• Sonuç bulunamadı

Taşıyanın Gerçeğe Aykırı Konişmento Düzenlemesinden Doğan Sorumluluğu ve Garanti Mektubu

Belgede Kırkambar Sözleşmesi (sayfa 134-139)

KIRKAMBAR SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜMLERİ

B. Konişmento Düzenleme Yükümlülüğü

5. Taşıyanın Gerçeğe Aykırı Konişmento Düzenlemesinden Doğan Sorumluluğu ve Garanti Mektubu

TaĢıyan koniĢmentoyu gerçeğe uygun Ģekilde düzenleme yükümlülüğü altındadır438

. Bu yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan zararlardan dolayı koniĢmento hamiline karĢı sorumlu olur. TaĢıyanın koniĢmentodaki gerçeğe aykırı kayıtlardan sorumluluğu koniĢmento alıp verme sözleĢmesi öncesinde kusurlu olarak yanlıĢ bilgi vermesine culpa in contrahendo sorumluluğa dayanır439

. Nitekim koniĢmento verme sözleĢmesi üçüncü kiĢi hamil yararına yapılan bir sözleĢme olup, borçlu taĢıyan alacaklı hamile karĢı sorumludur440

. Dürüst davranma kuralının bir diğer sonucu “culpa in contrahendo” sorumluluktur441. Bir akdin müzakeresi taraflar arasında bir hukuksal iliĢki kurar ve sözleĢmenin müzakeresine giriĢen taraflar bu iliĢkide dürüstlük kuralına uygun davranmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülük, sözleĢmenin yapılması hususunda ciddi bir niyetle müzakereye katılmayı gerekli

Gönderen ve taşıyıcı arasındaki navlun mukavelesinde yer alan tahkim şartı ile yetki anlaşmasının bu anlaşmada taraf olmayan gönderilenin halefi olan davacıya (sig.şti) karşı ile sürülemeyeceğine göre TTK .1110 uyarınca taşıyan ile gönderilen arasındaki ilişkiyi düzenleyen konişmentoda ise öyle bir hüküm bulunmamasına… 11HD 5147/5268 24.11.1993 (Aybay, Kararlar, s. 152 vd.)

Ayrıca bkz. Yrg. 11. HD E. 1998/8975 K. 1999/3722 T. 6.5.1999 (http://www.kazanci.com.tr)

4372. Ġspat fonksiyonu

Hukuki iliĢkiyi ispat

MADDE 1237 – (1) TaĢıyan ile koniĢmento hâmili arasındaki hukukî iliĢkilerde koniĢmento esas alınır.

(2) TaĢıyan ile taĢıtan arasındaki hukukî iliĢkiler navlun sözleĢmesinin hükümlerine bağlı kalır. (3) KoniĢmentoda, yolculuk çarteri sözleĢmesine atıf bulunursa, koniĢmento devredilirken çarter partinin bir suretinin de yeni hâmile ibraz edilmesi gerekir. Bu takdirde çarter partide yer alan hükümler, nitelikleri elverdiği ölçüde koniĢmento hâmiline karĢı da ileri sürülebilir.

438 Bir görüĢe göre koniĢmentodaki kayıtların aksinin onu iyiniyetli devralan iyiniyetli üçüncü kiĢilere

karĢı ileri sürülememesi taĢıyanın gerçeğe uygun koniĢmento düzenleme yükümlülüğünün yerine geçmiĢtir bkz. Çetingil, KoniĢmento, s. 6.

439

Ünan, YanlıĢ KoniĢmento Düzenlenmesinden Kaynaklanan ÇekiĢmelere Dair Ġki Yargıtay Kararı, s. 3; Çağa, Kender, 2. Cilt, s.95.

