• Sonuç bulunamadı

1.1.3.4. Üniversite Yılları

1.1.3.4.2. Üniversitedeki Hocaları

Vedat Türkali’nin lisedeki edebiyat tutkusu onu edebiyat okumaya yönlendirir. Üniversiteye başladığı yıllar, Türkoloji’de çalışan Fuat Köprülü gibi alanında otorite kabul edilen isimler olduğu gibi, Türkali’ye göre “zır cahil” denilecek hocalar da vardır. Elbette bu da onun kendi bölümüne soğumasına yol açacaktır. Burada Vedat Türkali özelinde, kısaca devrin hocalarına ve derslerine bakılacak, onu bölümden soğutan etmenler üzerinde de durulmaya çalışılacaktır.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndeki şahsi dosyası arasında bulunan bir belgede “Abdülkadir Demirkan, numarası: 1179, seçtiği esas disiplin Türkoloji, İkinci esas disiplin Arap-Fars Filolojisi olduğu bilgisi yer almaktadır. Ders çizelgesi mahiyetindeki “okuyacağı dersler” başlığını taşıyan belgede “1937-1938 semestiri” başlığının altında Esas Birinci Disiplinden aşağıdaki dersleri alacağı kayıtlıdır:

66 Kitap-lık, söyleşi, s.109.

33 Türk Dili ve Edebiyatı-O.P.F.Köprülü 3 saat Kazak Şivesi – P. Rahmeti 1 saat

Uygur Metinleri- P.Rahmeti 1 saat Dilbilgisi- P. Rahmeti 1 saat Linguistik- P. Rağıp Özdem 1 saat Metin Şerhi- Doç. Ali Nihat 3 saat

Türk Dili Tarihi – Doç. Ah. Caferoğlu 2 saat Esas İkinci Disiplinden,

Arap Filol. – Lek. Rifat 3 saat Fars Filol. – Doç. Ali Nihat 3 saat.

Yabancı dil olarak lisede Almanca öğrenmiş ve Goethe’den bir şiir çevirmiş ve bunu yayınlamıştır.68 Üniversitede de yabancı dil olarak Almancayı seçmiş ve ancak şahsi dosyasındaki 5.6.1939 tarihli not kâğıdına göre haziran devresinde metin tercümesi üzerinden imtihana girmiş ve başarısız olmuştur. Eylülde yapılan ara sınavda ise orta derece ile geçer not almıştır, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne ait “1938-1939 Yılı Dilbilgisi (sem) dersi ara sınav imtihanı notu kâğıdı” başlıklı ve Profesör Rahmeti Arat’ın imzasını taşıyan evraka göre. Aynı ders ile ilgili bir başka belgede ise Rahmeti Arat imzasının yanında Prof. Ahmet Caferoğlu, Prof. Rağıp Özdem, Doç.Dr. Ali Nihat Tarlan’ın imzaları yer almaktadır ve 25.9.1939 tarihli o belgede de “Tedrisat ve imtihanlar talimatnamesinin 14 üncü maddesine göre Eylül devresinde (Tekst tercümesi) imtihanı yapılmış orta derecede not almıştır.” ibaresinin altında yukarıda ismi zikredilen üniversite hocalarının imzaları yer almaktadır. Ahmet Caferoğlu’nun Türk Dili Tarihi dersinden orta derece almıştır.

Yine yazarın şahsi dosyasındaki imtihan not kâğıdına göre 1938-1939 yılında Fuat Köprülü’den Türk Dili ve Edebiyatı Tarihi dersi almış ve iyi derece ile dersten geçmiştir. Aynı sene Ali Nihat Tarlan’ın Metin Şerhi dersinden de orta derece ile

34

geçmiştir. 24.4.1941 tarihli “İmtihan İsteme Kâğıdı”nda Farsça ve Felsefe Tarihi derslerinden imtihana girmek istediğini beyan eden bir dilekçe verdiği ve 12.5.1941 tarihli “Üniversite Edebiyat Fakültesi Lisans İmtihanları Not Kağıdı”nda “iyi” dereceyle geçtiği belirtilmektedir. Felsefe Tarihi dersinin 14.3.1942 tarihli “imtihan not kâğıdı”nda sınava girmediği, Macit Gökberk imzalı sınav not kâğıdıyla sabittir. 26(06?).10.1942 tarihli Felsefe Tarihi dersinden “pek iyi” derecesiyle geçer not aldığı görülmektedir. Umumî ruhiyat, tecrübî ruhiyat, pedagoji gibi dersleri gördüğü de not kâğıtlarından anlaşılmaktadır.

