• Sonuç bulunamadı

OKUYUCUYA Bu kitapta ve di er çal flmalar m zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr lmas n n nedeni, bu teorinin her türlü din aleyhtar felsef

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "OKUYUCUYA Bu kitapta ve di er çal flmalar m zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr lmas n n nedeni, bu teorinin her türlü din aleyhtar felsef"

Copied!
146
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)
(4)

OKUYUCUYA

• Bu kitapta ve di¤er çal›flmalar›m›zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr›lmas›n›n nedeni, bu teorinin her türlü din aleyhtar› felsefenin temelini oluflturmas›d›r. Yarat›l›fl› ve dolay›s›yla Allah'›n varl›¤›n› inkar eden Darwi- nizm, 150 y›ld›r pek çok insan›n iman›n› kaybetmesine ya da kuflkuya düfl- mesine neden olmufltur. Dolay›s›yla bu teorinin bir aldatmaca oldu¤unu göz- ler önüne sermek çok önemli bir imani görevdir. Bu önemli hizmetin tüm in- sanlar›m›za ulaflt›r›labilmesi ise zorunludur. Kimi okuyucular›m›z belki tek bir kitab›m›z› okuma imkan› bulabilir. Bu nedenle her kitab›m›zda bu konuya özet de olsa bir bölüm ayr›lmas› uygun görülmüfltür.

• Belirtilmesi gereken bir di¤er husus, bu kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Yazar›n tüm kitaplar›nda imani konular Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›lmakta, insanlar Allah'›n ayetlerini ö¤renmeye ve yaflamaya davet edilmektedirler.

Allah'›n ayetleri ile ilgili tüm konular, okuyan›n akl›nda hiçbir flüphe veya so- ru iflareti b›rakmayacak flekilde aç›klanmaktad›r.

• Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan samimi, sade ve ak›c› üslup ise kitaplar›n ye- diden yetmifle herkes taraf›ndan rahatça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bu etki- li ve yal›n anlat›m sayesinde, kitaplar "bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymaktad›r. Dini reddetme konusunda kesin bir tav›r sergileyen insanlar dahi, bu kitaplarda anlat›lan gerçeklerden etkilenmekte ve anlat›lan- lar›n do¤rulu¤unu inkar edememektedirler.

• Bu kitap ve yazar›n di¤er eserleri, okuyucular taraf›ndan bizzat okunabilece-

¤i gibi, karfl›l›kl› bir sohbet ortam› fleklinde de okunabilir. Bu kitaplardan is- tifade etmek isteyen bir grup okuyucunun kitaplar› birarada okumalar›, ko- nuyla ilgili kendi tefekkür ve tecrübelerini de birbirlerine aktarmalar› aç›s›n- dan yararl› olacakt›r.

• Bunun yan›nda, sadece Allah r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nma- s›na ve okunmas›na katk›da bulunmak da büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kitaplar›nda ispat ve ikna edici yön son derece güçlüdür. Bu se- beple dini anlatmak isteyenler için en etkili yöntem, bu kitaplar›n di¤er in- sanlar taraf›ndan da okunmas›n›n teflvik edilmesidir.

• Kitaplar›n arkas›na yazar›n di¤er eserlerinin tan›t›mlar›n›n eklenmesinin ise önemli sebepleri vard›r. Bu sayede kitab› eline alan kifli, yukar›da söz etti¤i- miz özellikleri tafl›yan ve okumaktan hoflland›¤›n› umdu¤umuz bu kitapla ay- n› vas›flara sahip daha birçok eser oldu¤unu görecektir. ‹mani ve siyasi ko- nularda yararlanabilece¤i zengin bir kaynak birikiminin bulundu¤una flahit olacakt›r.

• Bu eserlerde, di¤er baz› eserlerde görülen, yazar›n flahsi kanaatlerine, flüphe- li kaynaklara dayal› izahlara, mukaddesata karfl› gereken adaba ve sayg›ya dikkat etmeyen üsluplara, burkuntu veren ümitsiz, flüpheci ve ye'se sürükle- yen anlat›mlara rastlayamazs›n›z.

(5)
(6)
(7)
(8)

Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar, 1956 y›l›nda Ankara'da do¤du. ‹lk, orta ve lise ö¤renimini Ankara'da tamamlad›. Daha sonra ‹stanbul Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve ‹stanbul Üniversitesi Felsefe Bölü- mü'nde ö¤renim gördü. 1980'li y›llardan bu yana, imani, bilimsel ve siyasi konularda pek çok eser haz›rlad›. Bunlar›n yan› s›ra, ya- zar›n evrimcilerin sahtekarl›klar›n›, iddialar›n›n geçersizli¤ini ve Darwinizm'in kanl› ideolojilerle olan karanl›k ba¤lant›lar›n› orta- ya koyan çok önemli eserleri bulunmaktad›r. Harun Yahya'n›n eserleri yaklafl›k 30.000 resmin yer ald›¤› toplam 45.000 sayfal›k bir külliyatt›r ve bu külliyat 60 farkl› dile çevrilmifltir.

Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden iki peygamberin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için Harun ve Yahya isimlerinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan kitaplar›n kapa¤›nda Resulullah'›n mührünün kullan›lm›fl olmas›n›n sembolik anlam› ise, kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-› Kerim'in Allah'›n son kitab› ve son sözü, Peygamberimiz (sav)'in de hatem-ül enbiya olmas›n› remzetmektedir. Yazar da, yay›nlad›¤› tüm çal›flma- lar›nda, Kuran'› ve Resulullah'›n sünnetini kendine rehber edinmifltir.

Bu suretle, inkarc› düflünce sistemlerinin tüm temel iddialar›n› tek tek çürütmeyi ve dine karfl› yöneltilen itirazlar› tam olarak susturacak

"son söz"ü söylemeyi hedeflemektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Resulullah'›n mührü, bu son sözü söyle-

me niyetinin bir duas› olarak kullan›lm›flt›r.

Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak hedef, Kuran'›n teb- li¤ini dünyaya ulaflt›rmak, böylelikle insanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i ve ahiret gibi temel imani konular üzerinde düflünmeye sevk etmek ve inkarc›

sistemlerin çürük temellerini ve sapk›n uy- gulamalar›n› gözler önüne sermektir.

Nitekim Harun Yahya'n›n eserleri Hindis- tan'dan Amerika'ya, ‹ngiltere'den Endonez- ya'ya, Polonya'dan Bosna Hersek'e, ‹span- ya'dan Brezilya'ya, Malezya'dan ‹tal- ya'ya, Fransa'dan Bulgaristan'a ve Rusya'ya kadar dünyan›n da- ha pek çok ülkesinde be¤e- niyle okunmaktad›r. ‹n- gilizce, Frans›zca, Al- manca, ‹talyanca,

YAZAR ve ESERLER‹ HAKKINDA

(9)

‹spanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça, Boflnakça, Uygurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, S›rpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili (Tanzan- ya'da kullan›l›yor), Hausa (Afrika'da yayg›n olarak kullan›l›yor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullan›l›yor), Danimarkaca ve ‹sveçce gibi pek çok dile çevrilen eserler, yurtd›fl›nda genifl bir okuyucu kitlesi taraf›ndan takip edilmektedir.

Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok in- san›n iman etmesine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile olmakta- d›r. Kitaplar› okuyan, inceleyen her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay an- lafl›l›r ve samimi üslubun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›m›n fark›na varmaktad›r. Bu eserler süratli etki etme, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, çürütülemezlik özellikleri tafl›maktad›r. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düflünen insanlar›n, art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di¤er sapk›n görüfl ve felsefe- lerin hiçbirini samimi olarak savunabilmeleri mümkün de¤ildir. Bundan son- ra savunsalar da ancak duygusal bir inatla savunacaklard›r, çünkü fikri daya- naklar› çürütülmüfltür. Ça¤›m›zdaki tüm inkarc› ak›mlar, Harun Yahya Külli- yat› karfl›s›nda fikren ma¤lup olmufllard›r.

Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kaynaklan- maktad›r. Yazar›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤ildir, yal- n›zca Allah'›n hidayetine vesile olmaya niyet etmifltir. Ayr›ca bu eserlerin bas›- m›nda ve yay›nlanmas›nda herhangi bir maddi kazançhedeflenmemektedir.

Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini gör- melerini sa¤layan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik et- menin de, çok önemli bir hizmet oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.

Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fikri kar- mafla meydana getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtarmada güçlü ve keskin bir etkisi olmad›¤› genel tecrübe ile sabit olan kitaplar› yaymak ise, emek ve zaman kayb›na neden olacakt›r. ‹man› kurtarma amac›ndan ziya- de, yazar›n›n edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin elde edilemeyece¤i aç›kt›r. Bu konuda kuflkusu olanlar varsa, Harun Yahya'n›n eserlerinin tek amac›n›n dinsizli¤i çürütmek ve Kuran ahlak›n› yaymak oldu-

¤unu, bu hizmetteki etki, baflar› ve samimiyetin aç›kça görüldü¤ünü okuyu- cular›n genel kanaatinden anlayabilirler.

Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslümanlar›n çek- tikleri eziyetlerin temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtul- man›n yolu ise, dinsizli¤in fikren ma¤lup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya konmas› ve Kuran ahlak›n›n, insanlar›n kavray›p yaflayabilecekleri flekilde anla- t›lmas›d›r. Dünyan›n günden güne daha fazla içine çekilmek istendi¤i zulüm, fe- sat ve kargafla ortam› dikkate al›nd›¤›nda bu hizmetin elden geldi¤ince h›zl›

ve etkili bir biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Aksi halde çokgeç kal›nabilir.

Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya Külliyat›, Allah'›n izniyle, 21. yüzy›lda dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve bar›fla, do¤ruluk ve adalete, güzellik ve mutlulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r.

(10)

Bu kitapta kullan›lan ayetler Ali Bulaç'›n haz›rlad›¤›

"Kur'an-› Kerim ve Türkçe Anlam›" isimli mealden al›nm›flt›r.

