• Sonuç bulunamadı

Konişmentonun İşlevler

Belgede Kırkambar Sözleşmesi (sayfa 116-134)

KIRKAMBAR SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜMLERİ

B. Konişmento Düzenleme Yükümlülüğü

4. Konişmentonun İşlevler

a. Sözleşmeyi İspat İşlevi ve Konişmento ile Kırkambar Sözleşmesi Arasındaki İlişki

Düzenli hat taĢımacılığında taĢıyan ile her bir taĢıtan arasında münferit yazılı sözleĢmeler yapılmaz. Kırkambar sözleĢmesinin tarafları için, koniĢmento dıĢında, çarter parti376

(TTK m.1017) gibi sözleĢmeyi kanıtlayan bir belge377 talep hakkı da

durumlarda donatanın taĢıyan sayılacağı belirtilmiĢtir, ancak koniĢmento hâmilinin talebi üzerine donatan bu bilgileri verirse kendisi taĢıyan sayılmaz. Donatan için öngörülen bu hususlar koniĢmentonun, taĢıyanın temsilcisi tarafından düzenlenmiĢ olması halinde temsilci bakımından da uygulanır ve temsilci donatan ile birlikte taĢıyan sayılır. Tasarı‟da taĢıyanın ad ve soyadı veya ticaret ünvanının koniĢmentoda belirtilmemesinden, yanlıĢ veya geç bildirilmesinden doğan zararlardan taĢıyan, donatan ve temsilci müteselsilen sorumlu tutulmuĢtur. Bu sorumluluk nedeniyle açılacak dava taĢıyan hakkındaki doğru bilgilerin bildirilmesinden itibaren bir yıllık hak düĢürücü süreye tabidir.

375 Aynı yönde Uluğ, s. 788.

376TTK‟nın “Çarter parti” baĢlıklı 1017. maddesinde çarter parti, çarter sözleĢmesi koĢullarını içeren

bir belge olarak düzenlenmiĢtir. Çarter parti, TTK m.1017‟ye göre çarter sözleĢmesi hükümlerini içeren bir belgedir. Bu belgeyi taraflardan her biri masraflarını ödemek kaydıyla diğerinden talep edebilir. Tasarı‟nın 1132. maddesinde de zaman çarter partisi ile zaman çarteri sözleĢmesi, 1139. maddede ise yolculuk çarter partisi ile yolculuk çarteri sözleĢmesi arasındaki iliĢki aynı Ģekilde

tanınmamıĢtır fakat daha önceden, hangi zamanlarda ve limanlar arasında eĢya taĢınacağı ilan edilir. Taraflar arasında eĢyanın taĢınmasına iliĢkin esasları belirten tip koniĢmento ve benzeri belgeler kullanılır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi koniĢmento bir yandan eĢyayı temsil eden bir kıymetli evrak, diğer yandan ise sözleĢme içeriğinin tespitine dair bir kanıttır378

.

(1) Sözleşme ile konişmento arasındaki farklı hükümlerin değerlendirilmesi

Kırkambar sözleĢmesi hükümleri ile koniĢmentoda yer alan kayıtlar ve klozlar arasında farklılık olduğunda bunun nasıl yorumlanması gerektiğinin tespiti konumuz açısından büyük önem taĢır. KoniĢmento ile sözleĢme arasında farklılık olması halinde; koniĢmento ile sözleĢmenin değiĢtirildiği kabul edilebileceği gibi379

; iki taraflı bir hukuki iĢlem olan sözleĢmenin tek tarafın iradesi ile değiĢtirilmesinin mümkün olmadığı da söylenebilir.

açıklanmıĢtır. Tasarı‟nın 1120. maddesinde ise gemi kira senedinin (gemi kira çarter-partisi) gemi kira sözleĢmesi Ģartlarını içeren belge olduğu belirtilmektedir. Kırkambar sözleĢmesinin tarafları için koniĢmento dıĢında, çarter parti gibi sözleĢmeyi kanıtlayan bir belge talep hakkı tanınmamıĢtır. Düzenli hat taĢımacılığında daha önceden hangi zamanlarda ve limanlar arasında eĢya taĢınacağı ilan edilir ve taraflar arasında eĢyanın taĢınmasına iliĢkin esasları belirten tip koniĢmento ve benzeri belgeler kullanılır.

