• Sonuç bulunamadı

Güzel bir ahlaka sahip olabilmek ancak Allah'tan korkmakla ve O'nun emirlerine kesin olarak boyun e¤mekle mümkündür.

Bir insan›n güzel ahlaka sahip olmas› ve bunu kararl›l›kla sürdü-rebilmesi için, güçlü bir Allah sevgisi ile birlikte güçlü ve derin bir Allah korkusu tafl›mas› gerekir. Allah'tan gere¤i gibi korka-bilmek ise, Allah'›n büyüklü¤ünü, flan›n› ve azametini, üstün ma-kam›n›, sonsuz ilim ve kudretini, kullar› üzerindeki kay›ts›z flart-s›z güç ve hakimiyetini, diledi¤ini diledi¤i gibi gerçeklefltirebile-ce¤ini sürekli ak›lda tutmak ve tefekkür etmekle, Allah'›n vaadi-ne, tehdidivaadi-ne, hesap günüvaadi-ne, cezas›n›n fliddetivaadi-ne, cehennem azab›n›n sonsuzlu¤una ve korkunçlu¤una kesin olarak iman et-mekle mümkündür. Bu iman, güçlü bir Allah korkusunu do¤u-rur. Bu korku da insan›n tüm tav›r ve davran›fllar›n›, hareket ve konuflmalar›n› Allah'›n be¤endi¤i, hoflnut oldu¤u ahlak do¤rultu-sunda düzenlemesini sa¤lar. Allah'tan korkan kifli O'nun s›n›rla-r›n› korumaya karfl› derin bir hassasiyet içinde olur.

Allah'tan korkmayan insanlar ise, Allah'›n be¤enmedi¤i her türlü tavr› gösterebilirler. Allah'a hesap verece¤ini unutmufl bir insan›n dürüstlük göstermesi, insanlara fedakarl›kta bulunmas›,

Harun Yahya (Adnan Oktar)

adil ve namuslu olmas›, k›sacas› güzel ahlakl› olmas› için hiçbir nedeni yoktur. Onun tüm ahlak›n› yaln›zca kendi kiflisel h›rsla-r› ve ç›karlah›rsla-r› flekillendirir. Ve ölümlü insanlara güzel ahlak gös-termenin onun için bir anlam› olamaz.

Bu bak›fl aç›s›n›n bir sonucu olarak kiflinin kendi ç›karlar› u¤-runa yapmayaca¤› fley yoktur. Allah'›n kadrini gere¤i gibi takdir edemedi¤inden Allah'›n azab› onun için cayd›r›c› bir unsur ol-maz. Allah'tan korkmad›¤› ve karfl›l›k görece¤ini düflünmedi¤i için haddi aflmada, insanlara zalimce bir tav›r göstermede hiç-bir s›n›r tan›maz ve alabildi¤ine azg›n hiç-bir karakter sergiler.

Allah'›n azametini ve intikam alaca¤›n› akl›na getirmedi¤i için rahatl›kla Allah'›n s›n›rlar›n› aflar.

Bu nedenlerden dolay› Allah korkusu olmayan insanlar, her türlü günaha ve ahlaki bozuklu¤a aç›kt›rlar. Hem Allah'›n dini-ne uymazlar, hem de zalimce bir tav›r göstererek di¤er insan-lar› da Kuran ahlak›ndan uzaklaflt›rmaya çal›fl›rlar. Dinin

sundu-¤u güzel ahlak›n yaflanmas›na kesinlikle tahammül edemezler.

Elbette bu insanlar dünyada iflledikleri zulümlerin karfl›l›klar›n›

ahirette göreceklerdir. Allah Kuran'da bu insanlar› ve u¤raya-caklar› sonu flöyle haber vermifltir:

fiüphesiz, inkar edenler ve Allah yolundan al›ko-yanlar gerçekten uzak bir sap›kl›kla sapm›fllard›r.

Gerçek flu ki, inkar edenler ve zulmedenler, Allah onlar› ba¤›fllayacak de¤ildir, onlar› bir yola da ile-tecek de¤ildir. Ancak, onda ebedi kalmalar› için cehennem yoluna (iletecektir.) Bu da Allah'a pek kolayd›r. (Nisa Suresi, 167-169)

Bu bölümde Allah'tan korkmayan zalim insanlar›n Kuran'da tarif edilen belli bafll› çarp›k karakter özellikleri incelenecektir.

