• Sonuç bulunamadı

3. YÖNTEM

3.1. Araştırmanın Modeli

Araştırmacılar yapılacak bir çalışmada seçilecek yöntemin, amaçlanan hedefin problem durumunun uygunluğuna bağlı olduğunu ve araştırma tekniklerinin iyi bilinmesinin araştırma için uygun yöntem seçiminde yardımcı olacağını söylemişlerdir (Bogdan ve Biklen, 1992; Brookfiled, 1992; Glesne, 1999; Patton, 1987; Yıldırım ve

Şimşek, 2008). Problem durumunun uygunluğuna göre araştırma yöntemi seçilmektedir. Bazı durumlarda araştırmacılar, sorularına cevap bulabilmek için nicel yöntemleri kullanmaya ihtiyaç duymaktadır, bazen de yapılacak araştırma için görünen tek yol nitel araştırma yöntemlerine başvurmak olabilmektedir. Diğer bazı durumlarda ise her iki yöntem birlikte kullanılabilmektedir. Burada araştırmacının yanıtını aramış olduğu soruları göz önüne alarak nasıl bir yol izleyeceğine karar vermesi gerekmektedir.

Nitel araştırma; “gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırmadır (Yıldırım ve

Şimşek, 2006, s. 39). Nitel araştırmada genel olarak tümevarım ilkesi hâkimdir. Araştırmacı topladığı tanımlayıcı ve ayrıntılı verilerden yola çıkarak incelediği

probleme ilişkin ana temaları ortaya çıkarma, topladığı verileri anlamlı bir yapıya kavuşturma, yani bu verilerden yola çıkarak bir kuram oluşturma çabası içindedir (Glaser ve Strauss, 1967). Sosyal olgular zamana göre değişebildiği için durağan bir yapısı yoktur. Bu da nitel araştırma yöntemlerinde dikkate alınmaktadır.

ÖA’ların bir öğretim temsili olan VK’ların öğretmen eğitiminde kullanılması ve VK’ların analizi konusundaki görüşlerinin incelendiği bu araştırmada nitel araştırma teknikleri esas alınmıştır. Yazılı doküman olarak, katılımcıların görüşme formlarındaki sorulara verdiği cevaplar ve bire bir yapılan görüşmelerden sonra metin haline getirilen ses kayıtları incelenmiştir. Özel Öğretim Yöntemleri dersini alan 27 ve 28 kişilik iki gruptan oluşan ÖA’lara farklı günlerdeki ders saatlerinde videolar izletilmiştir. Her video izlendikten sonra, o videoya ilişkin hazırlanan sorular kağıt üzerinde ÖA’lara dağıtılmıştır. Araştırmada kullanılan yazılı veriler ÖA’ların bu sorulara verdikleri cevaplarla elde edilmiştir. Daha sonraki aşamada, mülakatlar üniversitede bulunan bir öğretim üyesinin odasında gerçekleştirilmiştir. Bire bir görüşmeler sırasında katılımcıların mümkün olduğunca rahat edeceği ve sorulara içtenlikle cevap verilebileceği bir ortam oluşturulmaya çalışılmıştır. Çalışma sırasında katılımcılardan sorulan soruları sesli olarak düşünmeleri istenmiş ve izin alınarak ses kayıt cihazı kullanılmıştır. İzlenen VK’lar sonrasında sorulan sorulardan sonra cevaplamaları için herhangi bir süre sınırlandırmasına gidilmemiş, katılımcıların rahatça düşünmesi sağlanmaya çalışılmıştır.

Strauss ve Corbin (1998), nitel bir araştırma yapılırken çeşitli yaklaşımlar var olduğunu söylemişlerdir. Videolar, öğretmenlerin fikir ve düşüncelerini rahatça ifade edebilmelerine fırsat veren araçlardır. Çünkü videolar üzerinde yorum yapılabilecek, belirli bir zaman aralığında, öğretim eylemlerini görmeyi sağlamaktadır (Gonzáles, 2010). Bu tip konuşmalardan elde edilen verilerin analizi için Toulmin’in (1958)

tartışma modeli uygulamaları (Steele, 2005), gömülü teori (grounded theory)

yaklaşımları gibi belirli yöntemler kullanılmıştır (Llinares ve Valls, 2010; Schoenfeld, Smith ve Arcavi, 1993; van Es ve Sherin, 2010). Glaser ve Strauss’a (1967) göre, gömülü teori yaklaşımı sosyal bilimlerde yapılan araştırmalara yeni bir bakış açısı getirmiştir. Bu çalışmada elde edilen verilerin analizinde gömülü teorinin tekniklerine başvurulmuştur. Kullanılan açık kodlama, eksensel kodlama ve seçici kodlama tekniklerine ait bilgiler aşağıda bir başlık altında sunulmuştur.