Birinci Bask›: A¤ustos 1999

‹kinci Bask›: A¤ustos 2000 Üçüncü Bask›: Eylül 2001 Dördüncü Bask›: A¤ustos 2005

Beflinci Bask›: Ekim 2005 Alt›nc› Bask›: Mart 2006 Yedinci Bask›: Haziran 2006 Sekizinci Bask›: Haziran 2007 Dokuzuncu Bask›: Mart 2008 Onuncu Bask›: Kas›m 2008

ARAfiTIRMA YAYINCILIK

Talatpafla Mah. Emirgazi Caddesi

‹brahim Elmas ‹flmerkezi A Blok Kat 4 Okmeydan› - ‹stanbul

Tel: (0 212) 222 00 88

Bask›: Entegre Matbaac›l›k Sanayi Cad. No: 17 Yenibosna-‹stanbul

Tel: (0 212) 451 70 70

www.harunyahya.org -www.harunyahya.net

(11)

‹ Ç ‹ N D E K ‹ L E R

G‹R‹fi...33 ALLAH KURAN'DA KEND‹S‹'NDEN

KORKMAYI EMRED‹YOR...35 KURAN'DA TAR‹F ED‹LEN

ALLAH KORKUSU ...38 MÜM‹NLER ALLAH'TAN

N‹Ç‹N KORKARLAR? ...43 ALLAH'TAN KORKAN B‹R ‹NSAN

NASIL B‹R AHLAKA SAH‹PT‹R? ...60 ALLAH KORKUSUNUN MÜM‹NLERE

KAZANDIRDI⁄I ÖZELL‹KLER...66 ALLAH'TAN KORKANLARIN

GÖRECEKLER‹ KARfiILIK ...71 ALLAH KORKUSUNDAK‹

EKS‹KL‹⁄‹N NEDENLER‹ ...79 ALLAH'TAN KORKMAYAN

‹NSAN NASIL B‹R AHLAKA SAH‹PT‹R? ...94 ALLAH'TAN KORKMAYANLARIN

GÖRDÜKLER‹ KARfiILIK...109 SONSÖZ...117 DARWIN‹ZM'‹N ÇÖKÜfiÜ ...119

(12)
(13)

11

fiüüp ph heessiiz z,, m müü''m miin nlleerr iiççiin n g gö ök klleerrd dee v vee y yeerrd dee a ay yeettlleerr v

va arrd d››rr.. S Siiz ziin n y ya arra att››ll››flfl››n n››z zd da a v vee ttüürreettiip p--y ya ay yd d››¤ ¤››

cca an nll››lla arrd da a k keessiin n bbiillg giiy yllee iin na an na an n bbiirr k ka av viim m iiççiin n a

ay yeettlleerr v va arrd d››rr.. ((C Ca assiiy yee S Su urreessii,, 3 3--4 4))

(14)

12

fiüüp ph heessiiz z B Biiz z iin nssa an n››,, k ka arrm ma aflfl››k k o olla an n bbiirr d da am mlla a ssu ud da an n y

ya arra atttt››k k.. O On nu u d deen niiy yo orru uz z.. B Bu un nd da an n d do olla ay y›› o on nu u iiflfliitteen n v vee g

gö örreen n y ya ap ptt››k k.. B Biiz z o on na a y yo ollu u g gö össtteerrd diik k;; ((a arrtt››k k o o,,)) y

ya a flflüük krreed diiccii o ollu urr y ya a d da a n na an nk kö örr..

((‹‹n nssa an n S Su urreessii,, 2 2--3 3))

www.insanmucizesi.com

(15)

13

D

Dö öll y ya atta ak klla arr››n nd da a ssiiz zee d diilleed dii¤ ¤ii g giibbii ssu urreett v veerreen n O O''d du urr..

O

O''n nd da an n bba aflflk ka a ‹‹lla ah h y yo ok kttu urr;; üüssttüün n v vee g güüççllüü o olla an nd d››rr,, h

hüük küüm m v vee h hiik km meett ssa ah hiibbiid diirr..

((A All--ii ‹‹m mrra an n S Su urreessii,, 6 6))

www.Allahkorkusu.com

(16)

14

O

O,, bbiirrii d dii¤ ¤eerriiy yllee ''tta am m bbiirr u uy yu um m’’ ((m mu utta abba ak ka att)) iiççiin nd dee y

yeed dii g gö ök k y ya arra attm m››flfl o olla an nd d››rr.. R Ra ah hm ma an n ((o olla an n A Alllla ah h))››n n y

ya arra attm ma ass››n nd da a h hiiççbbiirr ''ççeelliiflflk kii v vee u uy yg gu un nssu uz zllu uk k’’ ((tteeffa av vüütt)) g

gö örreem meez zssiin n.. ‹‹flflttee g gö öz züü((n nüü)) ççeev viirriip p--g geez zd diirr;; h heerrh ha an ng gii bbiirr çça attlla ak kll››k k ((bbo oz zu uk kllu uk k v vee çça arrp p››k kll››k k)) g gö örrüüy yo orr m mu ussu un n??

((M Müüllk k S Su urreessii,, 3 3))

www.fikiryazilari.net

(17)

15

Okaliptüs yapraklar› birçok memeli için zehirlidir, fakat koalalar onlar› rahatl›kla yiyebilirler. Çünkü yapraklarda- ki zehirli ya¤lar› parçalayabilecek yap›ya sahip özel bir mideleri vard›r. Allah'›n yaratt›¤› mükemmel vücut yap›s›

sayesinde bir koala her gün yaklafl›k olarak 1 kg zehirli yapra¤› hiçbir problem yaflamadan yiyebilir ve rahatl›kla sindirebilir.

www.canlilarinevrimi.com

(18)

16

G

Gö ök klleerrd dee v vee y yeerrd dee n niiccee a ay yeettlleerr v va arrd d››rr k kii,, üüz zeerriin nd deen n g

geeççeerrlleerr d dee,, o on na a ss››rrttlla arr››n n›› d dö ön nüüp p g giid deerrlleerr..

((Y Yu ussu uff S Su urreessii,, 110 05 5))

www.belgeseller.net

(19)

17

""E E¤ ¤eerr a ak kll››n n››z z›› k ku ulllla an na abbiilliiy yo orrssa an n››z z,, O O,, d

do o¤ ¤u un nu un n d da a,, bba att››n n››n n d da a v vee bbu un nlla arr a arra ass››n nd da a o

olla an n h heerrflfleey yiin n d dee R Ra abbbbiid diirr...""

((fi fiu ua arra a S Su urreessii,, 2 288))

www.bitkidunyasi.net

(20)

18

Bir çiçe¤in yayd›¤› koku etraftaki böcekler için yol göste- rici rehber özelli¤ine sahiptir. Kokuyu alan böcek, bu ko- kunun kayna¤›nda kendisi için lezzetli bir nektar›n birik- mifl oldu¤unu fark eder. Böcek çiçe¤e ulaflt›¤›nda nektar›

almak için u¤rafl›r ve polenler üzerine yap›fl›r. Ayn› böcek, u¤rad›¤› baflka bir çiçe¤e daha önce yap›flan polenleri b›- rak›r ve bu sayede bitkinin döllenmesi gerçekleflmifl olur.

www.ilmiarastirma.com

(21)

19

G

Gö ök klleerrd dee v vee y yeerrd dee h heerr n nee v va arrssa a --iisstteey yeerreek k d dee o ollssa a,, iisstteem meey yeerreek k d dee o ollssa a--A Alllla ah h''a a sseeccd dee eed deerr..

S

Sa abba ah h a ak kflfla am m g gö öllg geelleerrii d dee ((O O''n na a sseeccd dee eed deerr))..

((R Ra ad d S Su urreessii,, 115 5))

www.ilmimercek.com

(22)

20

25 milyon y›ll›k kanatl› kar›nca fosili

Günümüzde yaflayan kanatl› kar›nca (solda) 25 milyon y›ld›r hiçbir de¤ifliklik göstermeden yaflamlar›- n› sürdüren kanatl› kar›ncalar evrim teorisinin iddialar›n›

yerle bir etmekte, kendilerini Allah’›n yaratt›¤›n› gözler önüne sermektedir.

www.Allahvar.com

(23)

21

Günümüzde yaflayan örümceklerin sahip olduklar› tüm özelliklere milyonlarca y›l önce yaflayan örümcekler de sahiptir. 25 milyon y›ll›k amberiçindeki örümcek fosili bu gerçe¤in ispatlar›ndand›r.

25 milyon y›ll›k örümcek fosili (solda) ve altta günümüzdeki örne¤i

www.evrimmasali.com

(24)

22 Fosil kay›tlar› kar›ncalar›n milyonlarca y›ld›r ayn› olduk-

lar›n›, herhangi bir de¤iflikli¤e u¤ramad›klar›n›, yani ev- rim geçirmediklerini ortaya koymufltur. Resimde görülen 25 milyon y›ll›k iflçi kar›nca fosili de, bu gerçe¤i teyit et- mektedir.

25 milyon y›ll›k am- ber içindeki iflçi kar›nca fosili (üstte) www.kabatasdevri.com

(25)

23

Resimde görülen amber içinde evcikli böcek ve kara kanatl› mantar sivrisine¤i bulunmaktad›r. Bu canl›lar mil- yonlarca y›ld›r yap›lar›nda hiçbir de¤ifliklik olmadan var- l›klar›n› devam ettirmektedirler. Söz konusu canl›lar›n de¤iflmemeleri, evrim geçirmediklerinin göstergesidir.

Kara kanatl›

mantar sivrisine¤i

mantar sivrisine¤i

Günümüzde yaflayan evcikli böcek

evcikli böcek

25 milyon y›ll›k amber için- deki böcek fosilleri (üstte)

www.hayatinkokeni.com

(26)

24

25 milyon y›ll›k kanatl› termit fosili

Resimde görülen 25 milyon y›ll›k amber içinde, kanatl›

termit fosili bulunmaktad›r. Bu canl›lar, milyonlarca y›l- d›r ayn› kusursuz sistemlere sahiptirler ve yap›lar›nda en küçük bir de¤ifliklik dahi olmam›flt›r.

www.evrimcilerinitiraflari.com

(27)

25

48 binden fazla türü olan Hemiptera cinsi böcekler, fosil kay›tlar›nda bir anda ortaya ç›kmakta ve hiçbir de¤iflikli-

¤e u¤ramadan milyonlarca y›ld›r varl›klar›n› devam ettir- mektedirler. Di¤er tüm böcek türleri gibi, Hemiptera cinsi böcekler de evrimi yalanlamaktad›r.

