• Sonuç bulunamadı

Müminlerin Allah'tan korkma sebeplerine geçmeden önce, önceki sayfalarda da vurgulad›¤›m›z bir noktay› tekrar hat›rlat-makta fayda görüyoruz. Allah korkusu, müminin iman›n›, flev-kini, Allah'a olan sevgi ve sayg›s›n› coflturan bir duygudur. Ki-fliyi Allah'›n raz› olmayaca¤› bir tav›r içine girmekten sak›nd›-ran, nefsinin taflk›nl›klar›n›, s›n›r tan›maz kötülüklerini dizginle-yen, sürekli iyilik yönünde harekete geçiren bir korkudur.

Bu korku onu Allah'›n azab›ndan uzaklaflt›ran, Allah'›n r›zas›-na, rahmetine ve cennetine yaklaflt›ran, bundan dolay› da çok büyük bir manevi haz içeren bir korkudur. Mümini Allah'›n s›-n›rlar›n› korumada, Allah'›n r›zas›n› aramada son derece yük-sek bir fluura, uyan›kl›¤a ve titizli¤e iletir. Sonuçta müminin dünyadaki bu korkusu, onu k›yamet gününün korkusundan ve cehennemdeki ebedi korku ve dehfletten kurtaracakt›r. Bir ayette flöyle buyrulmaktad›r:

... Art›k bunlar›n ecirleri Rableri Kat›ndad›r, onla-ra korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklar-d›r. (Bakara Suresi, 274)

Allah'›n tehdidinden ve azab›ndan korkan müminler, O'nun

ALLAH KORKUSU

emir ve hükümlerine son derece titizlikle uyduklar› için, Allah'›n be¤endi¤i üstün bir ahlaka sahip olurlar. Mütevazi, hoflgörülü, ince düflünceli, fedakar, akl› ve fluuru aç›k, Allah'›n yaratmas›ndaki üstünlükleri en güzel biçimde takdir edebilen, yüksek bilince ve büyük bir duyarl›l›¤a sahip ideal bir yap› ge-lifltirirler. K›saca Allah korkusu müminleri ruhen zenginleflti-ren, onlar› cennete lay›k bir duyarl›l›¤a erifltizenginleflti-ren, son derece ince hikmetlerle donat›lm›fl asil bir duygudur; ebedi mükafat ve mutlulu¤un anahtar›d›r.

Allah'›n Yüce Makam›ndan Korkarlar

Allah'› Kuran'da tan›t›ld›¤› gibi tan›yan ve samimi olarak O'nun s›fatlar› hakk›nda düflünen bir mümin en baflta Allah'›n bizzat Kendisi'nden, üstün ve flerefli makam›ndan içi ürpererek korkmaya bafllar. Allah'›n heybet ve azametinden, sonsuz kud-ret ve üstünlü¤ünden ötürü, O'nun zat›na karfl› son derece sayg› ve hayranl›k dolu bir korku besler. Bu korku, Allah'›n üs-tün ve yüce makam›n›n bilincinde olan müminin kalbinde

do-¤al olarak oluflan bir korkudur. Bu korkunun derecesi kiflinin iman›n›n ve tefekkürünün derinli¤i derecesinde artar. Bu sayg›

dolu korku Kuran'da "haflyet" olarak da tan›mlan›r.

Allah sonsuz güç sahibidir, sonsuz bir ilme ve sonsuz bir ak-la sahiptir, diledi¤ini diledi¤i gibi yapar; Kendisi yapt›¤›ndan so-rulmaz, fakat O, insanlar› yapt›klar›ndan sorguya çekecektir.

Rabbimiz alemlerden müsta¤nidir, hiç kimseye ihtiyac› yoktur, fakat tüm varl›klar O'na muhtaçt›r. Herkesi ve herfleyi yoktan var eden ve her an varl›kta tutan Allah't›r; herfleyin ve herke-sin sahibi O'dur, dilerse herkesi yok edip yerine baflkalar›n› ya-ratabilir. Hiçbir fleyi unutmaz; Allah bir fleyi diledi mi ona "ol"

der ve olur, O'na hiçbir fley güç gelmez. Tüm bu sonsuz üs-tünlüklerin sahibi olan Allah'a karfl› de¤il isyankar bir tav›r al-mak, O'nu unutarak bir an geçirmek bile fluurlu bir insan›n ce-saret edebilece¤i bir fley de¤ildir.

