• Sonuç bulunamadı

Taşıyanın, Geminin Sefere Elverişli Olmamasından Doğan Sorumluluğu

Belgede Kırkambar Sözleşmesi (sayfa 93-98)

KIRKAMBAR SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜMLERİ

A. Gemiyi Sefere (Denize, Yola, Yüke) Elverişli Bulundurma Yükümlülüğü

5. Taşıyanın, Geminin Sefere Elverişli Olmamasından Doğan Sorumluluğu

TaĢıyan, geminin denize, yola ve yüke elveriĢli olmaması nedeniyle doğacak zararlardan taĢıtana ve eĢyayla ilgili kiĢilere karĢı sorumludur. TaĢıyanın geminin sefere elveriĢsizliğinden dolayı meydana gelen zarardan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle yapılacak sefer açısından geminin denize, yola veya yüke elveriĢsiz olması gerekir. Bundan baĢka bir zarar ortaya çıkmıĢ olmalı ve elveriĢsizlik ile zarar arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Davacı taĢıtan veya eĢyayla ilgili kiĢi, bu üç unsuru ispat etmelidir. Dördüncü ve son unsur ise taĢıyanın kusurlu olmasıdır, taĢıyan kusuru bulunmadığını ispat etmelidir (BK m.96).

Zarar; taĢıyanın asli edim yükümü olan taĢımayı hiç ifa etmemesi veya teslimde gecikmesi ya da eĢyanın zıyaa veya hasara uğraması Ģeklinde ortaya çıkmıĢ olabilir. TaĢıyanın gemiyi sefere elveriĢli bulundurma yükümlülüğü; geminin beklenebilir, öngörülebilir tehlikelere karĢı hazırlanması için gereken özeni

277 Yrg 11. HD 10.6.2002 E. 2002/2171 K. 2002/5870 (http://www.kazanci.com.tr). 278 B. Sözer, Sefere ElveriĢli Bulundurma Borcu, s. 54.

göstermesini gerektirir. Denizcilik teamüllerine göre geminin yolculuk sırasında kendi olanaklarıyla giderebileceği arıza ve noksanlıklar gemiyi sefere elveriĢsiz saymaya yetmez279. Bu nedenle yolculuk baĢlamadan önce bilinen fakat geminin sefer sırasında kendi imkânlarıyla giderebileceği bir eksiklik her nasılsa giderilememiĢ ve bir zarar meydana gelmiĢse taĢıyan, TTK m.1061 ve devamı maddelerine göre sorumlu olacaktır. Eksikliğin bu niteliğinin belirlenmesinde denizcilik teamülleri esas alınır.

TTK m.817/I‟de yer alan “tamamen anormal tehlikeler hariç” ifadesini Yargıtay‟ın belirttiği gibi mücbir sebepler olarak anlamamak gerekir280

. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bir rotada yılın bazı zamanlarında mücbir sebep olarak nitelendirilebilecek kötü hava koĢullarıyla karĢılaĢılabilmesine rağmen taĢıyan bu Ģartlar açısından denize elveriĢli olmayan bir gemiyle sefere çıkmıĢsa zarar her ne kadar mücbir sebepten ileri gelse de, taĢıyan sefere elveriĢsizlikten sorumlu olur çünkü burada öngörülebilir bir durum mevcuttur.

Sefere elveriĢsizlik; yüklemenin baĢlangıcından geminin yola çıktığı, ilk manevrayı yaptığı ana kadar geçen sürede var olan elveriĢsizliktir. ElveriĢsizliğin sonuçlarının daha sonraki bir zamanda çıkmıĢ olması durumunda da ortaya çıkan zarar ve taĢıyanın sorumluluğu sefere elveriĢsizlik hükümlerine tâbi olur281

. Örneğin

279 Akıncı, Navlun Mukaveleleri, ss. 105 vd.; Ġzveren, Franko, Çalık, s. 238; Çağa, Kender, 2. Cilt, s.

177.

