• Sonuç bulunamadı

1.2. KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİNİN HUKUKÎ NİTELİĞİ

1.2.1. Hukukî Niteliği

1.2.1.3. Anî-Sürekli Edim Karmaşığı Borç İlişkisi Doğurması

Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin anî edimli mi sürekli edimli mi olduğu tartışmalı olmakla beraber, bugün artık anî-sürekli edim karmaşığı olduğu doktrinde kabul edilmektedir54. Sözleşmenin anî-sürekli karmaşığı edimli yapıda olduğuna yönelik bu tespit ilerde ayrıntısıyla incelenecek olan55 ve çalışmamızın asıl konusunu oluşturan, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin müteahhidin temerrüdü sebebiyle sona ermesi bakımından önem arz etmektedir.

Bir borç ilişkisini sürekli borç ilişkisi olarak nitelendirebilmek için alacaklının menfaatinin edimin yerine getirilmesiyle bir anda mı gerçekleştiği yoksa bir süreci mi kapsadığının tespiti gerekmektedir56. Anî edimli-sürekli edimli borç ilişkisi ayırımının

49 Aynı yönde görüş için bkz., Tandoğan, C. I/1, s. 74, 75.

50 Yargıtay’ın kat karşılığı inşaat sözleşmesini eser sözleşmesinin bir türü olarak gören kararı için bkz, Y.

15. HD. T. 01. 10. 1974, 1030/906 sayılı kararı, Karataş, s. 36.

51 Karar metni ve kararın eleştirisi için bkz. Hasan Erman, “Karar İncelemesi: Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi”, İÜHFM. C.L, S. 1-4, s. 505-517.

52 Aynı yönde görüş için bkz, Ayazlı, s. 45. Bunun yanında Torun, bu sözleşmeyi eser sözleşmesi sayıp aynı zamanda çift tipli karma bir akit (karışık muhtevalı akit) kabul etmektedir, Enis Torun, “İstisna Akdinde (Eser Sözleşmesinde) Ücretin Götürü Yöntemle Saptanması ve Sonuçları (BK. m. 365)” YD, C.

8, S. 3, s. 410-427, özellikle s. 414.

53 Bu konudaki farklı görüş ve kararlar için bkz, Filâ ve Eraslan, s. 666-667.

54 Özellikle eser sözleşmesi bakımından sürekli veya ani edimli borç ilişkisi ayırımı hakkında görüşler ve detaylı bilgi için bkz, Ayan, s. 41 vd.

55 Bkz, 3.4.

56 Özer Seliçi, Borçlar Kanununa Göre Sözleşmeden Doğan Sürekli Borç İlişkilerinin Sona Ermesi, İstanbul 1977, (Seliçi, Sona Erme), s. 7. Ancak Ormancı’ya göre, borç ilişkisinin sürekliliği alacaklı veya borçlu perspektifinden bakılarak belirlenemez. Yazara göre, sözleşmeye rengini veren karakteristik

temelini, edimin sürekli borç ilişkilerinde bir süre içinde icra edilmesi, ani (geçici) borç ilişkilerinde ise bir an olarak görünen belirli bir vadede yerine getirilip sonuçlandırılması teşkil eder57. Söz konusu ayırımda esas alınan kıstas, tarafların sözleşme ile bağlılıklarının uzun veya kısa süre devam etmesi değil, borcun ifa aşamasındaki özellikleridir58. Bu kıstasa esas teşkil eden ise aslî edim yükümlülüğüdür59. Çünkü yan edim yükümlülükleri sözleşmenin niteliğini doğrudan belirlemedikleri için sürekli- ani edimli ayırımının tespitinde etkili değildir60. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde müteahhit bakımından aslî edim yükümlülüğü sözleşmeye konu binanın tamamlanıp teslim edilmesidir. Bu yönüyle kat karşılığı inşaat sözleşmesi, eser sözleşmesi özelliği taşır.