Üniversite yıllarında derslerine giren hocaları arasından en çok sevdiği hocası Ahmet Hamdi Tanpınar’dır. Tanpınar için “çok zeki adam, akıllı adam” nitelemesinde bulunur. Aynı zamanda devrin politik gerginliğinden ötürü “korkak” bir insan olduğunu belirtir. Tanpınar, onun üniversitedeki bölümünü sevmesini sağlayan isimdir: “İlk defa ben kendimi Türkoloji’de mutlu hissediyordum. Adam gerçekten zevkliydi ve çağdaş edebiyatı çok iyi biliyordu. Şiir zevki vardı. Ben onun kadar güzel ders anlatan çok az adam biliyorum. Tam bizim aradığımız tipte bir adam… Şiir doluydu, kendine göre bir üslupla anlatıyordu. Edebi anlatıyordu. Ben zevkle dinlerdim. Hiçbir dersini kaçırmamaya çalışıyordum.”69 Bu kadar etkilendiği adamın “fakat dehşet de anti-komünist…” olduğunu ekler.

Fuat Köprülü, derslerini beğendiği, kültürüne bilgisine hayran olduğu bir diğer hocasıdır. Ali Nihat Tarlan, alanındaki uzmanlığından ötürü övgüyle bahsettiği, kendisi de divan şiirini sevdiği için derslerini sevdiği hocalarındandır. Ragıp Hulusi lengüistik derslerine girmektedir. Bu hocasını “hayırla yad eder” ve onun gerçek bir bilim insanı olduğunu aktarır. R. Rahmeti Arat Göktürk, Uygur Türkçesini; Kilisli Rıfat Arapça dersini vermektedir. Şerafettin Yaltkaya da bazen derslerine girmektedir.

Üniversitede sadece edebiyat dersleri ve sınavları ile yetinilmemekte, askeri kurumların çeşitli etkinliklerine de katıldığı anlaşılmaktadır. Bu konuda “İmtihana iştirak eden ve muvaffak olan bir Okur hakkında” üst yazısıyla “Edebiyat Fakültesi Dekanlığına” gönderilen bir evrakta şu bilgiler yer almaktadır: “8.2.940 Tarih ve 320 sayılı yazı K.

69 BÜ-MAFM, Çekim 2, Kaset 1.

35

Fakülteniz askeri okurlarından 8961 Tabur ve 1179 fakülte sayılı Abdulkadir taburumuz birinci devre kampına iştirak etmiş ve yapılan imtihanda sözlüden 9, ameliden 8 not alarak muvaffak olmuştur.” Belge, Üniversite Talim Tb. K. Bnb. N. Güngörmüş imzasını taşımaktadır.

Üniversitede okuduğu bölümün normal eğitim süresi dört yıl olsa da Vedat Türkali 1937 yılında kaydını yaptırmış, 1942 yılında mezun olmuştur. Kendisi bilinçli olarak okulu bir yıl uzattığını belirtmektedir. Bunda hem İstanbul’dan ayrılmak istememesi hem de Ayşe Merih Baykal’ın İstanbul’da olması etkili olmuştur.70

Edebiyat sevdalısı ve şiir meraklısı genç bir şair olarak İstanbul’a gelen Türkali, burada edebiyat eğitimine başladığı ilk yıl, bir hayal kırıklığı yaşar. Üniversitedeki derslerin modern edebiyata çok az yer vermesi ve hocaların da güncel edebiyattan “bihaber” olmaları nedeniyle yaşadığı soğukluk karşısında Ahmet Hamdi Tanpınar’ın okula gelmesi ile bu pişmanlık biraz dağılacak, Tanpınar onun en sevdiği hocası olacaktır. Tanpınar haricinde, Fuat Köprülü, Ahmet Caferoğlu, Reşit Rahmeti Arat, Ali Nihat Tarlan, Rağıp Özdem, Kilisli Rıfat Bilge onun üniversitedeki hocalarından bazılarıdır. 1.1.3.4.3. Bitirme Tezleri

Üniversiteden mezun olabilmesi için bitirme tezi vermesi gerekmektedir. Bitirme tezleri ve bu tezlerin içerikleriyle ilgili bilgilere aşağıda değinilecektir. Bu bilgiler özelde Vedat Türkali’nin bitirme tezleri hakkındayken aynı zamanda üniversitedeki işleyişe dair de bilgi verici niteliktedir.