25 milyon y›ll›k Hemiptera cinsi böcek fosili

www.dunyaamberleri.com

(28)

26

Amber içinde a¤›yla birlikte fosilleflmifl bir örümcek ör- ne¤i görülmektedir. 25 milyon y›ll›k örümcek ve a¤›, gü- nümüzde yaflayan örümcekler ve a¤lar›yla t›pat›p ayn›d›r.

Bu ayn›l›k, evrim teorisini tamamen geçersiz k›lmaktad›r.

25 milyon y›ll›k örümcek ve örümcek a¤›

fosili (solda) www.guncelyorumlar.com

(29)

27

Sa¤da görülen 25 milyon y›ll›k çekirge fosili, günümüzde ya- flayan örnekleriyle birebir ayn› özellikle- re sahiptir.

Fosil kay›tlar›nda yer alan tüm çekirge örnekleri, günü- müzde yaflayanlarla ayn›d›r. Bundan 25 milyon y›l önceki çekirgelerle günümüzdekilerin birbirlerinden farks›z ol- mas›, evrimin hiçbir zaman yaflanmad›¤›n› göstermekte- dir.

www.maddeninardindakisir.com

(30)

28

Evrimciler, böceklerin evrim geçirdi¤ine dair tek bir fosil dahi sunamazken, böceklerin evrim geçirmediklerini gös- teren on binlerce fosil vard›r. 25 milyon y›ll›k amberin içinde yaban ar›s›yla birlikte cüce a¤ustos böce¤i fosili bulunmaktad›r. Milyonlarca y›ld›r hiçbir de¤iflikli¤e u¤- ramayan canl›lar evrimi reddetmektedir.

Cüce a¤ustos böce¤i

Günümüzde yaflayan Scelionid yaban ar›s› (sa¤da) 25 milyon y›ll›k cüce

a¤ustos böce¤i fosili 25 milyon y›ll›k am- ber içindeki Scelionid yaban ar›s› (sa¤da) www.dominikamberleri.com

(31)

29

Bu fosiller, di¤er canl›lar gibi böceklerin de, sahip olduk- lar› tüm özelliklerle bir anda ortaya ç›kt›klar›n› ve yüz milyonlarca y›l boyunca hiçbir de¤iflikli¤e u¤ramad›kla- r›n› göstermektedir. Bu gerçe¤i delillendiren bulgulardan biri de, resimde görülen 25 milyon y›ll›k amber içindeki delici böcek fosilidir.

25 milyon y›ll›k delici böcek fosili

Solda ise amberdeki böcekten hiçbir fark›

olmayan ve

günümüzde yaflayan www.bocekfosilleri.com

(32)

30

Evrim teorisi fosil bulgular› karfl›s›nda büyük bir yenilgi- ye u¤ram›flt›r. Evrimin yenilgisini iffla eden örneklerden biri de resimde görülen, 25 milyon y›ll›k yaban ar›s› ve yaykuyruk böce¤idir. Günümüzde yaflayan örneklerinden hiçbir fark› olmayan bu canl›lar, Yarat›l›fl gerçe¤ini göster- mektedir.

25 milyon y›ll›k yaban ar›s› ve ayn› anda fosilleflmifl olan yaykuyruk böce¤i fosili

Yaban ar›s› (altta) Yaykuyruk böce¤i (altta) www.evrimbelgeseli.com

yaban ar›s›

yaykuyruk böce¤i

(33)

31

Kalk›k kuyruk böcekleri, 18 familyas› ve 6.500 türü olan Collembola tak›m›na dahil bir türdür. Amber içinde kal- k›k kuyruk böce¤inin yan›nda bir küçük böcek daha fo- silleflmifltir. 25 milyon y›ld›r ayn› olan kalk›k kuyruk bö- cekleri, evrimcilerin iddialar›n› yalanlamaktad›r.

Günümüz kalk›k kuyruk böceklerine bir örnek

25 milyon y›ll›k kalk›k kuyruk böce¤i fosili

www.Darwininbilmedikleri.com

(34)
(35)

G‹R‹fi

fiu anda içinde bulundu¤unuz odada yaln›z de¤ilsiniz. Zaten kendinizi en yaln›z sand›¤›n›z zamanlarda bile siz hiçbir zaman yaln›z olmad›n›z. Allah'›n görevlendirdi¤i yaz›c› melekler sü- rekli sizi izliyorlar. A¤z›n›zdan bir kelime ç›kmas›n, hemen ya- z›yorlar. Her ad›m›n›z›, her düflüncenizi, her yapt›¤›n›z›, yap- man›z gerekip de erteledi¤inizi, hepsini eksiksiz kaydediyor- lar. Küçük büyük hiçbir fleyi ay›rt etmiyorlar. Siz uyuyorsu- nuz, onlar yine yan›n›zdalar. Unutmalar› ya da yan›lmalar›

mümkün de¤il, emrolunduklar› fleyi kusursuzca yap›yorlar.

Öte yandan size vekil k›l›nan ölüm melekleri de bekliyorlar.

Neyi mi? Size verilmifl olan sürenin dolmas›n›. Sizin için tayin edilen ecel geldi¤inde can›n›z› onlar teslim alacaklar.

Bu arada hiç hesaba katmad›¤›n›z, hatta belki de akl›n›zdan bile geçirmedi¤iniz gizli flahitleriniz de var: Elleriniz ve derile- riniz. Hesap günü gelip de tüm flahitler biraraya topland›¤›nda Allah'›n dilemesiyle onlar da konuflacaklar. E¤er Allah'tan kor- kup sak›nanlardan de¤ilseniz sizin aleyhinize flahitlik edecekler.

K›sacas› büyük bir ola¤anüstülük söz konusu ama tüm bunlar büyük bir sessizlik içinde devam edip gidiyor. ‹flte dünyaday- ken sizi bir an olsun yaln›z b›rakmayan bu gibi flahitlerin hep- si, hesap günü sizin için flahitlik yapmak üzere biraraya gele- cekler.

‹nsan Allah'a kul olsun diye yarat›lm›flt›r ve denenmektedir.

Çok de¤il, ortalama 60 sene gibi bir süre dünyada kalacak ve sonra Allah'›n huzurunda hayat›n›n her an›ndan hesaba çekile- cektir. Herkesin kendi kazand›klar›n› ö¤renmesinin yani flahit- lerin dinlenmesinin ve kitab›n›n eline verilmesinin ard›ndan, sonsuz hayat› için Allah hüküm verecektir. E¤er kitab› sa¤ ya- n›ndan verilirse, art›k o kifli ebediyen kurtulmufltur. Ama kita- b› sol yan›ndan verilenlerden ise o zaman flöyle diyecektir:

(36)

ALLAH KORKUSU

"... Bana keflke kitab›m verilmeseydi. Hesab›m› hiç bilmeseydim. Keflke o (ölüm herfleyi) kesip bitir- seydi. Mal›m bana hiçbir yarar sa¤layamad›. Güç ve kudretim yok olup gitti." (Hakka Suresi, 25-29) Art›k bundan sonra tutuklan›p yüzüstü sürüklenerek bir daha hiç ç›kmamak üzere cehenneme götürülecektir.

‹nsan›n bu kötü sona düflmesinin ard›ndaki sebep, yapt›klar›- n›n her an kaydedildi¤ini, bunlar›n bir gün kendisine bildirilece-

¤ini ve hesap verece¤ini ummad›¤› için, Allah'tan ve O'nun teh- didinden korkup sak›nmadan yaflam›n› tüketmesidir. Bu insan, ahirete, hesap gününe ve cehennem gibi dehflet verici bir ebedi ceza yerine kesin bir biçimde iman etmedi¤i için, yapt›¤› kötü ifl- lerden ötürü korkup sak›nmaz ve Allah'›n s›n›rlar›n› çi¤nemek- te bir sak›nca görmez.

‹flte Allah korkusu, bir insan için hem iman›n›n çok keskin bir göstergesi hem de onun ebedi hayat›n› belirleyecek çok önem- li bir özelliktir. ‹nsan, ancak ve ancak Allah'tan korkup sak›n›rsa kurtulacakt›r.

Hesap günü yaflanacak olaylar› düflünüp de korkuya kap›lma- mak ise mümkün de¤ildir. Fakat bu korku yaln›zca iman edenle- re özgü bir korkudur. Çünkü Allah'›n pek çok ayetinde tarif et- ti¤i imtihan ortam›n›n, yaz›c›lar›n, flahitlerin ve herkesin birara- ya getirilip toplanaca¤› hesap gününün kesin birer gerçek oldu-

¤una ancak müminler kay›ts›z flarts›z inan›rlar ve kötü bir sonla karfl›laflmaktan korkarlar.

Sizin de yapt›¤›n›z herfley, anbean kayda geçiyor; bunlar› oku- du¤unuz an da buna dahil. H›zla Allah'a hesap verece¤iniz güne do¤ru yaklafl›yorsunuz. Gelin siz de Allah'tan korkun ve Allah'›n hoflnutlu¤unu kazananlardan olun:

... Az›k edinin, flüphesiz az›¤›n en hay›rl›s› takva (Allah korkusu) d›r. Ey temiz ak›l sahipleri, Benden korkup-sak›n›n. (Bakara Suresi, 197)

(37)

ALLAH KURAN'DA KEND‹S‹'NDEN KORKMAYI EMRED‹YOR

Herfleyden önce iyi bilinmelidir ki, Allah korkusu birtak›m cahil insanlar›n sand›klar› gibi, yaln›zca peygamberlere ya da evliyalara has özel bir üstünlük de¤il, tüm iman edenlerin kalp- lerinde tafl›d›klar› ve di¤er tüm insanlar›n da tafl›malar› gereken bir duygudur. Çünkü Allah Kuran'da Kendisi'nden korkulmas›- n› emretmifltir:

Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yar›n için neyi takdim etti¤ine baks›n. Allah'tan korkun.

Hiç flüphesiz Allah, yapt›klar›n›zdan haberdard›r.