ALLAH KORKUSU

fieytanla Olan Benzerlik: fiuursuzluk

Allah'›n varl›¤›n› ve gücünü bildikleri halde, Allah'›n diledi¤i biçimde davranmayan, O'ndan gerçek manada korkmayan in-sanlar›n durumu fleytan›n durumuyla benzerlik tafl›r. fieytan›n sürekli telkini ve etkisi alt›nda bulunan bu kimseler, neredeyse fleytanla ayn› tür bir zihniyet ve ruh hali içine girmifllerdir. Bu ortak ruh halinin en belirgin özelli¤i ise fluursuzluktur. Yani in-san›n bildi¤i ve gördü¤ü bir gerçek karfl›s›nda vermesi gereken mant›kl› tepkiyi, göstermesi gereken en ak›lc› tutum ve davra-n›fl›, ruh halini de¤il, göz göre göre çarp›k, dengesiz ve kendi zarar›na sonuçlanacak tepki ve davran›fl› göstermesidir. Bu çarp›k davran›fl tarz›n›n en somut örne¤ini fleytan›n Allah'a baflkald›rmas›nda görürüz. Kuran'da bu olay tüm insanlar için bir ibret vesilesi olarak aktar›l›r.

Allah Hz. Adem'den önce melekleri ve cinleri yaratm›flt›.

Onlar Allah'› övgü ile tesbih ediyorlard›. Sonra Allah ilk insan olan Hz. Adem'i yaratt› ve meleklere ona secde etmelerini emretti. Melekler Allah'›n emrine gönülden itaat ederek Hz.

Adem'e secde ettiler. Ancak meleklerin aras›nda bulunan ve cinlerden olan ‹blis, Allah'›n bu emrine baflkald›rarak O'na is-yankar oldu. Çünkü kendisinin Hz. Adem'den daha üstün ol-du¤una inan›yordu. Bu kibiri yüzünden, Allah kendisine, "Ey

‹blis, iki elimle yaratt›¤›ma seni secde etmekten al›-koyan neydi? Büyüklendin mi, yoksa yüksekte olanlar-dan m› oldun?" (Sad Suresi, 75) diye sordu¤unda flöyle ce-vap vermiflti:

..."Ben ondan daha hay›rl›y›m; Sen beni ateflten ya-ratt›n, onu ise çamurdan yaratt›n." (Sad Suresi, 76) Allah'›n emrine karfl› böyle bir itaasizli¤e cüret eden ‹blis'i

Harun Yahya (Adnan Oktar)

Allah lanetledi ve kendisi için ebedi cehennem azab› takdir et-ti. Kuflkusuz ‹blis'in bu isyan›nda esrarengiz bir ruh hali hakimdir.

‹blis Allah'›n varl›¤›na bizzat flahittir. Öyle ki, Allah'la konuflmufl-tur. Allah'›n s›fatlar›n›, gücünü ve sonsuz cehennem azab›n› da çok iyi bilmektedir.

fieytan›n ve Allah korkusundan uzak tüm insanlar›n esraren-giz benzerli¤i burada esraren-gizlidir: Allah'›n varl›¤›n› bildikleri halde O'nun hükmüne karfl› gelebilmek ve inkarc›lardan olmak. Bu asl›nda son derece mucizevi bir olayd›r. Çünkü bu bilgilere sa-hip olan fleytan›n çok üstün bir imana ve korkuya sasa-hip olma-s› gereklidir. fiuur seviyesi de ayn› oranda yüksek olmal›, Allah'a son derece itaatli ve sayg›l› olmal›d›r. Oysa fleytan çir-kin bir cüret ve cesaret göstermifltir.

Hem Allah'›n varl›¤›n› tan›mak, O'nun sonsuz gücünü ve ilmi-ni kabul etmek, hem de O'na kas›tl› olarak isyan etmek aç›k bir fluurla izah edilemeyecek bir durumdur.

Bir ayette bu kiflilerin durumu flöyle tarif edilir:

De ki: "Göklerden ve yerden sizlere r›z›k veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir?

