• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR VE YORUM

4.2. Öğrenci Kategorisi

4.3.1. Öğretmen Adayı Kategorisi Ders Tasarımı Alt Kategorisi

4.3.1.1. Ders Tasarımı Alt Kategorisi Yöntem Boyutu

Öğretmen adayları, eğer dersin öğretmeni kendileri olsaydı kullanacakları yöntemlerle ilgili görüş belirtmişlerdir. Derste kullanılan yöntemi beğenen katılımcılardan bazıları benzer yöntemleri kullanabileceğini; bazıları ise farklı yöntemler de tercih edebileceklerini bildirmişlerdir. Benzer yöntemler olarak grup çalışması yaptırabileceklerini ve iş birliğine dayalı öğrenmeyi benimseyen katılımcılar, farklı olarak da problem çözme yöntemi ve beyin fırtınası metodunu kullanabileceklerini ifade etmişlerdir.

ÖA1, ÖA3 ve ÖA5 derste kullanılan yöntemlerin ders için uygun olduğunu, kendilerinin de buna benzer yöntemler kullanabileceğini söylemişlerdir. Dolayısıyla bu katılımcıların ifadeleri benzer alt boyutu altında incelenmiştir. ÖA1, dersteki öğretmeni örnek göstererek aynen onun uyguladığı yöntemi uygulayabileceğini söylemiştir. Grup çalışmasının önemli olduğunu ve grup içerisindeki etkileşimlerin faydalı olacağını düşünerek grup çalışmasını benimsemiştir. ÖA5 benzer düşünceler belirterek grup çalışmasının ön planda olacağı bir dersin iyi olduğu hakkında görüş belirtmiştir. Grup çalışması alt boyutunun oluşturulmasına katkıda bulunan ÖA ifadeleri aşağıdadır:

ÖA1: Öncelikli olarak grup çalışmasının önemini göz önüne alarak, grup içerisindeki üyelerin birbirinden öğreneceği bilgiler olacağını göz önünde bulundurarak tıpkı videodaki öğretmenin yaptığı gibi grup çalışması yaptırırdım.

ÖA5: Gruplara bölerek bu şekilde çalıştırmanın güzel olduğunu düşünüyorum. Grup şeklinde olurdu ancak öğrencinin tablo ve grafik inceleyerek eğimin ne olduğunu anlamalarını sağlardım.

ÖA3 ise izlediği VKte olduğu gibi iş birliğine dayalı öğrenmeyi tercih edeceğini söylemiştir. Sınıftaki tüm öğrencilere ayırt etmeden belirli görevler vereceğini, kimseyi

boşta bırakmayarak birlikte işlemler yapmaya yönlendireceğini belirtmiştir. İş birliğine dayalı öğrenme alt boyutunu oluşturan ifade aşağıdadır:

ÖA3: Yine öğrencilerime böyle iş birlikli bir çalışma yaptırabilirdim. Yani belki kendim çizdiğim bir grafik örneğini gösterebilirdim. Yani konuya daha hâkim olan ve olmayanlar karışık olarak ve her masadan bir kişiyi grafik çizici, birini tablo oluşturucu, diğerlerini de faklı değerler için işlem yapma görevleri verirdim. Etkinlik kağıdı dağıtarak her masaya gider ve yardımcı olarak herkesin görevini yapmasını isterdim.