Allah'› Kuran'da tan›t›ld›¤› gibi tan›yan ve O'nun kudretini ge-re¤i gibi takdir eden bir insan Allah'tan sayg›yla sak›n›r ve O'nun azametinden korkuya kap›l›r. Mümin Allah'›n

büyüklü-¤ünü, azametini, kudretini bildi¤i gibi "‹ntikam alan", "Kahre-den", "Azap veren", "Zillete düflüren" s›fatlar›n› da bilir.

Allah'›n r›zas›na ters düflen bir tav›r ya da konuflman›n karfl›l›k-s›z kalmayaca¤›n› bilir. Allah'›n her an herfleyden haberdar ol-du¤unu, her yeri sar›p kuflatt›¤›n›, kendisine flah damar›ndan yak›n oldu¤unu bilerek hareket eder.

‹flte Allah müminin bu güzel tavr›na karfl›l›k onu dünyada ve ahirette ebediyen rahmeti, r›zas› ve cennetiyle ödüllendirir:

Rabbin makam›ndan korkan kimse için ise iki cen-net vard›r. (Rahman Suresi, 46)

Elbette ki Allah'› hakk›yla takdir edebilmek için Kuran lerini çok iyi bilmek gerekti¤i gibi, O'nun d›fl dünyadaki ayet-lerini -delilayet-lerini- de iyi bilip tan›mak flartt›r. En küçük bir atomdan ya da bir canl› hücresinden dev y›ld›zlara hatta galak-silere kadar Allah'›n say›s›z yarat›l›fl delilleri hakk›nda detayl›

bilgi sahibi olmak insan›n Allah korkusunu art›r›r. Çünkü bun-lar› bilmek kiflinin, Allah'›n yaratt›¤› fleylerde tecelli eden son-suz akl›na, gücüne, ilmine çok daha yak›ndan flahit olmas›n›, Allah'›n kudretini, di¤er insanlara göre, çok daha fazla takdir edebilmesini sa¤lar. Bu da O'na karfl› duydu¤u korku ve hafl-yetin kat kat artmas›na vesile olur. ‹flte Allah bu s›rr› bir aye-tinde flöyle aç›klar:

Harun Yahya (Adnan Oktar)

ALLAH KORKUSU

... Kullar› içinde ise Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek-korkar'. fiüphesiz Allah, üstün ve güçlü oland›r, ba¤›fllayand›r. (Fat›r Suresi, 28)

Allah'›n Tehdidinden Korkarlar

Allah bir ayetinde müminin, Kendi makam›ndan korktu¤u gi-bi, tehdidinden de korktu¤unu belirtir:

... ‹flte bu, makam›mdan korkana ve tehdidimden korkana ait (bir ayr›cal›kt›r). (‹brahim Suresi, 14) Allah'›n tehdidi, Rabbimize iman ve itaat etmeyen, O'nun r›-zas›n› gözetmeyen, emir ve yasaklar›n› tan›mayanlar için vaat etti¤i maddi, manevi sonsuz bir azapt›r. Bunun yeri de cehen-nemdir. Mümin, bu dünyada hiç kimsenin Allah'›n azab›ndan emin olamayaca¤›n› çok iyi bilir. Bu yüzden Allah'›n, inkarc›lara vaat etti¤i cehennemdeki dayan›lmaz ve sonsuz azaba düflmek-ten korkar. Müminlerin bu ruh hali Kuran'da flöyle tarif edilir:

Onlar, din gününü tasdik etmektedirler. Rablerinin azab›na karfl› (daimi) bir korku duymaktad›rlar.

fiüphesiz Rablerinin azab›ndan emin olunamaz.

(Mearic Suresi, 26-28)

Allah'tan içleri titreyerek korkan müminler, Kuran'› okurken cehennemle ilgili ayetlerin hepsini tek tek kendi nefisleri üze-rinde düflünürler. Zira Kuran ayetleüze-rinde, Allah'›n sürekli mü-minlere hitab eden uyar›p korkutmalar› yer al›r; inkarc›lar ise zaten Allah'›n kitab›n› okumazlar, okusalar da gere¤i gibi kav-rayamazlar. Dolay›s›yla müminler, bu ayetlerin Allah'›n mümin kullar›n› uyarmak ve onlar› cehennemden sak›nd›rmak için ol-du¤unu düflünürler. Çünkü, Kuran'dan ö¤üt alabilecek ve Allah'›n azab›ndan korkup sak›nabilecek yaln›zca kendileridir.