Diriyi ölüden ç›karan ve ölüyü diriden ç›karan kim-dir? Ve iflleri evirip-çeviren kimkim-dir? Onlar: "Allah"

diyeceklerdir. Öyleyse de ki: "Peki siz yine de kor-kup-sak›nmayacak m›s›n›z? (Yunus Suresi, 31) Bir baflka ayette ise inkarc›lar›n fluursuzca davran›fllar› ve ruh halleri flöyle haber verilmifltir:

‹nkar edenlerin örne¤i ba¤›r›p ça¤›rmadan baflka bir fley iflitmeyip (duydu¤u veya ba¤›rd›¤› fleyin an-lam›n› bilmeyen ve sürekli) hayk›ran (bir hay-van)›n örne¤i gibidir. Onlar, sa¤›rd›rlar,

dilsizdir-ALLAH KORKUSU

ler, kördürler; bundan dolay› ak›l erdiremezler.

(Bakara Suresi, 171)

Bu insanlar›n fluursuzca inkar ettikleri konulardan biri de, yeniden dirilifltir. Ancak yokken var edilmifl ve ölece¤ini kesin olarak bilen bir insan›n bir daha nas›l diriltilece¤ini sormas›

kuflkusuz son derece hayret vericidir. Bir ayette, insanlar›n ye-niden dirilifli inkar etmelerinin flafl›rt›c› oldu¤una flöyle dikkat çekilir:

E¤er flafl›racaksan, as›l flaflk›nl›k konusu onlar›n flöyle söylemeleridir: "Biz toprak iken mi, gerçek-ten biz mi yeniden yarat›laca¤›z?" ‹flte onlar Rab-lerine karfl› inkara sapanlar, iflte onlar boyunlar›na (ateflten) halkalar geçirilenler ve iflte onlar -içinde ebedi kalacaklar›- ateflin arkadafllar› olanlard›r.

(Rad Suresi, 5)

Gururlu ve Kibirlidir

Ona: "Allah'tan kork" denildi¤inde, büyüklük gu-ruru onu günaha sürükler, kuflat›r. Böylesine ce-hennem yeter; ne kötü bir yatakt›r o. (Bakara Su-resi, 206)

Allah korkusu olmayan insanlar›n en belirgin özellikleri bofl bir kibir ve gurur içinde olmalar›d›r. Bunun temelinde kiflinin kendisini Allah'tan ba¤›ms›z bir varl›k olarak görüp, sahip

oldu-¤u baz› özelliklerin kendinden kaynakland›¤›n› zannetmesi ya-tar. Oysa bu son derece anlams›z bir düflüncedir. Çünkü insan son derece aciz ve pek çok eksikli¤i olan bir varl›kt›r. ‹stedi¤i kadar kendini üstün ve kusursuz zannetsin, mutlaka yorulur, ac›k›r, susar, bafl› a¤r›r, uyumadan yapamaz, hasta olur,

yaflla-Harun Yahya (Adnan Oktar)

n›r ve eninde sonunda ölür, bedeni çürüyüp parçalan›r.

Allah'›n büyüklü¤ünü, herfleyi yoktan var etti¤ini, insanlara sahip olduklar› bütün imkan ve özellikleri verenin O oldu¤u-nu, diledi¤i anda hepsini geri alabilece¤ini, tüm canl›lar›n ölümlü oldu¤unu, yaln›zca Allah'›n varl›¤›n›n baki oldu¤unu bi-len ve sürekli bunun bilincinde olan bir insan›n, kibirli ve az-g›n bir tav›r içinde olmas› mümkün de¤ildir. Ancak bunlar›

kavrayamayan, eksikliklerini, acizliklerini ve ölümlü oldu¤unu unutan, fluuru bulan›k bir insan böyle bir fleye cüret edebilir.

T›pk› Allah'›n Kuran'da insanlara bu konuda ibret olarak ak-tard›¤› Karun gibi...

