• Sonuç bulunamadı

2.3. VERGİ HATALARININ DÜZELTİLMESİNDE MÜKELLEFLERE

2.3.2. İdari Haklar

2.3.2.2. Cezalarda İndirim

İdari bir çözüm yolu olan cezalarda indirim müessesesi ile itiraz etmeksizin ve dava açmaksızın kesilen cezayı ödeyeceğini beyan eden vergi mükelleflerine, belirli şartların varlığı halinde cezalarda indirim imkânı sağlanmaktadır (Pehlivan Y., 2005: 113). Sadece cezalara yönelik uygulanan ve iyiniyetli olarak yanlışlıkla veya bilgisizlik nedeniyle vergi ziyaına sebep olan mükellef veya sorumluları tercihlerine bağlı olarak bu haktan yararlanabilir.

Cezalarda indirim VUK 376’ıncı maddesinde, “İkmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi, vergi farkı ile indirimlerden arta kalan vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını mükellef veya vergi sorumlusu ihbarnamelerinin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı Kanunda belirtilen tutarda teminat göstererek vadenin bitmesinden

itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirmesi halinde, kesilmiş olan vergi cezalarında, belli oranlarda indirim yapılmaktadır” şeklinde yer verilmiştir.

2.3.2.2.1. Cezalarda İndirim Koşulları ve Sonuçları

Cezalarda indirim müessesinden yararlanmanın belli şartları mevcuttur. Bu şartlar; ihbarnamenin mükellefe veya vergi sorumlusuna tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde ilgili vergi dairesine başvurulması ve indirim konusu yapılan cezanın dava konusu yapılmamasıdır.

Cezalarda indirimden yararlanmanın ilk şartı vergi aslı ve cezasının dava konusu edilmemesidir. Bu şarta rağmen kendilerine vergi ve ceza ihbarnamelerinin tebliğ tarihinden itibaren mükellef 30 günlük dava açma süresi dolmadan ve vergi mahkemesi karar vermeden önce, davadan vazgeçerse cezalarda indirim müessesesinden faydalanabilir (Pehlivan Y., 2005: 114). Ancak uygulamada matrah farkının kısmen dava edildiği durumlarda mükellef, bulunan matrah farkının bir kısmını kabullenip, bir kısmını ise dava konusu yapabilme imkânı bulunmaktadır. Bu şekilde mükellef dava konusu yapılmayan matrah farkına denk gelen ceza için cezalarda indirim hakkından yararlanabilir (Kızılot ve Kızılot, 2010: 156, 157).

Cezalarda indirimden yararlanmanın ikinci şartı dava açma süresi içinde indirim için başvurulmasıdır. Mükellefler ve adlarına ceza kesilmiş bulunanlar, VUK kapsamına giren tüm vergi, resim ve harçlara ilişkin cezalar hakkında ihbarnamenin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde cezada indirim için vergi dairesine başvurabilir (GİB, 2008b: 13). Vergi aslı ile ceza ihbarnamesinin farklı tarihlerde tebliğ edilmesi durumunda, bunlardan ilkinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde, cezada indirim talebinde bulunulması gerekir.

Cezalarda indirimden yararlanabilmenin üçüncü şartı ise vergi aslı ile cezanın indirimden arta kalan kısmının ödenmesidir. Ödeme vadesinde veya 6183 sayılı Kanununun 10. maddesinde sayılan teminatlardan52 herhangi birini göstermek

52 AATUHK madde 10’da teminat olarak şunlar kabul edilmektedir: Para; Bankalar ve özel finans kurumları tarafından verilen süresiz teminat mektupları; Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç

koşuluyla vadenin bitiminden itibaren üç ay içinde yapılmalıdır. Kural olarak ceza indiriminden yararlanmak isteyen mükellef veya ceza sorumlusunun bu durumu, dava açma süresi içinde vergi dairesine bildirmesi gerekse de, hiçbir başvuruda bulunmaksızın vergi aslı ile cezanın indirimden sonraki kısmının hesaplayıp süresi içinde ödeyenler de, indirimden yararlanabilirler.

Cezalarda indirimin koşullarını yerine getiren ve cezalarda indirim talebinde bulunan mükellef vergi aslının tamamını vergi cezasının ise indirim sonrası arta kalan miktarını vadesinde ödeyeceğini taahhüt etmektedir. Bu süre içinde ödemenin yapılmaması indirim talebini geçersiz kılmakta ve vergi aslı ile cezanın tamamı ödeme zorunda kalınmaktadır. Maliye Bakanlığı 21.05.1980 tarihli 304 sayılı Özelge’de vergi aslının vadesinde, daha sonra gelecek taksitlerinin vadesinde ödenmemesi halinde, indirim talebi geçersiz sayılacağı belirtilmiştir.