280 Yargıtay da bir kararında;

“TTK.nun 817/I. maddesinde geminin, denize ve yola elverişli sayılabilmesi için "anormal olanlar

hariç" bütün tehlikelere karşı koyabilecek vasıfta olmasının aradığına göre, anormal tehlikenin mücbir sebep anlamında kullanıldığının kabulü gerekir. Taşıyana, geminin denize ve yola elverişli ve ambarlarının yükü kabule, taşımaya elverişli tutma mükellefiyeti getiren TTK.nun 1019. maddesi hükümleri de birlikte değerlendirildiğinde, taşıyanın özen borcunun daha ağırlaştırılmış olduğu görülmektedir. Yine, hatalı istifin de yol açacağı elverişsizlikten taşıyanın sorumlu olacağı nazara alındığında, taşıyanın gemiyi mücbir sebep teşkil etmeyen deniz koşullarına uygun denize elverişli halde bulundurması, aldığı yükün özelliklerin uygun istifleme yapması ve yine, o sefere mahsus diğer alınması gerekli tedbirleri de alması zorunludur;

Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönülecek olunursa, geminin en fazla 5-6 şiddetindeki deniz koşullarından battığı anlaşılmaktadır. Bu şiddette ki deniz koşullarının mücbir sebep teşkil edecek koşullar olmadığı ortadadır.”

diyerek olağan dıĢı halin mücbir sebep anlamında kullanıldığını belirtmiĢtir. Yrg. 11.HD 25.1.2001 E. 2000/8805 K. 2001/438 (http://www.kazanci.com.tr)

281Ülgener, Sorumsuzluk Halleri, s. 56; Tekil, Deniz Hukuku, s. 273; TaĢdelen, ss. 945 vd.; Çağa,

henüz yolculuk baĢlamadan karaya oturan geminin sefere elveriĢsiz olduğu kabul edileceği gibi ambarlarının baĢlangıçta yüke elveriĢli olmaması nedeniyle yolculuk sırasında su almasından dolayı ortaya çıkan zarar da sefere elveriĢsizlikten kaynaklanır. ElveriĢsizlik, gemiye kabul edilen her eĢya için yeniden değerlendirilir282

. Yolculuğun mesafesi, yolculuğun yapıldığı deniz, taĢınan eĢya ve diğer Ģartlar sefere elveriĢliliğin her olayda yeniden ele alınmasını gerektirir. Bu nedenle sefere elveriĢlilik nisbi bir kavramdır283

.

Sefere elveriĢliliğin her eĢya için tekrar değerlendirilmesi kırkambar sözleĢmeleri açısından önem taĢır. Örneğin Mersin‟de yüklenen eĢya Ġzmir limanında gemi beklerken soğutma tertibatının arızalanması sonucu zayi olursa burada ticari kusur vardır ve elveriĢsizlik sonradan meydana geldiği için taĢıyan TTK 1061 vd. maddelerine göre sorumlu olacaktır. Bu bozuk soğutma tertibatı nedeniyle Ġzmir‟de yüklenen eĢyanın zayi olması durumunda ise o eĢya açısından yüke elveriĢsizlik söz konusu olur (TTK m.1019)284.

Diğer yandan yukarıdaki örnekte, henüz gemi Ġzmir limanından yola çıkmadan önce, yan yana istiflenen eĢyalardan Mersin‟de yüklenen, Ġzmir‟de yüklenenin hasar görmesine neden olursa, taĢıyan TTK m.1019‟a göre; Ġzmir‟de yüklenen Mersin‟de yüklenene zarar verirse TTK m.1061 ve 1062‟ye göre sorumlu olur. Sefere elveriĢsizlikten ötürü meydana gelen zararın tespiti ve ihbarı konusunda TTK m.1065 ve devamındaki hükümler uygulanır.