(Haflr Suresi, 18)

Tüm insanlar› Allah yaratm›flt›r ve onlar› kendilerini bilip ta- n›d›klar›ndan kat kat daha iyi bilip tan›r. Herkesin kalplerinde gizli olan›, gizlinin de gizlisini bilir. Nefsinin insana ne tür ves- veseler verdi¤inden, ne tür oyunlar oynayaca¤›ndan da çok iyi haberdard›r. Çünkü nefsi yaratan, ona -imtihan için- s›n›r tan›- maz kötülü¤ünü ve bundan sak›nmay› ilham eden Allah't›r. fiey- tan› da imtihan ortam›n›n bir parças› olarak yaratm›fl ve ona bu amaç do¤rultusunda birtak›m özellikler vermifltir.

Allah korkusu ise bu imtihan ortam›nda müminin en büyük

(38)

ALLAH KORKUSU

dayana¤› olacakt›r. Çünkü Allah korkusu kifliyi her an Allah'›n istedi¤i gibi davranmaya, O'nu hoflnut etmeye çal›flmaya, fley- tan›n ve nefsinin isteklerinden sak›nmaya, onlar›n hile ve oyun- lar›na karfl› uyan›k ve tedbirli olmaya sevk edecektir. Bu da, in- sana kendi s›n›r tan›maz isteklerini uygulatmaya çal›flan nefsin ve fleytan›n hiç ifline gelmeyen bir durumdur.

Bu sebeple fleytan ve nefsi, insan› en baflta Allah korkusun- dan uzaklaflt›rmaya çal›fl›r. Allah'tan korkman›n gereksiz, hatta yanl›fl oldu¤u, as›l önemli olan›n Allah sevgisi ve kalp temizli¤i oldu¤u gibi telkinlerle onun Allah'tan korkup sak›nmas›n› en- gellemek ister. Oysa Kuran'› okuyan fluurlu bir insan, fleytan›n bu tür telkinlerinin hiçbir gerçekli¤i olmad›¤›n›, tamamen sap- t›rma ve aldatma amac› tafl›d›¤›n› rahatl›kla görür. Zira Allah, müminlere Kendisi'nden korkmalar›n› Kuran'da son derece aç›k bir biçimde emretmifltir. Bu ayetlerden birkaç örnek flöy- ledir :

... Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak ce- zas› pek çetin oland›r. (Bakara Suresi, 196)

... Allah'tan korkup-sak›n›n ve gerçekten bilin ki, siz O'na döndürülüp-toplanacaks›n›z. (Bakara Su- resi, 203)

... Allah'tan korkup-sak›n›n ve bilin ki, Allah herfle- yi bilendir. (Bakara Suresi, 231)

... Allah'tan korkup-sak›n›n ve bilin ki, Allah yap- t›klar›n›z› görendir. (Bakara Suresi, 233)

Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sak›n›n ve (sizi) O'na (yaklaflt›racak) vesile aray›n; O'nun yolunda cehd edin (çaba harcay›n), umulur ki kurtulufla erersiniz. (Maide Suresi, 35)

Mümin her konuda oldu¤u gibi Allah'›n bu emrini de kay›ts›z

(39)

Harun Yahya (Adnan Oktar)

flarts›z yerine getirmeye çal›fl›r. Kuran'dan habersiz cahil kim- seler gibi, Allah'tan korkman›n gerekip gerekmedi¤i, Allah kor- kusunun mu yoksa Allah sevgisinin mi önemli oldu¤u, Allah'›

seven bir kimsenin neden Allah'tan korkmas› gerekece¤i gibi, fleytani kuruntu ve vesveselere kap›lmaz. Allah'tan korkman›n, t›pk› 5 vakit namaz k›lmak, oruç tutmak gibi "farz k›l›nm›fl" bir ibadet oldu¤unu bilir ve bu ibadeti en güzel biçimde yerine ge- tirmeye çal›fl›r. Bununla birlikte, Allah Kuran'da insan›n neden Kendisi'nden korkmas› gerekti¤inin hikmetlerini de ayr›nt›l›

olarak aç›klam›flt›r.

Peygamber Efendimiz (sav) de bir hadislerinde Allah korku- suyla ilgili olarak flöyle buyurmufltur:

Rabbim bana dokuz fley emretti: Gizli halde de aleni halde de Allah'tan korkmamı, öfke ve rıza halinde de adaletli söz söyle- memi, fakirlikte de zenginlikte de iktisat yapmamı, benden ko- pana da sıla-ı rahim (dostluk) yapmamı, beni mahrum edene de vermemi, bana zulmedeni affetmemi, susma halimin tefek- kür olmasını, konuflma halimin zikir olmasını, bakıflımın ibret olmasını, marufu (do¤ru ve güzel olanı) emretmemi. (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve fierhi, Prof. Dr. ‹brahim Canan, 16. cilt, Akça¤ Yayınları, Ankara, s. 317)

(40)

KURAN'DA TAR‹F ED‹LEN ALLAH KORKUSU

Ey iman edenler, Allah'tan nas›l korkup-sak›nmak gerekiyorsa öylece korkup-sak›n›n ve siz, ancak Müslüman olmaktan

baflka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin.

(Al-i ‹mran Suresi, 102)

Ayette belirtilen "Allah'tan nas›l korkup sak›nmak ge- rekti¤i" Kuran'da son derece aç›k ve ayr›nt›l› bir biçimde ta- rif edilmifl bir konudur. Korkunun ne flekilde, nas›l bir ruh ha- linde ve ne fliddette olmas› gerekti¤i de Allah'›n ayetlerinde bir bir anlat›lm›flt›r. Zaten Kuran'›n indirilifl amaçlar›n›n en önem- lilerinden biri de budur:

‹flte bu (Kur'an) uyar›l›p korkutulsunlar, gerçekten O'nun yaln›zca bir tek ilah oldu¤unu bilsinler ve temiz ak›l sahipleri iyice ö¤üt al›p düflünsünler di- ye bir bildirip-duyurma (bir bela¤)d›r. (‹brahim Suresi, 52)

(41)

Harun Yahya (Adnan Oktar)

fiimdi Allah korkusunun nas›l olmas› gerekti¤ini yine Kuran ayetlerinden görelim.

Gücünün Yetti¤i Kadar Allah'tan Korkmak

Öyleyse güç yetirebildi¤iniz kadar Allah'tan kor- kup-sak›n›n, dinleyin ve itaat edin... (Tegabün Su- resi, 16)

Allah Kuran'da insanlara sonsuz kudretini, makam›n›n yüce- li¤ini ve üstünlü¤ünü, Kendisi'ne karfl› gelenler için haz›rlad›¤›

azab›n fliddetini ve büyüklü¤ünü detayl› olarak anlatm›flt›r. Ar- t›k bundan sonra kifliye düflen bu gerçekleri samimi olarak ve derin derin tefekkür etmesi, niyetinde ve yapt›¤› ifllerde hep bu gerçeklerin bilincinde bir tav›r göstermesidir. Bunu da ayet- te belirtildi¤i gibi gücünün yetti¤i derecede yapmaya çal›flmal›- d›r. Yani gücünün yetti¤ince Allah'›n büyüklü¤ünü takdir etme- li, gücü yetti¤ince Rabbimizin tehdit etti¤i azab›n -cehennem azab›n›n- büyüklü¤ünü, boyutlar›n› ve sonsuzlu¤unu tefekkür etmelidir. Bunun sonucunda kalbinde do¤al olarak Allah kor- kusu oluflacakt›r. Böylece mümin Kuran'da emredilen ibadet- leri yapmamaktan, haram k›l›nan fleyleri ise yapmaktan gücü yetti¤ince korkup sak›nacakt›r. Zira korkup sak›naca¤› fleyler de Kuran'da kendisine detayl› olarak bildirilmifltir:

Böylece Biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak fleyleri türlü flekillerde aç›kla- d›k; umulur ki korkup-sak›n›rlar ya da onlar için dü- flünme (yetene¤ini) oluflturur. (Taha Suresi, 113) Burada belirtilmesi gereken çok önemli bir nokta daha var- d›r: Allah korkusu elde edilmesi zor olan, birtak›m aflamalar- dan geçerek kazan›lacak bir his de¤ildir. Aksine fluuru aç›k, dü-

(42)

ALLAH KORKUSU

flünen her insan›n aksi mümkün olmayacak flekilde derinden hissetti¤i bir duygudur. Bir insan›n gerçek Allah korkusunu el- de edebilmesi için tek bir samimi tefekkürü bile yeterli olabilir.

Kifli yaln›zca bir an ölümü, ölümden sonra karfl›laflacaklar›n› dü- flünüp, Allah'a karfl› sayg› dolu bir korku hissedebilir. Bu, tama- men insan›n düflünmesine ve akl›n› kullanmas›na ba¤l›d›r.

‹çi Sayg› ile Titreyerek Korkmak

Allah di¤er dünyevi korkularla kar›flt›r›lmamas› için, Kuran'da Kendisi'nden korkan bir müminin hislerini ve ruh halini de ta- rif etmifltir. Müminin Allah korkusu baflka hiçbir korkuya ben- zemeyen, son derece içli ve sayg› dolu bir korkudur. Bu korku di¤er korkular gibi insana s›k›nt› ve azap veren bir korku türü de¤ildir. Tam tersine, insana kullu¤unu ve aczini hat›rlatan, onun akl›n› ve fluurunu aç›p gelifltiren, insan› çok üstün bir ah- lak seviyesine ulaflt›ran bir korkudur.

Bu korku müminin ahirete olan özlemini art›ran, ümit ve flev- kini körükleyen bir korkudur. Allah korkusu, müminin Allah'a olan yak›nl›¤›n› ve sevgisini kat kat art›ran, ona büyük manevi hazlar yaflatan asil bir duygudur. Kuran'da iman edenlerin tafl›- d›klar› bu içli ve sayg› dolu korkudan pek çok ayette bahsedilir:

Gerçek flu ki, Rablerinden gayb ile (O'nu görme- dikleri halde) içleri titreyerek-korkanlara gelince;

onlar için bir ba¤›fllanma ve büyük bir ecir vard›r.

