• Sonuç bulunamadı

Banka Teminat Mektubunu Paraya Çevirme Talebi a. Ödeme talebi

3.TEMİNAT MEKTUBUNUN PARAYA ÇEVRİLMESİ 3.1.Banka Teminat Mektuplarında Riskin Gerçekleşmesi

3.2. Banka Teminat Mektubunu Paraya Çevirme Talebi a. Ödeme talebi

Banka teminat mektubunda garanti edilen edim sonucunun gerçekleşmedi-ğini ileri sürerek, banka teminat mektubu bedelinin kendisine ödenmesini mu-hatap, bankadan talep eder. Bu talep yenilik doğuran bir haktır. Tek taraflı ve varması gereken bir irade beyanı ile kullanılır. Gerçek kişi ise paraya çevrilme talebi bizzat kendisi tarafından veya yetkili vekili tarafından yapılmalıdır. Tü-zel kişi ise yetkili organı tarafından paraya çevirme talebi yapılmalıdır. Banka, ödeme talebinde bulunanın kimliğini “uygun bir özenle” araştırmalıdır. (Aral, 2009:185)

Kamu kurumu ise, banka teminat mektubunda muhatap olarak gösterilen birimin en üst amiri veya onun yetkili kıldığı kişi tarafından talep yapılabilir.

(Reisoğlu, 2003:247)

Talebin vekil aracılığıyla yapılıyor ise, genel vekâletnameye dayanan pa-raya çevirme taleplerinin yeterli olmadığı ve vekâletnamelerde açık yetkinin aranması gerektiği ileri sürülmüştür. (Doğan, 2005:192-193) Ancak genel vekâletname yeterlidir.

Yargıtay 11. HD. 30.01.1997 Tarih, 1996/6738 esas ve 1997/441sayı-lı kararında “ (...)Vekâlet akdinin geçerliliği herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Davacının, davalı bankaya hitaben yazdığı “bankadaki hesapları üzerinde her türlü tasarrufta bulunması için yetkiyi içeren” yazı ile vekâlet sözleşmesi oluşmuş bulunmaktadır. BK.388. maddesinde yazılı hususi yetkiyi gerektiren hususlar arasında banka hesabından para çekilmesi mevcut değil-dir.” hükmüne yer vermiş ve Borçlar Kanunu’nun 388. maddesinin üçüncü paragrafında düzenlenen özel yetkiyi gerektiren durumların sınırlı olarak dü-zenlendiğine işaret etmiştir. Borçlar Kanunu’nda özel yetki gerektiren haller arasında teminat mektuplarının paraya çevrilmesi talebi bulunmamaktadır.

Ahzu kabz yetkisi de gerekli değildir. Eski HUMK’ a göre genel vekâlet-name ahzu kabz yetkisini de içermelidir. Aksi takdirde vekil sadece nakde

224 TEMMUZ - AGUSTOS

çevirme talebini sunabilecek ancak tahsilât yapamayacaktır. Yeni kanuna göre vekile özel yetki verilmesini gerektiren haller arasında ahzu kabz da sayıl-mamıştır. Dolayısıyla vekil, vekâletnamede özel yetki olmasa da ahzu kabz yetkisine sahiptir. (Yeni HUMK m.74)

Lehtar ödeme talebinde bulunamaz. (Reisoğlu, 2003: 248) Bu hakkı sa-dece muhatap kullanabilir.

Alacağın temliki halinde: Alacaklının bir borç ilişkisinden doğan alaca-ğını, borçlunun iznine gerek olmadan üçüncü bir kişiye devretmesine alacağın temliki denir. (Oğuzman ve Öz 2009: s.919) Paraya çevirme talep hakkı tek başına devredilemez. Garanti sözleşmesi bir bütün olarak devredilmedikçe, teminat mektubunun nakde çevrilmesini talep hakkı devredilemez. (Reisoğlu, 2003: 202)

Henüz doğmamış olan alacağın devrinde, teminat mektubunu düzenleyen bankanın onayına gerek vardır. Bankanın onay vermemesi halinde alacak dev-redilmiş olacak bunun yanında alacağa ilişkin talep hakkı muhatapta kalacak-tır. (Kahyaoğlu, 1996: 103)