Görüşme Soruları ve Video Derslerin Hazırlanması

Pilot Görüşme

Verilerin Toplanması

Görüşme Sorularının Yeniden Düzenlenmesi ve Video Derslerin

Belirlenmesi Uzman Görüşü Asıl Görüşmeler Verilerin Toplanması Verilerin Düzenlenmesi Verilerin Analizi Bulgular ve Yorum SONUÇLAR Özel Öğretim Yöntemleri Dersinde Çalışma Yapılması Yazılı Verilerin Toplanması

3.1.1. Gömülü Teori

1960’lı yıllarda iki sosyolog olan Barney Glaser ve Anselm Strauss tarafından çeşitli hastanelerde ölümcül hastalığı olan hastalar üzerinde birlikte yaptıkları bir araştırmada geliştirdikleri sürekli karşılaştırmalı bir yöntem, günümüzde gömülü teori yöntemi olarak bilinmektedir. Anılan yıllarda, ölümcül hastalığı olan hastaların kendisine bu konuda bilgi verilmemesi yönünde bir anlayış vardı. Bundan dolayı, Glaser ve Strauss yaptıkları araştırmada bir kuramdan yola çıkmak yerine, araştırma yaptıkları kişiler ile ilgili bir ön bilgiye sahip olmadan çalışmayı yürütmüşlerdir. Gömülü teori terimini kullanmalarındaki amaçları teorinin, araştırma sürecinde sistematik olarak verinin toplanması ve analiz edilmesi sonucu ortaya çıkmasıdır (Strauss ve Corbin, 1998). Diğer bir ifadeyle gömülü teoride, araştırmacı veri toplarken veya yorumlarken verilerin içine gömülü olan teoriyi ortaya çıkarabilir ve araştırma boyunca yeni kavram ve teorilere ulaşabilir (Turgut, 2009).

Nitel araştırmaların genelinde olduğu gibi bu yaklaşımda da en çok kullanılan veri toplama yöntemleri görüşmeler ve gözlemlerdir. Gerekli görülen durumlarda aynı zamanda doküman analizi de kullanılabilir. Gömülü teorinin en önemli özelliklerinden birisi de yapılan araştırmalarda veri toplama ile analiz süreçlerinin birlikte eşgüdüm içerisinde yürütülmesidir. Araştırma yapılırken toplanan veriler hemen sonra analiz edilir ve ortaya çıkan kavramlar, olgular ve süreçler daha sonraki veri toplama aşamalarına dâhil edilir. Veri toplama aracı olarak kullanılan görüşme ya da gözlem formu süreç içerisinde değişikliğe uğrayabilir. Hatta bazı araştırmalarda başta öngörülen görüşme soruları ile veri toplamanın sonuna doğru oluşturulan sorular arasında önemli farklar olabilir (Hancock, 2004).

Gömülü teori yaklaşımı ile yapılan araştırmalarda, toplanan görüşme ve gözlem verilerinden elde edilen kavramlar ve temalar ile kuramın ilk işaretleri ortaya çıkar (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Araştırmacı bu kavramlara ve temalara ilişkin gözlemlerini ve düşüncelerini topladığı ek verilerle sürekli olarak test eder (Hancock, 2004). Araştırmacı elde ettiği verileri mikro analiz veya benzer yöntemlerle elde ettiği verileri

işleyerek kodlamalar yapar (Strauss ve Corbin, 1998). Buna göre gömülü teoride elde edilen veriler üç farklı şekilde kodlanır.

Açık Kodlama: Verideki kavramların belirlendiği, özelliklerinin ve boyutlarının keşfedildiği analitik süreçtir (Strauss ve Corbin, 1998). Tanımda geçen “özellik” kavramı ile kategorinin karakteristikleri belirtilmiştir. Yani kategoriyi tanımlayan ve ona anlam veren tariflerdir. Bir diğer kavram olan “boyut” ise, kategorinin ayrıntıları verilerek, kategorinin genel özelliklerinin değiştiği aralık şeklinde açıklanabilir. Bu süreçte veriler bağımsız kısımlara ayrılır, ayrıntılı olarak incelenerek benzerlik ve farklılıkları açısından değerlendirilir. Yapı içindeki benzer olaylar ve nesneler ”kategoriler” olarak adlandırılan daha soyut kavramlar altında gruplandırılır (Strauss ve Corbin, 1998).

Eksensel Kodlama: Kategorileri, bir eksen çevresinde boyutlarına ve özelliklerine göre alt kategoriler ile ilişkilendirme sürecidir. Eksen üzerinde kategorilerin biçimlendirilerek, birbiriyle nasıl ilişkilendiği ile ilgili inceleme bu süreçte yapılır. Bu süreçte araştırmacı, açık kodlama sürecinde belirlenen bağımsız verilerin tekrar bir araya getirilmesi sürecini başlatır. Açık kodlamada olduğu gibi eksensel kodlamada da analist pek çok soru sorar, sürekli ve teorik karşılaştırmalar yapar ve öncelikli kısımlarda anlatılan analitik araçları kullanır. Eksensel kodlamanın amacı, kategoriler arasında bağlantı kurmak ve kategorileri özellikleri ve boyutları açısından geliştirmeye devam etmektedir (Strauss ve Corbin, 1998).

Seçici Kodlama: Kategorileri bütünleştirme ve geliştirme (inceltme) sürecidir. Analizdeki son aşamayı temsil eder. Bütünleştirme sürecinde kategoriler, açıklayıcı bir merkezi kavram etrafında organize edilirler. Bu süreci kolaylaştırmak için; ana konuyu anlatma veya yazma, diyagramlar kullanma, notları sınıflandırma ve gözden geçirme gibi tekniklerden yararlanılabilir (Strauss ve Corbin, 1998).