• Sonuç bulunamadı

2. Davranışsal Finans

2.5. Davranışsal Finansta Yatırımcı Davranışlarına Etki Eden Ön Yargılar

2.5.2. Bilgi İşleme İle İlgili Ön Yargılar

2.5.2.1. Zihinsel Muhasebe Eğilimi

Muhasebe genel olarak işletmelerin yaptıkları mali işlemleri kaydetmeleri, sınıflandırmaları, özetlemeleri, raporlamaları ve analiz etmeleri şeklinde karşımıza çıkar. Ayrıca insanların da benzer bir muhasebe sistemi kullandıkları görülmektedir.

Zihinsel muhasebe kavramı ilk olarak Richard Thaler tarafından kullanılmıştır. Thaler (1999, 183-185), zihinsel muhasebeyi bireylerin finansal faaliyetlerini organize etmeleri, değerlendirmeleri ve kaydetmeleri olarak tanımlamıştır ve insanların zihinsel muhasebe etkisiyle hareket ettiklerini ve davranışlarını buna göre şekillendirdiklerini savunur. Ayrıca Thaler, her biri zihinsel muhasebenin temel bir unsurunu yansıtan üç temel özellikten bahseder:

1. Değer fonksiyonu bazı referans noktalarında göreli kayıp ve kazançlar üzerine tanımlanır. İşlemler her şeyi birlikte ele almak yerine teker teker ve ayrı ayrı değerlendirilir.

2. Kazanç fonksiyonu içbükey ve kayıp fonksiyonu dışbükeydir. Yani bu özellik 10$ ile 20$ arasındaki farkın, 1000$ ile 1010$ arasındaki farktan daha büyük olduğunu söyleyen temel psikofiziksel ilkeyi yansıtır.5

3. 100$ kaybetmek, 100$ kazanmanın verdiği hazdan daha yoğun bir duygu yaratır. Zihinsel muhasebenin bu etkisi v(x)< -v(-x) şeklinde gösterilebilir.

İnsanlar bazen ilke olarak, birleştirilmesi gereken kararları ayrıştırırlar. Örneğin, çoğu insan yeme içme için ayrı bir ev bütçesi, eğlence için ayrı bir ev bütçesi hazırlar. Evde insanlar her gün ıstakoz veya karides yemezler, çünkü bu tür yemekler diğer deniz ürünlerine nispetle daha pahalıdır. Ancak bir restorana gittiklerinde basit bir akşam yemeğinden çok daha yüksek maliyetli olsalar bile bunları sipariş ederler. Bunun yerine evde ıstakoz veya karides yeseler ve restoranda basit bir balık sipariş etseler çok daha fazla tasarruf edebilirler. Bunun sebebi evde yemek ve restoranda yemek arasında bir ayrım yapmış olmalarıdır (Ritter, 2003, 4). Bireylerin, yatırımcıların ve hane halklarının mali durumları ve yatırımlarının kaydını nasıl tuttuklarını açıklayan zihinsel muhasebe, kişilerin yeme içme, kira, elektrik, eğlence

5 Psikofizik ilkenin temelini Ernst Weber (1795‐1878) ve Gustav Fechner’in (1801‐1887) görüşleri oluşturmaktadır. Weber‐Fechner kanunu veya diğer adıyla psikofiziğin temel kanunu, uyaranın fiziksel özellikleri ile duyusal deneyim arasındaki ilişkiyi vermektedir. Bu kanuna göre, ilk orijinal dürtü ne kadar güçlü olursa, ortaya çıkan tepkinin artması için bir sonraki dürtünün daha yoğun olması gerektiği gözlemlenerek, “bir duygu yoğunluğunun aritmetik oranda artması için, dürtünün geometrik oranda artması gereklidir” sonucuna ulaşılmıştır. Bu da günümüzde marjinal fayda olarak bildiğimiz kavramın en temel tanımıdır (Eser ve Toigonbaeva, 2011, 290).

gibi ihtiyaçlarına göre paralarını mental olarak bölümlendirmeleridir (Veeraraghavan, 2010, 111).

Goldberg ve Von Nitzsch (2001) zihinsel muhasebeyi farklı bir örnekle açıklarlar. Örneğe göre iki durum söz konusudur.