Karma sözleşmelere uygulanacak hükümlerin tespiti açısından yukarıda yapılan belirlemeye göre, eser sözleşmesinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı olmayan hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. Arsa sahibinin (alacaklının) menfaatinin gerçekleşmesi binanın tamamlanıp kendisine teslim edilmesine bağlıdır. Fakat binanın inşa aşamasında müteahhidin faaliyetlerinin de edim yükümü bakımından değerlendirilmesi şarttır. Şöyle ki, bu faaliyetler ayrı ayrı asli edim yükümü niteliği mi taşır yoksa binanın teslimi tüm faaliyetleri bünyesinde barındıran tek aslî edim yükümü

edimin kapsamının, zaman faktöründen bağımsız belirlenip belirlememesi borç ilişkisinin sürekli edimli mi ani edimli mi olduğunu belirleyecektir. Örneğin eser sözleşmesindeki karakteristik edim en başından belli olduğu için, eserin yaratılması bir süreyi gerektirse bile, onu ani edimli kılacaktır, Pınar Altınok Ormancı, Sürekli Borç İlişkilerinin Haklı Sebeple Feshi, İstanbul 2011, s. 13. Ancak Ormancı, eser sözleşmesindeki ifaya hazırlık hareketlerinin zamana yayılmış olmasını onu ani edimli sözleşmelerden ayırdığını belirttikten sonra edimin kapsamının ifa edileceği süreye bağlı olmaması ve ifa ile sözleşmenin sona ermesi sebebiyle sözleşmenin sürekli edimli de sayılamayacağını ifade etmektedir. Nihayetinde ise, eser sözleşmesinde uyarlama imkanının bulunması ve sözleşmede zaman faktörünün mutlaka devreye gireceği gerekçeleriyle, bu sözleşmeyi ani edimli bir borç ilişkisi olarak nitelemenin yerinde olmayacağı görüşündedir, Ormancı, s. 42.

57 Seliçi, Sona Erme, s. 5.

58 Aynı yönde görüş için bkz, Seliçi, Sona Erme, s. 5.

59 Eren, Genel Hükümler, s. 32.

60 Seliçi, Sona Erme, s. 5-6. Ormancı, s. 7-8. Asli edim yükümleri doğrudan sözleşmenin tipini belirleyen edim yükümleridir. Sözleşmede bu edim olmadığı zaman sözleşmenin niteliği doğrudan etkilenmekte ve tipi değişmektedir. Eren’in verdiği bir örneği aktaracak olursak; satım sözleşmesinde satım parası asli edimlerden biridir. Eğer satım sözleşmesinde malın mülkiyeti karşı tarafa bedelsiz olarak geçirilirse bu sözleşme satım sözleşmesi özelliğini yitirerek bağışlama sözleşmesi halini alır. Yan edim yükümleri ise asli edim yükümlerinin aksine sözleşmenin tipini belirlemede doğrudan etkili olmazlar. Bu yükümler BK.

m. 19 (TBK. m. 26)’daki irade serbestisinin bir sonucu olarak taraflara, kanunda öngörülen şartları sağlamak kaydıyla sözleşme ilişkisine yeni şeyler katabilme imkanı vermektedir. Misalen satım sözleşmesinin asli edim yükümleri taraflarca kabul edilmiştir, fakat bunun yanında taraflar sözleşmeye konu olan taşınır malın teslimden sonra düzenli bir şekilde bakımının yapılması şartını da sözleşmeye eklemiş olabilirler. Buradaki bakım yükümlülüğü satım sözleşmesinin asli unsuru değildir, yani bu yükümlülük olmasa bile satım sözleşmesi tip değiştirerek başka bir sözleşme haline gelmez. Detaylı bilgi ve örnekler için bkz, Eren, Genel Hükümler, s. 32 vd.

müdür? Yani kat karşılığı inşaat sözleşmesi anî edimli mi, sürekli edimli mi kabul edilecektir?

