• Sonuç bulunamadı

Bireylerin Etnik, Dinsel, Mezhepsel ve Yurttaşlık Temelinde Kendilerine Uygun Gördükleri Öncelikli Tanımlamalar

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: ARAŞTIRMA BULGULARI ve YORUMU

3.1. ARAŞTIRMAYA KATILANLARIN GENEL ÖZELLİKLERİNE İLİŞKİN BİLGİLER

3.1.3. Bireylerin Etnik, Dinsel, Mezhepsel ve Yurttaşlık Temelinde Kendilerine Uygun Gördükleri Öncelikli Tanımlamalar

Engelbrektsson’a göre, bir kişinin kimliği, ‘kişi’ ile ‘toplum’ arasındaki diyalektik bir süreçtir ve ‘öteki’lerle etkileşimde temellenir ve formüle olur. Zaman zaman bu iki düzey arasında yüksek derecede uyuşma olabildiği gibi, kimi zaman da olmayabilir. Dolayısıyla, kimlik, mensubu olduğumuz kolektif aidiyetlerle şekillenen, arzu, hayal ve kendimizi tasavvur etme biçimlerimiz çerçevesinde, hayattaki duruş yerimizi belirleyen niteliklerin toplamıdır (akt. Bostancı, 1998:39).

Bu anlamda, kimlik, kim olduğuna karar vermektir. Kimlik, kişinin var oluşunun ve kendini nasıl gördüğünün ifadesidir. Kimlik, bir kişiyi ya da toplumu kendisi yapan veya diğerlerinden ayıran, bireyin kendi farklılığını ortaya koyan niteliklerin tamamıdır. Kimlik, kişinin toplum içindeki adresidir ve bir değerler manzumesidir. Kimlik, taşıyana özgünlük ve öznellik kazandırır (Hortaçsu, 2007:11). Dolayısıyla, bireylerin kendilerini tanımlamada ‘Ben kimim?’ sorusu önemli bir rol oynar. Toplum içinde yaşamanın bir sonucu olarak, insanlar yaşadıkları topluluğa ve gruba aitlik hissi

geliştirmede bir kimlik kullanmak zorundadır (Yalçın, 2004:79). Nitekim, kişinin sahip olduğu çeşitli kimliklerden bahsedebiliriz.

Aile dışındaki toplulukların, kimsiniz sorusuna verdikleri yanıtlar, o grubu, toplum ya da topluluğa yaklaştıran ya da ondan uzaklaştıran bir soy sop ya da tarih bilinci olabilir. Kişi ve grupların bu tür sorulara verdiği yanıtlar, kültüre, toplum yapısına, dünya görüşüne göre değişir. Yanıtlar, zemin-zamana, durum ve koşullara, çevrenin beklentilerine, olayların gidişine göre değişebilir (Güvenç, 1993:4). Verilen yanıtların tümü kişilerin tarihi veya kültürel kimlik seçimleri veya seçenekleridir.

Araştırmada yukarıda yapılan kimlik eksenleri bağlamındaki

kategorileştirmenin dışında bireylerin etnik, dinsel, mezhepsel ve yurttaşlık temelinde kendilerini öncelikle nasıl tanımlamayı tercih ettikleri sorgulanmıştır:

Toplam örneklem üzerinden araştırmaya katılanların öncelikle kendilerini nasıl tanımladıklarıyla ilgili verilere (Tablo B-10) bakıldığında, muhafazakâr-dindar kimlik ekseni içinde yer alanların %69.5’i Müslüman, %18.8’i Türk olarak tanımlamaktadır. Cumhuriyetçi-laik kimlik ekseninde yer alanların %44.5’i Türkiye Cumhuriyeti

Vatandaşı, %28’i Türk, %17.3’ü Alevi olarak tanımlamaktadır. Ortadakiler ekseninde

yer alanların ise %35.8’i Türk, %31.6’sı Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı, %10.7’si Kürt, %9.1’i Müslüman, %8’i Başka, %4.5’i Alevi olarak tanımlamaktadır.

