• Sonuç bulunamadı

Yolculuk Çarteri Sözleşmes

Belgede Kırkambar Sözleşmesi (sayfa 46-51)

GENEL OLARAK KIRKAMBAR SÖZLEŞMESİ

A. Benzer Deniz Ticareti Sözleşmeleriyle Karşılaştırılması

1. Yolculuk Çarteri Sözleşmes

Navlun sözleĢmeleri milattan sonra 600-800 yıllarından beri uygulanmaktadır. Hemen hemen tüm deniz ticaret hukuku kitaplarında aktarıldığına göre110

; o zamanlarda tarafların hak ve borçları yanında, yüklenen eĢya üzerindeki hak sahipliğini de gösteren bir senet düzenlenirdi. Usulüne göre tanzim edilen bu senet daha sonra ortadan yırtılır ve bir parçası (o zamanlar aynı zamanda donatan - exercitor navis- olan) taĢıyana veya temsilcisi kaptana (magister navis), diğer parçası

108Bu fasılda birbirleriyle çok da ilgili olmayan sözleĢmeler bulunmaktadır. Deniz ödüncü sözleĢmesi

uygulaması kalmadığı gerekçesiyle; deniz aĢırı satıĢ sözleĢmeleri ise satım hukukuna ait ve eskimiĢ olduklarından Tasarı‟ya alınmamıĢtır. (Tasarı Genel Gerekçe). TTK‟nın Dördüncü faslında yer alan diğer sözleĢmeler; Yolcu TaĢıma SözleĢmesi (m.1119 vd.), DenizaĢırı SatıĢ SözleĢmesi (m.1133 vd.) (BoĢaltma Yerinde Teslim ġartiyle SatıĢ SözleĢmesi m.1133vd., Fob SatıĢ SözleĢmesi m.1138 ve Sif SatıĢ SözleĢmesi m.1139), Deniz Ödüncü SözleĢmesi (m.1159 vd.) ile Kurtarma ve Yardım (Römorkaj) (m.1222 vd.) sözleĢmesidir.

109Ülgener de; fiili sonucu göz önünde bulundurarak zaman çarteri, çıplak gemi kirası ve gemi

adamlarının temini suretiyle gemi kirası sözleĢmelerini gemi tahsisi sözleĢmeleri olarak sınıflandırmıĢtır (M. Fehmi Ülgener, Çarter Sözleşmeleri, Der Yay., Ġstanbul, (Çarter SözleĢmeleri), 2000, ss. 30, 31). Tekil ise, gemi tahsisi sözleĢmesi yerine; zaman çarteri sözleĢmesi, çıplak gemi kirası sözleĢmesi ve taĢıma taahhüdü bulunmayan yolculuk çarteri sözleĢmesini de kapsamak üzere “deniz hukukuna has gemi kiralama mukavelesi” veya “gemi iĢletme mukavelesi” terimlerinden birinin kullanılmasını uygun görmektedir (Tekil, Navlun Mukaveleleri, s. 24).

Her ne kadar deniz ticaret hukukunun uzun yıllardan beri uygulanan ticari örfe dayanan, bu nedenle de uluslararası nitelikte bir hukuk alanı olduğu belirtilmekteyse de (Q.C. William Tetley,

Maritime Law as a Mixed Legal System,

http://www.mcgill.ca/maritimelaw/comparative/marlawmix/#N_1_(12.10.2007)), geliĢmiĢ denizci ülkelerin mevzuatları arasında dahi oldukça farklı düzenlemeler bulunur.

110Ülgener, Çarter SözleĢmeleri, s.29; Persico Clemene, Trasporti Marittimi nel Diritto Inglese,

Tipografia dell‟Unione Tipografico-Editrice Torinese, Torino, 1918, s. 16.; Aybay ve diğerleri, Deniz Hukuku, ss. 578, 579.; Edgar Gold, Aldo Chircop, Hugh Kindred. Maritime Law, Irwin Law, Toronto, 2003, ss. 378, 379; Albert Wahl, Deniz Ticaret Hukuku, çev. Kazım Berken,Yeni Cezaevi Basımevi, Ankara, 1948, s.187.

ise yükletene verilir, varma limanında kim yükletene ait parçayı getirirse taĢıyan eĢyayı o kiĢiye teslim ederdi. Düzenlendikten sonra ortadan yırtılan bu senetlere Latince yırtılmıĢ senet anlamına gelen carta partita denilmekteydi. Bu terim yıllar içinde anlam değiĢtirmiĢ, Anglo-Amerikan Hukuku‟nda charter party olarak yer bulmuĢ, Hukukumuzdaki çarter parti ve çarter sözleĢmesi terimlerinin de kaynağı olmuĢtur. Özellikle Ġngilizler, modern zamanların taĢıma tipi olan kırkambar taĢımacılığı dıĢında hemen her tür deniz ticareti sözleĢmesini çarter (charter) olarak adlandırmıĢlardır111

. Hatta Hukukumuzda gemi kirası sözleĢmelerinden olan çıplak gemi kirası Ġngiliz Hukuku‟nda bare-boat charter; gemi adamlarının temini yolu ile gemi kirası ise demise charter olarak adlandırılmaktaysa da öğreti, bunların taĢıma sözleĢmesi değil kira sözleĢmesi olduğunu, diğer çarter sözleĢmelerinden ayrılması gerektiğini belirtmektedir112

.