377 Bugün Anglo-Amerikan Hukuku‟nda “charter party” ibaresi belgeden çok sözleĢmeyi

tanımlamaktadır (Lucas, s. 573).

378

Yrg. 11. HD E. 1982/2838 K. 1982/3274 T. 6.7.1982 (http://www.kazanci.com.tr);

Kırkambar taĢımalarında konĢimento, koĢullar ile kural olarak aynı zamanda navlun sözleĢmesinin içeriğini de kanıtlayan bir belgedir. Bu nedenle koniĢmento, yalnız taĢıyanla gönderilen (TTK. 1110/I) arasında değil, aynı zamanda, taĢıyanla taĢıtan arasındaki iliĢkileri de düzenler (Prof. Dr. Tahir Çağa "Deniz Ticaret Hukuku" Ġstanbul 1979 C. 2. Sh. 101). 11. HD 7.4.1983 T. 1983 / 1594 E. 1983/1772 K. (http://www.hukukturk.com.tr)

Yrg. TD. 1.12.1947, E. 48/3967, K. 4039; Yrg. TD 27.9.1948, E. 48/3967, K. 4091 (Zevkliler, KoniĢmento, s. 549)

HUMK m.290‟a göre kesin delil olan koniĢmentonun aksi yine bir kesin delil ile ispatlanması gerekecektir (Karan, Elektronik KoniĢmento, s.52). Noter huzurunda düzenlenen koniĢmentolar ise resmi ispat vesikasıdır. (Zevkliler, KoniĢmento, s. 549); taĢıtanın kimliğinin tam olarak anlaĢılamadığı ve taĢıtanın yükleten olmadığı koniĢmento, Ģartları var ise navlun sözleĢmesinin içeriğine dair yazılı delili baĢlangıcı olarak kabul edilebilir. Bu yazılı delil baĢlangıcı diğer takdiri delillerle desteklenmelidir (Karan, Elektronik KoniĢmento, s. 47; DoğuĢ Taylan Türkel, “Türk Ġspat Hukuku Açısından KoniĢmentonun Navlun SözleĢmesini Ġspat Fonksiyonu Üzerine Bazı Notlar”, Ergon A.

Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı, 2007, ss. 1102-1113, ss. 1110

vd.).

Anglo-Amerikan Hukuku‟nda da koniĢmentonun bir sözleĢme olmadığı, yalnızca sözleĢme hükümlerini kanıtlayan bir belge olduğu kabul edilmektedir (Gaskell, Asariotis, Baatz, P., 2.35; Stewart, Burrows, Foxton, s. 67; Gold, Chircop, Kindred, ss. 410, 411; Hill, s. 177).

BK m.114‟e göre borcun yenilenmesi sözleĢmeden anlaĢılmalıdır. Aksine sözleĢme olmadıkça, mevcut bir borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması ya da yeni bir alacak senedi veya kefaletname imzalanması borcun yenilendiği anlamına gelmez. Bilindiği gibi borcun sona erme Ģekillerinden biri, borcun konusu edimin ifasıdır. Tarafların anlaĢarak borcun konusu edim yerine baĢka bir edim ile ifanın gerçekleĢeceğini kabul etmeleri halinde ifa yerine edim; asıl edim yerine baĢka bir Ģeyin ifası ile asıl alacağın teminat altına alınması amaçlanmıĢsa teminat amacıyla edim söz konusu olur380

. Borçlunun borcun konusu olan edim yerine baĢka bir edimde bulunması ve tarafların bu edimin ifa uğruna gerçekleĢeceği konusunda anlaĢmaları halinde ise ifa uğruna edimden bahsedilir. Örneğin; alacağın temliki, ifa uğruna havale, kambiyo taahhüdü kural olarak ifa uğruna edimdir (datio solvendi causa)381. Ġfa uğruna edimde alacaklının ifa edilen ile asıl borç konusu edimi temin etmesi amaçlanır, asıl edimden fazlası borçluya iade edilir, bu nedenle ifa uğruna edim bir ifa teĢebbüsüdür382

. Ġfa uğruna edim neticesinde alacaklı alacağını temin edemezse borç sona ermez. KoniĢmento düzenlenmesi ise taraflarca aksi kararlaĢtırılmadıkça ifa uğruna edimdir ve borcun yenilenmesi sayılmaz383

. Bu durumda koniĢmentonun düzenlenmesiyle taĢıyanın hem kırkambar sözleĢmesinden hem de koniĢmentodan doğan taahhütleri bulunmaktadır384.

