• Sonuç bulunamadı

DÖRDÜNCÜ KESİM: GENEL DEĞERLENDİRME

Bu kesimde araştırmadan elde edilen bulgular, bulgulara yönelik öneriler ve araştırmanın genel bir değerlendirmesinin yapıldığı sonuç bölümleri yer almaktadır.

7. BULGULAR, ÖNERİLERVE GENEL SONUÇ

Tezin bu bölümü iki alt başlıktan oluşmaktadır. Birinci başlıkta araştırmanın bütününe yönelik olarak elde edilen bulgular ve bu bulgulara yönelik getirilen önerilerin yer aldığı “Bulgular ve Öneriler” yer almıştır. İkinci başlık olan “Genel Sonuç”ta ise bir yandan araştırma boyunca sunulan bütün bilgiler ışığında çalışmanın alana getirdiği katkılar değerlendirilirken bir yandan da tezde ortaya konulan denencelerin ne derece doğrulandığı veya yanlışlandığı değerlendirilmeye çalışılmıştır.

7.1. Bulgular ve Öneriler

Bulgu. 1: Türkiye’de “çevre” kavramı ekolojik içeriğiyle birlikte 1970’li

yıllarda kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin “çevre sorunları” ve “çevre kirliliği”, “çevre hakkı” ve “çevre politikası” kavramları 1970’li yıllarla birlikte alanyazına girmiştir. Yaşanan çevre sorunlarına bağlı olarak dönemlere göre “çevre” kavramına yüklenen anlam da değişmiştir.

Öneri. 1: “Çevre” kavramına dönemlere göre yüklenen anlamın ortaya

konulması için dönemlere göre seçilecek yapıtlar üzerinden içerik çözümlemeleri yapılabilir. Hatta “çevre”nin kavramsal gelişimi yine dönemlere göre Batı’da yayımlanmış yapıtlar üzerinden incelenerek Türkiye ile karşılaştırmalı çalışmalar yoluyla ortaya konulabilir.

Bulgu. 2: Bugün yaşanan çevre sorunları arasında önemli yer tutan toprağa

ilişkin sorunlar ve ormansızlaşma konusu Türkiye çevre alanyazınında en erken ele alınan konulardan olmuştur. Ancak toprağa ilişkin sorunlar (1960 öncesi %82.08, 1960-1969 dönemi %27.11, 1970-1979 dönemi %13.18, 1980 sonrası %2.83) ile ormansızlaşma (1960 öncesi %7.46, 1960-1969 dönemi %4.92, 1970-1979 dönemi %1.81, 1980 sonrası %1.21) konusuna yönelik yapıtlar 1960’tan günümüze kadar olan süreçte sürekli azalma göstermiştir. Oysa toprak kirliliği ve ormansızlaşma sorunları o yıllardan günümüze artan oranda devam etmektedir. “Çevre Alanyazını

Kaynakçası”nda yapılan incelemelere göre ise, bu iki sorunun araştırmalara yeterince konu edilmediği görülmüştür. Bu bulgu Türkiye’de çevre alanyazınının somut sorunlardan uzak biçimde geliştiği saptamasını da desteklemektedir.

Öneri. 2: Toprak kirliliği ve ormansızlaşma sorunlarının şimdi ve gelecekte

ortaya çıkaracağı çevre zararları göz önüne alınarak, bu konulara yönelik hem ilgili bilim dalı araştırmalarının ve hem de disiplinlerarası araştırmaların arttırılması gerekmektedir. Moda kavram ve konular yerine Türkiye’nin gerçeğini yansıtan konular araştırmacılar tarafından daha çok incelenmelidir. Özellikle yeni yetişen genç araştırmacıların bu konular üzerinde çalışması sağlanabilir.

Bulgu. 3: Türkiye çevre alanyazını içerisinde belli sorun alanlarının

(Ankara’nın hava kirliliği, İzmit ve İzmir körfezlerinin kirliliği, Haliç kirliliği, Karapınar erozyonu, Bergama davası gibi sorunların) yazında diğerlerine oranla daha çok ele alınan konulardan olduğu görülmektedir. Ancak pek çok kentte yaşanan çevre sorunlarının aynı düzeyde ilgi görmediği ve araştırmalara konu edilmediği dikkat çekmektedir.