Bazı katılımcılar, dersin öğretmeninden farklı olarak çeşitli yöntemler kullanacağını belirtmişlerdir. Bu ifadelere ait alt boyutlar farklı alt boyutu başlığında sunulmuştur. ÖA1, konuyu anlatırken problemin az sayıda olmasına karşı olduğunu söylemiştir. Farklı soru örnekleri çözerek öğrencilerin öğrenmesi gerektiğini düşünmektedir. ÖA2 de öğrencilerle grup çalışması yapmaktan çekineceğini ifade etmiştir. Onun yerine öğrencilerle örnek sorular çözmeyi tercih edeceğini söylemiştir. Yine benzer düşüncelere sahip olan ÖA5, tek bir sorunun konuyu anlatmada yetersiz olacağını bildirmiştir. Farklı örnek sorular yardımıyla öğretim yapabileceğini söylemiştir. Bunun da öğrencilerde kalıcı öğrenmeyi sağlayacağını ifade etmiştir. Böylece farklı boyutunun, problem çözme, ve kalıcı öğrenme alt boyutları oluşturulmuştur. Bununla ilgili ÖA’ların ifadeleri şu şekildedir:

ÖA1: Hani öğrenci aynı mesela; farklı soru örneklerini görecek farklı denklemler için de uygulayacak. Hani en sonunda sıralayacak mesela: işte orijinden geçenler ondan sonra x eksenine teğetler, x eksenini kesenler vs. yani hani pek çok örnek yaptıktan sonra öğrenci bunu keşfedecek.

ÖA2: Bu ders programını ben tasarlasaydım, sanırım öğrencileri grup yapmaktan kaçınırdım. Önce gerekli teorik bilgiyi verir, daha sonra birkaç örnek çözer ve daha sonra da öğrencilere tek tek farklı örnekleri kendilerinin çözmelerini isterdim.

ÖA5: Zaten hani tek bir örnekle olacak iş değil bu. Yani farklı örneklerle bunun hepsi için hani sabit bir şeye gittiğini gösterip, görmelerini sağlayabilirdim. Böylelikle kalıcı

olacaktı. En azından nereden geldiğini bilecekti. Eğim denince akla sadece, şu anda en azından bizim bile aklımıza beliren bir şema gelmeyecek. Yani kesinlikle aklında kalacaktır diye düşünüyorum.

Gruplar arasında bir kopukluk olduğunu iddia eden ÖA6, bunun üstesinden gelebilmek için beyin fırtınası yöntemini kullanabileceğini belirtmiştir. Sınıftaki oluşturulan grupların kendi içlerinde farklı yollarla soruyu çözmüş olabileceklerini, bu çözüm yollarını birbirleriyle paylaşmalarının önemli olduğunu düşünerek beyin fırtınası metodunu kullandırabileceğini söylemiştir. Beyin fırtınası alt boyutunun oluşmasına katkıda bulunan ÖA6’nın ifadesi şu şekildedir:

ÖA6: Bir de mesela tartışma ortamı, gruplar arasındaki diyalog da o arada sağlanabilirdi. Mesela şuradaki 3 kişi kendi arasında bir yöntem bulmuştur, arkadaki 4 kişi kendi arasında bir yöntem bulmuştur. Bunların tartışması yaptırılabilir. Azıcık beyin fırtınası falan olabilirdi mesela dediğim gibi.

4.3.1.2. Ders Tasarımı Alt Kategorisi Etkileyen Faktörler Boyutu

Katılımcılar, gelecekteki ders tasarımlarını anlatırken düşüncelerini etkileyen hususları da belirtmişlerdir. Bunlar, etkileyen faktörler boyutu altında sunulmuştur. ÖA1, ders tasarımının aslında deneyime bağlı olduğunu düşünmüştür. Yani kendisinin yapacağı bir ders tasarımında neler kullanabileceği o ana kadar elde ettiği deneyimle orantılı olacağını ifade etmiştir. Lisans eğitiminde görülen konulardan ziyade, sınıf ortamında yaşayarak elde edeceği tecrübelerle tasarlamayı düşündüğü dersin orantılı olarak değişeceğini söylemek istemiştir. Böylece ders tasarımını etkileyen faktörler boyutunun deneyim alt boyutu oluşturulmuştur. Bununla ilgili ÖA1’in ifadesi şöyledir:

ÖA1: Ya şimdi hep bize hocalar söylüyorlar ya şunu tasarlayın, bunu tasarlayın. Bu gerçekten deneyim işi bence. Yani çünkü ben bazen ders anlattığım zaman, o kadar şaşırıyorum ki: Ya diyorum hani bakıyorum mesela lise 3 öğrencisi : “Allah Allah diyorum ya, iki noktadan bir doğru geçtiğini nasıl tahmin edemez ki?” falan diyorum.