Özetle, koniĢmento ile kırkambar sözleĢmesinin değiĢtirildiğini kabul edebilmek için tarafların iradelerini o yönde beyan etmeleri gerekir. Burada öncelikli olarak yanıtlanması gereken soru, taĢıtan ve yükletenin farklı kiĢiler olması durumunda koniĢmentoda yer alan sözleĢmeden farklı hükümlerin nasıl değerlendirileceğidir. Bununla iliĢkili bir diğer soru da yükletenin kırkambar

380 Ergin, ss. 843, 848.

381 Ergin. ss. 839, 840. 382

v. Büren, B. Schweizerisches Obligationenrecht, Allgemeiner Teil, Zürich, 1964, s. 462 nak. Ergin, s. 843.

383 Poroy, Tekinalp, s. 117; YeĢilova, s. 55; v. Tuhr/Escher. Allgemeiner Teil des Scheweizerischen

Obligationenrechts, Band I, Zurich, 1979, §76, II, 182 nak. Baki Ġlkay Ergin. “Ġfa Uğruna Edim”,

Prof.Dr.Erdoğan Moroğlu’na 65. Yaş Günü Armağanı, Ġstanbul, 2001, ss. 839-862, s. 846;

Bucher, E. Scheweizerisches Obligationenrecht, allgemeiner Teil, 2 Auflage, Zurich, 1988, §22, IV, 4b, 411 nak. Ergin, s. 846; Aepli, V. Zürcher Kommentar, Band VI h, Art.114-126 Or, Zürich, 1991, Art 116, N 34 nak. Ergin, s. 846.

sözleĢmesi hükümlerine aykırı olan kayıtlara koniĢmentoda yer verilmesi için taĢıyana talepte bulunup bulunamayacağıdır.

Özellikle denizaĢırı (fob385

veya fas) satıĢlarda taĢıtan olmayan yükletenin beyanlarına göre koniĢmento düzenlenir. Yukarıda da belirtildiği gibi yükleten; eĢyayı yükleyene ya da yüklenmek üzere taĢıyana teslim edene kadar taĢıtanın temsilcisidir. Bu andan sonra ise bağımsız bir kiĢi olarak yükle ilgililer arasında yer alır. KoniĢmentonun içeriğinin belirlenmesi konusunda hak sahibi olanlar taĢıtan ve taĢıyan olmakla birlikte, TTK‟da koniĢmentoda yer alacak bazı kayıtlar açısından (TTK m.1100) yükletenin beyanda bulunma yetkisi kabul edilmiĢtir. Kanunun 1101. maddesinde ise koniĢmentonun, aksi kararlaĢtırılmıĢ olmadıkça, yükletenin talebi üzerine gönderilenin emrine veya sadece emre olarak düzenlenebileceği, bu durumda yükletenin emrine sayılacağı belirtilmiĢtir. Demek ki taĢıtan ve taĢıyan bu konuda bir anlaĢmaya varmıĢlarsa yükleten koniĢmentonun bu anlaĢmaya aykırı düzenlenmesini sağlayamaz.

Özetle, yükleten kendisine taĢıtan tarafından özel yetki verilmedikçe gönderileni ya da boĢaltma limanını tayin edemez, kırkambar sözleĢmesi hükümlerini değiĢtiremez, sözleĢmede koniĢmentonun kimin emrine ya da namına düzenleneceği belirlenmiĢse taĢıyan ona göre hareket etmelidir. TaĢıtanın aynı zamanda yükleten olması durumunda ise bu değiĢikliklerin geçerli olabilmesi için taĢıyan tarafından kabul edilmesi gerekir. Düzenli hat taĢımacılığında nihai koniĢmento düzenlenmeden önce taĢıyan tarafından taslak koniĢmento gönderilerek taĢıtanın onayını alır. Bu nedenle koniĢmento ile sözleĢme arasında uyumsuzluk olması düĢük bir ihtimaldir.