Tablo B-10: Kişinin Kendisini Öncelikle Nasıl Tanımladığı (Tek Tercihli Cevap Seti)

İZMİR-KONYA TOPLAM Cumhuriyetçi- Laik Ortadakiler Muhafazakâr- Dindar Toplam

Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %

Öncelikle bir Türk olarak

tanımlarım 68 28,0% 67 35,8% 61 18,8% 196 26,0%

Öncelikle bir Müslüman olarak

tanımlarım 6 2,5% 17 9,1% 226 69,5% 249 33,0%

Öncelikle bir Türkiye Cumhuriyeti

vatandaşı olarak tanımlarım 108 44,4% 59 31,6% 14 4,3% 181 24,0%

Öncelikle bir Kürt olarak tanımlarım

8 3,3% 20 10,7% 13 4,0% 41 5,4%

Öncelikle bir Alevi olarak

tanımlarım 42 17,3% 9 4,8% 0 0,0% 51 6,8%

Başka, bunlar dışında bir şekilde

tanımlarım 11 4,5% 15 8,0% 11 3,4% 37 4,9%

Kentsel-mekansal ayrım bağlamında ise (Tablo B-11), iki kent arasındaki en görünür fark Konya ilinde kendisini öncelikle Müslüman olarak tanımlayanların oranı yüksek iken İzmir ilinde daha çok kendisini öncelikle Türk ve Türkiye Cumhuriyeti

Vatandaşı olarak tanımlayanların oranın yüksek olmasıdır. Ancak bu noktadaki farkın

açılmasındaki temel etken İzmir ilinde ortadakiler ekseninde yer alanların önemli bir kısmının ağırlıklı olarak kendisini Türk ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak tanımlaması, Konya ilinde ise ağırlıklı olarak Müslüman ve Türkiye Cumhuriyeti

Vatandaşı olarak tanımlamasıdır. Bu anlamda, iki kentte de muhafazakâr-dindar kimlik

ekseni içinde yer alanlar ile cumhuriyetçi-laik kimlik ekseninde yer alanlar arasında kimlik tanımlaması noktasında belirgin bir fark görünmemektedir. İzmir ilinde muhafazakâr-dindar kimlik ekseni içinde yer alanlar ağırlık olarak Müslüman ve Türk tanımlamasını ön plana çıkarırken cumhuriyetçi-laik kimlik ekseninde yer alanlar Türk

ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı tanımlamasını ön plana çıkartmaktadır. Benzer

tablonun Konya ili için de geçerli olduğu görülmektedir.

Tablo B-11: Kişinin Kendisini Öncelikle Nasıl Tanımladığı (Tek Tercihli Cevap Seti)

(Mekansal Karşılaştırma) İZMİR KONYA Cumh.-Laik Ortadakil er Muhaf.-Dindar Toplam Cumh.-Laik Ortadaki ler Muhaf.-Dindar Toplam % % % % % %

Öncelikle bir Türk olarak

tanımlarım 33,5% 43,3% 28,0% 33,8% 15,8% 26,5% 9,8% 15,5%

Öncelikle bir Müslüman olarak

tanımlarım 1,8% 4,8% 63,4% 25,5% 3,9% 14,5% 75,6% 43,0%

Öncelikle bir Türkiye Cumhuriyeti

vatandaşı olarak tanımlarım 35,9% 33,7% 3,7% 23,4% 63,2% 28,9% 4,9% 24,8%

Öncelikle bir Kürt olarak

Tanımlarım 1,8% 7,7% 3,1% 3,7% 6,6% 14,5% 4,9% 7,7%

Öncelikle bir Alevi olarak

tanımlarım 22,2% 5,8% 0,0% 10,0% 6,6% 3,6% 0,0% 2,5%

Başka, bunlar dışında bir şekilde

tanımlarım 4,8% 4,8% 1,9% 3,7% 3,9% 12,0% 4,9% 6,5%

Tablo B-12: Kişinin Kendisini Öncelikle Nasıl Tanımladığı (İki Tercihli Cevap Seti)

İZMİR-KONYA TOPLAM Cumhuriyetçi-Laik Ortadakiler Muhafazakâr-Dindar Toplam

Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %

Türk-Müslüman 23 9,5% 55 29,4% 181 55,7% 259 34,3% T.C. Vatandaşı-Müslüman 16 6,6% 35 18,7% 90 27,7% 141 18,7% T.C. Vatandaşı-Türk 102 42,0% 45 24,1% 7 2,2% 154 20,4% T.C. Vatandaşı-Kürt 4 1.6% 6 3,2% 9 2,8% 19 2,5% T.C.-Alevi 44 18,1% 8 4,3% 0 0,0% 52 6,9% Kürt-Müslüman 2 0,8% 12 6,4% 25 7,7% 39 5,2% Başka 52 21,4% 26 13,9% 13 4,0% 91 12,1% Toplam 243 %100 187 %100 325 %100 755 %100

Toplam örneklem üzerinden araştırmaya katılanların kimlik çiftleri olarak kendilerini nasıl tanımladıklarıyla ilgili verilere (Tablo B-12) bakıldığında, muhafazakâr-dindar kimlik ekseni içinde yer alanların %55.7’si Türk-Müslüman,

%27.7’si Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı-Müslüman olarak tanımlamaktadır.