Karun'un Allah'tan korkmadan azmas›na ve kibirlenmesine sebep olan fley zenginli¤idir. Mülkün tamam›n›n Allah'›n

oldu-¤unu ve dilerse hepsini geri alabilece¤ini unutmufl, bu hazine-leri kendisinin sahip oldu¤u baz› özellikhazine-lerinden dolay› hak et-ti¤ini düflünmüfltü:

Gerçek flu ki, Karun, Musa'n›n kavmindendi, ancak onlara karfl› azg›nlaflt›. Biz, ona öyle hazineler ver-mifltik ki, anahtarlar›, birlikte (tafl›maya) davranan güçlü bir toplulu¤a a¤›r geliyordu. Hani kavmi ona demiflti ki: "fi›mararak sevinme, çünkü Allah, fl›-mararak sevince kap›lanlar› sevmez."

"Allah'›n sana verdi¤iyle ahiret yurdunu ara, dün-yadan da kendi pay›n› (nasibini) unutma. Allah'›n sana ihsan etti¤i gibi, sen de ihsanda bulun ve yer-yüzünde bozgunculuk arama. Çünkü Allah, boz-gunculuk yapanlar› sevmez."

Dedi ki: "Bu, bende olan bir bilgi dolay›s›yla bana verilmifltir." Bilmez mi, ki gerçekten Allah, kendi-sinden önceki nesillerden kuvvet bak›m›ndan

ken-disinden daha güçlü ve insan-say›s› bak›m›ndan da-ha çok olan kimseleri y›k›ma u¤ratm›flt›r. Suçlu-günahkarlardan kendi günahlar› sorulmaz. (Kasas Suresi, 76-78)

Ayetlerde görüldü¤ü gibi, Karun ayn› ahlaktaki tüm insanla-ra ibret olainsanla-rak daha dünyadayken azapland›r›lm›flt›r. E¤er iddia etti¤i gibi bir güç sahibi olsayd› kuflkusuz önce kendini bu azap-tan kurtar›rd›. Ancak ne bilgisi, ne hazineleri, ne de toplulu¤u ve itibar› onu Allah'›n gazab›ndan koruyamam›flt›r:

Sonunda onu da, kona¤›n› da yerin dibine geçirdik.

Böylece Allah'a karfl› ona yard›m edecek bir toplu-lu¤u olmad›. Ve o, kendi kendine yard›m edebile-ceklerden de de¤ildi. Dün, onun yerinde olmay› di-leyenler, sabahlad›klar›nda: "Vay, demek ki Allah, kullar›ndan diledi¤inin r›zk›n› geniflletip-yaymakta ve k›s›p-daraltmaktad›r. E¤er Allah, bize lütfetmifl olmasayd›, bizi de flüphesiz bat›r›rd›. Vay, demek gerçekten inkar edenler felah bulamaz" demeye bafllad›lar. (Kasas Suresi, 81-82)

Karun'un durumu, Allah korkusu tafl›mad›klar› için büyüklen-me tutkusuna kap›lan ve kendilerini ac›kl› bir sona sürükleyen-lere apaç›k bir örnek teflkil etmektedir. Ahiretteki güzel sonu-cun ise ancak büyüklenmeyen takva sahiplerine ait oldu¤u bir ayette flöyle bildirilmektedir:

‹flte ahiret yurdu; Biz onu, yeryüzünde büyüklen-meyenlere ve bozgunculuk yapmak istebüyüklen-meyenlere (arma¤an) k›lar›z. (Güzel) Sonuç takva sahipleri-nindir. (Kasas Suresi, 83)

ALLAH KORKUSU

K›skanç ve Sald›rgand›r

Allah korkusundan uzak insanlar içlerindeki kibiri öyle büyü-tüp beslemifllerdir ki, iyi olan herfleye yaln›z kendilerinin lay›k oldu¤unu düflünür, bu yüzden de baflkalar›n›n sahip olduklar›

üstünlükleri k›skan›rlar. Bu konuyla ilgili Allah, Kuran'da ibret olarak Hz. Adem'in iki o¤lu aras›ndaki olay› anlatm›flt›r:

Onlara Adem'in iki o¤lunun gerçek olan haberini oku: Onlar (Allah'a) yaklaflt›racak birer kurban sunmufllard›. Onlardan birininki kabul edilmifl,

di-¤erininki kabul edilmemiflti. (Kurban› kabul edil-meyen) Demiflti ki: "Seni mutlaka öldürece¤im."

(Öbürü de:) "Allah, ancak korkup-sak›nanlardan kabul eder."