Özet olarak, adında “çarter” kelimesi yer alan değiĢik sözleĢmeler bulunduğunu ve bu sözleĢmelerin farklı hukuki nitelikleri olduğunu belirtmemiz gerekir. Türk Ticaret Kanunu‟nun 1016. maddesinde yalnızca çarter mukavelesi ifadesine yer verilmiĢ, zaman çarteri sözleĢmesi ile yolculuk çarteri sözleĢmesi arasında ayrım yapılmamıĢtır. Tasarı‟da ise zaman çarteri sözleĢmesi ve yolculuk çarteri sözleĢmesine ayı ayrı yer verilerek hukuki niteliklerinin farklı olduğu açıkça gösterilmiĢtir.

Bir navlun sözleĢmesinin yolculuk çarteri sözleĢmesi mi, yoksa kırkambar sözleĢmesi mi olduğunun tespiti özellikle; yükleme ve boĢaltma, piĢmanlık navlunu, yolculuğun baĢlamasına veya devamına engel olan nedenler ile sorumluluğa dair emredici kuralların uygulanması açısından önemlidir113

. Bu nedenle tanımlamanın doğru yapılmasının kuramsal olduğu kadar uygulamaya dönük yararları da olacaktır.

TTK‟nın 1016/I/a maddesinde yalnızca “çarter sözleĢmesi”, Tasarı‟nın 1138/I/a maddesinde ise “yolculuk çarteri” olarak adlandırılmıĢ olan yolculuk çarteri

111 Chuah, J.C.T. Law of International Trade, Swee&Maxwell, London, 1998, s. 163. 112 Gold, Chircop, Kindred, s. 379.

sözleĢmesinde (voyage charter)114

taĢıyan, navlun karĢılığında geminin tamamı, bir bölümü ya da belirli bir yerinde deniz yolu ile eĢya taĢımayı üstlenir. Yolculuk çarteri sözleĢmesinde geminin teknik ve ticari yönetimi taĢıyandadır, taĢıtanın kaptana talimat yetkisi bulunmamaktadır115

. Kırkambar sözleĢmesinin aksine gemi taraflarca belirlenir ve taĢıma kural olarak o gemi ile yapılır. Eğer eĢyanın taĢınması için geminin tamamı tahsis olunmuĢsa tam yolculuk çarteri sözleĢmesi, geminin belli bir bölümü veya yeri tahsis olunmuĢsa kısmi yolculuk çarteri sözleĢmesinden bahsedilir116.

Okay, zaman çarteri sözleĢmelerinin de bu ayrıma tâbi tutulmasına hukuki bir engel bulunmadığını söyler117

. TTK‟nın 1016/I/a maddesi de tam - kısmi çarter ayrımının tüm çarter sözleĢmesi türleri için yapılabileceği izlenimi yaratmaktadır. Kanımca geminin ticari yönetiminin tahsis olunana (çarterer) bırakıldığı zaman çarteri sözleĢmesinin kısmi olması pek olası görülmese de, tahsis olunan kiĢiler anlaĢabildikleri takdirde buna hukuki bir engel yoktur. Tasarı‟da ise bu ayrım yolculuk çarteri sözleĢmesi için yapılmıĢtır.

Çarter sözleĢmelerinde gemi ferdileĢtirildiği için bu Ģekilde bir ayrım yapılması mümkündür, fakat kırkambar sözleĢmelerinde yalnızca eĢyanın taĢınması taahhüt edilir, gemi ferdileĢtirilmez, dolayısıyla tam-kısmi Ģeklinde bir ayrım söz konusu olmaz.

