• Sonuç bulunamadı

2.2. BATI ANADOLU’NUN SİYASAL DURUMU

3.1.12. Yassıtepe Höyük

3.1.12.1. Kazı, Konum ve Tarihçesi

İzmir İli’nin Bornova İlçesi’nde, Ege Üniversitesi Hastanesi’nin güneyinde yer almaktadır. Yassıtepe Höyüğü alüvyonlar sayesinde ovadan yüksekliği 1-2 m olarak belirlenmiştir. 200 x 150 m boyutlarında ve denizden 19 m yüksekliğe sahiptir. Höyükte ilk kazı çalışmaları 2010 yılında itibaren Derin başkanlığında kazılmaktadır (Derin, 2015: 203).

3.1.12.2. Stratigrafisi

Yassıtepe Höyüğü’nün yüzey araştırmaları ve kazı çalışmaları sonucunda üç ana kültür katına sahip olduğu tespit edilmiştir. Bizans Dönemi, Kalkolitik Çağ'a, Geç Neolitik Çağ tespit edilirken, höyüğün esas yerleşimi Tunç Çağlarında olduğu belirlenmiştir (Derin, 2006: 2). Höyükte en son kültür katı Geç Roma-Erken Bizans Dönemi'ne aittir. Yapılan araştırmada kültür katının çok kalın olmadığı anlaşılmıştır. I. kültür katı; A, B, C olmak üzere üç ayrı dönemde ele alınmaktadır. A; Roma Dönemi, B; Demir Çağı, C; Tunç Çağları olarak ayrılmıştır. Tunç Çağları kendi içerisinde; Geç Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı ve Erken Tunç Çağı I a, b, c, d, e, f, g, h olarak ayrılmaktadır (Derin, 2015: 203). Höyükte en büyük seramik formu Orta Tunç Çağı ile çağdaştır. Erken Tunç Çağı’na verilen seramik örnekleri Batı Anadolu’daki yerleşimlerle paralel örneklerdir (Derin, 2006: 3). II. kültür katı Orta Kalkolitik Çağ'a tarihlenir. Ele geçen seramik örnekleri Yeşilova Höyüğü’nün Kalkolitik Çağ seramiğiyle benzerlikten yaralanarak tespit edilmiştir. Yassıtepe Höyüğü’nün en erken yerleşimi Geç Neolitik Çağ'a verilmektedir. Ele geçen seramik örnekleri Yeşilova Höyük IV. kat Geç Neolitik Çağ seramikleriyle benzerlik göstermektedir (Derin, 2006: 3).

79

Tablo 10: Yassıtepe Höyüğü Yerleşim Stratigrafisi (Derin, 2006: 1-3, 2015: 204)

YASSITEPE HÖYÜK DÖNEM

3.1.12.3. Orta Tunç Çağı Yerleşimi

Orta Tunç Çağı’na ait seramiklerin yoğun olarak ele geçtiği alanda yapılan çalışmalarda döneme ait mimari ve seramik parçaları ele geçmiştir. Taş temel kalımtıları izlendiğinde geniş bir alana yayıldığı düşünülmektedir. 0.50-0.60 m kalınlığında olduğu belirlenen duvarlar, çay taşları ile kuru duvar tekniğinde, tek sıra halinde yapılmıştır. Tek sıra taş temel üzerine kerpiç olarak inşa edilmiştir. Yassıtepe Höyüğü’nde açığa çıkarılan kalıntılar yüzeyin hemen çok az altında bulunması ve höyüğün dere yataklarının arasında yer almasından dolayı alüvyon tabakaları nedeniyle zamanla tahrip olduğu düşünülmektedir. Jeoarkeolojik olarak yapılan sondaj çalışmalarında Orta Tunç Çağı’na ait yerleşimin güney alana doğru yayılım gösterdiği tespit edilmiştir. Yassıtepe Höyük’te Orta Tunç Çağı’na tarihlendirilen tabakalarda güçlü ve özel yapılara rastlanmaması nedeniyle geniş çaplı bir mimariden söz etmek mümkün değildir. Yapıların daha çok domestik özellikli olduğu yorumu yapılmaktadır. Yerleşimde Erken Tunç Çağı yapılarına göre daha basit ve dağınık bir yerleşim vardır. Dağınık ve basit yapılaşma höyükte dönemin zengin bir kültürün varlığı ile tanımlanamayacağını düşündürmektedir (Derin, 2015: 204-206).