Bazı standart kabul kaydı formlarında (örneğin Conlinebooking 2000) yer alan hükümlerin, piĢmanlık navlunu hariç, koniĢmentonun düzenlenmesiyle, koniĢmento hükümlerince, yenilenmiĢ sayılacağına iliĢkin Ģartlar yer alır. BK m.114/III‟e göre bu kloz geçerlidir. Böyle bir klozun bulunmaması halinde koniĢmento ile kırkambar sözleĢmesinin değiĢtirildiğini kabul edebilmek için bu iki

385 Erdem, s. 58.

hukuki iliĢkinin taraflarının aynı olması gerekir. Aksi takdirde koniĢmentonun tevsik ettiği sözleĢmeyi ikinci bir kırkambar sözleĢmesi olarak görmek gerekir.

Bununla birlikte koniĢmento kırkambar sözleĢmesinin içeriğinin tespitine iliĢkin bir belgedir. Aksi kanıtlanmadıkça kırkambar sözleĢmesine uygun olduğu kabul edilmelidir386. KoniĢmentoda basılı klozlarla sözleĢme arasında aykırılık olması halinde taĢıyan ile taĢıtan arasındaki iliĢkide yukarıda açıklanan nedenlerle ve istisnalar saklı kalmak kaydıyla sözleĢmeye öncelik verilmesi gerekir. Basılı klozlar ile sözlü olarak yapılan anlaĢma arasında farklılık olduğunda da genellikle sözlü olana öncelik tanınmalıdır387

. Anglo-Amerikan Hukuku‟nda bir davada da, kabul kaydında yer alan klozun koniĢmentoda yer almaması halinde bu klozun geçerliliğini yitirmeyeceğine karar verilmiĢtir388

. Bir baĢka davada sözlü olarak yapılan navlun sözleĢmesi ile eĢyanın boĢaltma limanında teslim tarihinin sonradan kararlaĢtırılmıĢ olması ve daha sonra düzenlenen koniĢmentoda bu tarihin taĢıyanın insiyatifine bırakılması (yazılı klozla) halinde koniĢmento hükmünün geçersiz olduğuna karar verilmiĢtir389

. Sözlü anlaĢmanın ispatı meselesini bir kenara bırakırsak, özetle koniĢmento klozlarını aksine bir anlaĢma olmadığı takdirde geçerli saymak gerekir. Basılı olan bir kloz ile çeliĢen ve sonradan daktilo ya da el yazısı ile yazılan klozlarda ise daha çok sonradan eklenen yazıya üstünlük tanınmakla beraber halin icabına göre karar verilmektedir390

. Kırkambar sözleĢmesiyle çeliĢen fakat sonradan

386Yargıtay kararına konu bir olayda taĢıtan teleks yolu ile navlun ücretini ton üzerinden almıĢ, daha

sonra taĢıyanın metre küp ücretlendirmesiyle zarara uğradığını belirterek tazminat talep etmiĢtir. Davalı taĢıyan ise koniĢmentoda hacim esası üzerinden kayıt bulunduğunu belirtmiĢtir. Yargıtay telekste yer alan “takribi” ibaresi nedeniyle kesin bir anlaĢmaya varılmadığını, TTK m.1110‟a göre koniĢmentonun akdi iliĢkiyi düzenleyen bir delil olduğunu ve taĢıtanın da koniĢmentoya dayanılarak hesaplanan navlunu hiçbir çekince öne sürmeksizin tam olarak ödemiĢ olduğundan hareketle taĢıtanın davasını reddetmiĢtir

“Taraflar arasında teati edilen telekslerde ücretle ilgili kesin bir anlaşma yoktur. Sonradan

düzenlenen konişmentonun bir sureti karşı tarafa verildiğinden ve konişmentoda ücretle ilgili kayıt bulunduğundan, konişmentonun aradaki akdi ilişkiyi düzenleyen bir kanıt niteliğinde bulunduğunun kabulü gerekir.” Yrg. 11. HD E. 1982/2838 K. 1982/3274 T. 6.7.1982 (http://www.kazanci.com.tr

veAybay, Kararlar, ss. 111, 112).