Cumhuriyetçi-laik kimlik ekseninde yer alanların %42’si Türkiye Cumhuriyeti

Vatandaşı-Türk, %21.4’ü Başka, %18.1’i Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı-Alevi, %9.5’i Türk-Müslüman olarak tanımlamaktadır. Ortadakiler ekseninde yer alanların ise

%29.4’ü Türk-Müslüman, %24.1’i Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı-Türk, 18.7’si

Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı-Müslüman, 13.9’u Başka olarak tanımlamaktadır.

Cumhuriyetçi-laik kimlik ekseninde yer alanlar arasında Başka seçeneğini belirtenlerin oranının dikkate değer bir oranda (%21.4) olması bazı açıklamalar yapmayı gerektirmektedir. Buna göre, saha uygulaması sırasındaki gözlemlerimiz, başka seçeneğini tercih edenlerin önemli bir kısmının kendisini daha çok “dünya vatandaşı” veya sadece “insan” olarak tanımlama eğiliminde olduğu yönündedir. Bunun nedeni biraz daha irdelendiğinde, bu türden cevaplar aldığımız katılımcıların önemli bir kısmında böylesi bir kimlik kategorileştirmesinin veya kimlik sorgulamasının, daha sonraki bölümlerde yer alan nitel verilerin de göstereceği üzere, “ulusal bütünlük” unsuruna zarar vereceği endişesi hakimdir. Dolayısıyla, anketimize cevap veren bazı katılımcıların kimlikle ilgili bu soruya ulusal bütünlük endişesi nedeniyle mesafeli durdukları kanaati oluşmuştur. Yine, bu noktada bazı katılımcıların bu tür bir kimlik kategorilendirmesinin veya sorgulamasının ayrımcı bir nitelik taşıdığı veya bütün dünyada insanların sadece insan oldukları dolayısıyla böylesi bir kimlik beyanının

anlamsız olacağı yönünde cevaplar verdikleri gözlenmiştir. Bu anlamda, kimlikle ilgili sorgulamalarımızda, bu eksendeki bazı katılımcıların “tepkisel bir duruş” sergiledikleri ve bu soruya karşılık eleştirel bir yaklaşımla çoğunlukla dünya vatandaşlığı, insan olma

ve evrensellik argümanlarını sunmayı tercih ettikleri gözlenmiştir. Yine, bazı

katılımcıların, bu türden kimlik sorgulamalarını veya kimliği ön plana çıkartan uygulamaları çoğunlukla AK Parti iktidarıyla ilişkilendirdikleri gözlenmiştir. Nitekim, bu noktada da AK Parti iktidarının kimlik politikalarının eleştirildiği ve bu yöndeki her türlü faaliyetin kuşkuyla karşılandığı izlenimi elde edilmiştir. Ayrıca, ortadakiler ekseninde yer alan bazı katılımcılardan Başka seçeneğini (%13.9) tercih edenler arasında da bu türden bir tepkisel veya eleştirel duruşun/yaklaşımın baskın olduğu söylenebilir.

Kentsel-mekansal ayrım bağlamında ise (Tablo B-13), İzmir ilinde muhafazakâr-dindar kimlik ekseni içinde yer alanlar ağırlık olarak Türk-Müslüman ve Türkiye

Cumhuriyeti Vatandaşı-Müslüman tanımlamasını ön plana çıkarırken cumhuriyetçi-laik

kimlik ekseninde yer alanlar Türk-Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı, Türkiye Cumhuriyeti

Vatandaşı-Alevi ve özellikle diğer tanımlamasını ön plana çıkartmaktadır. Konya ilinde

de muhafazakâr-dindar kimlik ekseni içinde yer alanlar ağırlıklı olarak Türk-Müslüman

ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı-Müslüman tanımlamasını ön plana çıkarırken

cumhuriyetçi-laik kimlik ekseninde yer alanlar Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı-Türk tanımlamasını ön plana çıkartmaktadır. Bu manada iki eksen arasında kent ayrımı bağlamında kimlik çiftleri tanımlaması noktasında belirgin bir fark görünmektedir.