1961 yılında Erim tarafından kazı çalışmaları başlatılmıştır. 1966-1974 yılları arasında Akropol Tepesi olarak bilinen Prehistorik yerleşim yerlerinde kazılar yapılmıştır (Joukowsky, 1986: 173). 1991 yılında. Smith başkanlığında kazı çalışmaları

I. Kültür Katı –A Roma Dönemi I. Kültür Katı-B Demir Çağı I. Kültür Katı-C Tunç Çağları C.1. Tabaka

C.2. Tabaka C.3. Tabaka

Geç Tunç Çağı Orta Tunç Çağı

Erken Tunç Çağı I a,b,c,d,e,f,g,h II. Kültür Katı Orta Kalkolitik Çağ 1-2 III. Kültür Katı Geç Neolitik Çağ

80

sürdürülmüş ve günümüzde halen antik Aphrodisias’ta çalışmalar devam etmektedir (Smith, 2017: 263).

3.1.16.2. Stratigrafisi

Aphrodisias antik kentinin güneydoğusunda açığa çıkarılan Pekmez Höyük ve Akropolis yerleşmesinde yapılan çalışmalar sonucunda; Pekmez Höyük’te sekiz yapı katı açığa çıkarılmıştır. I. tabaka; I a ve I b olmak üzere iki alt evrede ele alınır ve Cumhuriyet Dönemi sonrasına aittir. II. tabaka; IIa ve II b olarak Bizans-Roma Dönemi'ne tarihlendirilmektedir. III. tabaka; III a-c olarak üç alt bölümde ele alınır ve Helenistlik Dönem buluntuları tespit edilmiştir. IV. tabaka ise beş alt evreye ayrılmaktadır. IV a tabakası çok ince bir tabakaya sahip olmasından dolayı tarihlemeye yönelik herhangi bir buluntuya rastlanmamıştır. IV b-c tabakaları ise Orta Tunç Çağı’na ait buluntular vermektedir. V. tabaka ise V a-b olarak iki alt evrede karşımıza çıksa da tabaka hakkında kesin tarihleme yapılamamıştır. VI a-b tabakaları Erken Tunç Çağı II’ye, VII a-d ve VIII. tabakalar Geç Kalkolitik Çağ'a tarihlendirilmektedir (Joukowsky, 1986: 170-173). Akropolis yerleşmesinde ise M. Ö. 2. bine tarihlendirilen buluntuların verildiği akropolis 5-7-8 açmalarında tespit edilmiştir (Joukowsky, 1986: 375).

Tablo 11: Aphrodisias Yerleşimi Stratigrafisi (Kadish, 1971: 123, Joukowsky, 1986: 160).

PEKMEZ HÖYÜK AKROPOLİS DÖNEM

IVb IVc A-1 A B’ B C’ C D

Orta Tunç Çağı

3.1.16.3. Orta Tunç Çağı Yerleşimi

Pekmezhöyük’te Orta Tunç Çağı’na ait herhangi bir mimari kalıntıya rastlanmamıştır. Ancak çalışmalarda ele geçirilen kül kalıntıları içerisinden ele geçen çömlek parçalarından döneme ilişkin bilgiler tespit edilmiştir. Akropol yerleşiminde

81

Orta Tunç Çağı’na ait mimari kalıntılar Açma 5 ve 7'den ele geçirilmiştir. Orta Tunç Çağı buluntularının ele geçirildiği açmalardaki kompleksler, taş temel üzerine kerpiç olarak yapılmış duvarlara sahiptir. Açma 5’te açığa çıkarılan ve döneme ilişkin buluntu veren D,C ve B kompleksleri yer almaktadır. Açma 7’de ise B, B’, C, C’ve D yapı kompleksleri bulunmaktadır. Döneme tarihlendirilen yapıların mimarisine baktığımızda; ortak duvar kullanımın belirlendiği yapı komplekslerinde duvarların bazıları taş temel üzerine kerpiç olarak devam ederken bazılarında gevşek büyük ve küçük boy taşlardan inşa edildiği görülmektedir. Yapılarda belirli bir mimari bütünlük izlenememektedir. Akropolis’te alanda hem inşa edilen yapılar hem de yeniden yapılanmalar görülmektedir. Orta Tunç Çağı’na ait tabakalarda ocaklar, çukurlar, yanmış kerpiçler ve bir önceki dönem yapılarının temel olarak kullanılan parçaları yer almaktadır. Çukurlar içerisinde yapılan çalışmalarda çanak çömlek parçaları ve kül analizlerinden yola çıkarak tarihlendirilmesi yapılmıştır. Yapıların birçoğunda geç dönem yapıları tarafından tahribat söz konusudur. Akropolis bölgesi Orta Tunç Çağı’nda aktif olarak kullanılmıştır (Kadish, 1971: 129-132, Joukowsky, 1986: 108-126).