387 Gaskell, Asariotis, Baatz, P., 2.29; Stewart, Burrows, Foxton, s. 67.1

388 Nelson Pine Industries td v Seatrans New Zelland Ltd (The Pembroke) (1995 2 Lloyd‟s Rep 290

(HC of NZ) (Girvin, s. 26 dn. 36)

389 The Ardenness (1951) 1 K.B. 55( D‟arcy, Murray, Cleave, s. 258; Girvin, s. 76; Wilson, ss. 134,

135).

daktilo veya el yazısıyla koniĢmento üzerine yazılmıĢ hükümleri ise taĢıtanın onayı varsa üstün tutmak gerekir.

(2). Konişmentoların arka yüzlerinde yer alan hükümlerin değerlendirilmesi

Bu baĢlık altında değinmek istediğimiz bir diğer husus; tip koniĢmentolarda, koniĢmentonun (ön yüzünde yer alan ve her koniĢmentoda bulunan kayıtlar391 dıĢında), arka yüzünde yer alan hükümlerin niteliğidir. KoniĢmentonun ciro edilebilirliği ve taĢıyan ile gönderilen arasındaki iliĢkide esas alınması da göz önünde bulundurularak, arka yüzde yer alan bu klozların hukuki mahiyetleri, koniĢmentonun iki yüzü arasında nasıl bir iliĢki olduğu tespit edilmelidir.

Kırkambar sözleĢmesi ve yükletenin beyanlarına uygun olarak düzenlenen ön yüzün dıĢında, arka yüzde yer alan klozların geçerliliği konusunda, bu klozların taĢıtan tarafından kabul edilip edilmediğine bakmak gerekir. TTK m.1098‟de koniĢmentoda kimin imzasının yer alması gerektiğine değinilmemiĢtir. Bir kıymetli evrakta düzenleyenin (BK m.14 anlamında borçlunun) imzasının bulunması gerektiği söylenebilir392

. Bu nedenle uygulamada olduğu gibi koniĢmentoda taĢıyan veya temsilcisinin imzası bulunur393

. Dolayısıyla koniĢmentonun arka yüzündeki klozların

Yargıtay, elle veya daktilo ile yazılmıĢ bir koniĢmento klozunun aynı nitelikteki bir çarter parti klozuna ve çarter partinin basılı klozlarına tercih edileceğini belirtmiĢtir. Yrg. 11. HD 7.4.1983 T. 1983 / 1594 E. 1983/1772 K. (http://www.hukukturk.com.tr).

391 Düzenli hat taĢımacılığında sıklıkla kullanılan tip koniĢmentoların ilk sayfasının en üst sırasında

yükletenin (shipper) adı, adresi, gönderilenin adı, adresi koniĢmento (nüsha) sayısı ve refarans numarası yer alır. Daha sonra gemi, bildirim adresi, yükleme limanı ve boĢaltma limanına iliĢkin bilgilerin girileceği kutucuklar bulunur. Bu kutucukların altında yükleten tarafından beyan edildiği Ģekliyle eĢyanın marka, sayı, ağırlık ve boyutlarına iliĢkin bilgilerin kaydedildiği bir boĢluk ve bununda altında taĢıyanın kimliği ve adresine, gemiye kadarki taĢımaya, navluna, düzenlenme yeri ve tarihi kaç nüsha düzenlendiğine ve eĢyanın niteliğine iliĢkin bilgilerin girileceği kutucuklar bulunur.

392 Göknil‟e göre imzanın yer almaması koniĢmentonun niteliğini değiĢtirmez (Göknil, s. 47). 393

Mehmet Bahtiyar, “KoniĢmentoda Yüke ĠliĢkin Kayıtlar”, Makaleler I, Beta Yay., Ġstanbul, 2008, ss. 61-73; Kender, Çetingil, s. 124.