Bundan dolay› da di¤er insanlar› de¤il, Kuran'da övülen takva sahibi müminleri ve üstün ahlak sahibi peygamberleri kendile-rine örnek al›rlar. ‹flte bunun do¤al bir sonucu olarak "cehen-nem ayetleri di¤er insanlar› ilgilendiriyor, ben ise müminim" gi-bi kendinden emin gi-bir ruh hali içine girmezler. Elbette imanla-r›ndan dolay› Allah'tan daima kurtuluflu ve rahmetini umarlar.

Ancak bu, "… Rablerine korku ve umutla dua eder-ler…" (Secde Suresi, 16) ayetinde dikkat çekildi¤i gibi yine korkuyla kar›fl›k bir ümittir.

Allah Kuran'da insanlar› cehennemden sak›nd›rmak için pek çok uyar› ve hat›rlatmada bulunmufltur. Belki korkup sak›n›r-lar diye inkarc›sak›n›r-lar› ahirette karfl›laflacaksak›n›r-lar› azapla tehdit etmifl-tir. Bu Kuran'da flöyle vurgulan›r:

... Gerçekten hüsrana u¤rayanlar, k›yamet günü hem kendilerini, hem yak›nlar›n› hüsrana u¤ra-tanlard›r. Haberiniz olsun; bu apaç›k olan hüsra-n›n kendisidir." Onlar›n üstlerinde ateflten taba-kalar, altlar›nda da tabakalar vard›r. ‹flte Allah, Kendi kullar›n› bununla tehdit edip-korkutuyor.

Ey kullar›m öyleyse Benden sak›n›n. (Zümer Su-resi, 15-16)

Gerçek flu ki Allah insanlar› gerek ayetleriyle, gerek elçileri arac›l›¤›yla, gerekse yaflad›klar› olaylarla Kendisi'nden sak›nd›-r›r. Onlara ça¤r›da bulunur, azab›yla korkutur. Ama bu uyar›-lar "... Biz onuyar›-lar› korkutuyoruz. Fakat (bu) onuyar›-larda bü-yük bir azg›nl›ktan baflka birfley art›rm›yor." (‹sra Sure-si, 60) ayetinin bir tecellisi olarak inkarda diretenlere bir fayda sa¤lamad›¤› gibi, kaç›fllar›n› daha da art›r›r. Ve o zaman da ya-lanlad›klar› azap üzerlerine hak olur. Allah ayetlerde flöyle bu-yurmaktad›r:

Harun Yahya (Adnan Oktar)

ALLAH KORKUSU

Sen buna müstahaks›n, dahas›na müstahaks›n. Yi-ne müstahaks›n, dahas›na da müstahaks›n. ‹nsan, 'kendi bafl›na ve sorumsuz' b›rak›laca¤›n› m› san›-yor? (K›yamet Suresi, 34-36)

Dünyada bulunduklar› süre içinde Allah korkusundan uzak yaflayan ve Allah'›n azab›n› yalanlayanlar, hesaba çekildikten sonra kitaplar›n› sol yanlar›ndan al›rlar ve bu an art›k haklar›n-da hükmün verildi¤i ve sonsuz azaba mahkum olduklar› and›r.

Bölük bölük cehenneme sevk bafllar. Daha ulaflmadan bafllar›-na geleceklerin korkusu tüm benliklerini kaplar. Psikolojik ola-rak tamamen çökmüfl durumdad›rlar. Sürüklenerek cehenne-min kap›s›na var›rlar. O an› Allah ayetlerinde flöyle bildirir:

‹nkar edenler, cehenneme bölük bölük sevk edildi-ler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kap›lar› aç›l-d› ve onlara (cehennemin) bekçileri dedi ki: "Size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugünle karfl›lafla-ca¤›n›z› (söyleyip) sizi uyaran elçiler gelmedi mi?"