(Mülk Suresi, 12)

... Rablerinden içleri sayg› ile titrer, kötü hesaptan korkarlar. (Rad Suresi, 21)

Görmedi¤i halde Rahman'a karfl› 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Allah'a yönelmifl' bir kalp ile

(43)

gelen içindir. (Kaf Suresi, 33)

Ki onlar (o peygamberler) Allah'›n risaletini tebli¤

edenler, O'ndan içleri titreyerek-korkanlar ve Allah'›n d›fl›nda hiç kimseden korkmayanlard›r. He- sap görücü olarak Allah yeter. (Ahzab Suresi, 39)

Umutla Beraber Korku Duymak

Mümin Allah'tan korkarken Allah'›n flefkatini, merhametini, ba¤›fllay›c›l›¤›n›, O'nun lütfeden, tevbeleri kabul eden oldu¤unu da hat›r›ndan ç›karmaz. Bu da onun korkarken, bir yandan da içinde çok fliddetli bir umut tafl›mas›na sebep olur. ‹çindeki Allah korkusu, Allah'›n bu s›fatlar›n› da çok derin ve genifl bir biçimde tefekkür etmesine, Allah'›n üstünlü¤ünü ve büyüklü¤ü- nü çok daha iyi takdir edebilmesine, dolay›s›yla Allah'a daha fazla yak›nlaflmas›na vesile olur. Allah'›n merhametinin, flefkati- nin, ba¤›fllamas›n›n büyüklü¤ünü daha iyi idrak eder.

‹flte gerçek mümin Allah'a korku ve umut dolu bir ruh hali içinde yönelir ve dua eder:

Onlar›n yanlar› yataklar›ndan uzaklafl›r. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine r›z›k olarak verdiklerimizden infak ederler. (Secde Su- resi, 16)

Bu da Allah korkusunun hiçbir zaman ümitsizli¤e, karamsarl›-

¤a düflürmeyen bir duygu oldu¤unun göstergesidir. Müminlerin sürekli bir umut içinde olmalar› gerekti¤i Kuran'›n pek çok ye- rinde belirtilmifltir:

... O'na korkarak ve umut tafl›yarak dua edin. Do¤- rusu Allah'›n rahmeti iyilik yapanlara pek yak›nd›r.

(Araf Suresi, 56)

Harun Yahya (Adnan Oktar)

(44)

ALLAH KORKUSU

De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü tafl›ran kullar›m. Allah'›n rahmetinden umut kes- meyin. fiüphesiz Allah, bütün günahlar› ba¤›fllar.

Çünkü O, ba¤›fllayand›r, esirgeyendir." (Zümer Suresi, 53)

Umutsuzlu¤un ise inkar edenlerin bir vasf› oldu¤u yine ayet- lerde bildirilmifltir:

Allah'›n ayetlerini ve O'na kavuflmay› 'yok say›p in- kâr edenler'; iflte onlar, benim rahmetimden umut kesmifllerdir; ve iflte onlar, ac› azab onlar›n- d›r. (Ankebut Suresi, 23)

Ey iman edenler, Allah'›n kendilerine karfl› gazab- land›¤› bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinme- yin; ki onlar, kafirlerin mezar halk›ndan umut kes- meleri gibi ahiretten umut kesmifllerdir. (Mümte- hine Suresi, 13)

(45)

MÜM‹NLER ALLAH'TAN N‹Ç‹N KORKARLAR?

Müminlerin Allah'tan korkma sebeplerine geçmeden önce, önceki sayfalarda da vurgulad›¤›m›z bir noktay› tekrar hat›rlat- makta fayda görüyoruz. Allah korkusu, müminin iman›n›, flev- kini, Allah'a olan sevgi ve sayg›s›n› coflturan bir duygudur. Ki- fliyi Allah'›n raz› olmayaca¤› bir tav›r içine girmekten sak›nd›- ran, nefsinin taflk›nl›klar›n›, s›n›r tan›maz kötülüklerini dizginle- yen, sürekli iyilik yönünde harekete geçiren bir korkudur.

Bu korku onu Allah'›n azab›ndan uzaklaflt›ran, Allah'›n r›zas›- na, rahmetine ve cennetine yaklaflt›ran, bundan dolay› da çok büyük bir manevi haz içeren bir korkudur. Mümini Allah'›n s›- n›rlar›n› korumada, Allah'›n r›zas›n› aramada son derece yük- sek bir fluura, uyan›kl›¤a ve titizli¤e iletir. Sonuçta müminin dünyadaki bu korkusu, onu k›yamet gününün korkusundan ve cehennemdeki ebedi korku ve dehfletten kurtaracakt›r. Bir ayette flöyle buyrulmaktad›r:

... Art›k bunlar›n ecirleri Rableri Kat›ndad›r, onla- ra korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklar- d›r. (Bakara Suresi, 274)

Allah'›n tehdidinden ve azab›ndan korkan müminler, O'nun

(46)

ALLAH KORKUSU

emir ve hükümlerine son derece titizlikle uyduklar› için, Allah'›n be¤endi¤i üstün bir ahlaka sahip olurlar. Mütevazi, hoflgörülü, ince düflünceli, fedakar, akl› ve fluuru aç›k, Allah'›n yaratmas›ndaki üstünlükleri en güzel biçimde takdir edebilen, yüksek bilince ve büyük bir duyarl›l›¤a sahip ideal bir yap› ge- lifltirirler. K›saca Allah korkusu müminleri ruhen zenginleflti- ren, onlar› cennete lay›k bir duyarl›l›¤a erifltiren, son derece ince hikmetlerle donat›lm›fl asil bir duygudur; ebedi mükafat ve mutlulu¤un anahtar›d›r.

Allah'›n Yüce Makam›ndan Korkarlar

Allah'› Kuran'da tan›t›ld›¤› gibi tan›yan ve samimi olarak O'nun s›fatlar› hakk›nda düflünen bir mümin en baflta Allah'›n bizzat Kendisi'nden, üstün ve flerefli makam›ndan içi ürpererek korkmaya bafllar. Allah'›n heybet ve azametinden, sonsuz kud- ret ve üstünlü¤ünden ötürü, O'nun zat›na karfl› son derece sayg› ve hayranl›k dolu bir korku besler. Bu korku, Allah'›n üs- tün ve yüce makam›n›n bilincinde olan müminin kalbinde do-

¤al olarak oluflan bir korkudur. Bu korkunun derecesi kiflinin iman›n›n ve tefekkürünün derinli¤i derecesinde artar. Bu sayg›

dolu korku Kuran'da "haflyet" olarak da tan›mlan›r.

Allah sonsuz güç sahibidir, sonsuz bir ilme ve sonsuz bir ak- la sahiptir, diledi¤ini diledi¤i gibi yapar; Kendisi yapt›¤›ndan so- rulmaz, fakat O, insanlar› yapt›klar›ndan sorguya çekecektir.

Rabbimiz alemlerden müsta¤nidir, hiç kimseye ihtiyac› yoktur, fakat tüm varl›klar O'na muhtaçt›r. Herkesi ve herfleyi yoktan var eden ve her an varl›kta tutan Allah't›r; herfleyin ve herke- sin sahibi O'dur, dilerse herkesi yok edip yerine baflkalar›n› ya- ratabilir. Hiçbir fleyi unutmaz; Allah bir fleyi diledi mi ona "ol"

(47)

der ve olur, O'na hiçbir fley güç gelmez. Tüm bu sonsuz üs- tünlüklerin sahibi olan Allah'a karfl› de¤il isyankar bir tav›r al- mak, O'nu unutarak bir an geçirmek bile fluurlu bir insan›n ce- saret edebilece¤i bir fley de¤ildir.

Allah'› Kuran'da tan›t›ld›¤› gibi tan›yan ve O'nun kudretini ge- re¤i gibi takdir eden bir insan Allah'tan sayg›yla sak›n›r ve O'nun azametinden korkuya kap›l›r. Mümin Allah'›n büyüklü-

¤ünü, azametini, kudretini bildi¤i gibi "‹ntikam alan", "Kahre- den", "Azap veren", "Zillete düflüren" s›fatlar›n› da bilir.

Allah'›n r›zas›na ters düflen bir tav›r ya da konuflman›n karfl›l›k- s›z kalmayaca¤›n› bilir. Allah'›n her an herfleyden haberdar ol- du¤unu, her yeri sar›p kuflatt›¤›n›, kendisine flah damar›ndan yak›n oldu¤unu bilerek hareket eder.

‹flte Allah müminin bu güzel tavr›na karfl›l›k onu dünyada ve ahirette ebediyen rahmeti, r›zas› ve cennetiyle ödüllendirir:

Rabbin makam›ndan korkan kimse için ise iki cen- net vard›r. (Rahman Suresi, 46)

Elbette ki Allah'› hakk›yla takdir edebilmek için Kuran ayet- lerini çok iyi bilmek gerekti¤i gibi, O'nun d›fl dünyadaki ayet- lerini -delillerini- de iyi bilip tan›mak flartt›r. En küçük bir atomdan ya da bir canl› hücresinden dev y›ld›zlara hatta galak- silere kadar Allah'›n say›s›z yarat›l›fl delilleri hakk›nda detayl›

bilgi sahibi olmak insan›n Allah korkusunu art›r›r. Çünkü bun- lar› bilmek kiflinin, Allah'›n yaratt›¤› fleylerde tecelli eden son- suz akl›na, gücüne, ilmine çok daha yak›ndan flahit olmas›n›, Allah'›n kudretini, di¤er insanlara göre, çok daha fazla takdir edebilmesini sa¤lar. Bu da O'na karfl› duydu¤u korku ve hafl- yetin kat kat artmas›na vesile olur. ‹flte Allah bu s›rr› bir aye- tinde flöyle aç›klar:

Harun Yahya (Adnan Oktar)

(48)

ALLAH KORKUSU

... Kullar› içinde ise Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek-korkar'. fiüphesiz Allah, üstün ve güçlü oland›r, ba¤›fllayand›r. (Fat›r Suresi, 28)

Allah'›n Tehdidinden Korkarlar

Allah bir ayetinde müminin, Kendi makam›ndan korktu¤u gi- bi, tehdidinden de korktu¤unu belirtir:

... ‹flte bu, makam›mdan korkana ve tehdidimden korkana ait (bir ayr›cal›kt›r). (‹brahim Suresi, 14) Allah'›n tehdidi, Rabbimize iman ve itaat etmeyen, O'nun r›- zas›n› gözetmeyen, emir ve yasaklar›n› tan›mayanlar için vaat etti¤i maddi, manevi sonsuz bir azapt›r. Bunun yeri de cehen- nemdir. Mümin, bu dünyada hiç kimsenin Allah'›n azab›ndan emin olamayaca¤›n› çok iyi bilir. Bu yüzden Allah'›n, inkarc›lara vaat etti¤i cehennemdeki dayan›lmaz ve sonsuz azaba düflmek- ten korkar. Müminlerin bu ruh hali Kuran'da flöyle tarif edilir:

Onlar, din gününü tasdik etmektedirler. Rablerinin azab›na karfl› (daimi) bir korku duymaktad›rlar.

fiüphesiz Rablerinin azab›ndan emin olunamaz.