"E¤er beni öldürmek için elini bana uzatacak olur-san, ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak de¤ilim. Çünkü ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkar›m."

"fiüphesiz kendi günah›n› ve benim günah›m› yük-lenmeni ve böylelikle ateflin halk›ndan olman› iste-rim. Zulmedenlerin cezas› budur."

Sonunda nefsi ona kardeflini öldürmeyi (tahrik edip zevkli göstererek) kolaylaflt›rd›; böylece onu öldürdü, bu yüzden hüsrana u¤rayanlardan oldu.

(Maide Suresi, 27-30)

Allah korkusu olan bir insan nefsinin kötülüklerinden sak›n›r.

Bunun d›fl›nda hiçbir korku insanda, kendi olumsuz özellikleri-ni köklü bir flekilde düzeltme iste¤i ve gayreti do¤urmaz. Bu nedenle yukar›daki ayetlerde de aç›kland›¤› üzere Allah'tan korkmayan kardefllerden biri nefsinin s›n›r tan›maz

kötülükle-Harun Yahya (Adnan Oktar)

rine kendini teslim etmifltir. Kardefline karfl› olan rekabet duy-gusundan ve kendi kurban›n›n kabul edilmemesinden kaynak-lanan k›skançl›k ve öfkesi yüzünden, bir anda öz kardeflini öl-dürmeye kalk›flabilecek bir duruma girmifltir. Bu örnek, nefsi-ne uyman›n ve Allah'tan korkmaman›n insana nefsi-neler yapt›rabi-lece¤ini, ne kadar korkunç bir hale sokabilece¤ini gösteren önemli bir ibrettir.

Allah'tan korkmayan insan, nefsine dokunan bir olayda, s›rf kendi nefsinin istekleri için karfl›s›ndakilere maddi ve manevi zarar vermekten asla çekinmez. K›skançl›k ayn› zamanda fley-tan›n karakterinin de temel özelli¤idir. fieytan da Allah'›n hu-zurundan kovuldu¤unda, Hz. Adem'e karfl› olan kin ve k›skanç-l›¤› tümüyle ortaya ç›km›fl ve var gücüyle onun soyundan gele-cek insanlar› cehenneme sürükleyece¤ine dair yemin etmifltir.

Ne var ki bu yemini yine ancak kendi yandafllar› ve dostlar› için geçerlidir. Allah'tan korkup sak›nan samimi müminler üzerin-de ise hiçbir etkisi yoktur.

Müsta¤nidir

"Müsta¤ni", hiçbir fleye ihtiyac› olmayan, her türlü kusur, eksiklik ve sorundan uzak demektir ve bu s›fat ancak Allah'a mahsustur. ‹nsanlar ve di¤er tüm canl›lar da Allah'›n yaratt›¤›

ve her an O'nun dilemesiyle yaflamlar›n› sürdüren, birçok acizlik ve ihtiyaç içinde olan varl›klard›r. Ancak baflta da be-lirtti¤imiz gibi, Allah'tan korkmayan insanlar, ak›l ve fluurlar›

kapand›¤› için Allah'a karfl› acizlik içinde olduklar›n› görmez-den gelirler. Kendi ak›llar›n› be¤enirler ve eksik ya da hatal›

olabileceklerini düflünmezler. Kendilerinden son derece emin olduklar› için de günaha girmekten sak›nmaz, endifle duymaz-lar. Allah Kuran'da, bu zihniyetin sonucunun "azg›nl›k" olaca¤›-n› bildirmifltir:

ALLAH KORKUSU

Hay›r; gerçekten insan, azar.

Kendini müsta¤ni gördü¤ünden. (Alak Suresi, 6-7) Bu insanlar kendilerini herfleyden müsta¤ni gördükleri gibi yapt›klar›n›n cezas›n› görmekten, bela ve azapla karfl›laflmaktan da kendilerini uzak görürler. Bu nedenle azg›nl›klar›n› ›srarla ve fluursuz bir cesaretle sürdürürler.