Bir görüşe göre, edim sonucu olan binanın teslim edilmesi yaratılan eserin teslimi ile bir anda olmaktadır. Bu sebeple sözleşme ani edimli sayılmalıdır61. Zira Aral’ın belirttiği üzere, müteahhidin eseri meydana getirme ve teslim borçlarının ifası zaman içinde temadi eden bir ifaya yönelik olmayıp ifa ile sona ermektedir. Bazı münferit hallerde istisna sözleşmesinin kurulmasıyla eserin teslimi arasında geçecek sürenin uzun olması bu sözleşmeyi sürekli edimli hale getirmez. Çünkü kanun, belli sürenin geçmesini ve feshi ihbarı istisna sözleşmesinde olağan sona erme sebebi olarak belirtmemiştir62. Ayrıca eser sözleşmesini ani edimli kabul eden görüş taraftarlarına göre, kanun koyucu eser sözleşmesini ani edimli kabul etmekle beraber, müteahhit ile iş sahibi arasında sıkı bir güven ilişkisinin varlığı sebebiyle eser sözleşmesine ilişkin hükümlerde sürekli borç ilişkilerine özgü kuralları göz önünde bulundurmuştur63. Eser sözleşmesini ani edimli borç ilişkisi kabul eden görüş; kat karşılığı inşaat sözleşmeleri bakımından da, arsa sahibinin iradesinin binanın bitirilmiş şekilde kendisine teslim edilmesi yönünde olması sebebiyle, ifanın binanın inşası süresince değil, tamamlanıp teslim edildiği anda gerçekleşeceğini savunmakta, bu gerekçelerle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin de ani edimli olarak nitelendirilmesi gerektiğini belirtmektedir64. Ayrıca Yargıtay’ın bazı

61 Tandoğan, Orantılı Ücret Sorunu I, s. 35-36; Seliçi, Sona Erme, s. 26; Yavuz, Özel Hükümler, s. 559;

Yavuz, Borçlar Hukuku Dersleri, s. 403; Öz, Sözleşmeden Dönme, s. 20; Ayan, s. 47; Ayazlı, s. 46;

Somer, Arsa Payı, s. 123; Kaya, s. 22-23; Tezcan, s. 22; Yener, s. 6; Y. Ergin Selimoğlu, “ Eser Sözleşmesi ve Kavramlar”, Faruk Erem Armağanı, Ankara 1998, s. 685-693, özellikle s. 686. Selimoğlu, sözleşmeyi canlı bir varlık olarak değerlendirmekte, her canlı gibi sözleşmelerin de uzun ya da kısa bir yaşam süresi olduğunu belirtmektedir. Fakat bu süreler sözleşmenin ani ya da sürekli edimli olması noktasında bir kıstas oluşturmamaktadır. Önemli olan ifaya olan menfaatin bir anda gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Bu sebeple kat karşılığı inşaat sözleşmesi de arsa sahibinin menfaati binanın teslimi ile bir anda gerçekleştiği için ani edimlidir, Selimoğlu, s. 686.

62 Aral, s. 316-317.

63 Seliçi, Sona Erme, s. 26; Kaya, s. 24.

64 Öz, Sözleşmeden Dönme, s. 211. Fakat Öz, bazı eser sözleşmelerinin de sürekli borç ilişkisi kurabileceğini kabul etmektedir. Sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmeleri ikiye ayıran Öz, birinci gruba ard arda teslim borcunu içeren sözleşmeleri; “ki bu sözleşmelere “Akord sözleşmeleri” de denilmektedir.