Elimizdeki diploma fotokopisine göre 26.10.1942 tarihinde mezun olmuştur. Vedat Türkali mezuniyet için iki bitirme tezi hazırlamış görünmektedir. Bunlarla birlikte bir de üçüncü sınıfın sonunda hazırladığı “Tanzimat’ta Gazetecilik” başlıklı bir çalışma daha vardır. Danışman olarak Tanpınar’ı seçer. “Birinci disiplin ihtisas dersi” seçilen Türk Edebiyatı Tarihi dersi için hazırlanan “birinci disiplin tahrirî vazifesi” “Tanzimat’ta Gazetecilik” başlıklı çalışmasıdır ve “müdafaası” hanesine “iyi” derecesi yazılıdır. 1939-1940 yılı için hazırlandığı görülen bu tezin içeriği şöyle

70 Türkali, Komünist, s.50.

36

özetlenmektedir: “1831-1881 tarihleri arasında Türkiye ve Avrupa’da çıkmış gazetelerin, 1293-1876’ya kadar, İstanbul’da çıkan Türkçe gazetelerin İnkılap Kütüphanesi’nde bulunan sayıları ve aynı yıllara ait İstanbul’da çıkan Türkçe gazetelerin Fatih Kütüphanesi’nde bulunan sayıları verilerek, bu gazeteler hakkında kısaca bilgi verilmiştir.” Metinde önce gazetelerin adları, çıkış tarihlerinin kayıtlı olduğu on altı sayfalık bir kısım, ardından da 2. Mahmut devrinden başlayarak gazetecilik ve yayınlanan gazetelere dair kısa malumatlara yer verilmektedir. Çıktığı tarih, çıkaran kişi/ler, ne kadar yayınlandığı, sahibinin değişip değişmediği, içeriği hakkında bilgilere yer veren kısa bilgiler aktarılır. Bu izahat kısmı otuz bir sayfa sürmektedir. Çalışmada ismi geçen gazetelerden bazıları şöyledir: 1247-1831 yılı, Takvimi Vekayi, 25 cemayizelevvel; 1256-1840 yılı, Ceridei Havadis, 1 cemaziyelâhır; 1277-1860 yılı için Tercümanı Ahval, 6 rebiülâhır; Ruznamei Ceridei Havadis, 16 rebiülâhır; Tercümanı ahval(küçük), 11 şevval; 1276-1861 yılı, Tasviri Efkâr, 30 zilhicce; 1280-1863 yılı, Ceridi Askeriyye, 7 şaban; 1281-1864 yılı, Ruznamei Ceridi Havadis, 23 rebiülâhır; 1282-1865 yılı, Takvimi Ticaret, 18 ramazan; 1283-1866 yılı içinde, Muhbir, 25 şaban; Ayinei Vatan, 8 Ramazan; Ayinei Vatan, 11 zilkade; Vatan, 17 zilkade…” Tezin kimin danışmanlığında hazırlandığı metindeki imzadan tam olarak anlaşılamamakla birlikte Vedat Türkali tez danışmanının Ahmet Hamdi Tanpınar olduğunu belirtmektedir. Ayrıca şahsi dosyasındaki bir evrakta “İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığı” yazılı matbu bir belgede şu ifadeler yer almakta “5-6 sömestirini bitiren 1179 numaralı abdülkadir’in Birinci Disiplinden yaptığı Tanzimatta

Gazeteciliği mevzulu vazife Zümre Heyetince tetkik edilerek kabul edilmiş; ve bu defa

sözlü izah ve müdafaası dinlenerek iyi derece verilmiştir.” ve bu bilgilerin altında da prof. unvanının altında “a.Hamdi” imzası yer almaktadır.Belgede tarih yer almasa da “5-6 sömestr” ibaresinden hareketle 1939-1940 ders yılına denk gelmektedir, demek mümkündür.