Hamburg Kuralları‟nın 14. maddesinde; koniĢmentonun, düzenlendiği ülke hukukuna aykırı olmamak kaydıyla el yazısıyla, sembollerle, faksla, zımba, ıstampa ya da diğer elektronik ve mekanik araçlarla imzalanabileceği belirtilmiĢtir. Tasarı‟da koniĢmentoda bulunacak kayıtlar içinde taĢıyan ya da onu temsil eden kiĢinin imzasına yer verilmiĢtir (m.1229/I/k). Diğer bir maddede ise, Hamburg Kuralları‟na uyumlu olarak, koniĢmentonun yazılı Ģekilde düzenleneceğini ve imzanın; el yazısı, faksimile baskı, zımba veya ıstampa, sembol Ģeklinde, mekanik veya elektronik herhangi bir vasıta ile atılabileceğini kabul etmiĢtir ( m.1228/VI).

taĢıtan (ya da yükleten) tarafından da kabul edildiği sonucuna ulaĢmak kolay değildir. TTK m.1097/III‟de yükletenin talep üzerine, kendisi tarafından imzalanmıĢ bir koniĢmento nüshasını taĢıyana vermek zorunda olduğu belirtilmiĢtir. Bu madde koniĢmentonun içeriğini düzenleyen 1098. maddeden ayrı ele alınamaz. Dolayısıyla yalnızca imzanın, yükleten kırkambar sözleĢmesini değiĢtirmek konusunda taĢıtan tarafından yetkili kılınmıĢ olması durumunda dahi diğer yüzdeki klozların kabul edildiği Ģeklinde yorumlanmaması gerekir.

Bazı Standart düzenli hat koniĢmentolarının ön yüzünde yer alan bir klozda koniĢmentonun kabulüyle koniĢmento sayfalarında el yazısı veya daktilo ile yazılmıĢ veya basılı bulunan ya da atıfta bulunulan Ģartların da kabul edilmiĢ sayılacağı belirtilir394. Bu durumda dahi taĢıyanın koniĢmentoyu almaya tek taraflı olarak böyle bir hukuki sonuç bağlaması kabul edilmemelidir395.

TaĢıyanın standart koniĢmentosuna önceden ulaĢabilmenin mümkün olduğu ve yükletenin aynı zamanda taĢıtan olduğu ya da kırkambar sözleĢmesini değiĢtirmek konusunda yetkili kılındığı bazı durumlarda, koniĢmentoyu teslim alması, eĢyayı teslimi, zımni kabul olarak görülebilir. Günümüzde düzenli hat taĢıyanlarının kullandıkları tip koniĢmentolara internet üzerinden ulaĢılabildiği dikkate alınırsa taĢıtanın bunları bilmediğini iddia etmesi, somut olayın özellikleri de göz önünde bulundurulduğunda, dürüst davranma kuralına aykırılık oluĢturabilecektir (MK m.2). Diğer yandan koniĢmentonun ön ve arka yüzünde bulunan klozların kabul kaydı aĢamasında taĢıtan tarafından kabul edilmesi mümkündür. Yukarıda da

394 Çarter partiye atıf yapan koniĢmento nedeniyle gönderilen; çarter parti‟de yer alan tahkim Ģartının

kendisini bağlamayacağını iddia edemez. HGK 1.2.1995T. 1994/11-765E. 1995/39K. (Aybay, Kararlar, s. 175 vd.)

Gönderen ve taĢıyıcı arasındaki navlun mukavelesinde yer alan tahkim Ģartı ile yetki anlaĢmasının bu anlaĢmada taraf olmayan gönderilenin halefi olan davacıya (sig.Ģti) karĢı ile sürülemeyeceğine göre TTK .1110 uyarınca taĢıyan ile gönderilen arasındaki iliĢkiyi düzenleyen koniĢmentoda ise öyle bir hüküm bulunmamasına… 11HD 5147/5268 24.11.1993 (Aybay, Kararlar, s. 152 vd.)

395 Göknil de mutad içeriğinden farklı kayıtların yükleten tarafından kabul edildiğinin belli olması

gerektiğini söyler. Yazara göre yükletenin yükleme ordinosuna koniĢmentodaki kayıtları peĢinen kabul ettiği yönündeki beyan ve imzası onun koniĢmentonun hükümlerini kabul ettiği anlamında yeterlidir (Göknil, 48); Ayrıca bkz. Yrg Tic. D. 23.12.1949, 49/5590 E., 5483 K. ve Yrg Tic. D. 23.12.1949, 58/2336 E., 59/439 K. (Zevkliler, KoniĢmento, s.533); Yrg TD 2.11.1959 E. 2336 K.436 (Türkel, s. 1111, dn. 46)

belirttiğimiz gibi düzenli hat taĢımacılığında taĢıyanlar, kullandıkları koniĢmento tipleriyle iliĢkili matbu kabul kaydı formları kullanırlar. Örneğin The Baltic and International Maritime Council (BIMCO) tarafından yayımlanan Conlinebill 2000 ile birlikte Conlinebooking 2000 kabul kaydı formu kullanılır ve bu kayıt formunun arkasında Conlinebill 2000 koniĢmentosunun arka yüzünde de bulunan hükümler yer alır. Bu uygulama sözleĢme (kabul kaydı) ile koniĢmentoda yer alan hükümler arasında farklılık olmasını önler396

.