Onlar: "Evet." dediler. Ancak azap kelimesi kafir-lerin üzerine hak oldu. Dediler ki: "‹çinde ebedi kal›c›lar olarak cehennemin kap›lar›ndan (içeri) gi-rin. Büyüklü¤e kap›lanlar›n konaklama yeri ne kö-tüdür." (Zümer Suresi, 71-72)

Bu flekilde bir daha asla ç›kmamak üzere cehennemin kap›la-r›ndan içeri girerler. Cehennemin kap›lar› üzerlerine kapat›l›r ve kilitlenir. Hiçbir kaç›fl imkan› yoktur. Art›k bedenleri ve ruhlar› sonsuza kadar dayan›lmaz ac›lar içinde k›vranacakt›r.

Ama u¤rayacaklar› azaplar›n hiçbiri onlar› öldürmeyecektir.

Her seferinde derileri yenilenecek ve onlar ifllerinin bitirilme-sini isteyecek ama kendilerine flöyle cevap verilecektir:

Harun Yahya (Adnan Oktar)

(Cehennem bekçisine:) "Ey Malik (bekçi), Rabbin bizim iflimizi bitirsin" diye hayk›rd›lar. O: "Ger-çek flu ki siz, (burada) kalacak kimselersiniz" de-di. (Zuhruf Suresi, 77)

Cehennemdeki azaplar›n farkl› çeflitleri vard›r. Bunlar›n her biri insan›n hayal gücünün ötesindedir. ‹nkarc› cehennemin odunu olur (Cin Suresi, 15), ateflin üstünde tutulup mum gibi eritilir, yüzü ateflte evrilip çevrilir, elleri ba¤l› olarak ateflin dar yerine at›l›r, hafllan›r, da¤lan›r, bu haldeyken demirden kamç›-larla k›rbaçlan›r, katrandan elbiseler giyer, ateflten yataklara yat›r›l›r, üstüne ateflten örtüler örtülür, dar› dikeni ve zehirli zakkum yer, kan ve irin içer, bafl›ndan afla¤› kaynar su dökülür, içirilen kaynar su ba¤›rsaklar›n› parça parça kopar›r, atefl yüzü-nü yalar, diflleri s›r›t›r halde kal›r, nefes al›p vermesi bile kah›r doludur. Bütün bunlar bir daha son bulmayacak olan fiziksel azab›n sadece bir parças›d›rlar.

Cehennem ehli fiziksel oldu¤u gibi psikolojik olarak da ac›

çeker. Çaresizlik, ümitsizlik, piflmanl›k, afla¤›lanma, rezil olma, küçük düflme, horlanma, öfke, kin ve çekiflme duygular›n›n ka-r›fl›m› sonucunda yaflad›klar› azap da bir yandan kendilerini yer bitirir. Onca kalabal›¤›n aras›nda herkes yaln›zd›r ve birbirine düflmand›r. Sürekli birbirlerini lanetlerler. Ç›¤l›klar, hayk›r›fllar, yalvarmalar, kah›r dolu inlemeler birbirine kar›fl›r.

Ancak flunu unutmay›n: Cehennemde bu azaplar› yaflayanlar baflka yarat›klar de¤ildir. Dünyada sokaktan geçerken

gördü-¤ünüz, bir k›sm›n› tan›d›¤›n›z bildi¤iniz insanlard›r. Hiçbir fley de¤iflmemifltir, tümü ayn› fluur aç›kl›¤›nda insanlard›r. Belki de hiç ummad›klar› bir anda ölüm melekleri canlar›n› alm›fl ve kendilerini yapt›klar›n›n karfl›l›¤›n› öderken bulmufllard›r.

Allah'›n yaratt›klar› aras›nda, Allah'›n bu büyük tehdidinin

flu-ALLAH KORKUSU

urunda olup sürekli korku ve ümit içinde yaflayanlar ise yaln›z-ca müminlerdir:

Onlar: "Rabbimiz, cehennem azab›n› bizden geri çevir; gerçekten, onun azab› ödenmesi kaç›n›lmaz bir borç (veya sürekli bir ac›d›r)" derler. (Furkan Suresi, 65)

Böyle olmakla beraber Allah’tan bir rahmet olarak Peygam-ber Efendimiz (sav)’nin flöyle bir hadisi de vard›r:

Hz. Peygamber (sav) flöyle buyurdular: “Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateflten çıkacaktır.” Ebu Said der ki: “Kim (bu ihbarın ifade etti¤i hakikatten) flüpheye düflerse flu ayeti okusun: “Allah flüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz...” (Nisa Suresi, 40) (Tirmizi, Sıfatu Cehennem 10, (2601))