Allah'›n bir denemesi olarak nimetlerde bir art›fl olursa az-g›nl›klar› iyice pekiflir. Halbuki bu, Allah'›n onlar için

haz›rlad›-¤› bir denemedir. Ve azg›nca yaflad›klar› süre artt›kça, cehen-nemde görecekleri azab›n fliddeti de ayn› oranda artacakt›r:

Onlar›n mallar› ve evlatlar› seni imrendirmesin;

Allah bunlarla, ancak onlar› dünyada azabland›r-mak ve canlar›n›n onlar inkar içindeyken zorluk içinde ç›kmas›n› istiyor. (Tevbe Suresi, 85)

Onlar bu gerçe¤in fark›nda olmad›klar› için, Allah'›n denemek için verdi¤i güç ve imkanlar›n, kendilerini Allah'›n azab›ndan ko-ruyabilece¤i gibi bir yan›lg›ya düflerler. Örne¤in, sa¤lam ve lüks bir araban›n kendilerini kazadan, yaralanmaktan ya da ölümden, sa¤lam bir binan›n ise depremlerden, felaketlerden, sald›r›lar-dan koruyaca¤›n› düflünürler. ‹nsan elbette korunabilmek ama-c›yla sa¤lam bir binada oturabilir. Ancak dünyan›n en sa¤lam bi-nas› bile yeri geldi¤inde büyük bir felaket karfl›s›nda y›k›labilir.

Bunun gibi söz konusu insanlar, sahip olduklar› imkanlarla ala-caklar› di¤er pek çok tedbirin kendilerini her türlü tehlike ve beladan koruyabilece¤ini, sa¤l›klar› ve bedenleri ile ilgili alacak-lar› her türlü önlemin kendilerini sars›lmaz k›laca¤›n› san›rlar.

Oysa bu, tamamen sonuçsuz bir çabad›r. Tek bir virüs bile Allah'›n azab›n› bu insanlara tafl›maya yeterlidir. Ya da beyinle-rindeki tek bir k›lcal damar›n çatlamas› bu kiflilerin sonsuza

ka-Harun Yahya (Adnan Oktar)

dar yaflayacaklar› azab›n bafllang›c› olabilir. Hiç kimse ve hiçbir güç, bir insan› Allah'›n gazab›ndan koruyamaz. Allah bu

gerçe-¤e; "... Benim gazab›m, kimin üzerine inerse, muhak-kak o, tepetaklak düflmüfltür." (Taha Suresi, 81) ayetiy-le dikkat çekmifltir.

Allah'tan korkmayan kimseler kendilerini ölümden bile müs-ta¤ni görürler. Bu insanlar için, yak›n çevrelerinden henüz ya-fl› genç bir insan›n ölümü ya da makam-mevki, kültür seviyesi gibi konularda kendilerinden üstün gördükleri bir insan›n ölü-mü ani ve beklenmedik durumlard›r. Bu kiflinin özellikle, bir kaza ya da a¤›r bir hastal›k sonucu ölmüfl olmas›, genç ve sa¤-l›kl› görülen bedeninin tan›namayacak, hatta bak›lamayacak ha-le gelmesi, ölümü unutmak isteyen bu tip insanlara büyük bir darbe olur.

Belki de daha bir-iki gün önce beraber olduklar› bir insan›, hurda fleklinde yol kenar›na çekilmifl bir araban›n kenar›nda, yerde tan›nmayacak flekilde yatarken görmeleri, daha sonra da siyah bir naylon torban›n içine konulup fermuar›n›n boydan boya çekilmesi, unutmaya çal›flt›klar› birçok fleyi ak›llar›na ge-tirir. Kendilerine hem yafl, hem hayat tarz›, hem de ruh hali olarak çok benzeyen bir insan›, etraf›na üflüflmüfl bir kalabal›k taraf›ndan yolda yatan cesedi seyredilirken görmek, kalplerini kendi ölümlerine ve ahiretlerine hiç haz›rl›k yapmam›fl olma-n›n verdi¤i korkuyla doldurur. Çünkü belki de bir-iki gün ön-cesine kadar üzerindeki k›yafetlerle insanlara hava atan, bütün amac›n›n mesle¤inde en üst seviyeye gelmek oldu¤unu ve din ile ilgilenecek vakti olmad›¤›n› anlatan ya da ahiret konusunda alayc› espriler yapan bu tan›d›klar›, flimdi çok farkl› bir durum-dad›r. Görevliler yola saç›lan ve parçalanm›fl olan gözlü¤ünü, ezilen ayakkab›lar›n› veya marka oldu¤u için hava att›¤› di¤er

ALLAH KORKUSU

Harun Yahya (Adnan Oktar)

eflyalar›n› süpürerek çöpe atarlar. Oldukça be¤endi¤i vücudu-nun kokmamas› için hemen morga kald›r›lan ve orada di¤er ölülerin bulundu¤u so¤uk dolaba b›rak›lan bu insan, bir iki gün içinde de beyaz bir bezin içine sar›larak kendisi için aç›lan çu-kurun içine at›l›r.