(Mearic Suresi, 26-28)

Allah'tan içleri titreyerek korkan müminler, Kuran'› okurken cehennemle ilgili ayetlerin hepsini tek tek kendi nefisleri üze- rinde düflünürler. Zira Kuran ayetlerinde, Allah'›n sürekli mü- minlere hitab eden uyar›p korkutmalar› yer al›r; inkarc›lar ise zaten Allah'›n kitab›n› okumazlar, okusalar da gere¤i gibi kav- rayamazlar. Dolay›s›yla müminler, bu ayetlerin Allah'›n mümin kullar›n› uyarmak ve onlar› cehennemden sak›nd›rmak için ol- du¤unu düflünürler. Çünkü, Kuran'dan ö¤üt alabilecek ve Allah'›n azab›ndan korkup sak›nabilecek yaln›zca kendileridir.

(49)

Bundan dolay› da di¤er insanlar› de¤il, Kuran'da övülen takva sahibi müminleri ve üstün ahlak sahibi peygamberleri kendile- rine örnek al›rlar. ‹flte bunun do¤al bir sonucu olarak "cehen- nem ayetleri di¤er insanlar› ilgilendiriyor, ben ise müminim" gi- bi kendinden emin bir ruh hali içine girmezler. Elbette imanla- r›ndan dolay› Allah'tan daima kurtuluflu ve rahmetini umarlar.

Ancak bu, "… Rablerine korku ve umutla dua eder- ler…" (Secde Suresi, 16) ayetinde dikkat çekildi¤i gibi yine korkuyla kar›fl›k bir ümittir.

Allah Kuran'da insanlar› cehennemden sak›nd›rmak için pek çok uyar› ve hat›rlatmada bulunmufltur. Belki korkup sak›n›r- lar diye inkarc›lar› ahirette karfl›laflacaklar› azapla tehdit etmifl- tir. Bu Kuran'da flöyle vurgulan›r:

... Gerçekten hüsrana u¤rayanlar, k›yamet günü hem kendilerini, hem yak›nlar›n› hüsrana u¤ra- tanlard›r. Haberiniz olsun; bu apaç›k olan hüsra- n›n kendisidir." Onlar›n üstlerinde ateflten taba- kalar, altlar›nda da tabakalar vard›r. ‹flte Allah, Kendi kullar›n› bununla tehdit edip-korkutuyor.

Ey kullar›m öyleyse Benden sak›n›n. (Zümer Su- resi, 15-16)

Gerçek flu ki Allah insanlar› gerek ayetleriyle, gerek elçileri arac›l›¤›yla, gerekse yaflad›klar› olaylarla Kendisi'nden sak›nd›- r›r. Onlara ça¤r›da bulunur, azab›yla korkutur. Ama bu uyar›- lar "... Biz onlar› korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda bü- yük bir azg›nl›ktan baflka birfley art›rm›yor." (‹sra Sure- si, 60) ayetinin bir tecellisi olarak inkarda diretenlere bir fayda sa¤lamad›¤› gibi, kaç›fllar›n› daha da art›r›r. Ve o zaman da ya- lanlad›klar› azap üzerlerine hak olur. Allah ayetlerde flöyle bu- yurmaktad›r:

Harun Yahya (Adnan Oktar)

(50)

ALLAH KORKUSU

Sen buna müstahaks›n, dahas›na müstahaks›n. Yi- ne müstahaks›n, dahas›na da müstahaks›n. ‹nsan, 'kendi bafl›na ve sorumsuz' b›rak›laca¤›n› m› san›- yor? (K›yamet Suresi, 34-36)

Dünyada bulunduklar› süre içinde Allah korkusundan uzak yaflayan ve Allah'›n azab›n› yalanlayanlar, hesaba çekildikten sonra kitaplar›n› sol yanlar›ndan al›rlar ve bu an art›k haklar›n- da hükmün verildi¤i ve sonsuz azaba mahkum olduklar› and›r.

Bölük bölük cehenneme sevk bafllar. Daha ulaflmadan bafllar›- na geleceklerin korkusu tüm benliklerini kaplar. Psikolojik ola- rak tamamen çökmüfl durumdad›rlar. Sürüklenerek cehenne- min kap›s›na var›rlar. O an› Allah ayetlerinde flöyle bildirir:

‹nkar edenler, cehenneme bölük bölük sevk edildi- ler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kap›lar› aç›l- d› ve onlara (cehennemin) bekçileri dedi ki: "Size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugünle karfl›lafla- ca¤›n›z› (söyleyip) sizi uyaran elçiler gelmedi mi?"

Onlar: "Evet." dediler. Ancak azap kelimesi kafir- lerin üzerine hak oldu. Dediler ki: "‹çinde ebedi kal›c›lar olarak cehennemin kap›lar›ndan (içeri) gi- rin. Büyüklü¤e kap›lanlar›n konaklama yeri ne kö- tüdür." (Zümer Suresi, 71-72)

Bu flekilde bir daha asla ç›kmamak üzere cehennemin kap›la- r›ndan içeri girerler. Cehennemin kap›lar› üzerlerine kapat›l›r ve kilitlenir. Hiçbir kaç›fl imkan› yoktur. Art›k bedenleri ve ruhlar› sonsuza kadar dayan›lmaz ac›lar içinde k›vranacakt›r.

Ama u¤rayacaklar› azaplar›n hiçbiri onlar› öldürmeyecektir.

Her seferinde derileri yenilenecek ve onlar ifllerinin bitirilme- sini isteyecek ama kendilerine flöyle cevap verilecektir:

(51)

Harun Yahya (Adnan Oktar)

(Cehennem bekçisine:) "Ey Malik (bekçi), Rabbin bizim iflimizi bitirsin" diye hayk›rd›lar. O: "Ger- çek flu ki siz, (burada) kalacak kimselersiniz" de- di. (Zuhruf Suresi, 77)

Cehennemdeki azaplar›n farkl› çeflitleri vard›r. Bunlar›n her biri insan›n hayal gücünün ötesindedir. ‹nkarc› cehennemin odunu olur (Cin Suresi, 15), ateflin üstünde tutulup mum gibi eritilir, yüzü ateflte evrilip çevrilir, elleri ba¤l› olarak ateflin dar yerine at›l›r, hafllan›r, da¤lan›r, bu haldeyken demirden kamç›- larla k›rbaçlan›r, katrandan elbiseler giyer, ateflten yataklara yat›r›l›r, üstüne ateflten örtüler örtülür, dar› dikeni ve zehirli zakkum yer, kan ve irin içer, bafl›ndan afla¤› kaynar su dökülür, içirilen kaynar su ba¤›rsaklar›n› parça parça kopar›r, atefl yüzü- nü yalar, diflleri s›r›t›r halde kal›r, nefes al›p vermesi bile kah›r doludur. Bütün bunlar bir daha son bulmayacak olan fiziksel azab›n sadece bir parças›d›rlar.

Cehennem ehli fiziksel oldu¤u gibi psikolojik olarak da ac›

çeker. Çaresizlik, ümitsizlik, piflmanl›k, afla¤›lanma, rezil olma, küçük düflme, horlanma, öfke, kin ve çekiflme duygular›n›n ka- r›fl›m› sonucunda yaflad›klar› azap da bir yandan kendilerini yer bitirir. Onca kalabal›¤›n aras›nda herkes yaln›zd›r ve birbirine düflmand›r. Sürekli birbirlerini lanetlerler. Ç›¤l›klar, hayk›r›fllar, yalvarmalar, kah›r dolu inlemeler birbirine kar›fl›r.

Ancak flunu unutmay›n: Cehennemde bu azaplar› yaflayanlar baflka yarat›klar de¤ildir. Dünyada sokaktan geçerken gördü-

¤ünüz, bir k›sm›n› tan›d›¤›n›z bildi¤iniz insanlard›r. Hiçbir fley de¤iflmemifltir, tümü ayn› fluur aç›kl›¤›nda insanlard›r. Belki de hiç ummad›klar› bir anda ölüm melekleri canlar›n› alm›fl ve kendilerini yapt›klar›n›n karfl›l›¤›n› öderken bulmufllard›r.

Allah'›n yaratt›klar› aras›nda, Allah'›n bu büyük tehdidinin flu-

(52)

ALLAH KORKUSU

urunda olup sürekli korku ve ümit içinde yaflayanlar ise yaln›z- ca müminlerdir:

Onlar: "Rabbimiz, cehennem azab›n› bizden geri çevir; gerçekten, onun azab› ödenmesi kaç›n›lmaz bir borç (veya sürekli bir ac›d›r)" derler. (Furkan Suresi, 65)

Böyle olmakla beraber Allah’tan bir rahmet olarak Peygam- ber Efendimiz (sav)’nin flöyle bir hadisi de vard›r:

Hz. Peygamber (sav) flöyle buyurdular: “Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateflten çıkacaktır.” Ebu Said der ki: “Kim (bu ihbarın ifade etti¤i hakikatten) flüpheye düflerse flu ayeti okusun: “Allah flüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz...” (Nisa Suresi, 40) (Tirmizi, Sıfatu Cehennem 10, (2601))

Allah'›n R›zas›n› ve Sevgisini Kaybetmekten Korkarlar

‹çli ve derin bir Allah sevgisine sahip olan müminler bu sev- giyi besleyen en önemli duygunun yine içli, derin ve sayg› dolu bir korku oldu¤unu gayet iyi bilirler. Allah sevgisinin tarifsiz manevi hazz›n› tadan müminler, Allah'a karfl› bir hata ya da ku- sur iflleyerek en çok sevdikleri varl›¤›n sevgisini ve hoflnutlu¤u- nu, dostlu¤unu kaybetmekten çok korkarlar.