Hani aslında o an yapılanıyor bir şeyler. Demek ki hani şuna vurgu yapmam lazımmış diyorum. Hani bence bu tamamen deneyim meselesi.

Öğretmen adaylarının “Şu anda bir matematik dersi izledik. Bu matematik dersini siz tasarlasaydınız neler yapardınız? Fikirlerinizi detaylandırarak ve özel örnekler vererek açıklayınız.” sorusuna verdikleri çeşitli cevaplardan sonra tasarlamayı düşündükleri derste, lisans eğitimlerinin etkisi araştırılmak amacıyla “Lisansta almış olduğunuz eğitimin, ders tasarımı ile ilgili fikirler üzerinde etkisi var mı?” sorusu sorulmuştur. Tüm öğretmen adayları lisans düzeyinde almış oldukları eğitimin, zihninde canlandırdıkları ders tasarımında etkisi olduğunu ifade etmişlerdir. Böylece lisans eğitimi alt boyutu oluşturulmuştur. Katılımcıların verdikleri cevaplardan yola çıkılarak lisans eğitiminin öğretmen adayları üzerindeki etkileri incelenmiş empati, verimli ders işlemek, zaman tasarrufu, araştırma isteği, farklı düşünmek ve eleştirel bakış açısı alt boyutları oluşturulmuştur.

ÖA1, öğrencilerin hangi konuları anlamakta zorlanacağını, lisans derslerinde hazırladığı etkinlikler sayesinde daha rahat görebildiğini söylemiştir. Daha önceden bunun farkında olmadığını söyleyen ÖA1, lisans derslerinin öğrencinin hâlini anlamada çok büyük faydası olduğundan bahsetmiştir. Aldığı eğitim olmasa, bilgisi olmadığı için öğrencilere uygulayabileceği etkinliklerden haberi bile olmayacağını belirtmiştir. Öğrencilerin nasıl düşünebileceğinin farkında olan ÖA’ları, bu farkındalık da lisans derslerinin faydasında söz etmiştir. Empati alt boyutunu oluşturan ÖA1’in ifadesi aşağıdadır:

ÖA1: Hani kızıyoruz falan ama (gülüyor). Ya tabi ki etkisi oluyor ya. Yani şöyle olmuyor mesela. Ben mesela orada o an kendimi öğrencinin yerine koyamıyorum açıkçası. Bu öğrenci burada neyi göremez ki diyemiyorum. Çünkü bana hepsi basit geliyor. Ama aslında öğrenciler o kadar çok şey göremiyorlarmış ki o kadar anlayamıyorlarmış ki… Yani bu lisans derslerinde hazırladığım etkinliklerde insan şey düşünüyor: demek ki hani etkinliklerin amacı öğrencilere yönelik bir şeyler yapmak. Bu arada da onların neler düşünebileceklerini tahmin etmek. Hani ben mesela daha önce hiç etkinlik görmedim. Görmediğim bir şeyi nasıl uygulayabilirim ki. Lisans dersleri tabi ki hani şey oluyor, faydası çok fazla.