Akord sözleşmelerinin de tamamı sürekli borç ilişkisi doğurmamaktadır. Dönemli edimlerin tarafların iradelerine göre birbirlerine bağımlı sayıldıkları hallerde meydana gelen sözleşme akord sözleşme niteliği taşır, ama sürekli edimli borç ilişkisi meydana gelmez. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz, Rona Serozan, Sözleşmeden Dönme, Gözden Geçirilmiş 2. Bası, İstanbul 2007, s. 165-166.”, diğer gruba ise tek bir eserin varlığının zaman içinde genişlediği eser sözleşmelerini; “ki bu sözleşme türünde, eser ortaya çıktığı anda tamamlanmış sayılmamakta, devam eden çalışma ile eserin maddi kapsamında genişleme meydana gelmektedir. Sözleşme türü hakkında detaylı bilgi için bkz, Öz, Sözleşmeden Dönme, s. 22.”, dâhil etmektedir, Öz, Sözleşmeden Dönme, s. 21, 22. Aynı yönde görüş için bkz, Selimoğlu, s. 687.

hallerde kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki ilişkiyi sürekli kabul etmesindeki amacın, müteahhidi korumak olduğu bu görüş taraftarlarınca kabul edilmektedir65.

Kat karşılığı inşaat sözleşmesini genel anlamıyla sürekli edimli kabul eden görüş ise müteahhidin eseri meydan getirirken gerçekleştirdiği faaliyetlerin de önemli olması ve bunların edimin dışında tutulmasının mümkün olmaması gerekçelerini ileri sürmektedir66. Bu görüşün önde gelen savunucularından Sungurbey ise konuyu, ilerde ayrıntılı şekilde inceleyeceğimiz kat karşılığı inşaat sözleşmesinin sona ermesi bakımından ele almış ve sürekli borç ilişkilerine yönelik hükümlerin bu sözleşmeye de uygulanacağını belirtmiştir67.

Zevkliler ve Gökyayla’nın temsil ettiği bir diğer görüş ise, eser sözleşmesi anlamında yaptıkları değerlendirmelerde, mevcut anî edimli-sürekli borç doğuran ayırımının tam anlamıyla eser sözleşmesine uygun düştüğünü söylemenin mümkün olmadığını belirtmektedir. Eser sözleşmesi bazı yönleriyle sürekli borç doğuran sözleşmelere bazı yönleriyle ise ani edimli sözleşmelere benzemektedir. Yazarlara göre, eserin teslimi ve ücret ödenmesi unsurları ani edimli sözleşmelere, eserin belli bir zaman dilimi içerisinde meydana getirilmesi ise sürekli borç doğuran sözleşmelere aittir68.

Sütçü ise, bir alt paragrafta değineceğimiz Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun kararını eleştirirken, geçici–sürekli karmaşığı tabirinin yerinde olmadığını belirtmektedir. Yazara göre arsa sahibinin tapuda pay geçirim borcu ile müteahhidin eseri teslim borcu birer ani edimdir. Müteahhidin binayı imal borcu ise sürekli niteliği haiz bir edimdir. Ancak bu imalin sürekliliği teslim süresine kadar devam etmektedir.

65 Tezcan, s. 22. Aynı yönde görüş için bkz, Öz, Sözleşmeden Dönme, s. 21.

66 Hasan Erman, “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Müteahhidin Temerrüdü (Bir içtihadı Birleştirme Kararının Düşündürdükleri)”, İBD, 1984, Nisan, Mayıs, Haziran, s. 209-219, özellikle, s. 212; Erman, Karar İnceleme, s. 516; Erman, Arsa Payı, s. 8. Fakat Erman, ilerde değineceğimiz 25. 01.1984 Tarihli YİBBGK Kararı’na paralel olarak bu sözleşmeyi sürekli geçici karmaşığı niteliğinde görmektedir, bkz, Erman, Arsa Payı, s. 8-9; Serozan, s. 166; Kartal, Biçim I, s. 111; Kartal, Kat Karşılığı, s. 27.