Yolculuk çarteri sözleĢmesinde taĢıtan, yalnızca sözleĢmede belirtilen liman veya limanlar arasında yapılan yolculukta geminin tamamı veya bir kısmının kendisine tahsisi suretiyle eĢyanın taĢınmasını talep hakkına sahip olur. SözleĢmede yolculuğun yalnızca geminin bulunduğu noktadan bir baĢka noktaya tek sefer olarak yapılacağı kararlaĢtırılmıĢsa “basit yolculuk çarteri”, aĢağıdaki üç durumda ise

114 ChristopherHill, Maritime Law, LLP, London, 1998, s. 218. 115 Ülgener, Çarter SözleĢmeleri, s. 57.

116

TaĢıyan, eĢyayı geminin tamamını taĢıtana tahsis ederek taĢıyorsa tam yolculuk çarteri sözleĢmesi; geminin tamamını değil fakat 3 ve 7 numaralı ambar ya da baĢ altı gibi belli bir kısmını ya da belirli bir yerini tahsis ederek taĢıyorsa kısmi yolculuk çarteri sözleĢmesinden bahsedilir.

mürekkep yolculuk çarteri sözleĢmesi söz konusu olur118. TTK‟nın 1042. ve 1095. maddelerinden anlaĢılacağı üzere mürekkep yolculuk çarteri sözleĢmesinde gemi:

1. Yükleme limanında değildir ve oraya ulaĢması için belli bir yol katetmesi gerekiyordur (TTK m.1042/I, m.1095/I) veya

2. Ġki liman arasında tek yönde bir sefer yapmayacak, gidiĢ-dönüĢ olarak iki yolculuk yapacaktır (TTK m.1042/I) ya da

3. Ġlk varma limanından sonra baĢka limanlara da uğrayarak eĢya taĢıyacaktır (TTK m.1042/II)119.

Yolculuk çarteri sözleĢmesinin tanımında geçen “tahsis” kelimesini aĢağıda göreceğimiz gemi tahsis sözleĢmelerindeki “tahsis” ile karıĢtırmamak gerekir.

118TTK‟nın yolculuk baĢlamadan önce taĢıtanın sözleĢmeyi sona erdirmesi durumunda ödenecek

piĢmanlık navlununu düzenleyen 1040. maddesinde yolculuk çarteri sözleĢmesi, basit ve mürekkep yolculuk çarteri olarak ikiye ayrılmıĢ, takip eden maddelerde ve aynı kısmın dördüncü ayrımında da (m.1082-1096) bu sınıflandırma göz önünde bulundurulmuĢtur.

119

Ülgener, mürekkep yolculuk çarteri sözleĢmesini Ģu Ģekilde tanımlamaktadır. “Mürekkep yolculuğa

dair çarter sözleşmesi öyle bir sözleşmedir ki, onunla taşınan yük esası üzerinden ödenecek olan navlun karşılığında, taşıyan gemisini yük taşımak amacı ile belirli bir süre için taşıtana tahsis etmeyi taahhüt eder.” Yazar, sözleĢmede süre yerine toplam yükün belirlenmesi halinde tanımı Ģu Ģekilde

değiĢtirir. “Mürekkep yolculuğa dair çarter sözleşmesi öyle bir sözleşmedir ki, onunla taşınan yük

esası üzerinden ödenecek olan navlun karşılığında, taşıyan gemisini belli bir miktar yükü taşımak amacı ile taşıtana tahsis etmeyi taahhüt eder.”

Yazar, eski uygulamada tarafların, yolculuğun belirlenen cins eĢyanın taĢınması için kaç sefer düzenleneceğini kararlaĢtırdıklarını ve dönüĢ yolculuğunda (boĢaltma limanından yükleme limanına yapılan yolculuk) eĢya alınmayacağına, safra (ballast) taĢınacağına dair sözleĢmeye özel bir kloz koyduklarını bu tür taĢımaya “mekik seferi” adının verildiğini; tanker ve dökme yük taĢımacılığında kullanılan bu sözleĢme türünün taĢıtan konumundaki büyük petrol Ģirketlerinin etkisiyle bugünün mürekkep yolculuk çarteri sözleĢmesi halini aldığını, böylelikle belirlenen zaman diliminde (sefer sayısı belirtilmeyerek) mümkün olduğu kadar çok sefer yapılmasının sağlandığını belirtmektedir. Ülgener, bu yeni sözleĢme tipinin zaman çarteri ile yolculuk çarteri arasında bir yerde bulunduğunu söylemekte ve geminin zilyetliğini korumaya devam eden taĢıyanın belirli bir sonucu taahhüt etmesi dolayısıyla sözleĢmenin hukuki niteliğini navlun sözleĢmesi olarak görmektedir (Ülgener, Çarter SözleĢmeleri, ss. 63-65).