Allah korkusu ayn› zamanda Allah sevgisinin de kayna¤›d›r.

Çünkü Allah sevgisi ancak Allah'a yak›nlaflmakla, Allah'la içli ve samimi bir ba¤lant› içine girmekle gerçekleflir. Allah'a yak›nlafl- mak ise O'nun sevgi ve r›zas›n› kazanmakla, yani O'nun s›n›rla- r›n› korumakla ve O'nun emirlerini yerine getirmekle müm- kündür. Bu ise Allah korkusu olmadan elde edilebilecek bir durum de¤ildir. Çünkü Allah'tan korkmayan bir insan›n nefsi,

(53)

onu sürekli olarak Allah'›n raz› olmad›¤› fleyleri yapmaya, raz›

olaca¤› fleylerde ise ihmal ve gevfleklik göstermeye sürükler.

Bu yüzden Allah r›zas›n› kazanman›n yegane yolu Allah korku- sudur. Bu, Allah'›n koydu¤u bir kanundur. O halde Allah'tan gere¤i gibi korkmadan O'nun sevgisini ve r›zas›n› kazanaca¤›n›

sanmak büyük bir cahillik ve aldan›fl olacakt›r.

Herfleyden önce Allah Kendisi'nden korkmalar›n› insanlara emretmifltir. Bu yüzden, Allah'›n bu emrini göz ard› edip, yal- n›zca Allah'› sevmenin yeterli oldu¤unu söylemenin hiçbir mant›¤› olamaz. Allah'tan korkmad›¤› halde O'nu sevdi¤ini söyleyen bir kimse gerçekte kendini kand›rmaktan, vicdan›n›

rahatlatmaya çal›flmaktan baflka bir fley yapmaz. Allah sevgisi dedi¤i fley, kendi ilkel ve yüzeysel bak›fl aç›s›yla kafas›nda kur- du¤u bir sevgi türüdür. Gerçek Allah sevgisiyle hiçbir ilgisi yoktur. Allah'› gerçekten çok seven bir insan O'nun emirleri- ne uyma konusunda son derece titiz ve kararl› olur. Allah Kendisi'nden korkulmas›n› emrederken, bunun gerekli olma- d›¤›n› savunan bir insan, ancak kendisini aldatabilir. Üstelik bu ak›ls›zca iddian›n "oruç, namaz gibi ibadetlere gerek yoktur"

demekten hiçbir fark› bulunmamaktad›r. Böyleleri, sadece Allah korkusu konusunda de¤il, Allah'›n birçok emrini uygula- mamak için de çeflitli bahanelere baflvururlar.

Allah'›n Dünyada da Karfl›l›k Verebilece¤ini Bilirler

Kuran'da, Allah'›n kimi insanlar› iflledikleri suçlar nedeniyle cezaland›rmas›yla ilgili pek çok örnek aktar›lm›flt›r. Allah ken- dilerine birçok f›rsat verdi¤i halde inkarda direnen insanlar, yapt›klar›n›n karfl›l›¤›n› daha dünyadayken alm›fllar ve insanlar›n

Harun Yahya (Adnan Oktar)

(54)

ALLAH KORKUSU

gözleri önünde ibret k›l›nm›fllard›r.

Bu ibret k›l›nma, kendisine Allah büyük bir mülk ve hazine verdi¤i için fl›maran ve büyüklü¤e kap›lan Karun'un k›ssas›nda özellikle vurgulan›r. ‹nsanlar önce güç sahibi sand›klar› Karun'a büyük bir hayranl›k duymufllar ama sonra Allah'a karfl› korku- suzca büyüklenmesinden dolay› u¤rad›¤› sonu görünce gerçe¤i anlam›fllard›r. Karun azg›nl›¤›n›n karfl›l›¤›n› kimsenin hiç umma- d›¤› bir zamanda, görülmemifl bir flekilde alm›fl ve insanlara bü- yük bir ibret olmufltur:

Böylelikle kendi ihtiflaml›-süsü içinde kavminin kar- fl›s›na ç›kt›. Dünya hayat›n› istemekte olanlar: "Ah keflke, Karun'a verilenin bir benzeri bizim de olsay- d›. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.

(Kasas Suresi, 79)

Sonunda onu da, kona¤›n› da yerin dibine geçirdik.

Böylece Allah'a karfl› ona yard›m edecek bir toplu- lu¤u olmad›. Ve o, kendi kendine yard›m edebile- ceklerden de de¤ildi.

Dün, onun yerinde olmay› dileyenler, sabahlad›k- lar›nda: "Vay, demek ki Allah, kullar›ndan diledi¤i- nin r›zk›n› geniflletip-yaymakta ve k›s›p-daralt- maktad›r. E¤er Allah, bize lütfetmifl olmasayd›, bi- zi de flüphesiz bat›r›rd›. Vay, demek gerçekten in- kar edenler felah bulamaz" demeye bafllad›lar.

(Kasas Suresi, 81-82)

Kuran'›n genelinde vurgulanan ve Karun k›ssas›nda da özel olarak dikkat çekilen nokta, Allah'›n nice görkemli, güç sahibi topluluklar› dünyada azapland›rmas› ve bununla insanlara Allah'›n azab›ndan kendilerini koruyamayacaklar›n› gösterme- sidir. Bu gerçek baflka birçok ayette bildirilmifltir:

(55)

Yeryüzünde gezip dolaflm›yorlar m›? Böylece ken- dilerinden öncekilerin nas›l bir sona u¤rad›klar›n›

görsünler. Onlar, güç bak›m›ndan kendilerinden daha üstün idiler... (Rum Suresi, 9)

... Bilmez mi ki gerçekten Allah, kendisinden ön- ceki nesillerden kuvvet bak›m›ndan kendisinden daha güçlü ve insan-say›s› bak›m›ndan daha çok olan kimseleri y›k›ma u¤ratm›flt›r... (Kasas Sure- si, 78)

Onlardan önce nice insan nesillerini y›k›ma u¤rat- t›k, onlar mal bak›m›ndan da, gösterifl bak›m›ndan da daha güzeldiler. (Meryem Suresi, 74)

Mümini di¤er insanlardan farkl› k›lan fley tüm bunlar›n flu- urunda olup Allah'tan içi titreyerek korkmas› ve sak›narak ha- reket etmesidir. Bir hata ya da günah iflledi¤inde Allah'›n o an- da bunun karfl›l›¤›n› vermeyece¤inden emin olamayaca¤› için hemen Allah'a yönelip tevbe eder, Allah'tan ba¤›fllanma diler ve piflmanl›¤›n› dile getirir.

Mümin, Allah'tan çok korkar ama bununla birlikte Allah'›n sonsuz merhametine de güvenir. Bu, sadece ahireti düflünme- nin getirmifl oldu¤u bir duyarl›l›kt›r.

Allah Kuran'da bunun tam tersinden yani kendilerine aza- b›n geldi¤ini gördükleri halde hiç üstlerine kondurmayan ve ayn› tav›rlar›n› devam ettiren insanlar›n durumundan flöyle bahseder:

Derken, onu (azab›) vadilerine do¤ru yönelerek gelen bir bulut fleklinde gördükleri zaman, "Bu bi- ze ya¤mur ya¤d›racak bir buluttur" dediler. Hay›r, o kendisi için acele etti¤iniz fleydir. Bir rüzgar, on- da ac› bir azab vard›r.

Harun Yahya (Adnan Oktar)

(56)

ALLAH KORKUSU

Rabbinin emriyle herfleyi yerle bir eder. Böylece meskenlerinden baflka, hiçbir fley(leri) görünemez duruma düfltüler. ‹flte Biz, suçlu-günahkar bir kav- mi böyle cezaland›r›r›z. (Ahkaf Suresi, 24-25) Sonuç olarak Kuran'a bakt›¤›m›zda görüyoruz ki yap›lan hiç- bir kötülük ve günah -tevbe edilip vazgeçilmedi¤i sürece- Allah'›n yüce adaletinin gere¤i, karfl›l›ks›z kalmamaktad›r. Ama bu karfl›l›k, kimi zaman dünyada insanlara eriflmekte, kimi za- man da hesap gününde ortaya ç›kmaktad›r. Nankörlük edip de yapt›klar›ndan vazgeçmeyenler Allah'›n kendilerini bir anda ya- kalayabilecek azab›ndan asla güvende olmamal›d›rlar. Bu du- rum Kuran'da flöyle bildirilmifltir:

Kara taraf›nda sizi yerin dibine geçirmeyece¤in- den veya üzerinize tafl y›¤›nlar› yüklü bir kas›rga göndermeyece¤inden emin misiniz? Sonra kendi- nize bir vekil bulamazs›n›z.

Veya sizi bir kere daha ona (denize) gönderip üze- rinize k›r›p geçiren bir f›rt›na salarak nankörlük etmeniz nedeniyle sizi bat›rmas›na karfl› emin mi- siniz? Sonra onun öcünü Bize karfl› alacak (kimse- yi de) bulamazs›n›z. (‹sra Suresi, 68-69)

Bir insan sorumsuzca bir yaflam süremez. Çünkü insan bafl›- bofl de¤ildir. Allah'a karfl› sorumludur. Bunu reddederse çok fliddetli bir karfl›l›k görür. Tüm güç Allah'›n elindeyken böyle bir cürette bulunmak o kiflinin Allah'›n kadrini hakk›yla takdir edememesinden baflka bir fley de¤ildir. Çünkü Allah dilese o anda kifliden tüm nimetlerini çekip alabilir. Allah ayetlerinde insanlara, ellerindeki her türlü nimetin bir anda al›nabilece¤ini flöyle hat›rlatm›flt›r:

(57)

Harun Yahya (Adnan Oktar)

E¤er dilemifl olsayd›k, gözlerinin üstüne bast›r›r- kör ederdik, böylece yola dökülüp-kofluflurlard›.

Fakat nas›l göreceklerdi ki?