ÖA2, özel bir dershanede öğretmenlik yaptığını söylemiştir. Lisans eğitiminde öğrendiklerini, çalışma hayatında uygulamaya çalıştığını belirtmiştir. Günlük hayattan örnek vermeyi lisans derslerinde kazandığını ifade eden ÖA2, anlatım yaparak bir saat sürecek olan dersin günlük hayatla ilişkisini kurduğu zaman daha kısa sürdüğünü söylemiştir. Zaman tasarrufu alt boyutuna ait ifade şu şekildedir:

ÖA2: Hani size söyledim dershanede çalışıyorum diye. İşte burada öğrendiklerimi orada uygulamaya çalışıyorum. Eğitim derslerinde öğrendiklerimi uygulamaya çalışıyorum. Çocuklar da hem zamandan tasarrufum oluyor. Yani teorikte anlattığım bir konuyu bir saatte anlatacaksam, pratikte günlük hayatta ilişkisini verdiğimde daha az sürede anlatabiliyorum. Yarım saate düşürebiliyorum o zamanı. Zamandan tasarruf oluyor.

Lisansta aldığı eğitim derslerinin ders tasarlamada büyük etkisi olduğunu söyleyen ÖA3, bu derslerin kendilerinin biraz zorlandığını ancak verimli geçtiğini düşünmüştür. Aldığı dersler sayesinde, anlatım haricinde değişik teknik ve yöntemler olduğunu gördüklerini belirtmiştir. Lisans öncesi öğrencilik hayatında kendilerine uygulanan yöntemin tek olmadığı başka yöntem ve teknikleri lisans eğitiminde öğrendiğinden bahsetmiştir. Verimli ders işlemek alt boyutunun oluşturulmasına katkı yapan ÖA ifadesi aşağıdadır:

ÖA3: Şöyle hocam.. eğitim dersleri bence çok etkili oluyor. Mesela bu özel öğretim dersleri işte bu sene almaya başladığımız seçmeli ders var günlük hayatla ilişkisi falan. O derslerin çok verimli geçtiğini düşünüyorum ben. Hani yoğun geçiyor belki ama çok verimli. Yerli yerinde geçiyor. İleride ben de derslerimin bu şekilde verimli geçmesi için elimden geleni yapacağım.

ÖA3’e benzer düşünceleri ifade eden ÖA4, aldığı bazı dersleri sıralayarak bunların ileride kendi tasarlayacağı derste çok etkisi olduğundan bahsetmiştir. Lisans eğitiminde aldığı dersler olmadan meslek hayatına başlamış olsaydı, lisans öncesi geçmiş yaşantısında öğretmeninden gördüğü anlatım tekniğinden başka bir teknik uygulayamayacağını bahsetmiştir. Farklı düşünmek alt boyutunun ifadesi şöyledir:

ÖA4: Çok etkileri oldu. Yani ben dediğim gibi…3.sınıftaki problem çözme dersini, modelleme, matematik felsefesi tarzı hani bu tarz dersleri almış olmasaydım, ben de normal öğretmenlerimizin bana anlattığı gibi anlatırdım. Ama onları alınca farklılığın farkına vardım. Aslında öyle olması gerektiğinin. Yani çok büyük katkısının olduğunu düşünüyorum.

Lisans eğitimiyle birlikte tasarlayacağı ders için çok şey değiştiğini söyleyen ÖA5, aldığı derslerle birlikte kendisinde bir araştırma merakı oluştuğundan bahsetmiştir. Yeni öğrendiği veya öğreneceği konular üzerinde bir araştırma merakı içerisine girdiğinden söz etmiştir. Araştırma isteği alt boyutunun oluşmasına katkıda bulunan ifade aşağıdadır:

ÖA5: Çok fazla bir şekilde değişti. En azından neyin nerden geldiğini burada görüyorum. Yani o dersler; “Acaba bu da nereden gelmiş ki?” diye araştırma merakı içerisine düşüyorum yani çoğu zaman. Yani yapamadığımız, öğrenemediğimiz, göremediğimiz hani nereden geldiğini veya mantığımıza sığdıramadığımız gibi çok noktada araştırıyoruz. Şu anda artık çok bir problemimiz yok artık lisanstan sonra.