Yükletenin taĢıtandan farklı bir kiĢi olması durumunda, yükletenin eĢya gemiye yüklendikten sonra taĢıtanın temsilcisi sayılamayacağından, bu konuda yetki verilmedikçe, kırkambar sözleĢmesini değiĢtiren bir iĢlem yapması mümkün değildir. TTK m.1097/III‟de yer alan ve talep halinde, yükletene koniĢmentonun bir nüshasını imzalayarak taĢıyana teslim yükümlülüğü getiren hüküm de bu görüĢe uygundur. Nitekim yükleten o anda eĢyayla ilgili kiĢi olarak koniĢmentoyu imzalamaktadır. Bununla birlikte yükleten kendisine verilen koniĢmentoda kırkambar sözleĢmesinin hükümlerinin yer almasına itiraz edemez, hükümlerin yer almasını kabul etmiyorsa eĢyanın iadesini talep edebilir397

.

KoniĢmentonun sonraki hâmilleri ile taĢıyan arasındaki iliĢkide yalnızca ön yüz dikkate alınır. Arka yüzde yer alan genel iĢlem Ģartları niteliğindeki hükümlerin koniĢmentoyu sonradan devralan hâmili bağlayabilmesi için onun tarafından açık veya örtülü Ģekilde kabul edilmesi gerekir398

. Kırkambar sözleĢmelerinde taraflar genellikle tacir olduklarından bu durumda 4077 sayılı Kanun uygulanamayacaktır399

, ancak arka yüzdeki Ģartlar koniĢmento klozlarıyla da kırkambar sözleĢmesini değiĢtiren hükümler olarak kabul edilse bile, okunamayacak kadar küçük yazılmaları halinde, tarafların yükümlülükleri arasında aĢırı nispetsizliğe yol açıyorsa tacirler bakımından dahi geçerli olmayacağı söylenebilir. Ticari hayata egemen olan hız,

396 Conlinebill 2000 koniĢmentosundan önce kullanılan Conlinebill koniĢmentosunda sayfa numaraları

değiĢtirilmiĢ taĢıma Ģartlarının olduğu sayfa ilk sayfa olarak numaralandırılmıĢtır. Bu alıĢılmadık durum karıĢıklığa yol açacağı gerekçesiyle eleĢtirilmiĢtir. bkz. Gaskell, Asariotis, Baatz, P. 1.69. Conlinebill 2000 koniĢmentosunda ise Ģartların olduğu sayfa ikinci sayfa olarak belirtilmiĢtir.

397 Okay, s. 16.

398 Bu konuda bkz. YeĢilova, ss. 90 vd.

güven ve kolaylık ilkeleri400

de dikkate alındığında bahsedilen haksız Ģartlar MK m.2‟de yer alan dürüst davranma kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı karĢısında hükümsüz sayılabilir. Basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü buna engel değildir. Örneğin oldukça yaygın olarak kullanılan A tip koniĢmentosunun okunamayacak kadar küçük yazılmıĢ arka yüzündeki hükümler fark edilemeyecek Ģekilde değiĢtirilmiĢse tacir hileye iliĢkin hükümlere dayanabileceği gibi401

, MK m.2‟ye de dayanabilir. Nitekim dürüst davranma kuralı; herkes için geçerli olup, kiĢilerin dürüst, namuslu, iyiniyetli, içten ve güven sarsmayacak Ģekilde davranmalarını emreden genel bir ilkedir. Hâkim kamu düzenine iliĢkin olan bu kuralı402

re‟sen göz önünde bulundurur403. Bu ilke aynı zamanda, kanun hükümlerinin ve sözleĢmelerin yorumlanmasında da göz önünde tutulur404

Belgede Kırkambar Sözleşmesi (sayfa 116-134)