Allah'›n R›zas›n› ve Sevgisini Kaybetmekten Korkarlar

‹çli ve derin bir Allah sevgisine sahip olan müminler bu sev-giyi besleyen en önemli duygunun yine içli, derin ve sayg› dolu bir korku oldu¤unu gayet iyi bilirler. Allah sevgisinin tarifsiz manevi hazz›n› tadan müminler, Allah'a karfl› bir hata ya da ku-sur iflleyerek en çok sevdikleri varl›¤›n sevgisini ve hoflnutlu¤u-nu, dostlu¤unu kaybetmekten çok korkarlar.

Allah korkusu ayn› zamanda Allah sevgisinin de kayna¤›d›r.

Çünkü Allah sevgisi ancak Allah'a yak›nlaflmakla, Allah'la içli ve samimi bir ba¤lant› içine girmekle gerçekleflir. Allah'a yak›nlafl-mak ise O'nun sevgi ve r›zas›n› kazanyak›nlafl-makla, yani O'nun s›n›rla-r›n› korumakla ve O'nun emirlerini yerine getirmekle müm-kündür. Bu ise Allah korkusu olmadan elde edilebilecek bir durum de¤ildir. Çünkü Allah'tan korkmayan bir insan›n nefsi,

onu sürekli olarak Allah'›n raz› olmad›¤› fleyleri yapmaya, raz›

olaca¤› fleylerde ise ihmal ve gevfleklik göstermeye sürükler.

Bu yüzden Allah r›zas›n› kazanman›n yegane yolu Allah korku-sudur. Bu, Allah'›n koydu¤u bir kanundur. O halde Allah'tan gere¤i gibi korkmadan O'nun sevgisini ve r›zas›n› kazanaca¤›n›

sanmak büyük bir cahillik ve aldan›fl olacakt›r.

Herfleyden önce Allah Kendisi'nden korkmalar›n› insanlara emretmifltir. Bu yüzden, Allah'›n bu emrini göz ard› edip, yal-n›zca Allah'› sevmenin yeterli oldu¤unu söylemenin hiçbir mant›¤› olamaz. Allah'tan korkmad›¤› halde O'nu sevdi¤ini söyleyen bir kimse gerçekte kendini kand›rmaktan, vicdan›n›

rahatlatmaya çal›flmaktan baflka bir fley yapmaz. Allah sevgisi dedi¤i fley, kendi ilkel ve yüzeysel bak›fl aç›s›yla kafas›nda kur-du¤u bir sevgi türüdür. Gerçek Allah sevgisiyle hiçbir ilgisi yoktur. Allah'› gerçekten çok seven bir insan O'nun emirleri-ne uyma konusunda son derece titiz ve kararl› olur. Allah Kendisi'nden korkulmas›n› emrederken, bunun gerekli olma-d›¤›n› savunan bir insan, ancak kendisini aldatabilir. Üstelik bu ak›ls›zca iddian›n "oruç, namaz gibi ibadetlere gerek yoktur"

demekten hiçbir fark› bulunmamaktad›r. Böyleleri, sadece Allah korkusu konusunda de¤il, Allah'›n birçok emrini uygula-mamak için de çeflitli bahanelere baflvururlar.

Allah'›n Dünyada da Karfl›l›k Verebilece¤ini Bilirler

Kuran'da, Allah'›n kimi insanlar› iflledikleri suçlar nedeniyle cezaland›rmas›yla ilgili pek çok örnek aktar›lm›flt›r. Allah ken-dilerine birçok f›rsat verdi¤i halde inkarda direnen insanlar, yapt›klar›n›n karfl›l›¤›n› daha dünyadayken alm›fllar ve insanlar›n

Harun Yahya (Adnan Oktar)

ALLAH KORKUSU

gözleri önünde ibret k›l›nm›fllard›r.

