• Sonuç bulunamadı

2. Davranışsal Finans

2.5. Davranışsal Finansta Yatırımcı Davranışlarına Etki Eden Ön Yargılar

2.5.3. Duygusal Ön Yargılar

2.5.3.5. Sahiplenme Eğilimi

Bazı kaynaklarda mülkiyet etkisi olarak adlandırılan sahiplenme eğilimi bireylerin sahip olduğu bir nesneden vazgeçmek için, onu elde ederken ödemeye razı olacağı değerin üzerinde bir değer talep etmesi olarak açıklanır (Kıyılar ve Akkaya, 2016, 164). Sahiplenme eğilimi ile ilgili ilk laboratuvar çalışmaları Knetsch ve Sinden tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada katılımcılara bir piyango bileti veya 2 $ verilmiştir. Bir süre sonra her katılımcıya aldıkları 2 $ karşılığında bir piyango bileti veya aldıkları piyango bileti karşılığında 2 $ teklif edilmiştir. Çalışmanın sonucunda çok az sayıda katılımcının bu teklifi kabul ettiği görülmüştür (Knetsch ve Sinden, 1984).

Kahneman vd. (1991)’ye göre insanlar sahip oldukları şeylere, objektif piyasa değerleri her ne olursa olsun daha yüksek değer biçmek eğilimindedirler. İnsanlar sahip oldukları şeylerden nakit bedeli karşılığında ayrılmak için bile oldukça isteksiz davranırlar. Daha basit bir ifadeyle piyasada kolaylıkla alınıp satılabilen bir mal için bile eğer o mala karşı deneyimsel, duygusal veya sembolik bir önem verdilerse, daha fazla değer biçmek eğilimindedirler. Sahiplenme eğilimi, statükoyu koruma ön yargısının bir biçimidir ve kayıptan kaçınma eğilimi ile açıklanabilir (Kahneman vd., 1991).

İnsanlar genellikle sahip olduklarını satarken, ona sahip olmak için ödemeye razı oldukları tutardan daha fazla para talep ederler. Bu durum geleneksel iktisat ve

finans teorileriyle uyumlu bir sonuçtur. Ancak yapılan deneyler durumun bu şekilde gerçekleştiğini destekleseler de sebebini farklı biçimde açıklamışlardır. Örneğin Kahneman ve Loewenstein, 1991 yılında üniversite öğrencilerinden kendilerine verilen altı ödülü çekicilik sıralamasına koymalarının istendiği bir deneyde, sınıfın yarısına kalem verilirken diğer yarısına kalem veya çikolatadan birini seçme şansı verilmiştir. Daha sonra sınıf içinde küçük bir piyasa oluşturulmuş ve öğrencilerin birbirlerine çikolatalarını satabilme imkânı sunulmuştur. Ancak sonuçlar incelendiğinde, kendilerine kalem verilen öğrencilerin %56’sı değişimi kabul etmemişlerdir. Bu durum insanların sahip oldukları nesnelerin değerini abartmadıklarını ancak o nesneden vazgeçmenin yaratacağı acıdan kaçındıkları için böyle davrandıklarını ortaya koymuştur (Nofsinger, 2012. Çeviren; Gazel, 2014, 39).

Pompian (2012-1, 237-238) sahiplenme eğilimine sahip olma durumunun aşağıdaki test ile öngörülebileceğini belirtmektedir:

Soru 1: Ailenizden size IBM’in 100 pay hisse senedinin miras kaldığını varsayalım. Yatırım danışmanınız, bu hisselerin sizin için teknik açıdan zor olduğunu söylüyor ve bu hisseleri satmanızı öneriyor. En muhtemel davranışınız hangisi olurdu?

a. Bu hisse senetlerini elimde tutarım çünkü onlar bana ailemden miras kaldı.

b. Yatırım danışmanımı dinlerim ve hisse senetlerini satarım.

Soru 2: Portföyünüzde yüksek kalitede bir devlet tahvili bulunduğunu varsayalım. Bu tahvil size gelir getiriyor ve siz bu konuda mutlusunuz. Yatırım danışmanınız tahvil mevcutlarınızı analiz ediyor ve size bu tahvili, sizin tanımadığınız benzer kalitede bir özel kesim tahville değiştirmenizi öneriyor. Vergi ve harçlar çıktıktan sonra özel kesim tahvilin devlet tahvilinden daha iyi bir getiri sağlayacağını açıklıyor. En muhtemel cevabınız ne olurdur?

a. Devlet tahvilimi bırakmam çünkü onu daha önceden biliyorum.

b. Özel kesim tahviline yabancı olduğum halde devlet tahvilimi satarım ve yeni tahvili alırım.

Soru 3: Bağımsız bir hesapta 1000 pay GE hissesi satın aldığınızı ve bunun için işlem komisyonu ödediğinizi varsayalım. Satın almanızı takiben kısa bir süre sonra sahip olduğunuz bir başka hesapta 100 pay GE (General Electric) hisseniz olduğunu fark ediyorsunuz. Şimdi ise fazladan alınan bu hisselerin portföyünüzde bir dengesizliğe yol açtığını görüyorsunuz. Bu duruma tepkiniz ne olurdu?

a. GE hisseleri için komisyon ödediğim için ve GE hisselerini sevdiğim için portföyümde bir dengesizliğe sebep olsa bile elimde tutmaya devam ederim.

b. Portföyümdeki dengesizlikten rahatsız olurum. İki kez gereksiz yer komisyon ödeyeceğim anlamına gelse bile GE hisselerini satarım.

Bu soruların değerlendirmesini ise şu şekilde açıklamaktadır:

Soru 1 için: IBM hisselerini elden çıkarmada isteksizlik, sahiplenme ön yargısına işaret eder.

Soru 2 için: Ona aşina oldukları için devlet tahvilini elinden tutmaya karar veren insanlar, yabancı oldukları bir alanda olsa bile yatırım danışmanının önerisiyle portföylerini yeniden düzenlemeye istekli olan insanlardan daha çok sahiplenme ön yargısına sahiptirler.

Soru 3 için: İhtiyaç fazlası GE hisseleri yüzünden dengesiz hale gelen portföylerinde değişiklik yapmaya istekli olmayan, bu duruma tahammül eden katılımcılar, sahiplenme ön yargısına karşı daha duyarlıdırlar.

Ayrıca sahiplenme ön yargısına sahip veya bu yönde bir eğilimi olan yatırımcıların düşebilecekleri durumları da Pompian (2012-1, 234-235) şöyle ifade eder:

 Bu eğilim yatırımcılara miras yoluyla kalmış olan ve finansal açıdan getiri vaat etmeyen yatırımları elde tutmalarına neden olabilmektedir. Bunun sebebi genellikle satışın ebeveynlere ihanet olarak görülmesi olabilirken bazen de doğacak vergiden kaçmak olabilir.

 Bu eğilim bazen yatırımcıya “zaten bunu satın aldım, bu benim” duygusu yaşatabilir. Yatırımcı bu yatırımını olduğundan daha değerli görebilmektedir.

 Bazı durumlarda miras ve benzeri yollarla edinilmiş yatırımları elde tutmak vergi ve işlem maliyetlerinden daha çok zarar getirecek olsa da bu eğilime sahip yatırımcılar söz konusu yatırımı satmaktan imtina edebilmektedirler.

 Bu eğilime sahip olan yatırımcının bir başka davranış biçimi de rasyonellikten uzak bir şekilde sahip olunan yatırıma kendini yakın hissetmek şeklinde görülebilir.