 Tanzimatta Gazetecilik başlıklı tez, İstanbul Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Kütüphanesi’nde TAEKTR67 kodu ile yer almaktadır. Bu nüshadan istifade edilmiştir.

19 Ocak 2016 tarihinde yazarın İstanbul, Cihangir’deki evinde kendisi ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide tez danışmanının Ahmet Hamdi Tanpınar olduğunu söylediği gibi, kendisinin asistanı olan Sebahat Özdemir de Vedat Türkali’nin muhtelif zamanlarda bu bilgiyi kendisi ile paylaştığını belirtti. Çekim 2, Kaset 1’de de kendisinin danışmanı olarak Tanpınar’ı seçtiğini aktarmaktadır.

37

İkinci disiplin ihtisas dersi olarak seçilen Fars Filolojisi dersi için hazırlanan “tahrir vazifesi” için “Nüshetülmecanis’den Rubailer tercümesi” başlıklı bir ödevin hazırlandığı ve “orta” notu ile kabul edildiği görülmektedir. “1940-1941 ders yılı ikinci disiplin Farsça dersi travay notu kâğıdı” başlıklı belgede “Nüzhetülmecalis’den Rubailer Tercümesi” başlıklı çalışmasının müdafaasının yapıldığı ve orta derece not aldığı kayıtlıdır.

Üniversite öğrenimi hakkında konuşurken üç disiplinden bahseden Türkali, birinci disiplin olarak kendi branşı, ikinci disiplin olarak Arap-Fars filolojisi, üçüncü disiplin olarak da felsefe-pedagoji aldıklarını ifade etmektedir. Kendisinin birinci disiplin için Tanpınar’dan bitirme tezi aldığını söyleyen Vedat Türkali, tez konusu olarak Ahmet Vefik Paşa’yı alır. Aslında kendisi tek kelime Fransızca bilmemektedir. Bu nedenle tezi almaması gerektiğini, Tanpınar’ın da bu noktada onu uyarması gerektiğini ancak bunun Tanpınar’ın da dikkatinden kaçtığını ifade eder.

Tezi için çok gönüllüdür. Üniversite hayatı boyunca doğru dürüst ders çalışmamıştır. Oysa bu bitirme tezi, Tanpınar’a olan sevgisinden ötürü onu çok heyecanlandırmaktadır ve çok büyük bir şevkle işe koyulur. Bir süre araştırmalarını yoğunlaştırıp yazdıklarını alıp danışman hocasına göstermek ister. Ahmet Hamdi Tanpınar’a gösterdiği metinler arasında bir belge vardır. Bu belgeye göre Ahmet Vefik Paşa bir Fransız şirketinin yürütme kurulunda yer almaktadır. “Serde komünist delikanlılık var. Zaten kurtlarımızı dökemiyoruz. Tam fırsat geçmişken…” Vefik Paşa’yı Fransızların emellerine hizmet eden ve onlardan beslenen biri olarak aktarmaya kalkınca Tanpınar’dan gördüğü tepkiyi “Tepkisi korkunç oldu! Müthiş azarladı beni.”, sözleriyle ifade eder. Çok sevdiği hocasından ummadığı sertlikte bir tepki görünce tezinden de soğur. Tanpınar, Vefik Paşa’nın Fransız emellerine hizmet ettiğini dile getirdiği kısımları çıkarmasını ister. Ancak o kadar soğumuştur ki, bitirme tezine elini sürmeye yanaşmaz. Sevgilisi olan Ayşe Merih’in bütün ısrarları da fayda etmeyince, Vedat Türkali’den yazılanları alan Ayşe Merih Hanım, sevgilisinin bitirme tezini hazırlar ve Türkali, bu sayede mezun

 Her ne kadar bu metin yazarın şahsi dosyasındaki “Dersler ve Ara İmtihanları” başlıklı çizelgede yer alsa da bu metne ulaşamadık.

 5.5.1941 tarihini taşıyan bu belgedeki hocanın adı yer almamaktadır, imzanın hangi hocaya ait olduğunu ise tespit edemedik.