Öneri. 3: Türkiye’de yaşanmakta olan somut çevre sorunları bilimsel

araştırmalara konu edilmelidir. Ayrıca her kentin çevre sorunlarıyla ilgili olarak araştırma ve veri eksikliğini gidermek amacıyla birer “çevre sorunları dökümü” çalışması yapılabilir. Bu dökümün oluşturulması konusunda Sağlık Müdürlükleri, Çevre ve Orman Müdürlükleri, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları işbirliğiyle yapılacak çalışmaların geliştirilmesi sağlanabilir. Çevre sorunlarına yönelik veri eksikliğinin giderilmesi, bu konularda yapılacak araştırmalara kolaylık sağlayacaktır.

Bulgu. 4: Türkiye’de çevre disiplini kendi geçmişiyle yeterince

ilgilenmemiştir. Türkiye’de çevreye yönelik kaynakça çalışmaları 1970’li yıllardan itibaren oluşmaya başlamış olup, yazın incelemeleri çok daha geç bir zaman olan 2000’li yıllarla birlikte ve sınırlı sayıda üretilmiştir. Türkiye çevre disiplini incelemeleri yeni gelişmeye başlayan bir konu olmuştur.

Öneri. 4: Türkiye çevre alanyazını üzerine yapılan incelemeler daha çok

bibliyografya türü çalışmalara dayandığından alanyazınının içerik boyutuyla da çalışılması gerekmektedir. Bu amaca yönelik olarak çevre konuları içerik çözümlemesi ile de çalışılabilir.

Çevre disiplininin gelişimine yönelik olarak yine diğer ülkelerle karşılaştırmalı çalışmalar, doktora tezi düzeyinde çalışılabilir.

Bulgu. 5: Çevreye yönelik konular, 1980 öncesi dönemde fen bilimleri

içerisinde yer bularak gelişmeye başlamış ancak, 1980 sonrası dönemde bu durum sosyal bilimler lehine değişmiştir (Çizelge.19’da lisansüstü düzeyde hazırlanan tezlerin disiplinlerine yönelik incelemeden bu sonuç ortaya çıkmıştır). Çevre, sosyal bilimler tarafından daha çok ele alınan bir alan olmuştur. Ancak disiplinlerarası çalışmaların oranı çok küçüktür.

Öneri. 5: Çevre konusunda fen bilimleri, sosyal bilimler ve sağlık bilimleri

arasında disiplinlerarası çalışmaların daha çok ortaya konulması, hem çevre sorunlarının kaynaklarının net bir şekilde ortaya konulmasında, hem de çözüme yönelik önerilerin belirlenmesinde araştırmacılar için büyük kolaylıklar sağlayacaktır. Disiplinlerarası çalışmalar, çevre sorunlarının anlaşılabilirliği ve çözümüne yönelik nitelikli yapıtların ortaya konulmasında daha etkili olabilir.

Bulgu. 6: Türkiye’de çevre alanında önemli bir kaynak (araştırma) birikimi

bulunmaktadır. Ancak bu kaynak birikimine rağmen çevre sorunları giderek daha çok yaygınlaşmaktadır. Bu durumun nedenlerinden biri, çevreye yönelik araştırma sonuçlarının uygulamaya yeterince yansıtılamamış olmasıdır.

Öneri. 6: Bu yapıtlarda ortaya konulan çözüm önerilerinin, çevre yönetimine

ve politika kararlarına ve yönetim alanlarına yansıtılması gerekmektedir. Çevre sorunlarının çözümüne yönelik olarak yapıtlarda ortaya konulan tutarlı önerilerin uygulayıcılar tarafından dikkate alınması ve bu öneriler doğrultusunda karar almaları sağlanmalıdır. Ayrıca çevreye yönelik yapıtların uygulamaya olan etkileri konusuna yönelik araştırmalar da yapılabilir.