Muhatabın teminat mektubundan doğan alacağı haczedilebilmesi hali: Muhatabın alacaklıları ödeme talebinde bulunulmuş olsun veya olma-sın İcra iflas Kanunu’nun 89. maddesine göre teminat mektubundan doğan alacağı haczettirebilirler. (Barlas, 1986: s. 86) Paraya çevirme talebinin ya-pılmamış olması halinde, Haciz durumunda riskin gerçekleşmesine rağmen muhatabın ödeme talebinde bulunmaması sorun yaratacaktır. Bankalar, temi-nat mektubu düzenleyerek lehine garanti verdikleri kişiye gayrinakdi bir kredi açmaktadırlar. Bu kredinin nakden tahsil edilebilir bir alacağa dönüşebilmesi rizikonun gerçekleşmesi ve ödemenin muhatapça yazılı olarak talep edilmesi gerekmektedir. (Kaya, 1995: 216)

Ödeme talebi olmadıkça banka teminat mektubu nedeniyle bir alacak doğ-mayacaktır. Bu sorunun çözümü hususunda doktrinde iki görüş vardır. İlki, haciz koyduran alacaklının İcra İflas Kanunu’nun 120. maddesinin birinci fık-rasından yararlanarak haciz konusu alacağı devralıp bankaya karşı doğrudan doğruya ödeme talebinde bulanabileceği görüşüdür. (Barlas, 1986: 87) Diğeri ise banka teminat mektubunda haciz koyduran alacaklı, İcra İflas Kanunu’nun 120. maddesinin ikinci fıkrasına göre bankadan alacağını muhatabın dava hakkını kullanmayı üzerine alarak yapabilecektir. (Canbolat, 2008:166)

b. Ödeme Talebinde Süre

Banka teminat mektubu metninde riskin gerçekleşmesi halinde ödenmesi taahhüt edilen bedelin ödenmesinin ne zaman yapılacağında dair bir hüküm bulunabilir. Bölye bir belirleme yapılmışsa risk gerçekleşse dahi ödeme talebi için bu tarih beklenecektir. (Canbolat, 2009: 127)

Banka, mektupta belirlenen süreden önce ödeme yaparsa riski üzerine alır ve ödediği meblağı lehtardan alamama riski doğar. (Kahyaoğlu, 2996: 66-67)

Garantilere İlişkin Birörnek Kurallar (URDG 758) 14. maddesine göre ödeme talebi, garanti şartlarına uygun olarak ve vadede veya vadeden önce yapılabilir. Banka teminat mektubunun vadeli olup olmamasına göre ödeme talebinin ne zaman yapılması gerektiği farklılık arz edebilecektir.

Vadeli banka teminat mektuplarına, “vadenin sonuna kadar yazılı olarak nakde çevirme talebi gelmediği takdirde teminat mektubunun hükümsüz ka-lacağına” şeklinde kayıt konulabilir. Bu yönde bir kayıt varsa, talep riskin gerçekleşmesinden vade bitimine kadar yapılabilir. Talep vadeden sonra ise reddedilmelidir. Bu yönde bir hüküm yoksa riskin gerçekleşmesinden itibaren genel zamanaşımı süresi içinde paraya çevirme talebi yapılabilir. Bu durumda vade sonunda teminat mektubu geçersiz hale gelmez. Bu görüş bankaları 10 yıl gibi çok uzun süre risk altında tutması ve uluslararası uygulamaya ters düşmesi nedeniyle eleştirilmiştir. (Aral, 2009: 192-193)

Süresiz Banka Teminat Mektuplarında Talep Süresi: Vadesiz banka te-minat mektuplarında, muhatap zamanaşımı süresi içerisinde mektubun nakde çevrilmesi yönündeki talebini bankaya sunmalıdır. Zamanaşımı süresi, temi-nat mektubundan doğan alacağın muaccel olmasından itibaren genel zamana-şımı süresidir. (Aral, 2009: 193)

• Zamanaşımını Mektubun Bankaya Verilme Tarihinden İtibaren Baş-lar Görüşü: İlk talepte derhal ödeme yükümlülüğü bulunduğundan veril-me tarihinden itibaren zamanaşımı süresi başlar. ( Akyazan, 1975: 12-13)

• Zamanaşımını Riskin Doğumundan İtibaren Başlar Görüşü: Ga-ranti veren bankanın borcu riskin doğumu ile başlayacağından borcun riskin doğumu ile başlayacağı dolayısıyla zamanaşımı süresininde bu tarihten başlayacağı savunulmuştur. Baskın olan görüş bu görüştür.

(Tekinalp, 2009: 539, Aral, 2009: 193)

226 TEMMUZ - AGUSTOS

Benzer Belgeler