• Sonuç bulunamadı

Alt Navlun ve Üst Navlun Sözleşmesi Kavramları

Belgede Kırkambar Sözleşmesi (sayfa 139-142)

KIRKAMBAR SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜMLERİ

B. Konişmento Düzenleme Yükümlülüğü

2. Alt Navlun ve Üst Navlun Sözleşmesi Kavramları

Alt navlun sözleĢmesi, genellikle donatan veya gemi iĢletme müteahhidi olmayan bir kimsenin, deniz yolu ile eĢya taĢımayı taahhüt ettiği sözleĢmedir. Üst (asıl) navlun sözleĢmesi ise alt navlun sözleĢmesi ile eĢya taĢıma taahhüdü altına giren kiĢinin, eĢyayı taĢıyacak olan geminin donatanı veya gemi iĢletme müteahhidi ile yaptığı ve fiili taĢımanın nedeni olan sözleĢmedir. Üst navlun sözleĢmesinin söz konusu olduğu her durumda bir alt navlun sözleĢmesinin ve alt navlun sözleĢmesinin bulunduğu tüm hallerde bir üst navlun sözleĢmesi bulunur. Belirtmek gerekir ki, üst navlun sözleĢmesi olarak adlandırılmasına rağmen bu sözleĢmenin zaman çarteri gibi bir gemi tahsisi sözleĢmesi olması da mümkündür. Alt navlun sözleĢmesinin taĢıtanı alt taĢıtan, taĢıyanı alt taĢıyan; üst navlun sözleĢmesinin taĢıtanı üst taĢıtan, taĢıyanıysa üst taĢıyan olarak adlandırılır. AnlaĢılacağı üzere alt taĢıyan ile üst taĢıtan aynı kiĢidir. Alt navlun sözleĢmesinde taĢıyan eĢyanın taĢınmasını sağlamayı değil, taĢımayı üstlendiği için taĢıma komisyoncusu sayılmaz. Yargıtay; üst taĢıyanın, alt taĢıyanın adamı değil bağımsız ifa yardımcısı olduğunu belirtmektedir461

. Uluslararası andlaĢmalarda da asıl ve alt navlun sözleĢmeleriyle ilgili farklı düzenlemelere yer verilmiĢtir462

.

461Yrg. 11 HD, 8.7.1996 T., 1996/3328 E., 1996/5110 K. (Gündüz Aybay, Deniz Ticaret Hukuku ile

İlgili Notlandırılmış Yargıtay Kararları, Aybay Yay. Hukuk Dizisi Nu:13, Ġstanbul (Kararlar), ss.

145 vd.); Yrg. 11 HD 17.1.1980 T. 1980/1 E. 1980/133 K. (Aybay, Kararlar, ss. 232 vd.)

462 Dibacede belirtilen amaç ve diğer maddeleri de göz önünde tutulduğunda Brüksel Kuralları‟nın

koniĢmentolu taĢımalara iliĢkin düzenleme getirdiği, dolayısıyla alt navlun sözleĢmelerine uygulanmayacağı görülür (X. maddede belirtilen istisnalar hariç). Dolayısıyla koniĢmentoda taĢıyan olarak görülmeyen alt taĢıyan Kurallar anlamında taĢıyan sayılmayacaktır.

Hamburg Kuralları‟nda ise üst taĢımayı yapan kiĢi fiili taĢıyan (Tekil, hukuki bir bağlantının dıĢında sanki hırsızmıĢçasına fiilen bir iĢi yapan kiĢi anlamında “fiili taĢıyan” ifadesini doğru

Üst navlun Sözleşmesi

Üst taşıtan (B) Üst taĢıyan (C)

Alt Navlun Sözleşmesi

Alt taĢıtan (A) Alt taşıyan (B)

Kırkambar navlunu çarter navlunundan yüksek olduğu için pek çok kiĢiyle kırkambar sözleĢmesi yapan taĢıyan, bu kiĢilere ait eĢyayı çarter sözleĢmesiyle üst taĢıyana taĢıttırır ve aradaki navlun farkı kazancını oluĢturur. Bu nedenle uygulamada alt navlun sözleĢmesi genellikle kırkambar sözleĢmesi, üst navlun sözleĢmesi ise çarter sözleĢmesi Ģeklinde yapılmakta olduğu aktarılmaktadır463

. Uygulama genellikle böyle olsa da, hem alt hem de üst navlun sözleĢmesinin kırkambar sözleĢmesi olması mümkündür464

.