Geminin sefere elveriĢsizliği konusunda taĢıyan, TTK m.20/II ve 1019 uyarınca hafif ihmalinden dahi sorumludur. Geminin sefere elveriĢsiz sayılmasını

Öğretide bir görüĢ yalnızca yükleme anı ile yolculuğun baĢlangıcı anındaki elveriĢsizliğin sefere elveriĢsizlik olarak kabul edilmesi gerektiğini bu iki an arasındaki sürede sefere elveriĢsizlikten söz edilemeyeceğini savunan görüĢ katıldığım hâkim görüĢ tarafından kabul edilmemektedir. (bkz. Çağa, Kender, 2. Cilt, ss. 176, 177)

282 AyĢe Nur Tütüncü, Geminin BaĢlangıçtaki ElveriĢsizliği Dolayısı ile TaĢıyanın Sorumluluğu,

1985, s. 15 (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi); Ülgener, Sorumsuzluk Halleri, s. 55.

283 TaĢdelen, ss. 946, 947; Ülgener, Sorumsuzluk Halleri, ss. 53 vd; Tekil, Deniz Hukuku, s. 275;

Kender, Çetingil, s. 111

gerektirecek eksikliğin taĢıyanın kusuruyla meydana gelmiĢ olması Ģart değildir285 . TaĢıyan, tedbirli bir taĢıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermemesi durumunda kusurlu sayılır. Bu objektif ölçüte uygun dikkat ve özeni göstermiĢ olmasına rağmen arıza ve eksikliği fark edememiĢse kusurlu sayılmaz. Nitekim TTK m.1019/II‟ye göre taĢıyan, tedbirli bir taĢıyanın göstermekle yükümlü olduğu dikkat ve özeni göstermiĢ olmasına rağmen eksikliği yolculuk baĢlayana kadar yapılan muayenelerde tespit edememiĢse sorumluluktan kurtulacağı ifade edilmiĢtir (TTK m.1019/II). Yargıtay kuĢkulu durumun taĢıyan aleyhine yorumlanacağını belirtmiĢtir286

. Diğer bir deyiĢle burada hukuki niteliği itibariyle, garanti değil, kusur sorumluluğu mevcuttur287. Kusur elveriĢsizliğin tespiti hususunda tedbirli bir taĢıyanın gösterdiği özenin gösterilip gösterilmediği noktasındadır288

. Aynı esas Tasarı‟da da korunmuĢtur (Tasarı m.1141289

).

TTK m.1116/I‟e göre sefere elveriĢsizliği düzenleyen 1019. madde emredici hüküm olduğundan, koniĢmentolu taĢımalarda, taĢıyanın kusur derecesini hafifleten, sorumluluğunu tamamen ortadan kaldıran veya daraltan anlaĢmalar, koniĢmento kayıtları geçersizdir290. Bu nedenle taĢıyanın hafif ihmalinden ötürü sorumlu olmayacağı kararlaĢtırılamaz. Dolayısıyla BK m.99 hükmünün uygulanması söz konusu olmaz. Burada taĢıyanın elveriĢsizliği fark edememesi konusunda kusurlu olduğu kabul edilir (BK m.96). Ġspat yükünü tersine çeviren anlaĢmalar TTK m.1116/II uyarınca hükümsüzdür. Bu nedenle taĢıyan kusuru bulunmadığını kanıtlamalıdır291 . 285 Okay, s. 184. 286 Yrg. 11 HD E. 1981/3734K. 1981/4110 T. 1.10.1981; Y11.HD 26.2.1982 E. 1982/448 K. 1982/783(http://www.kazanci.com.tr)

287 Akıncı, Navlun Mukaveleleri, s. 322; Çağa, Kender, 2. Cilt, s.177

288 Bu nedenle özen yükümlülüğü ile ağırlaĢtırılmıĢ bir kusur sorumluluğu mevcuttur (Sözer, Öneriler,

s. 310.)

289 TaĢıyanın; gemiyi denize, yola ve yüke elveriĢli bulundurma yükümlülüğü

MADDE 1141 – (1) Her türlü navlun sözleĢmesinde taĢıyan, geminin denize, yola ve yüke elveriĢli bir halde bulunmasını sağlamakla yükümlüdür.