Ancak ço¤u kiflinin, yak›n› olan bir insan›n ölümünden ve bu durumunu görmekten duydu¤u korku, çok k›sa sürer. Aradan az bir süre geçmeden umursuz ve pervas›z zihniyetlerine yeni-den geri döner ve ölümü yine kendilerinyeni-den uzak görmeye bafllarlar. Etraflar›nda sürekli ölen insanlar› görmelerine, ahire-tin varl›¤›n› bilmelerine, bedenlerinin de gitgide y›pranmas›na ve ölüme ad›m ad›m yaklaflmalar›na ra¤men Allah'tan korkup sak›nmad›klar› için ölümü ›srarla düflünmez kendilerinden uzak görürler. Bu yüzden de çok k›sa süreleri kalmas›na ra¤men kendilerine çeki düzen vereceklerine, kendilerini Allah'›n dile-di¤i biçimde düzelteceklerine, daha kal›n bir gaflet perdesine bürünürler.

Dünyevi Korku ve Endiflelerle Doludur

Allah inanc›na ve korkusuna sahip olmayan insan için tüm dünya kaos ve belirsizliklerden oluflur. Herfleyin tesadüfler so-nucu geliflti¤ini, etraf›nda olup biten olaylar›n da bafl›bofl

iflledi-¤ini san›r. Bu durumda hiçbir zaman gerçek bir emniyet ve hu-zur duygusu yaflayamaz. Çünkü her an bafl›na bir fleyler gele-bilir, onu üzecek, y›pratacak, zarar verecek olaylar geliflebilir.

Gelecekle ilgili say›s›z endifleleri ve korkular› vard›r. Örne¤in amans›z bir hastal›¤a yakalanabilir, tüm paras›n› kaybedebilir ya da sevdi¤i bir insandan ayr›labilir. Veya hiç ummad›¤› felaketler kendisinin ya da yak›nlar›n›n bafl›na gelebilir. Tüm bu muhte-mel olaylar› kontrolsüz zannetti¤i için her birinden ayr› ayr›

ALLAH KORKUSU

endifle ve tedirginlik duyar. Her birini kendi kontrolü alt›na al-man›n mümkün olmad›¤›n› da bildi¤i için büyük bir çaresizlik ve ümitsizlik içine düfler.

Etraf›nda kendisini ezmeye, alt etmeye çal›flacak say›s›z ra-kipleri vard›r. Bunlarla bafla ç›kabilmesi mümkün de¤ildir. ‹n-sanlar›n kendisi hakk›nda ne düflündü¤üne kadar herfleyi tek tek hesaplamak zorundad›r. Bu, ona tarifsiz bir gerilim ve stres yaflat›r.

Oysa yaln›zca Allah'tan korkan bir insan sayd›¤›m›z bu kor-kular›n hiçbiriyle muhatap olmaz. Allah korkusu ve iman bu korkular›n hepsini ortadan kald›r›r. Herfleyin sahibinin ve ya-rat›c›s›n›n Allah oldu¤unu, olaylar›n Allah'›n kontrolünde ve çizdi¤i kader do¤rultusunda geliflti¤ini, Kendisi'ne inan›p güve-nen kullar›n› Allah'›n koruyup kollayaca¤›n› bilmek iman eden bir insan› her türlü korku ve ba¤›ml›l›ktan özgürlü¤e kavufltu-rur. Bir ayette flöyle buyrulur:

Allah (ortak koflanlar için) bir örnek verdi: Kendi-si hakk›nda uyumsuz ve geçimKendi-siz bulunan,

Allah (ortak koflanlar için) bir örnek verdi: Kendi-si hakk›nda uyumsuz ve geçimKendi-siz bulunan,