440 Çağa, Kender, 2. Cilt, s. 95.

kılar442

. SözleĢme öncesinde henüz görüĢmeler sürerken de taraflar karĢılıklı güven, doğruluk ilkelerine ve dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. Taraflar; sözleĢmeye dair hususlarda aldatıcı davranıĢta bulunmamalı, gerekli belgeleri karĢı tarafa vermeli443, görüĢmeleri dürüst ve ciddi bir tavırla, karĢı yanda oluĢturdukları güveni zedelemeyecek Ģekilde sürdürmelidirler444

. Hatta taraflardan biri, diğerinin yanlıĢ kanıya sahip olduğunu fark ederse; onu uyarmalı, yanlıĢ kanıyı düzeltmek için çalıĢmalı, yardımcı olmalıdır445

. Aksi takdirde neden oldukları zarardan sorumlu tutulurlar. Yargıtay kararlarında da446

değinildiği gibi bu sorumluluğun kaynağı MK m.2„de yer alan dürüst davranma kuralıdır447

. Sorumluluğun hukuki niteliği tartıĢmalıdır. Haksız eylem sorumluluğuna, sözleĢme sorumluluğuna, sözleĢme benzeri sorumluluğa ve MK m.2‟den dürüstlük kuralından doğan sorumluluğa dayandıranlar vardır448

.

TaĢıyan bu konuda ifa yardımcılarının eylemlerinden BK m.100‟e göre sorumludur449. Bununla birlikte, gerçeğe aykırı koniĢmento düzenlenmesi, özel olarak, taĢıyan ile yükletenin gönderilene karĢı müĢterek hilesi olarak görülebilir (BK m.28). Bu durumda taĢıyan ve yükleten, Ģayet bu fiil haksız eylem olarak kabul edilirse BK m.50, sözleĢmeye aykırı eylem olarak görülürse BK m.98/II‟nin göndermesiyle yine BK m.50‟ye göre, neden oldukları zarardan müteselsil sorumlu olurlar450, ancak zamanaĢımı ve kusurun ispatı bakımından farklı hükümler uygulanacaktır.

442 Yrg 3. HD 15.9.1997 6603 E. 8864 K, (Uyar, s. 512 vd.) 443

Oğuzman, Öz, s.68.

444 Yrg 2 HD 15.9.1997 6603/8864 Oğuzman, Barlas, s. 214 dn. 351a; Eren, s.1085 vd. 445 Zevkliler, Acabey, Gökyayla, s. 160.

446 Yrg. 13 HD 13.11.1995 9375/9860 ; Yrg. 19 HD 1.12.2005 2865/11959 (Oğuzman, Barlas, s. 215,

dn. 352.

447 Zevkliler, Acabey, Gökyayla, s. 160.

448 Örneğin Eren sözleĢme sorumluluğuna, (s.1086) Kılıçoğlu haksız eylem sorumluluğuna (s. 59),

Oğuzman, Öz MK m.2/IIye dayandırmaktadır (s.69, 70).

“Bir akdin müzakeresi taraflar arasında bir hukuksal ilişki kurar ve sözleşmenin müzakeresine girişen

taraflar bu ilişkide dürüstlük kuralına uygun davranmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülük, sözleşmenin yapılması hususunda ciddi bir niyetle müzakereye katılmayı gerekli kılar.” 3.HD

15.9.1997 6603 E. 8864 K, Uyar s.512 vd.

SözleĢme öncesi sorumlulukla ilgili bazı maddeler Ģunlardır: BK m. 26, 31/II, 36/II, 39/I, 452/I.

449 Çağa, Kender, 2. Cilt, s. 96.

450 Kerim Atamer, “Temiz KoniĢmento KarĢılığı Garanti Mektubu”, İstanbul Barosu Dergisi, 1988,

Kanımca, taĢıyanın, donatan olması durumunda dahi451

, bu yükümlülüğe aykırı davranması, nedeniyle sorumluluğu genel hükümlere tâbi ve sınırsızdır (Borçlar Kanunu‟na dayalı bir sorumluluk olduğu için TTK m.1114 uygulanmaz)zamanaĢımı on yıldır (BK m.125).Zarar gören zararını ve illiyet bağını, taĢıyan ise kendisinin kusuru olmadığını ispat etmelidir452

.

