• Sonuç bulunamadı

II- ZEND HANEDANI DEVRİNDE OSMANLI İRAN İLİŞKİLERİ

3- Zend Kerim Han’ın Osmanlı Devleti ile Olan İlişkileri

Osmanlı Devleti, ilk başlarda Zend Kerim Han’ın hükümdarlığına sıcak bakmış ve İran ile sıkıntılı bir dönem yaşamak istememiştir. Hatta I. Abdülhamid ’in tahta çıkmasından sonra (1774), padişahın cül ûsunun bildirilmesi için n âme-i hümâyûn ile Sünbülzâde Vehbî Efendi elçi olarak İran’a gönderilmiştir81. Şiraz’a giden ve Zend Kerim Han ile görüşen Vehbî Efendi’nin, bu görüşmelerinden bir sonuç alınamadığı gibi, Zend Kerim Han’ın kurduğu hükümetin, bir nevi aşiret beyliği düzeninde olmasından dolayı, ilk başlarda Osmanlı Devleti tarafından çok fazla ciddiye de alınmamıştır82.

Bu dönemde Osmanlı Devleti açıs ından batıda ciddi gaileler vardı ve bunlar devleti yeterince uğraştırıyordu. Bir de doğuda karışık bir durumdaki İran sorunu ile uğraşmak o zamanki Osmanlı yönetiminin işine gelmemiş ve Zend Kerim H an idaresindeki İran yönetimine mesafeli davranılmıştır83. Zend Kerim Han ise, Osmanlı’nın içinde bulunduğu sıkıntılı durumu , kendi çıkarları açısından kullanmak istemiştir84.

Bu bağlamda olmak üzere, Zend Kerim Han, 1774 senesinde Baban Sancağı’nda meydana gelen çekişmeyi kullanmak istemiştir. Ayrıca Bağdat ve Basra havalisine yönelik niyetleri belli olan Zend Kerim Han , bu bölgelerde Bağdat Valisi Ömer

79

İ. H. Uzunçarşılı; a.g.e, s. 457. 80

R. Kurtuluş; a.g.md., s. 288. 81

BOA., H. H., D. No: 6, G. No: 202.

82

Cevdet; a.g.e., C.: II, s. 67-68; BOA., H. H., D. No: 6, G. No: 202. 83

İ. H. Uzunçarşılı; a.g.e, s. 457-458. 84

Paşa’nın uygunsuz davranışlarda bulunduğu nu, İranlı hacılara ve ziyaretçilere zorluklar çıkardığını iddia ederek, Ömer Paşa’yı, Osmanlı’ya şikâyet etmiştir85. Bu yönüyle de hareketine bir meşruiyet kazandırmaya çalışmıştır. Ancak yapılan tahkikatta , Zend Kerim Han’ın şikâyet ettiği konuların hepsinin asılsız olduğu, İran hacı ve ziyaretçilerine her hangi bir müdahale olmadığı nın anlaşılmasından başka, Bağdat mıntıkasında yaşanan salgın hastalık ve diğer bazı olumsuzlukları fırsat olarak değerlendiren İranlılar’ın , asıl kendilerinin Osmanlı sınır bölgelerine saldırdıkları da Bağdat Valisi Ömer Paşa tarafından bildirilmiştir86.

Osmanlı hâkimiyetindeki bölgelere saldırmak için bahane arayışında bulunan Zend Kerim Han, o sıralar Baban Sanacağı’nda yaşanan çekişmeyi (1188/1774) iyi bir fırsat olarak değerlendirmiş ve devreye girmiştir. Bu sancakta yaşanan çekişmenin seyri ise şu şekilde olmuştur. Baban Sancağı Mutasarrıfı M ehmed Paşa, Zend Kerim Han’a güvenerek yanına topladığı adamlarıyla isyana girişmiş ve Baban Sancağı’nı ele geçirmek istemiştir87. Mehmed Paşa, bu isyanı sonucunda başarı elde edemeyeceğini ve cezalandırılacağını anlayınca da kaçıp, İran’a sığınmış ve Zend Kerim Han’dan kendisine yardım ederek Bağdat valisinden affı konusunda aracı olmasını istemiştir. Zend Kerim Han da , Bağdat Valisi Ömer Paşa nezdinde girişimlerde bulunarak, Mehmed Paşa’nın affedilip tekrar eski görevine dönmesi için ricada bulunmuştur 88. Ömer Paşa bunu reddedince de, öfkeye kapılan Zend Kerim Han, Mehmed Paşa maiyetine tahsis ettiği bir miktar askerle , Baban Sancağı üzerine doğru harekete geçmesini sağlamıştır89.