67 İsmet Sungurbey, “ Yapıt Sözleşmesinin Bir Türü Olan İnşaat Sözleşmelerinde Ismarlananın Kusuruyla İşi Belirli Zamanda Bitirmeyerek Direnmeye Düşmesi Yüzünden Sözleşmenin Ismarlayanca Bozulması Durumunda Uyuşmazlığın Kural Olarak BY 106/108 Çerçevesinde Çözümlenmesi Gerekeceği, Ancak Olayın Niteliği ve Özelliğinin Haklı Gösterdiği Durumlarda MY. 2’deki İlke Gözetilerek Sözleşmenin Bozulmasının İleriye Etkili Sonuç Doğuracağı Yolundaki 25.1.1984 gün, 3/1 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı Üstüne Birkaç Not” İçtihat, s. 781-795.

68 Aydın Zevkliler ve K. Emre Gökyayla, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, 11. Bası, Ankara 2010, s.

360.

Yani imalatın yapımı bu süre ile sınırlanmıştır. O halde kat karşılığı inşaat sözleşmeleri sınırlı sürekli ve ani karmaşığı bir yapıya sahiptir69.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu ise 25.01.1984 Tarih, 1983/3 Esas ve 1984/1 sayılı kararında; “… B) İş görme sözleşmeleri arasında yer alan istisna sözleşmesi genel olarak “ani edimli” edimli sözleşmeler grubunda mütalaa edilmekte ise de, istisna sözleşmelerinin bir türü olan inşaat sözleşmelerinde; müteahhidin (emeğe ve masrafa dayanan) edim borcunun genellikle uzun bir zaman süreci içinde yayılmış olmasından dolayı ve edim borcunun bu özelliği yönünden, sürekli borç ilişkilerine özgü kuralların da gözetilmesi gerekir. Kanunda da istisna sözleşmeleri düzenlenirken sürekli borç ilişkilerine özgü kurallara yer verildiği görülmektedir. O halde, Hukuk Genel Kurulu’nun da açıkça belirttiği gibi, inşaat sözleşmeleri “geçici–sürekli karmaşığı” bir özellik taşımaktadır.” ifadesi ile kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçici-sürekli karmaşığı bir yapıda olduğunu kabul etmiştir 70.

Eser sözleşmesi gerçekten de, iş sahibinin menfaatinin eserin teslimi anında gerçekleşmesi sebebiyle ani edimli yapıya sahiptir. Ancak kat karşılığı inşaat sözleşmeleri müteahhidin ediminin uzun bir zaman aralığına yayılması, sözleşme konusu bina tamamlanmamış olsa bile ortaya çıkan kısmın bağımsız bir değer taşıyor olması sebebiyle tam anlamıyla ani edimli borç ilişkisi doğuran bir sözleşme özelliği göstermez. Aynı şekilde arsa sahibi de borcu olan arsa payının devrini çoğu zaman inşaat belli oranda tamamlandıkça kısım kısım ifa etmekte, yani edimini bir sürece yayarak ona süreklilik özelliği kazandırmaktadır71. Arsa sahibinin ve müteahhidin edime olan menfaati bina tamamlanıp teslim edilmeden de kısmen de olsa gerçekleşmektedir. Sonuç olarak kat karşılığı inşaat sözleşmeleri kural olarak ani edimli sayılsalar da karma yapılarına uygun olarak sürekli borç ilişkilerine ait hükümlerde göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sebeple YİBBGK’nun geçici (ani) -sürekli karmaşığı nitelendirmesi kat karşılığı inşaat sözleşmesi bakımından yerindedir72.

69 Sütçü, s. 797.

70 Kararın tam metni için bkz, YKD, Nisan 1984, s. 501 vd.

71 Arsa sahibinin, bina tamamlanmadan müteahhide düşecek arsa payından bir kısmını müteahhide ve/veya onun göstereceği 3. kişiye devrettiğine örnek oluşturacak karar için bkz. Y. 15. HD. 01.05.2006 T., E. 2006/756, K. 2006/2546, YKD, C. 33, S. 1, s. 91-93.

72Bu nitelendirmenin sözleşme üzerindeki etkisine, çalışmamızın asıl konusu olan sözleşmenin müteahhidin temerrüdü sebebiyle sona ermesi bahsinde ayrıntılı bir şekilde değinilecektir.