TaĢıyanın gerçeğe uygun koniĢmento düzenleme yükümlülüğüne iliĢkin olarak üzerinde durulması gereken bir diğer husus garanti mektubudur. Yükletenin taĢıyana, temiz koniĢmento düzenlemesi nedeniyle uğrayacağı tüm zararı karĢılayacağı taahhüdünde bulunduğu belgeye garanti mektubu adı verilir. TTK m.1064/II‟ye göre garanti mektubu hükümsüzdür. Böylelikle kanun koyucu garanti mektubu karĢılığında temiz koniĢmento düzenlenmesini önlemeye çalıĢmıĢtır453

.

Yargıtay, garanti mektubunun geçerli olup olmayacağı konusunda farklı kararlar vermiĢtir454

. Bir kararında garanti mektubunu geçersiz saymıĢ ve aynı zamanda taĢıyanın yükletene rücu edebileceğini belirtmiĢtir455

. BaĢka kararlarında da garanti mektubunun hükümsüz olduğu belirtilmiĢtir456

. Bir Yargıtay kararında ise Taşıyıcı ile taşıtan arasında düzenlenmiş bir garanti mektubu geçerli olup bu kabul irade serbestisi ilkesine ve dünya hukuklarındaki bu doğrultudaki teamüle de uygundur. TTK m.1064/II hükmünün 3. kişiler ile gönderileni bağlamayacağı kabul edilmelidir457 denilmiĢtir.

Garanti mektubunu düzenleyen TTK m.1064/II hükmünün tatbiki uygulamada âdil olmayan sonuçlara yol açabilmektedir. Bu nedenle her ne kadar emredici bir hüküm olsa da Yargıtay‟ın yukarıdaki kararında belirttiği gibi, lafzıyla

451

Çağa, Kender, 2. Cilt, s. 99.

452

Onan, YanlıĢ KoniĢmento, s. 3; Kender, Çetingil, s. 133; Çağa, Kender, 2. Cilt, s.98

453 Pınar Arkan, “Garanti Mektubu KarĢılığı Verilen Temiz KoniĢmentoda Zarar Kavramı”, Deniz

Hukuku Dergisi, Yıl 4, S. 1-2, 1999, s. 119-128, (Garanti Mektubu), s. 121.

454 Aybay ve Demirkıran s.40 daki kararlar 455

K. Atamer, Garanti Mektubu, s. 507.

456 Yrg 11 HD 21.4.1994 T. 1994/565 E. 1994/3265 K. (Aybay, Kararlar, ss. 192 vd.); Yrg 11 HD

17.11.1981 T. 1981/4401 E. 1981/4869 K. (Aybay, Kararlar, ss. 181 vd.)

bağlı kalmamak, somut olayın özelliklerine göre taĢıyana, taĢıtana/yükletene baĢvurma imkânını tanımak gerekir458.

C. Taşıma Yükümlülüğü

1. Genel Olarak

Kırkambar sözleĢmesi uyarınca taĢıyan, teslim aldığı eĢyayı belli bir noktaya kadar taĢıma yükümlülüğü altındadır. Bu yükümlülük taĢıyanın, kırkambar sözleĢmesinden doğan asli edim yükümüdür. TaĢıma yükümlülüğünün ihlali halinde, sözleĢmenin diğer yanı olan taĢıtan BK m.106‟da belirtilen haklarını kullanabilir.

458 bkz. Aybay, Kararlar, ss. 204 vd.