Bu ibret k›l›nma, kendisine Allah büyük bir mülk ve hazine verdi¤i için fl›maran ve büyüklü¤e kap›lan Karun'un k›ssas›nda özellikle vurgulan›r. ‹nsanlar önce güç sahibi sand›klar› Karun'a büyük bir hayranl›k duymufllar ama sonra Allah'a karfl› korku-suzca büyüklenmesinden dolay› u¤rad›¤› sonu görünce gerçe¤i anlam›fllard›r. Karun azg›nl›¤›n›n karfl›l›¤›n› kimsenin hiç umma-d›¤› bir zamanda, görülmemifl bir flekilde alm›fl ve insanlara bü-yük bir ibret olmufltur:

Böylelikle kendi ihtiflaml›-süsü içinde kavminin kar-fl›s›na ç›kt›. Dünya hayat›n› istemekte olanlar: "Ah keflke, Karun'a verilenin bir benzeri bizim de olsay-d›. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.

(Kasas Suresi, 79)

Sonunda onu da, kona¤›n› da yerin dibine geçirdik.

Böylece Allah'a karfl› ona yard›m edecek bir toplu-lu¤u olmad›. Ve o, kendi kendine yard›m edebile-ceklerden de de¤ildi.

Dün, onun yerinde olmay› dileyenler, sabahlad›k-lar›nda: "Vay, demek ki Allah, kullar›ndan diledi¤i-nin r›zk›n› geniflletip-yaymakta ve k›s›p-daralt-maktad›r. E¤er Allah, bize lütfetmifl olmasayd›, bi-zi de flüphesiz bat›r›rd›. Vay, demek gerçekten in-kar edenler felah bulamaz" demeye bafllad›lar.

(Kasas Suresi, 81-82)

Kuran'›n genelinde vurgulanan ve Karun k›ssas›nda da özel olarak dikkat çekilen nokta, Allah'›n nice görkemli, güç sahibi topluluklar› dünyada azapland›rmas› ve bununla insanlara Allah'›n azab›ndan kendilerini koruyamayacaklar›n› gösterme-sidir. Bu gerçek baflka birçok ayette bildirilmifltir:

Yeryüzünde gezip dolaflm›yorlar m›? Böylece ken-dilerinden öncekilerin nas›l bir sona u¤rad›klar›n›

görsünler. Onlar, güç bak›m›ndan kendilerinden daha üstün idiler... (Rum Suresi, 9)

... Bilmez mi ki gerçekten Allah, kendisinden ön-ceki nesillerden kuvvet bak›m›ndan kendisinden daha güçlü ve insan-say›s› bak›m›ndan daha çok olan kimseleri y›k›ma u¤ratm›flt›r... (Kasas Sure-si, 78)

Onlardan önce nice insan nesillerini y›k›ma u¤rat-t›k, onlar mal bak›m›ndan da, gösterifl bak›m›ndan da daha güzeldiler. (Meryem Suresi, 74)

Mümini di¤er insanlardan farkl› k›lan fley tüm bunlar›n flu-urunda olup Allah'tan içi titreyerek korkmas› ve sak›narak ha-reket etmesidir. Bir hata ya da günah iflledi¤inde Allah'›n o an-da bunun karfl›l›¤›n› vermeyece¤inden emin olamayaca¤› için hemen Allah'a yönelip tevbe eder, Allah'tan ba¤›fllanma diler ve piflmanl›¤›n› dile getirir.

Mümin, Allah'tan çok korkar ama bununla birlikte Allah'›n sonsuz merhametine de güvenir. Bu, sadece ahireti düflünme-nin getirmifl oldu¤u bir duyarl›l›kt›r.

Allah Kuran'da bunun tam tersinden yani kendilerine aza-b›n geldi¤ini gördükleri halde hiç üstlerine kondurmayan ve ayn› tav›rlar›n› devam ettiren insanlar›n durumundan flöyle bahseder:

Derken, onu (azab›) vadilerine do¤ru yönelerek gelen bir bulut fleklinde gördükleri zaman, "Bu bi-ze ya¤mur ya¤d›racak bir buluttur" dediler. Hay›r, o kendisi için acele etti¤iniz fleydir. Bir rüzgar, on-da ac› bir azab vard›r.