Cezalarda indirim ile ilgili özellik arz eden diğer bir konu ise tarhiyat türleri farklı olan vergilerde cezalarda indirim müessesesinden ne şekilde yararlanılacağıdır. Adına hem ikmalen hem de re’sen tarhiyat yapılmış olan mükellef koşullarını yerine getirmek şartıyla, ikmalen yapılan tarhiyata dava açılmaması, re’sen tarhiyata karşı dava açılması halinde ikmalen tarhiyatla ilgili olarak ceza indirimden yararlanabilir (Pehlivan Y., 2005: 117). Belirtilen tüm bu koşulları yerine getirmekle birlikte cezalarda indirim talebinden yararlanan mükellefin indirim sonrası kalan vergi cezası tutarı ile vergi aslının tamamını eksiksiz bir biçimde zamanında ödeme koşuluyla yararlanması mümkündür. Mükelleflere tanınan idari bir hak olan cezalarda indirimden, vergi hatalarında yararlanma imkânı bulunmakla birlikte, konunun daha net anlaşılması açısından aralarındaki ilişkinin incelenmesi faydalı olacaktır.

esham ve tahvilat; İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idarelerince haciz varakalarına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar.

2.3.2.2.2. Cezalarda İndirim ve Vergi Hataları İlişkisi

Cezalarda indirim öncelikle mükelleflerin yanlışlıkla veya bilgisizlikleri nedeniyle kasıt unsuru taşımaksızın yol açtıkları vergi ziyaına yönelik tanınan bir çözüm yöntemidir. Vergi hataları da kasıt unsuru olmaksızın yanlışlıkla veya bilgisizlik nedeniyle ortaya çıkan hesap ve vergilendirme hatalarından oluşmaktadır. Cezalarda indirim kurumunun getiriliş amacı, idare ve mükellefi yargı yoluna başvurmaksızın vergi uyuşmazlıklarının masrafsız bir şekilde çözümlenmesi ve vergi alacağının en kısa sürede Hazineye intikalinin sağlanmasıdır (Erdem, 2007: 62). Cezalarda indirim müessesi ile idare, vergi aslının ve gecikme faizinin tamamı ile cezanın bir kısmını tahsil etmiş olmaktadır. Uyuşmazlığa konu vergi ve cezanın dava konusu yapılması ve davanın kazanılması sonucunda, idarenin vergi ve gecikme faizi ile cezayı, tahsil edememesi de olasıdır.

Aleyhine düzeltme yapılan mükellefler cezalarda indirimli ödemeden yararlanabilir. Cezalarda indirimin kapsamında açık bir şekilde VUK 116–126 maddeleri uyarınca yapılan tarhiyatlar yer almaktadır. Bu açıdan düzeltme sonucunda tarh edilen cezalara ilişkin olarak mükellef gerekli koşulları taşıması halinde cezalarda indirim uygulamasından yararlanabilir. Ayrıca VUK 375. maddesinde yer alan vergi cezalarında yapılan hatalar için de aynı koşullar geçerlidir.

Cezalarda indirimden faydalanabilecek cezalara tarhiyatların türü bakımından sınırlama getirilmiştir. Buna göre ikmalen, re’sen ve idarece yapılan tarhiyatlar; vergi beyannamelerinin kanuni sürenin bitiminden sonra pişmanlık ve ıslah talebi olmaksızın verilmesi; re’sen takdire gidilmesi aşamasında, beyan üzerinden yapılan tarhiyatlar; vergi hatalarını düzeltme hükümlerine göre yapılan tarhiyatlar ve son olarak Emlak Vergisi Kanunu’nun 27.maddesi uyarınca ek sürede verilen beyannamelere istinaden kesilen ikinci derece usulsüzlük cezaları (Kızılot ve Kızılot, 2010: 154) bu ka psama girmektedir. Cezalarda indirim sadece vergi ziyaı cezası, genel ve özel usulsüzlük cezaları gibi mali nitelikli cezalar için söz konusudur.

Vergi hatalarında veya cezalarında yapılan hatalar VUK’nda belli edilen usul ve esaslara göre düzeltilir. Bu düzeltme sonucunda tarh edilen cezalar indirim kapsamında olmakla birlikte vergi hatalarının düzeltilmesinde etkin bir yol olmadığı

ifade edilebilir. Özellikle VUK 376. maddesinde yer alan vergi ziyaı cezaları için bu geçerli olacaktır. Vergi ziyaı cezalarına tanınan ve her mükellefin tüm vergi mükellefiyeti boyunca bütün vergi türleri için bir kez uygulanan 1/2'lik indirimden bir kez yararlanan mükellefe, bundan sonra kesilecek cezalarda üçte biri oranında indirim uygulanır. Bu açıdan ele alındığında yüksek miktarlarda olmayan vergi ziyaı cezaları için cezalarda indirimden yararlanmak uygun olmayabilir. Bununla birlikte yine her seferinde üçte birlik indirime tabi olan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için kesilen ceza miktarını dikkate almaksızın indirim talebinde bulunmak rasyonel bir davranış olabilir.