Tablo B-13:Kişinin Kendisini Öncelikle Nasıl Tanımladığı (İki Tercihli Cevap Seti)

(Mekansal Karşılaştırma) İZMİR KONYA Cumh.-Laik Ortadakil er Muhaf.-Dindar Toplam Cumh.-Laik Ortadaki ler Muhaf.-Dindar Toplam % % % % % % Türk-Müslüman 7,2% 28,8% 63,4% 33,3% 14,5% 30,1% 48,2% 35,6% T.C. Vatandaşı-Müslüman 7,2% 11,5% 19,3% 12,7% 5,3% 27,7% 36,0% 26,6% T.C. Vatandaşı-Türk 31,7% 37,5% 1,9% 22,0% 64,5% 7,2% 2,4% 18,3% T.C. Vatandaşı-Kürt 0,6% 1,9% 1,9% 1,4% 3,9% 4,8% 3,7% 4,0% T.C.-Alevi 22,8% 5,8% 0,0% 10,2% 7,9% 2,4% 0,0% 2,5% Kürt-Müslüman 1,2% 3,8% 11,8% 5,8% 0,0% 9,6% 3,7% 4,3% Başka 29,3% 10,6% 1,9% 14,6% 3,9% 18,1% 6,1% 8,7% Toplam 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100%

Ortadakiler ekseninde ise İzmir ilinde Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı-Türk tanımlaması yapanların oranı yüksek iken Konya ilinde Türk-Müslüman ve Türkiye Cumhuriyeti

Vatandaşı-Müslüman tanımlaması yapanların yüksek olması dikkat çekmektedir. Yine

özellikle İzmir ilinde Cumhuriyetçi-laik kimlik ekseninde yer alanlar arasında Başka seçeneğini belirtenlerin oranının oldukça yüksek oranda (%29.3) olması dikkat çekicidir. Tablo-12’deki veriler için yapılan yorumlar dikkate alındığında ve ayrıca daha sonraki bölümlerde yer alan nitel verilerle de destekleneceği üzere özellikle İzmir ilinde Cumhuriyetçi-laik kimlik ekseninde yer alanlar arasındaki bazı katılımcılarda kimlik sorgulamalarına veya kategorilendirmelerine karşı ulusal bütünlük endişesi ve ayrımcılık yaratacağı düşüncesiyle mesafeli yaklaşma eğilimi yüksektir. Yine, her iki kentte de ortadakiler ekseninde yer alan bazı katılımcılardan Başka seçeneğini tercih edenler arasında bu türden bir tepkisel veya eleştirel duruşu/yaklaşımı benimseyenlerin oranı dikkate değer seviyededir.

Nitekim, kimlik tercihleriyle ilgili veriler toplam örneklem üzerinden birlikte değerlendirildiğinde genel olarak muhafazakâr-dindar kimlik ekseni içinde yer alanların daha çok Müslüman kimliğini ve ardından Türk etnik kimliğini vurguladıkları görülürken cumhuriyetçi-laik eksende yer alanların çoğunlukla Türkiye Cumhuriyeti

Vatandaşlığını ve etnik olarak Türk kimliğini daha ön plana çıkarttıkları ve ayrıca

dikkate değer bir kitlenin de Başka seçeneği altında ulusal bütünlüğe zarar vereceği ve ayrımcılık yaratacağı endişesiyle çoğunlukla tepkisel bir duruşla dünya vatandaşı veya

insan olarak kendisini tanımlama eğiliminde oldukları tespit edilmiştir. Ortadakiler

ekseninde yer alanlar arasında ise öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı ön planda görünürken Müslümanlık ve ardından etnik kimlik temelli tanımlamalar gündeme gelmektedir. Yine bu eksende de önemli bir kitlenin ulusal bütünlük endişesi ve ayrımcılık yaratacağı düşüncesiyle tepkisel bir duruşla veya yaklaşımla dünya

vatandaşı veya insan olarak kendisini tanımlama eğiliminde oldukları tespit edilmiştir.

Muhafazakâr-dindar kimlik ekseninde yer alanlar arasında ise bu türden bir kimlik sorgulamasına yönelik eleştirel bir yaklaşımın çok fazla olmadığı gözlenmiştir15. Sonuç

15 Kimlikle ilgili benzer soruların yer aldığı başka bazı araştırmaların sonuçları için bakınız; Aktay, Y.; vd. (2010) Türkiye’de Ortak Bir Kimlik Olarak Ötekilik; Çarkoğlu, A.; Toprak, B. (1999, 2006) Değişen

itibariyle, farklı kimlik ekseninde yer alanların kendilerine uygun gördükleri öncelikli tanımlamalar noktasında belirgin bir farklılaşmanın olduğu söylenebilir.

Benzer Belgeler