85

BOA., H. H., D. No: 7, G. No: 218. Zend Kerim Han’ın, Osmanlı yönetimine gönderdiği sefiri

Abdullah Bey ile ilettiği şikayet hususlarının başlıcaları şunlardı: 1 - İran hacılarından Irak topraklarında ölenlerin, geride bıraktığı malların , Bağdat Valisi tarafından fuzuli yere zabt edildiği. 2 - Eski Baban Mutasarrıfı Mehmed Bey yüzünden çıkan çarpışmanın doğurduğu huzursuzluk tan İran olarak rahatsızlık duymaları. 3 - Hindistan’dan İran’a gelen hediyelerin, Maskat İskelesinde yağma edilmesi ve bundan dolayı İran’ın buraya yap mak istediği seferin, Bağdat yönetimince engellenmesi.

BOA., H. H., D. No: 6, G. No: 202-A.

86

BOA., H. H., D. No: 7, G. No: 218-A.

87

Baban Mutasarrıfı Mehme d Paşa’nın isyan edip başına topladığı Kızılbaşlarla Baban Sancağı’nı istilaya yeltenmesi dolayısıyla bunlara karşı gerekli tedbirlerin alınması ve Bağdat Valisinin bu asi isyancı üzerine harekete geçmesi istenmektedir.(Şevval 1190/Kasım 1776) BOA., C. ASK., B. No: 52422.

88

Cevdet; a.g.e., s. 68. 89

Şevval 1190/Kasım 1776 tarihinde Şehrizor Valisi Hasan Paşa’ya gönderilen hükümde; “… Baban

mutasarrıflarının makarr -ı hükûmetleri olan Çulan’a tasallud iden İranîlerin def‘ ve tardı…” için

Bu sırada Baban Sancağı’nı elinde bulunduran ortanca kardeş Ahmed Paşa, Sancak üzerine gelen ve içinde ağabeyi Mehmed Paşa’nın da bulunduğu İran kuvvetlerini yendiği gibi, İran kuvvetlerinin komutanı ve aynı zamanda Zend Kerim Han’ın yeğeni olan Ali Murad Han’ı da esir almıştır (1188 Ramazan/ 1774 Kasım)90.

Bu duruma çok sinirlenen Z end Kerim Han, kardeşi Sadık Han’ı yirmi bin kişilik bir kuvvetle Basra’ya91 ayriyeten, yine yirmi bin kişilik bir kuvveti de Doğu Anadolu’ya yollamıştır92. 1775 senesinde Basra’yı muhasara eden İran kuvvetleri93 bir taraftan da Bağdat havalisine saldırıda bu lunmuştur94. Aynı zamanda Zend Kerim Han, bir yandan da Osmanlı’yı oyalamak ve kandırmak için Abdullah isimli bir elçisini İstanbul’a göndermiştir95. Zend Kerim Han, bu elçi aracılığı ile amacının , Basra’yı almak olmadığını belirterek, sadece burada bulunan ve İran’a yönelik olumsuz tavırları bulunan Maskat İmamı ile mücadele etmek olduğunu ifade etmiştir96.