Tasarı‟nın 1241. maddesinde garanti mektubunun gönderilen dâhil iyiniyetli üçüncü kiĢilere karĢı geçerli olmayacağı belirtilmiĢtir (Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama ġekli Hakkında Kanun Tasarısı‟nın 2. maddesinin gerekçesinde, garanti mektubunun navlun sözleĢmesinden bağımsız bir hukuki iĢlem olduğu bu nedenle Tasarı‟nın yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenmesi halinde Tasarı‟nın 1241. maddesine tâbi olacağı ifade edilmiĢtir). Aynı maddede garanti mektubunun kural olarak taraflar arasında geçerli olduğuna, ancak üçüncü kiĢileri aldatmak amacıyla düzenlendiği durumlarda taraflar arasında da hüküm ifade etmeyeceğine, hatta bu durumda taĢıyanın, gönderilen dâhil iyiniyetli üçüncü kiĢilerin tazminat taleplerine karĢı, taĢıyanın sorumluluğunu sınırlandıran hükümlerden yararlanamayacağına yer verilmiĢtir. Ünan bu düzenlemeyi gereksiz ve uygulama alanından yoksun olarak görmektedir. (Ünan, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Sempozyumu, s. 580.)

Tasarı‟da yer alan düzenleme Hamburg Kuralları‟nın 17. maddesiyle benzerdir. Hamburg Kuralları‟nın XVII. maddesinde garanti mektubunun hukuki durumu ele alınmıĢtır. Bu fıkralara göre garanti mektubu; gerçek durumu yansıtmayan temiz koniĢmentonun devredildiği, gönderilen dâhil üçüncü kiĢilere karĢı hüküm ifade etmeyecek fakat gönderene (taĢıtan/yükleten) karĢı geçerli kabul edilecektir (m.XVII/2). Kural olarak garanti mektubu veya anlaĢması gönderene karĢı geçerlidir fakat taĢıyan veya onun adına hareket eden kimse, eĢyanın gönderen tarafından koniĢmentoda belirtilmek üzere beyan edilen gerçeğe aykırı nitelikleri ya da haricen görünen hal ve durumu hakkında gerekli ihtirazi kayıtları, eĢyanın koniĢmentoda belirtilen niteliklerine güvenerek onu devralan gönderileni ya da üçüncü kiĢiyi aldatmak amacıyla koymadıysa, garanti mektubu gönderene karĢı da hüküm ifade etmeyecektir (m.XVII/3/c.1). ġayet taĢıyan tarafından koyulmayan ihtirazi kayıt, eĢyanın nitelikleri hakkında gönderenin bildirdiği hususlara iliĢkinse, taĢıyanın XVII/I uyarınca gönderenden tazminat talep etmesi de mümkün olmaz (XVII/3/ son cümle). TaĢıyan, eĢyanın koniĢmentoda belirtilen niteliklerine güvenerek onu devralan gönderilen dâhil üçüncü kiĢileri aldatmak amacıyla kasıtlı olarak ihtirazi kayıt koymaması halinde bu kiĢilerin zararlarını karĢılamak zorundadır. Bu durumda taĢıyan sorumluluğun sınırlandırılmasına iliĢkin hükümlerden yararlanamaz (XVII/4).

Anglo-Amerikan Hukuku‟nda ise taĢıtan/yükletenin bu tür taahhütnameler ile sorumluluk altına sokulamayacağı yönünde kararlar bulunmaktadır (Girvin, s. 30 dn. 76 Ben Line Steamers ltd v Joseph Heureux (London) ltd (1935) 52 LI LR 27 (CA)). ġayet eĢyanın iyi durumda olmadığı taĢıtan/yükleten ya da acentesi tarafından bilinmesine rağmen temiz koniĢmento düzenlenmesi konusunda kaptana baskı yapıyorlarsa, taĢıyanın sözleĢmeyi haklı nedenle feshedebileceği kabul edilmektedir (Trade Star Line Corp v Mitsui Co Ltd (The Arctic Trader) (1996) Lloyd‟s Rep 449 (CA)).