38

olur. O da, bitirme tezini kendisinin hazırlamadığını “Burada itiraf ediyorum.”, sözleriyle dile getirir.71

Vedat Türkali’nin “birinci disiplin” alanı olan Türk Edebiyatı Tarihi için hazırladığı ikinci “tahrir vazifesi”, “ Ahmet Vefik Paşa hayatı ve eserleri” başlığını taşımaktadır. 1940-1941 ders yılına ait olan ve üzerinde “Mezuniyet Tezi” ibaresi bulunan metin “orta” derece ile değerlendirilmiştir. Kırk yedi sayfalık çalışmada dört ana bölüm vardır: “Ahmet Vefik Paşa’nın hayatı” başlıklı ilk bölümde Paşa’nın tercüme-i hâli, devlet adamlığı, hususi hayatı ve şahsiyeti alt başlıklar olarak yer almaktadır. İkinci kısımda eserlerinin tanıtımlarına yer verilmektedir. Üçüncü bölümde üslubu üzerinde durulurken, son bölüm “Türkçülüğü” başlığını taşımaktadır. Tez üzerindeki el yazısı ile “a. Hamdi” kısaltması yanında R. Özdem imzası yer almaktadır. Arşivden edinilen belgede “8. Sömestirini bitiren 1179 numaralı Abdülkadir Demirkan’nın 1. disiplinden yaptığı Ahmet Vefik Paşa, Hayatı ve Eserleri mevzulu vazife Zümre Heyetince tetkik edilerek kabul edilmiş; ve bu defa sözlü izah ve müdafaası dinlenerek orta derece verilmiştir.” Kararın altında imzalarından çıkardığımız kadarıyla Ahmet Hamdi Tanpınar (a.hamdi), Reşit Rahmeti Arat (Rahmeti), Ahmet Caferoğlu (A. Caferoğlu), Rağıp Özdem (R. Özdem) metni imzalamışlardır. Ancak tezinin Tanpınar’dan geçemeyeceğini düşünen Vedat Türkali, bir “gaflet anına” denk geldiği için hocasının, tez onay kâğıdını imzaladığını aktarır: “İmtihan günü geldi, ama ben büyük bir şey kopacak, diyorum. Tez müdafaasına girdik, tez savunması yapacağız. Girdik profesörün odasına. Tanpınar masada oturuyor, Caferoğlu da sırtı dönük bir şeylerle uğraşıyor. O aldı, Tanpınar, şöyle şöyle bakıyor. Onda sonra, ‘Zaten ben bunları hep görmüştüm’, dedi. Kapattı, koydu. Kâğıt aldı, ‘iyi’ yazdı, imzaladı, verdi. Çıktım, kapının önünde Yusuf Atılgan bekliyor. O da bekliyor ne olacak, diye.”72 Tanpınar’ın hata yaptığını, tezin yetersiz olduğunu fark edeceğini ve sonrasında da onu geri çağıracağını bildiğini

71 BÜ-MAFM, Çekim 2, Kaset 1.

 29.9.1941 tarihini taşıyan söz konusu belgedeki italik yazdığımız kısımlar orijinal belgede el yazısı ile doldurulmuştur.

 Parantez içindeki yazılar hocaların imzalarıdır.

72 BÜ-MAFM, Çekim 2, Kaset 1.

 Görüldüğü üzere Türkali, Tanpınar’ın “iyi” notu verdiğini ifade etmektedir. Ancak, Fakülteden edindiğimiz belgede kendisinin “orta” ile geçtiği kayıtlıdır.

39

söyleyen Türkali, kâğıdı götürüp memurlara teslim ettikten sonra ortadan kaybolur. Tanpınar hatasını fark edip koridora çıktığında Yusuf Atılgan’dan Vedat Türkali’yi sorar. Gittiğini öğrenince de hemen gelip kendisini görmesini ister. Yaptığını bilen Türkali, on beş gün sonra gider odasına. Tanpınar, tezi düzeltip öyle teslim etmesini ister ve ona “Ben dalgacıyım, ama sen benden daha dalgacısın”, der. Her ne kadar hocası tezi düzeltmesini istese de o bunu yapmaz ve tez, Ayşe Merih’in hazırladığı hâliyle kayıtlarda yerini alır.

Vedat Türkali, 1937 yılında kaydolduğu üniversiteden, 1942 yılının güzünde mezun olur. Böylece öğrencilik hayatı sona ererken, altı aylık bir eğitimden sonra öğretmenlik mesleği başlayacaktır.