerisinde talebin reddine ilişkin cevabın tebliğinden; bu süre içerisinde cevap verilmemesi halinde de, talebin reddedilmiş sayılabilmesi için geçmesi gereken sürelerin dolması tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ve vergi mahkemesinde açılması gerekir (İYUK madde 37/b).

Mükellefin dava açma süresi geçtikten sonra şikâyet yoluna başvurmadan dava açması halinde uygulanacak hususlar Danıştay kararlarından yola çıkarak açıklanabilir. Danıştay’ın şikâyet yoluna başvurmadan dava açılması durumunda sadece davanın vergilendirme hatası bulunup bulunmadığı yönünden63 inceleneceği ile idari merci tecavüzü olarak kabul edilip dava konusu olayın Maliye Bakanlığı’na tevdii edileceğine64 ilişkin kararları da bulunmaktadır.

61 2686 sayılı Kanun’un 23. maddesinde itiraz süresi içinde düzeltme yoluna başvurulmasını düzenleyen dört ve beşinci fıkralarının madde metninden çıkarılması ve madde metninin yeniden düzenlenmesiyle yapılan değişiklikle düzeltmeye ilişkin olarak yapılacak taleplerin vergi dairesince bir ay içerisinde cevaplanacağına ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmış ve mükellefçe yapılan düzeltme taleplerinin ne kadarlık bir süre içinde cevaplandırılacağına ilişkin başka bir düzenleme yapılmamıştır. Uygulamada boşluğa yol açan bu durum 4001 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle giderilmiştir. Bu kanunla İYUK’nun 10 ve 11.maddelerinin vergi hatalarında düzeltme taleplerinde uygulanabileceği ve bu taleplerin öncelikle İYUK 10. maddesi doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir (Doğrusöz, 1999: 101- 102).

62 Danıştay 11. Dairesi, 18.11.1999 tarih, E. 1999/2824 ve K. 1999/4339 ile “2577 sayılı yasanın 10.

maddesi uyarınca tesis edilen vergilendirmeye ilişkin işlemlere karşı, 213 sayılı yasada düzenlenen düzeltme ve şikâyet yoluna başvurulması sonucunda şikâyet başvurusunun reddi yönündeki işlemin iptali istemiyle açılacak davada 2577 sayılı yasanın 10. maddesinde belirtilen usullere bu yasada yer alan süre ile ilgili genel hükümlerin uygulanacağı” hükme bağlanmıştır (Danıştay Başkanlığı, 2011). 63 Danıştay 11. Daire, 13.10.1998 tarih, E. 1998/11 ve K. 1998/3402 ile “Vergi dairesince istemin

reddi yönünde tesis edilen işleme karşı 213 sayılı kanunun 124.maddesi gereğince Maliye Bakanlığı'na başvurulması gereken olayda bu yola gidilmemesi halinde beyan üzerine ödenen vergilerin terkini istemiyle açılan davanın ancak 213 sayılı kanunun 378.maddesi uyarınca olayda vergilendirme hatası bulunup bulunmadığı yönünden incelenebileceği” karara bağlanmıştır (Danıştay

Başkanlığı, 2011).

64 Danıştay 9. Dairesi, 8.6.1987 tarih, E. 1986/1970 ve K. 1987/1948, “Dava açma süresi geçtikten

sonra yapılan düzeltme talebinin vergi dairesince reddi üzerine Maliye Bakanlığına şikâyet yoluyla başvuruda bulunmak gerekir. Doğrudan dava açıldığında, idari merci tecavüzü bulunduğundan 2577 sayılı Kanunun 15/1-e maddesi uyarınca dosyanın Maliye Bakanlığına gönderilmesi gerekeceği” ve

yine aynı yönde Danıştay 7. Daire, 14.10.2004 tarih, E. 2001/4234 ve K. 2004/2459 “Dava açma

süresi geçtikten sonra, vergi dairesi müdürlüğüne yapılan düzeltme başvurularının reddi üzerine şikâyet yoluyla Maliye Bakanlığına gidilmeden, anılan düzeltme başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemiyle, vergi dairesi müdürlüğü husumetiyle açılan davaya ilişkin dosyanın, idari merci tecavüzü nedeniyle, Maliye Bakanlığına gönderilmesi gerektiği” (Danıştay Başkanlığı, 2011)

Düzeltme şikâyet yolunda yetkili mahkeme mükellefin vergiyi tarh eden vergi dairesinin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesidir. Düzeltme ve şikâyet yolunda yetkili mahkeme olan vergi mahkemesine dava açma yerine Danıştay’da dava açılması halinde dava görev yönünden reddedilir. Şikâyet başvurusunun reddi işlemine karşı açılan davayı vergi mahkemesi önce işin esası açısından incelemesi, yani olayda vergi hatası olup olmadığını belirlemesi ve daha sonra davanın usulüne uygun olarak açılıp açılmadığına karar vermesi gerekmektedir. Vergi mahkemesi, açılan davada vergi hatası değil de, hukuki uyuşmazlık olduğu kanaatine varması durumunda dava süre aşımı nedeniyle reddedilmektedir (Karakoç, 2007a: 721).

Bazı durumlarda idarenin bekleme süresi içinde mükellefin yaptığı başvuruya altmış günlük bekleme süresi içinde verdiği cevabın kesinlik arz etmediği durumlarda görülmektedir. İdare bazı durumlarda 3071 sayılı Kanunu’nun 7’inci maddesi uyarınca yapılmakta olan işleme ilişkin inceleme, araştırma ve yazışmaların sonucu alındığında kesin bir hükme varacağına ilişkin açıklamada da bulunabilir. Bu durumda mükellefin idarenin kesinlik arz etmeyen cevabına karşı hangi yolu takip edeceği kendisine bırakılmıştır. Mükellef ilk yol olarak idarenin kesin olmayan cevabını isteğin reddi saymayarak65, incelemeler sonucunda varılacak kesin cevabı bekleyebilir. Bu şekilde altı aylık bekleme süresinde de idarenin kesin cevap vermemesi halinde itirazın reddedildiği varsayılır ve mükellef altı aylık bekleme süresinin cevapsız geçmesi halinde işlemeye başlayan idari dava açma süresi içinde de dava açmaz ise dava açma hakkını kaybetmektedir (Candan T., 2001: 224- 225). İkinci bir yol olarak ise idarenin cevabını isteğin reddi sayarak cevabın kendisine tebliğini izleyen günden itibaren dava açma süresi içinde dava açılmasıdır.

65 Danıştay 7. Dairesince, 07.12.2004 tarih, E. 2003/123 ve K. 2004/3253 “Şikâyet yoluyla maliye

bakanlığına gitmesine karşın, anılan bakanlıkça verilen, ancak kesin nitelik taşımayan cevabı, isteğin reddi saymayarak, vergi dairesi müdürlüğünün ön işlem niteliğindeki, düzeltme başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açan davacının, 2577 sayılı kanunun 10'uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, maliye bakanlığına yaptığı başvuru tarihinden itibaren işleyecek dava açma süresi içerisinde, anılan bakanlığın husumetiyle dava açması gerekeceğinden, vergi dairesinin kesin ve yürütülebilir nitelikte olmayan işleminin iptali istemiyle açtığı davanın esasının incelenemeyeceği”

2.3.3.5. Vergi Hatalarının Yargı Aşamasında Çözümlenmesinin