Durum 1: Bir konser için 150$ ödeme yaparak bir bilet aldınız. Konser günü girişe geldiğinizde biletinizi kaybettiğinizi fark ettiniz. Bilet gişesinden 150$ ödeyerek yeni bir bilet alır mısınız?

Durum 2: Bir konser için 150$ bedelinde bir bilet için rezervasyon yaptırdınız, ancak henüz ödeme yapmadınız. Konser günü girişe geldiğinizde cüzdanınızdaki 150$’ı kaybettiğinizi fark ettiniz. Bilet gişesinden yeni bir bilet alır mısınız?

Yukarıdaki iki duruma dikkatle bakıldığında iki durumun da birbirinin aynısı olduğu görülür. Her iki durumda da kayıp 150$’dır. Ancak bireylerin birinci durumda tekrar bir bilet almaktan çekindikleri, buna karşın ikinci durumda 150$ ödeme yaparak yeni bir bilet aldıkları görülmektedir. Birinci durumda zihinsel muhasebede birey konser için zaten 150$ ayırmıştır ve bileti kaybettiğinde tekrar yeni bir bilet almak istemez. Ancak ikinci durumda zihinde yapılan muhasebe kaydına göre henüz konser için bir bilet alınmamıştır. Dolayısıyla bireyler yeni bir bilet almayı tercih etmişlerdir. Her iki durumda da kayıp aynı olmasına rağmen sonuçlar farklı çıkmıştır.

İnsanlar gelir ve giderlerini izlemek ve kontrol altında tutmak için finansal bütçeleri kullanırken beyin mental bütçelemeyi kullanır. Mental bütçeleme duygularla çalışır; duygusal acıyı duygusal sevinçle eşleştirir. Yaşanan bir finansal kayıp nedeniyle hissedilen acı ve finansal kazancın yaratacağı haz ve sevinç, mental bütçeleme kalemleridir. İnsanların maaşlarından tasarruf yapamamaları da zihinsel bütçeleme ile ilgilidir. Zihinsel bütçelemede tasarruf hesabı maaşlarını içermez. Bireyler maaşlarını tüketim hesabında tutarlar. Ancak beklenmedik bir dönemde beklenmedik bir şekilde gelen parayı tasarruf hesabına atarlar (Nofsinger, 2012. Çeviren; Gazel, 2014, 60-64).

Pompian (2012-1, 122-123) zihinsel muhasebe eğilimi yüksek yatırımcıların aşağıda yer alan sorunlarla karışılabileceklerini söyler:

 Yatırımlarını eğitim veya emeklilik gibi bölümlendirmeleri yatırımcıların portföylerini bir bütün olarak görmelerini engelleyebilir. Bu da yatırımcıyı asıl finansal hedeflerden uzaklaştırabilir.

 Zihinsel muhasebe, yatırımcıların sermaye kazançlarını ve faiz getirilerini ayrı ayrı düşünmelerine neden olur. Bir başka deyişle yatırımcı sermaye kazancı ile kar payı getirisini ayrı ayrı muhasebeleştirebilir. Bu da uzun vadede toplam getiriyi olumsuz etkileyebilir. Çünkü uzun vadeli getiri için faiz veya kâr payı kazancının da tekrar yatırıma girmesi gerekir.

 Zihinsel muhasebe, yatırımcıların eğer alternatifler arasında kendi çalıştıkları işyeri varsa, bu pay senedini diğer alternatiflere tercih etmesine neden olabilir. Bu da çeşitlendirmenin azalmasına neden olabilir.

 Zihinsel muhasebe eğilimi, yatırımcıların “house money effect” olarak bilinen hisse yenik düşmelerine neden olabilir. Şöyle ki kazanılan para büyüdükçe risk alma davranışı etkilenir. Risk almanın dozu artar. Menkul kıymetten elde edilen sermaye kazancı ve getiri farklı zihinsel muhasebe hesaplarına kaydedilir.

 Zihinsel muhasebe eğilimi, yatırımcıların bir dönem yüksek kazanç sağladıkları fakat değeri düşmeye başlayan yatırımlarını gözden çıkarmalarını engel olabilir. 1990’ların boğa piyasasında bu durum yoğun olarak yaşanmıştır.