Ülgener‟in tanımlarından mürekkep yolculuk çarteri sözleĢmesinin iki Ģekilde söz konusu olacağı; birinde zaman diğerinde ise taĢınacak eĢyanın dikkate alındığı görülmektedir. (Zaman esasına göre yapılan gemi tahsisi sözleĢmesine “mürekkep yolculuk çarteri sözleĢmesi” demek Ülgener için çeliĢki değildir çünkü, Yazar bizim yolculuk çarteri dediğimiz sözleĢme türünü sefer çarteri olarak adlandırır ve inceler). SözleĢmenin taĢınacak eĢya dikkate alınarak yapılması halinde, taĢıyan tarafından navlun karĢılığında ferdileĢtirilen gemi ile belli miktardaki eĢyanın taĢınması söz konusu olacağından bu sözleĢme yolculuk çarterinin bir türü sayılır. Yolculuk boyunca birden fazla limana uğranması, iki liman arasında çift sefer yapılması, bu seferlerden bazılarında safra taĢınması sözleĢmenin yolculuk çarteri sayılmasını engellemez çünkü önemli olan fiilen eĢya taĢınması değil, eĢya taĢıma taahhüdünde bulunulmasıdır. Adı geçen sözleĢmenin zaman dikkate alınarak yapılması durumunda ise ticari yönetimin kime ait olduğuna bakmak gerekecektir. Geminin ticari yönetimi gemi sahibi veya gemi iĢletme müteahhidinde ise bu kiĢi taĢıyan olarak adlandırılacak ve sözleĢme yolculuk çarteri sözleĢmesinin bir türü kabul edilecektir. Aksi takdirde, yani geminin ticari yönetimi tahsis olunanda (çarterer) ise sözleĢme zaman çarteri sözleĢmesi sayılmalıdır.

Yolculuk çarterinin tanımında “tahsis” ifadesine yer verilmiĢ olsa da taĢıyanın asli edim yükümü denizde eĢya taĢımaktır120

. “Tahsis” taĢımanın nasıl yapılacağıyla ilgilidir ve geminin ferdileĢtirilmesinin sonucudur.

Yolculuk çarteri sözleĢmesinde donatan veya gemi iĢletme müteahhidinin taahhüdü; deniz yolu ile eĢya taĢımak değil, geminin belli bir yerini ya da tamamını çarterere tahsis etmek ise navlun sözleĢmesinden değil, gemi tahsisi sözleĢmesinden bahsedilebilir. Bu nedenle örneğin bir tacir, rakibinin ihracat yapmasını önlemek amacıyla yolculuğu yapacak tek gemiyi ya da geminin boĢ kalan ambarlarının (hacmin) tahsisini belirli bir yolculuk süresince, eĢya taĢıma taahhüdü olmaksızın, ücret karĢılığında temin ediyorsa veya geminin baĢ tarafı belgesel ya da bilimsel araĢtırma için bir yolculuk süresince ücret karĢılığı tahsis ediliyorsa burada navlun sözleĢmesinden değil gemi tahsisi sözleĢmesinden söz edilir. Aslında bu gibi durumlarda gemi kirası benzeri bir sözleĢme söz konusu olur, fakat teknik ve ticari yönetim tahsis edende kaldığı için aĢağıda inceleyeceğimiz gemi kirası sözleĢmeleriyle karıĢtırılmamalıdır.

Son olarak miktar sözleĢmesinden (volume contract) bahsetmek gerekir121 . Miktar sözleĢmesi; sözleĢme anında mevcut olmayan eĢyanın taĢınmasının veya belirli bir zaman dilimini kapsayacak Ģekilde birden fazla taĢımanın taahhüt edildiği bir navlun sözleĢmesidir122. Dikkat edilmesi gereken nokta, miktar sözleĢmesinde taĢıyan tarafından navlun karĢılığında taĢıma aracı olarak kullanılacak geminin ferdileĢtirilmemesi, yalnızca bazı niteliklerinin kararlaĢtırılmasıdır. Diğer bir ifadeyle taĢıyanın sözleĢme anında deniz ticaretinde kullandığı gemi zayi olsa da taĢıma yükümlülüğü sona ermeyecektir123, taĢıyan sözleĢmede belirtilen nitelikleri haiz herhangi bir gemiyle borcunu yerine getirebilecektir. Bu sözleĢme yolculuk çarteri

120

Aynı yönde Okay, s. 2.

121 Rotterdam Kuralları‟nda miktar sözleĢmesine iliĢkin istisnai düzenlemeler bulunmaktadır (m.80). 122 Miktar sözleĢmesinin konusu, belli bir miktar eĢyanın taĢınması ya da niteliği belirlenmiĢ ve

taĢınmaya hazır hale getirilmiĢ olan eĢyanın belirli bir sürede taĢınmasıdır. Örneğin, taĢıyan tarafından (a) limanından (b) limanına iki yıl içinde 200.000–250.000 m/ton buğdayı ya da 2010–2011 yılları arasında üretilecek tüm otomobilleri deniz yolu ile taĢımanın taahhüt edilmesi halinde miktar sözleĢmesinden bahsedilir (Örnekler için bkz. Ülgener, Çarter SözleĢmeleri, s. 68).

sözleĢmesinin bir türü olarak görülmektedir124

fakat kanımca, geminin ferdileĢtirilmediği durumlarda kırkambar sözleĢmesinin bir türü olarak görmek de mümkün olabilir.

Belgede Kırkambar Sözleşmesi (sayfa 46-51)