Harun Yahya (Adnan Oktar)

ALLAH KORKUSU

Rabbinin emriyle herfleyi yerle bir eder. Böylece meskenlerinden baflka, hiçbir fley(leri) görünemez duruma düfltüler. ‹flte Biz, suçlu-günahkar bir kav-mi böyle cezaland›r›r›z. (Ahkaf Suresi, 24-25) Sonuç olarak Kuran'a bakt›¤›m›zda görüyoruz ki yap›lan hiç-bir kötülük ve günah -tevbe edilip vazgeçilmedi¤i sürece-Allah'›n yüce adaletinin gere¤i, karfl›l›ks›z kalmamaktad›r. Ama bu karfl›l›k, kimi zaman dünyada insanlara eriflmekte, kimi za-man da hesap gününde ortaya ç›kmaktad›r. Nankörlük edip de yapt›klar›ndan vazgeçmeyenler Allah'›n kendilerini bir anda ya-kalayabilecek azab›ndan asla güvende olmamal›d›rlar. Bu du-rum Kuran'da flöyle bildirilmifltir:

Kara taraf›nda sizi yerin dibine geçirmeyece¤in-den veya üzerinize tafl y›¤›nlar› yüklü bir kas›rga göndermeyece¤inden emin misiniz? Sonra kendi-nize bir vekil bulamazs›n›z.

Veya sizi bir kere daha ona (denize) gönderip üze-rinize k›r›p geçiren bir f›rt›na salarak nankörlük etmeniz nedeniyle sizi bat›rmas›na karfl› emin mi-siniz? Sonra onun öcünü Bize karfl› alacak (kimse-yi de) bulamazs›n›z. (‹sra Suresi, 68-69)

Bir insan sorumsuzca bir yaflam süremez. Çünkü insan bafl›-bofl de¤ildir. Allah'a karfl› sorumludur. Bunu reddederse çok fliddetli bir karfl›l›k görür. Tüm güç Allah'›n elindeyken böyle bir cürette bulunmak o kiflinin Allah'›n kadrini hakk›yla takdir edememesinden baflka bir fley de¤ildir. Çünkü Allah dilese o anda kifliden tüm nimetlerini çekip alabilir. Allah ayetlerinde insanlara, ellerindeki her türlü nimetin bir anda al›nabilece¤ini flöyle hat›rlatm›flt›r:

Harun Yahya (Adnan Oktar)

E¤er dilemifl olsayd›k, gözlerinin üstüne bast›r›r-kör ederdik, böylece yola dökülüp-kofluflurlard›.

Fakat nas›l göreceklerdi ki?

E¤er dilemifl olsayd›k, olduklar› yerde (en görkem-li ça¤lar›nda) onlar› bir baflka kal›ba sokard›k; böy-lece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetire-bilirlerdi. (Yasin Suresi, 66-67)

Gerçek budur, insan sahip oldu¤u herfleyi, ald›¤› her nefesi, yaflad›¤› her an› Allah'a borçludur. ‹flte müminler bu gerçekle-rin fark›nda olduklar›ndan, Allah'tan, Allah'›n s›n›rlar›n› aflmak-tan daimi bir korku duyarlar.

Ölüme Haz›rl›ks›z Yakalanmaktan Korkarlar

‹nsan ölümlü bir varl›kt›r. Ancak ortalama 60 sene gibi k›sa bir süre dünyada kalacakt›r. Bundan sonra ise kendisi için son-suz bir hayat bafllayacakt›r. Bu sonson-suz hayat›, ya nimetlerle do-nat›lm›fl cennetler içinde ya da insan›n ruhuna ve bedenine ac›

vermek için özel olarak yarat›lm›fl bir azap mekan› olan cehen-nemin içinde sürüp gidecektir. Allah diledi¤i an insan›n dünya-daki yaflam›na son verip, ahirete geçirebilir. Emin olun ki bu geçifl, bir göz aç›p kapamas› kadar çabuk gerçekleflecektir.

‹nsan ölece¤i, imtihan›n›n son bulaca¤› ve hakk›nda kesin hü-küm verilece¤i zaman› bilemez. Bu yüzden bu an geldi¤inde ha-z›rl›ks›z yakalanmaktan, hesab›n› veremeyece¤i, ihmal etti¤i, erteledi¤i, gevflek tuttu¤u konular›n olmas›ndan çok korkup sak›nmas› gereklidir. Çünkü ölüm melekleri geldiklerinde art›k eksiklerini tamamlama, yapmas› gerekenleri telafi etme gibi bir imkan olmayacakt›r. O ana kadar yap›p ettikleri yan›na kar ya da zarar olarak kalacak ve bunlardan hesaba çekilerek

hakk›n-ALLAH KORKUSU

da hüküm verilecektir. Ölüm geriye dönüflü olmayan bir

da hüküm verilecektir. Ölüm geriye dönüflü olmayan bir