(2) TaĢıyan, yükle ilgili olanlara karĢı geminin denize, yola veya yüke elveriĢli olmamasından doğan zararlardan sorumludur; meğerki, tedbirli bir taĢıyanın sarf etmekle yükümlü olduğu dikkat ve özen gösterilmekle beraber eksikliği yolculuğun baĢlangıcına kadar keĢfe imkân bulunmamıĢ olsun.

290 Bu hüküm nisbi emredici olduğundan taĢıyan aleyhine Ģartlar geçerlidir.

291“TTK.nun 817 nci maddesi hükmü gereği olarak ilgili makamlardan alınan belgenin ibrazı,

taşıyanın bu özen borcunu gereği gibi yerine getirdiğinin kabulü için yeterli değildir. Taşıyan bu özen borcunu usulü dairesince ve fiilen yerine getirdiğini isbat etmek zorundadır.” Yrg. 11 HD. 25.1.1985

TaĢıyan, adamları ve ifa yardımcılarının sefere elveriĢsizlikteki kusurlarından dolayı BK m.100‟e göre sorumludur. Burada taĢıyanın TTK m.1061‟de düzenlenen sorumluluğuyla ilgili olan TTK m.1062 uygulanmaz.

TaĢıtanın geminin sefere elveriĢsiz olduğunu bilmesine rağmen eĢyayı yüklemesi ve bu eĢyanın zarar görmesi halinde tazminat talep edip edemeyeceği tartıĢılmıĢtır. Bir görüĢe göre bu durumda taĢıyanı sorumlu tutmak hakkın kötüye kullanılması yasağı ile bağdaĢmaz292

. Diğer görüĢe göreyse taĢıtanın eĢyayı yüklemesi elveriĢsizliği kabul ettiği anlamına gelmez, çünkü emredici hükmün aksine kayıtlar geçersizdir293

. Kanımca; TTK m.1116/I/b.5 (ve ayrıca BK m.99/I) uyarınca taĢıyanın sorumluluğunun kaldırılması veya daraltılmasına iliĢkin Ģartlar hükümsüz olduğundan bu durumda da taĢıtanın tazminat talep etmesi mümkündür. ElveriĢsizliği bilmesine rağmen eĢyayı yükleyen kiĢinin davranıĢını zarara razı olması Ģeklinde görerek tazminat miktarında indirime gitmek de (BK m.44, MK m.5, BK m.98/II uyarınca kıyasen) aynı nedenle mümkün değildir.

TaĢıyanın sefere elveriĢsizlikten dolayı sorumluluğu genel hükümlere tabidir, taĢıyan yoksun kalınan kâr dâhil tüm zarardan sorumludur. TaĢıyanın sorumluluğunun sınırı, TTK m.1112 ve 1113‟de yalnızca m.1061‟e atıf yapıldığından ötürü, eĢyanın piyasa değeri değildir. Tazminatın azami sınırı TTK m.1114‟e göre belirlenir294. TaĢıtan veya yükleten kasıtlı olarak eĢyanın cins veya değerinin koniĢmentoda yanlıĢ belirtilmesine neden olmuĢlarsa taĢıyan sorumluluktan kurtulur (TTK m. 1064)295.

292 TaĢdelen, s. 952.

293 Okay, s. 190.

294 Akıncı, Navlun Mukaveleleri, s. 361; Çağa, Kender, 2. Cilt, s. 183; TaĢdelen, s. 955 295

Okay, ss. 188, 189; Wüstendörfer, 266, Prüssmann 771, 773 nak. Çağa, Kender, 2. Cilt, s. 162, 182; Zeynep Demirçivi Mineliler, “Deniz Yoluyla TaĢımada Yükün Zıya ve Hasarından Doğan Sınırlı Sorumluluk”, Prof.Dr.Ünal Tekinalp’e Armağan, Dokuz Eylül Üniversitesi Yay., Ġzmir, 2007, ss. 957-984, s. 951.

Belgede Kırkambar Sözleşmesi (sayfa 93-98)