Basra’yı muhasara eden İran kuvvetleri ne karşı Basra ahalisi, burada bulunan Mütesellim Süleyman Ağa liderliğinde, bir yıldan fazla97 kahramanca mukavemet etmiştir. Ancak Bağdat’ta yaşanan yönetim değişiklikleri ve İran kuvvetlerinin Bağdat’ı kuşatma ihtimali, Basra’nın ihmal edilmesine ve Mütesellim Süleyman Ağa’nın , Bağdat’tan defalarca istediği yardımı alamamasına neden olmuştur. Osmanlı Devleti,

90

İ. H. Uzunçarşılı; a.g.e, s. 459. 91

BOA., C. HR., B. No: 4296; BOA., H. H., D. No: 3, G. No: 82.

92

BOA., H. H., D. No: 3, G. No: 82. Osmanlı üzerine tecavüzde bulunan Zend Kerim Han’a karşı

alınacak tedbirler ile Erzurum Valisi Yeğen Ali Paşa’nın serdarlığında, bir ordu birliği oluşturulması ve İranlılar ile yapılacak savaşa hazır olunması gerektiği hususunda bölge idarecilerine hüküm gönderilmiştir. BOA., C. HR., B. No: 3570. Ayrıca bkz. İ. H. Uzunçarşılı; a.g.e, s. 459.

93

Zend Kerim Han’ın; kardeşi ve aynı zamanda Seraskerî olan Sadık Han’ı, Basra’yı almak üzere buraya göndermesi, Osmanlı Devleti’ni çok rahatsız etmiştir. Çünkü İran Vekili Zend Kerim Han, bir yandan ikili münasebetleri geliştirmek istermiş gi bi elçisi Abdullah Bey’i Osmanlı’ya gönderirken, bir yandan da Osmanlı’nın sıkıntılı durumunu fırsat olarak değerlendirip Basra’yı işgal etmek istemiştir. Osmanlı Devleti İran’ın hile ve desiselerinin meşhur olduğunu bildiğinden dikkatli ve temkinli davran maya çalışmıştır. BOA., H. H., D. No: 1416, G. No: 57866 ; BOA., H. H., D. No: 3, G. No: 82. Konunun detayı için bkz. Sykes; a.g.e., s. 377.

94

BOA., C. ASK., B. No: 36726. Osmanlı idarecileri açısından; Zend Kerim Han’ın, Bağdat ve Basra

havalisine saldırıya geçmesinin nedeni olarak, Osmanlı Devleti’nin Rusya ile savaş halinde bulunması görülmektedir. BOA., C. HR., B. No: 8111.

95

Bu elçi Şaban1189 / Eylül -Ekim 1775 tarihinde bir şey elde edemeden ülkesine geri dönmüştür. BOA.,

C. HR., B. No: 7015; BOA., C. HR., B. No: 9154, 9242.

96

BOA., H. H., D. No: 1416, G. No: 57866.

97

İ.H. Uzunçarşılı; bu süreyi on altı ay olarak verirken, İ. H. Uzunçarşılı; a.g.e, s. 460. İ. Hami Danişmend on üç ay olarak belirtmektedir. İ. H. Danişmend; a.g.e, s. 59. Cevdet Paşa, Tarih i’nde bir

Bağdat Valisi Ömer Paşa’yı, bu olayların yaşanmasından sorumlu tutarak98 görevinden almış ve yerine Rakka Valisi Ispanakçı Hafız Mustafa Paşa’yı atamıştır99. Ancak bir süre sonra, yeni Bağdat Valisi Ispanakçı Hafız Mustafa Paşa’nın100, Zend Kerim Han ile anlaşmaya taraftar bir tutum takınması, Basra’nın daha fazla dayanamayıp teslim olmasına neden olmuştur101. Aslında Mustafa Paşa, Ömer Paşa’nın yerine vali nasb olunurken; daha dirayetli, basiretli ve Bağdat’taki sorunları çözeceği beklentisiyle göreve getirilmişti. Ancak ondan beklenen böyle bir tavrın hâsıl olmaması ve Basra’nın elden çıkmış olması, tekrar olumsuz bir havanın Osmanlı yönetiminde hâkim olmasına neden olmuştur.