SözleĢmeler nisbi haklar doğuran hukuki iĢlemler olduklarından, alt navlun sözleĢmesinin taĢıtanıyla üst navlun sözleĢmesinin taĢıyanı arasında herhangi bir hukuki iliĢki bulunmamaktadır. Bu kiĢiler arasında, üst navlun sözleĢmesi uyarınca yükleten olan alt taĢıtanın talebi üzerine üst taĢıyan tarafından koniĢmento

bulmayarak, “aktüel taĢıyan “ ifadesini kullanmaktadır -Fahiman Tekil. Çarter Parti ve KoniĢmento ĠliĢkileri, Prof.Dr.Nuri Çelik‟e Armağan, Beta Yay., C.I, Ankara, ss. 781-788, (Makale), ss. 786, 787-) olarak adlandırılır. HK m.I/2‟ye göre fiili taĢıyan; deniz yolu ile eĢya taĢımanın tamamının veya bir bölümünün ifası için taĢıyana taahhütte bulunan kiĢiyi ifade eder. Dolayısıyla üst navlun sözleĢmesinin taĢıyanına fiili taĢıyan, alt navlun sözleĢmesinin taĢıyanına ise taĢıyan denir. Fiili taĢıyan bir ya da birkaç kiĢi olabilir. TaĢıyana karĢı taĢıma borcu altına giren fiili taĢıyan da aynı Ģekilde bir baĢkasıyla navlun sözleĢmesi yapabilir. Bu durumda son kiĢi de fiilen taĢıma yapıyorsa fiili taĢıyan sayılır. Fiili taĢıyanlardan her biri, kime karĢı taĢıma borcu altına girmiĢ olursa olsun, taĢıyanın bağımsız ifa yardımcısıdır (Yazıcıoğlu, Hamburg Kuralları, ss. 45, 46).

Rotterdam da da taĢıyanın sözleĢmeden doğan yükümlülüklerinin bir ya da bir kaçını yerine getiren kiĢi ise ifa eden taraf (performing party) olarak adlandırılmıĢtır (m. 1/I/b.5).

463 Kender, Çetingil, s.107.

464 Amerika‟da yalnızca alt taĢıyan olarak iĢ gören kiĢiler (non-vessel operating common carriers-

düzenlenmesiyle hukuki iliĢki doğar465

. Üst taĢıtanın, üçüncü bir kiĢiyi yükleten olarak tayin edebilme hakkı mevcuttur466, fakat sözleĢmede, üst taĢıyanın, üst taĢıtan adına malı teslim alıp taĢıyacağının belirtilmesi durumunda alt taĢıtanla üst taĢıyan arasında hukuki bir iliĢki doğmayacaktır467. Ayrıca üst taĢıyanın temsilcisi ya da kaptan tarafından düzenlenen koniĢmentoda taĢıyanın adı belirtilmediyse ya da koniĢmentodan anlaĢılamıyorsa donatan, taĢıyan sayılacaktır (TTK m.1099)468

.

Üst navlun ve alt navlun sözleĢmelerinin her biri farklı taĢımacılık türüne konu olabilir. Örneğin üst navlun sözleĢmesi bir çarter sözleĢmesi ise arızi taĢımacılık, alt navlun sözleĢmesi kırkambar ise düzenli hat taĢımacılığı söz konusu olacaktır. Böylelikle bir gemi aynı seferde hem arızi hem de düzenli hat taĢımacılığında kullanılmıĢ olur469. Diğer yandan gemi aynı seferde, alt taĢıyanın yaptığı sözleĢmeler bakımından, hem çarter hem de kırkambar sözleĢmesine konu olabilir. Örneğin geminin iki numaralı ambarı (A)‟ya tahsis edildiğinde çarter sözleĢmesi; geminin geri kalanında kimseye tahsis edilmeksizin parça eĢya taĢınıyorsa kırkambar sözleĢmesi söz konusu olur470

.