ÖA6 da lisans eğitiminin etkili olduğunu ifade etmiştir. İzlediği videoya eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşabilmesinde de aldığı derslerin etkisi olduğunu söylemiştir. Lisans eğitiminde aldığı teorik derslerle ideal dersin nasıl olması gerektiği hakkında fikir sahibi olduğunu düşünen ÖA6, böylece VKin öğretmenini de eleştirebilme kabiliyetini elde ettiğini ifade etmiştir. Aşağıdaki ifadeler eleştirel bakış açısı alt boyutunu oluşturmuştur:

ÖA6: Oluyor tabi yani. Şimdi ben liseden çıktığım gibi öğretmen olsam gördüğümden başka bir şey yapmazdım zaten hani. Birazcık da belki bu öğretmeni eleştirebiliyor olmam derslerden gördüklerim bildiklerimle alakalı. Yoksa benim öğretmenlerim gibi bu adamın da eleştirilecek hiçbir tarafı yok. Yani hiç fark edemezdim muhteşem bulurdum herhalde. Ama daha iyisini teorikte öğrendiğimiz için daha eleştirel bakış açısıyla bakabiliyoruz. Faydalı olduğunu düşünüyorum.

4.3.1.3. Ders Tasarımı Alt Kategorisi Günlük Hayat Örnekleri Boyutu

Tasarlayacağı ders için kullanacağı anlatım yöntemlerinin yanında, katılımcılar dersin konusuna bağlı olarak günlük hayattan da örnekler vereceklerini ifade etmişlerdir. Günlük hayat örnekleri boyutu başlığını oluşturan ifadeler aşağıda sunulmuştur. ÖA1, konuya açıklık getirebilmek için günlük hayattan örnekler vermenin kendisi için önemli olduğunu söylemiştir. Üstel fonksiyonları anlatabilmek için günlük hayat örneği verebileceğini belirtmiştir. Staj yaptığı okulda girdiği derste günlük yaşamdan örnekler verdiğini söyleyen ÖA2, böylece öğrencilerin aklına takılan sorulara cevap verdiğini ifade etmiştir. Bunun sonucunda da dersin verimli geçtiğini söylemiştir. Ayrıca konu ile ilgili verilen günlük hayat örnekleri ile öğrencilerin ilgisinin çekilebileceğini belirtmiştir. Böylece günlük hayat örnekleri, verimli ders ve ilgi çekmek alt boyutları oluşturulmuştur.

ÖA1: Özellikle gündelik hayattan örnekler vererek, konuya açıklık getirmek benim dikkat ettiğim durumlardan olurdu. Örneğin; üstel fonksiyon konusunu anlatırken belli bir yükseklikten atılan topun zıplama katsayısını ve her zıplayışta düşeyde alınan yolu bunun gibi gündelik hayattan örnekler vererek göstermeyi amaçlardım.

ÖA2: Öğrencilerle bazı konularda hani günlük yaşamdan örnekler veriyorum. “Normalde bu ne işimize yarayacak?” sorusu hiç gelmiyor. Normalde öğrencilerin kafasında hep bu soru var. “Bu ne işimize yarayacak, niye öğreniyoruz?” bu soruyu kırabilirsek dersin en başında daha verimli geçiyor. Ya da koordinat sisteminden bahsetti mesela. Koordinat sistemini gerçek hayatta nerede kullandığımızı söyleyebilirdi. Mesela hani coğrafyadan, diğer derslerle ilişkisini kurabilirdi. Meridyenlerle paralellerle ne bileyim savaş sanayisinde uçaklarda gemilerde koordinatların kullanıldığından bahsedip hani amaç ilgi çekiciliği artırmak olabilirdi.