E¤er dilemifl olsayd›k, olduklar› yerde (en görkem- li ça¤lar›nda) onlar› bir baflka kal›ba sokard›k; böy- lece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetire- bilirlerdi. (Yasin Suresi, 66-67)

Gerçek budur, insan sahip oldu¤u herfleyi, ald›¤› her nefesi, yaflad›¤› her an› Allah'a borçludur. ‹flte müminler bu gerçekle- rin fark›nda olduklar›ndan, Allah'tan, Allah'›n s›n›rlar›n› aflmak- tan daimi bir korku duyarlar.

Ölüme Haz›rl›ks›z Yakalanmaktan Korkarlar

‹nsan ölümlü bir varl›kt›r. Ancak ortalama 60 sene gibi k›sa bir süre dünyada kalacakt›r. Bundan sonra ise kendisi için son- suz bir hayat bafllayacakt›r. Bu sonsuz hayat›, ya nimetlerle do- nat›lm›fl cennetler içinde ya da insan›n ruhuna ve bedenine ac›

vermek için özel olarak yarat›lm›fl bir azap mekan› olan cehen- nemin içinde sürüp gidecektir. Allah diledi¤i an insan›n dünya- daki yaflam›na son verip, ahirete geçirebilir. Emin olun ki bu geçifl, bir göz aç›p kapamas› kadar çabuk gerçekleflecektir.

‹nsan ölece¤i, imtihan›n›n son bulaca¤› ve hakk›nda kesin hü- küm verilece¤i zaman› bilemez. Bu yüzden bu an geldi¤inde ha- z›rl›ks›z yakalanmaktan, hesab›n› veremeyece¤i, ihmal etti¤i, erteledi¤i, gevflek tuttu¤u konular›n olmas›ndan çok korkup sak›nmas› gereklidir. Çünkü ölüm melekleri geldiklerinde art›k eksiklerini tamamlama, yapmas› gerekenleri telafi etme gibi bir imkan olmayacakt›r. O ana kadar yap›p ettikleri yan›na kar ya da zarar olarak kalacak ve bunlardan hesaba çekilerek hakk›n-

(58)

ALLAH KORKUSU

da hüküm verilecektir. Ölüm geriye dönüflü olmayan bir ger- çektir. Kifliye, "ö¤üt al›p düflünen bir kimsenin ö¤üt ala- bilece¤i kadar" (Fat›r Suresi, 37) süre tan›nm›flt›r. Ölüm gel- di¤i anda bu süre tamamlanm›flt›r. Kifli ne kadar yalvar›p yakar- sa da kendisine bir f›rsat daha tan›nmaz. Allah'a karfl› yerine getirmedi¤i sorumluluklar›n› yerine getirmesi için ek bir süre verilmez. Allah, böyle bir gaflete ve ihmalkarl›¤a düflmemeleri için müminleri flöyle uyarm›flt›r:

Sizden birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yak›n bir süreye kadar geciktirsen ben de böylece sada- ka versem ve salihlerden olsam" demezden önce, size r›z›k olarak verdiklerimizden infak edin. Oysa Allah, kendi eceli gelmifl bulunan hiçbir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yapt›klar›n›zdan ha- berdârd›r. (Münafikun Suresi, 10-11)

‹nsan, hiçbir zaman kendini ve yapt›klar›n› yeterli görmemeli, ölümün her an gerçekleflebilece¤inin bilincinde olarak, geri dö- nüflü olmayan bir sona haz›rl›ks›z yakalanmaktan korkmal›, her an›n› Allah'›n s›n›rlar›n› en fazla gözetmeye çal›flarak geçirmelidir.

Hesap Gününden Korkarlar

‹man etmekte olanlar›n Allah'a ve k›yamet gününe karfl› bes- ledikleri korku ayette flöyle tarif edilmektedir:

Onlar, Rablerine karfl› gayb ile (O'nu görmedikle- ri halde) bir haflyet içindedirler ve onlar, k›yamet saatinden 'içleri titremekte olanlard›r.' (Enbiya Suresi, 49)

Bir baflka ayette de, iman edenlerin hesap gününe karfl› içle-

(59)

rinde tafl›d›klar› korkudan flöyle bahsedilir:

(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne al›fl-verifl onlar›

Allah'› zikretmekten, dosdo¤ru namaz› k›lmaktan ve zekat› vermekten 'tutkuya kapt›r›p al›koymaz';

onlar, kalplerin ve gözlerin ink›laba u¤rayaca¤›

(dehfletten allak bullak olaca¤›) günden korkarlar.

(Nur Suresi, 37)

Allah korkusundan uzak yaflayan insanlar›n yaflamlar› boyun- ca göz ard› ettikleri, müminlerin ise sak›narak hareket ettikle- ri hesap an› geldi¤inde, kiflinin dünyada yapt›klar› birer birer kendisine gösterilecektir. Dünyada bulundu¤u süre içinde her yapt›¤›, her niyeti gözler önüne serilecektir. Üstelik en ufak bir ayr›nt› bile unutulmadan...

O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin di- ye, bölük bölük f›rlay›p-ç›karlar. Art›k kim zerre a¤›rl›¤›nca hay›r ifllerse, onu görür. Art›k kim zer- re a¤›rl›¤›nca bir fler (kötülük) ifllerse, onu görür.

(Zelzele Suresi, 6-8)

‹flte o anda, Allah'tan korkup sak›nmadan sorumsuzca bir ömür sürenler, bafllar›na gelecekleri anlam›fllard›r. Korku ve piflmanl›ktan ölmeyi, yok olmay› isterler. Yaflad›klar› y›k›m ayetlerde flöyle anlat›l›r:

Kitab› sol eline verilen ise; o da, der ki: "Bana kefl- ke kitab›m verilmeseydi. Hesab›m› hiç bilmesey- dim. Keflke o (ölüm herfleyi) kesip bitirseydi. Ma- l›m bana hiçbir yarar sa¤layamad›. Güç ve kudre- tim yok olup gitti." (Hakka Suresi, 25-29)

Kimin de kitab› ard›ndan verilirse, o da, helak (yok olmay)› ça¤›racak. Ç›lg›n alevli atefle girecek. Çün-

Harun Yahya (Adnan Oktar)

(60)

ALLAH KORKUSU

kü o, (dünyada) kendi yak›nlar› aras›nda sevinçliy- di. Do¤rusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyece¤ini sanm›flt›. Hay›r; gerçekten Rabbi, kendisini çok iyi görendi. (‹nflikak Suresi, 10-15)

Bundan sonra art›k kiflinin kitab›ndaki amelleri Allah'›n hesap günü için haz›rlad›¤› hassas terazilerde tart›lacakt›r. Ve zerre kadar bile haks›zl›¤a u¤rat›lmayacakt›r. ‹flte o an kifli e¤er sak›- nanlardan de¤ilse tart›s› hafif gelecek ve tutuklan›p zincire vu- rularak ait oldu¤u yere götürülecektir. Kimse kimseye yard›m edemeyece¤i gibi kiflinin kendisine de bir faydas› olamayacak- t›r. Çaresizli¤in ac›s› bütün benli¤ini kaplayacakt›r.

Kimin tart›lar› hafif kal›rsa, art›k onun da anas›

(son dura¤›) "haviye"dir (uçurum). Onun ne oldu-

¤unu (mahiyetini) sana bildiren nedir? O, k›zg›n bir atefltir. (Kaaria Suresi, 8-11)

Dünyada korkusuzca bir yaflam süren kiflinin Allah'a karfl› ifl- ledi¤i tüm suçlar tek tek ortaya dökülür. Sadece yapt›klar› de-

¤il, kalbinden geçirdi¤i tüm kötülükler de. O an içinde bulun- du¤u utanç tarifsiz bir utançt›r. Hiçbir fleyi inkar edemez. O in- kar etmeye kalksa iflitme, görme duyular› ve derileri Allah di- ledi¤i için dile gelip konuflur, aleyhine flahitlik ederler.

‹flte iman edenlerin her an fluurlar›n› aç›k tutan, onlar› sak›n- d›ran ve titizliklerini art›ran korku böyle bir günün korkusu- dur. Bilirler ki Allah'›n, "O inkar edenler Müslüman olma- y› nice kereler dileyecekler" (Hicr Suresi, 2) ayeti o gün tecelli edecektir.

fiu anda da imtihan devam etmektedir ve az önce yukar›da tasvir edilen ortamda tart›ya getirilecek olanlar içine, flu an ya- flad›klar›m›z da dahil olacakt›r. Bu yüzden insan›n dünyada bu-

Referanslar

Benzer Belgeler

grupta yer alan ve üçüncü ayda nüks görülen gözde konservatif yöntem- lerin yetersiz kalmas› üzerine ikinci kez PTK tedavisi uyguland› (genifl zonda 6 mikron

D arwinizm, yani evrim teorisi, yarat›l›fl gerçe¤ini reddetmek amac›yla ortaya at›lm›fl, ancak baflar›l› olamam›fl bilim d›fl› bir safsatadan baflka bir

Evrim teorisi, tarihi eski Yunan'a kadar uzanan bir öğreti ol- masına karşın, kapsamlı olarak 19. yüzyılda ortaya atıldı. Teori- yi bilim dünyasının gündemine sokan en

Evrim teorisi, tarihi eski Yunan'a kadar uzanan bir ö¤reti olmas›na kar- fl›n, kapsaml› olarak 19. yüzy›lda ortaya at›ld›. Teoriyi bilim dünyas›n›n gün- demine sokan

(En do¤rusunu Allah bilir.) fiehitle- rin konumunu bildiren baflka ayetlerde ise, zaman ve me- kan›n olmad›¤›, daha farkl› bir boyutta Allah'›n onlar için yaflam

Tarihi eski Yunan'a kadar uzanan bir ö¤reti olmas›na karfl›n evrim te- orisi, kapsaml› olarak 19. yüzy›lda ortaya at›ld›. Teoriyi bilim dünyas›n›n gündemine sokan

Darwin bu kitapta dünya üzerindeki farkl› canl› türlerini Allah'›n ayr› ayr› yaratt›¤› gerçe¤ine karfl› ç›k›yordu. Darwin'e göre, tüm türler ortak bir atadan

Oturumun ilk tebli&cisi Akif AKTO “Din E&itiminde Kuram Eylem -li kisi Üzerine Felsefi Bir Analiz” ba l kl tebli&inde Din e&itiminin hem kuramsal hem de eylemsel