Kırkambar sözleĢmesinin alt navlun sözleĢmesi olması durumunda alt taĢıyanın sözleĢme dıĢı asıl (üst) taĢıyanın edimini taahhüt etmekte olup olmadığı düĢünülebilir. Üçüncü kiĢinin edimini taahhüt sözleĢmesinden471

bahsedebilmek için

465 Kender, Çetingil; s. 107; aynı yönde Okay, s.29. 466 Çağa, Kender, 2. Cilt, s. 10.

467 Okay, s. 29.

468 bkz. Hakan Muran, Zaman Çarteri Sözleşmesinde Çartererin Yükümlülükleri, Ġstanbul, 2008,

http://www.yok.gov.tr (05.09.2009) ss.62, 63

469 Schoenbaum, ss. 514, 515. 470 Okay, s. 28.

471 Bir kiĢinin diğerine, üçüncü bir kiĢinin belli bir Ģekilde davranacağını taahhüt etmesine üçüncü

kiĢinin edimini taahhüt denir. Üçüncü kiĢinin edimini taahhüt; karĢı tarafın bir eylemde bulunması, iĢlem yapması amacıyla ya da teminat vermek için yapılır (Eren, ss. 1107 vd.; Hakan Çebi, “Üçüncü KiĢinin Fiilini Taahhüt”, Prof.Dr. Tahir Çağa‟nın Anısına Armağan, Ġstanbul, 2000, ss. 111-138, s. 113; Oğuzman, Öz, ss. 798, 799; Reisoğlu, s. 353). Üçüncü kiĢinin taahhüt edilen edimi yerine getirmemesi halinde taahhütte bulunan, karĢı tarafın zararını tazmin etmek zorundadır (BK m.110) (Yrg. 15 HD, T. 18.10.1990, E. 2839, K. 4199 Turgut Uygur, Açıklamalı Ġçtihatlı Borçlar Kanunu Cilt 7, Seçkin Yay., Ankara, 2003, ss. 7663, 7664) )

BK m.110‟da yer alan düzenlemenin niteliği tartıĢmalıdır (Öğretideki görüĢler için bkz. Çebi, ss. 114 vd.; Nisim, Franko, Üçüncü ġahsın Fiilini Taahhüt, Prof.Dr.Nuri Çelik‟e Armağan, C. I, Beta Yay., Ankara, ss. 567-597, ss. 575 vd.; Melek Bilgin Yüce, Üçüncü KiĢinin Fiilini Taahhüt SözleĢmesi, Vedat, Ġstanbul, 2007, (SözleĢme), ss. 7 vd.; Melek Bilgin Yüce, Üçüncü KiĢinin Fiilini Taahhüdün Hukuki Niteliği, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aydın Aybay‟a Armağan, 2007/2,

genel geçerlilik Ģartlarının yanında; sözleĢme dıĢı üçüncü bir kiĢi olmalı, bu kiĢinin bir edimi taahhüt edilmeli ve taraflar bu konuda anlaĢmalıdır. Kırkambar sözleĢmesinde ise taĢıma taahhüdünde bulunan taĢıyan, borcu kendi üstlenmektedir, fakat asıl borcun konusunu oluĢturan taĢıma edimini Ģahsen ifa etmek zorunda değildir. Bunun ifası için üçüncü kiĢilerle sözleĢme yapabilir. Bu durumda alt navlun sözleĢmesi olan kırkambar sözleĢmesini üçüncü kiĢinin eylemini taahhüt niteliğinde görmek mümkün olmaz. Nitekim sözleĢmenin konusu üçüncü kiĢinin edimi değildir. Bundan baĢka üçüncü kiĢinin edimini taahhüt sözleĢmesi ivazlı ya da ivazsız olabilir472. Buna karĢın kırkambar sözleĢmesi her zaman ivazlıdır.

Belgede Kırkambar Sözleşmesi (sayfa 139-142)