Matematiğin günlük hayatta nerelerde kullanıldığının öğrencilere gösterilmesinin önemli olduğunu düşünen ÖA5, konuların derste anlatılanla sınırlı kalmayıp öğrencilerin nerelerde kullanabileceklerine dair bilgi verilmesi gerektiğini söylemiştir. ÖA6 da yine günlük hayattan örnekler vererek veya konunun kullanım alanları hakkında fotoğraflar göstererek öğrencilerin bilgilendirilmesi gerektiğini

düşünmüştür. Günlük hayat örnekleri oluşmasına katkıda bulunan ÖA6’nın ifadesi aşağıda sunulmuştur:

ÖA5: Yani nerelerde kullanıldığını, hani ne gibi işlerine yarayacaklarını anlatılabilirdi. Öğrenci sonuçta yine neyi neden olduğunu öğrendi ama. Bu tamamen matematik dersi içerisinde sınırlı kaldı.

ÖA6: Kullanılan alanlar verilebilir. Oradan fotoğraflar, örnekler… İşte koordinat düzlemi; aklıma o uçaklar geliyor, uçakların ekranları falan. Direkt THY’ye götürülmez ama oradan gelen birkaç tane şey, fotoğraf, işte konunun nerede uygulandığı konusunda onları bilgilendirir.

4.3.1.4. Ders Tasarımı Alt Kategorisi Görsellik Boyutu

Ayrıca bazı katılımcılar, tasarlanan derste görselliğin de önemli olduğunu ifade etmişlerdir. Görsellik ile ilgili anlatmak istediklerinin de teknoloji ve materyal kullanımı olduğunu söylemişlerdir. ÖA2, eğer elde edilebiliyorsa konuyla ilgili derste materyal kullanılabileceğini, bunun da ilgiyi artıracağını söylemiştir. Daha sonra da kendisinin derste bir materyal tasarlayabileceğini söylemiştir. Öğrencilerin zihinde canlandırma olayını gerçekleştirebilmek için materyalin önemli olduğunu düşünen ÖA3, derse getireceği bir materyalle, eğim kavramının öğrencilerin zihninde canlandırabileceğini söylemiştir. Bunların da öğrencinin ilgisini artıracağından bahsetmiştir. Dolayısıyla görsellik, materyal, teknoloji ve ilgi çekmek alt boyutları oluşturulmuştur.

ÖA2: Eğer elde edebiliyorsam derste anlattığım konuyla ilgili bir materyal de kullanırdım. Çünkü görselliğin önemli olduğunu düşünüyorum. Sonra işte konunun ilgi çekiciliğini artırmak için bir materyal gösterebilirdi. belki her masaya uygun olmaz ama 1 tane materyal tasarlayıp en azından tüm öğrencilerin o materyal üzerinde koordinat sistemini incelemelerini isterdim yani. Mesela burada grafik çiziminden bahsettik. y burada dedik y diktir. x yatay dedik. Peki bu koordinat sistemi dönmüş

olsaydı bu çocuk yapabilir miydi o grafiği? Onu düşünürdüm. Hani bu materyali de onu düşünerek tasarlardım. Hani grafiği bir döndürün, şey. Hareketli bir şey yapardım.

ÖA3: Ya da eğimi belirlemek için, farklı yani görsel şeyler, materyaller kullanabilirdim. Hani önce eğim ne demek onu kafalarında canlandırabilirdim. Yani işte anten getirebilirdim. Onu dik konuma getirebilirdim, yan konuma getirebilirdim. Hani eğimin o x ve y’deki değişime bağlı olduğu düşüncesini oluştururdum. Direkt orda eğimi hani x..y’nin x’e oranı gibi düşünüp hemen tablo yapmaya girişti çocuklar.

Görselliğe vurgu yapan diğer öğretmen adayı ÖA6, derste teknoloji kullanılması gerektiğini ifade etmiştir. Derste kullanacağı verileri bilgisayar marifeti ile toplayabileceğini söylemiştir. Aynı zaman da materyal kullanmanın önemli olduğunu ifade etmiştir.

ÖA6: Daha görsel bir plan yapılabilirdi. Bilgisayar imkânı varsa fazla veri toplanabilirdi. Bunlar da konuya ilgiyi artırır. Materyal kullanmak da önemli.