Mustafa Paşa’nın Basra’nın elden çıkmasında ihmali olduğu ve gerekli tedbirleri almadan, sadece diplomatik yönden bazı varsayımlarla hareket ettiği bir gerçektir. Nitekim Zend Kerim Han’ın gönderdiği İran elçisi ile beş maddelik bir barış antlaşması üzerinde uzlaşmaya varmış ve İran’la dostluk kurmak istediğini belli etmiştir.

Göreve başlar başlamaz İran karşısında gösterdiği bu çekingen tutum, Mustafa Paşa’nın İran’a yönelik Irak savunması ve Osmanlı çıkarlarını korumada zafiyet oluşturacağını göstermiştir . Ayrıca İran’a giden Bağdat Valisi Mustafa Paşa’nın Çukadarı; İran’ın Basra’ya yönelik bir d üşmanlık durumunun olmadığı ve kendisinin ; “ İran’la sulh ettim. Basra’yı kuşatmakt an ve baskıdan vazgeçtiler ” diye arz sunması, Bağdat yönetimini gevşetmiştir102. Bu süreçte sürekli olarak yardım isteyen ve her yönüyle zor durumda olduğunu açıkça belirten B asra Mütesellimi Süleyman Ağa’ya ,

98

Basra’nın kuşatılması sırasında, Bağdat Valisi Ömer Paşa ile Basra Mütesellimi Süleyman Ağa’nın arası açılmıştı. Süleyman Ağa, Ömer Paşa’nın Baban meselesi ile uğraşması ve Basra’yı ihmal etmesi dolayısıyla, Zend Kerim Han tehlikesi ile karşılaştığını savunuyor ve valiyi ihmalkârlıkla suçluyordu. Yine Musul Valisi Emin Paşa, Babıâli’ye gönderdiği yazısında Kerim Han’ın ortaya çıktığı andan bu güne gelinceye kadar, Osmanlı’ya karşı bir düşmanlığı olmadığını belirtiyordu. Zend Kerim Han’ın birden tavır değiştirmesinde, Bağdat Valisi Ömer Paşa’nın bazı tasarruflarının sebep olduğunu vurgulayarak, İran tarafına giden tüccarlardan bu durumla ilgili bilgil er alınacağını belirtiyordu. Bu gelişmeler Osmanlı yönetiminde , Ömer Paşa’nın yaşananlardan sorumlu tutulması ve görevinden alınmasına yönelik bir havanın oluşmasına neden ol muştur. Osmanlı yönetimi, hem sorumlu gördüğü hem de yeni yeni güçlenmeye başlayan Bağdat kölemen ocağını ortadan kaldırma düşüncesiyle, Ömer Paşa’yı görevinden alarak , yerine Rakka Valisi Ispanakçı Mustafa Paşa’yı ata mıştır. Cevdet; a.g.e., s. 55-56.

99

Bu arada Ömer Paşa’nın , kölemenlerden önemli bir taraftar kitlesinin bulunması ve Ba ğdat’tan çıkmama gibi olasılıkların bulunması , Osmanlı’yı bayağı rahatsız etmiş ve bazı tedbirler almaya itmiştir. Cevdet; a.g.e., s. 56.

100

Bağdat Valisi Vezir Hafız Mustafa Paşa ilk başlarda , Osmanlı Devleti’ne gönderdiği bilgilerde İran Vekili Zend Kerim Han’ın Basra’yı muhasara eylediği ve burayı alma gayesinde olduğunu belirtmiştir. BOA., C. ASK., B. No: 29082.

101

Cevdet; a.g.e., s. 57. 102

Bağdat yönetimi hiçbir yardım ve destek kuvveti göndermemiştir. Sonuçta burayı kahramanca savunan Mütesellim Süleyman Ağa’nın103 bütün çabalarına rağmen , Basra elden çıkmış, İranlılar, uzun zamandan beri arzuladıkları bu str atejik mevkii ele geçirmişlerdir104.