TaĢıma edimi birkaç safhada ifa edilir. TaĢımanın gerçekleĢebilmesi için öncelikle geminin taĢıyan tarafından yükleme tarihinde, yükleme yerinde hazır bulundurulması gerekir. Daha sonra taĢıtan eĢyayı yükleme limanına getirmeli ve gerekli belgeler ile taĢıyana teslim etmelidir459

. Ardından eĢya gemiye yüklenir, istiflenir ve gemi yola çıkar. EĢya yol boyunca taĢıyanın gözetim ve denetimi altındadır, taĢıyan eĢyaya özen gösterir ve onu muhafaza eder. Varma limanına ulaĢıldığında eĢya gemiden boĢaltılır. BoĢaltmadan sonra eĢyanın gönderilene teslimi taĢıma yükümlülüğünden bağımsız, sözleĢmeden doğan bir yan edim yükümüdür.

Navlun sözleĢmelerinde eĢya önceden belirlenen bir yere taĢınabileceği gibi, varma noktasının gemi sefere çıktıktan sonradan bildirilmesinin de mümkün olduğu söylenir460. Düzenli hat taĢımacılığında ise gemi binlerce farklı eĢya taĢır ve izleyeceği rota bellidir. Bu nedenle çarter sözleĢmeleri için geçerli olsa da en azından düzenli hat taĢımacılığı Ģeklinde ifa olunan kırkambar sözleĢmeleri bakımından bu görüĢün kabulü mümkün değildir, taĢıyan sonradan verilen talimata uymaya zorlanamaz, kaldı ki navlun da önceden, geminin varma limanına kadar yapacağı yolculuk dikkate alınarak belirlenir. Tüm bunlardan öte üzenli hat taĢımacılığı yapan büyük konteyner gemilerinde istif ve boĢaltma detaylı bir planlamayı gerektirir. Bu planlamanın dıĢına çıkılması taĢıyandan katlanılması beklenemeyecek büyük bir külfet olabilir.

Kırkambar sözleĢmesinde; yükleme, istif ve boĢaltma gibi bazı safhalar sözleĢme uyarınca taĢıtan veya taĢıyan tarafından yerine getirilebilir bu konuda bir genelleme yapmak, kural belirtmek doğru olmayacaktır nitekim bir eĢyanın taĢınması için birden çok kırkambar sözleĢmesi yapılabilir ve bu kırkambar sözleĢmelerinin bazılarında gemiye yükleme söz konusu olmayabilir. Örneğin ihracat yapmak isteyen bir üretici, taĢıma iĢleri organizatörü (freight forwarder) ile yapmıĢ olduğu kırkambar sözleĢmesi uyarınca eĢyayı iĢyerinde, yükleme terminalinde veya limanda teslim edecektir, bu durumda gemiye yükleme söz konusu olmaz. TaĢıma iĢleri

459 Fob satıĢlarda bu kiĢi yükletendir ve yüklemeyi alıcıya ihbar etmelidir. Bu yükümlülük TTK

m.1138/II‟de zımnen düzenlenmiĢ bir yükümlülüktür. Ayrıca Incoterms‟de de yer verilmiĢtir. (fob A.7) (Erdem, Fob, s. 66, 75) Incoterms, Ġngiliz Hukuku‟nda da taraflarca karalaĢtırılmıĢsa uygulanan kurallardır (van houtte, ss. 1174, 1175; Sealey, Hooley, s. 463.

organizatörü ise aynı eĢyanın taĢınması için düzenli hat taĢıyanıyla kırkambar sözleĢmesi yapar ve yükleme ya kendisi ya da düzenli hat taĢıyanı tarafından yerine getirilir. Daha sonra düzenli hat taĢıyanı da baĢka hat taĢıyanlarıyla kırkambar sözleĢmesi yapabilir. Görüldüğü gibi bir eĢyanın iki nokta arasında taĢınması için biren çok navlun sözleĢmesi yapılabilir. Bu sözleĢmelerden fiili taĢımanın yapıldığı üst (asıl) navlun sözleĢmesi olarak adlandırılır. AĢağıda alt navlun ve üst navlun sözleĢmelerine değinilecektir.

Belgede Kırkambar Sözleşmesi (sayfa 134-139)