• Sonuç bulunamadı

2.2. BATI ANADOLU’NUN SİYASAL DURUMU

3.1.7. Panaztepe

3.1.7.1. Kazı, Konum ve Tarihçesi

İzmir İli, Menemen İlçesi, Kesik Köyü sınırlarında kaçak kazılar sonucunda 1983 yılında Menemen’in 13 km güneybatısında araştırmalara başlanılmıştır. Yapılan yüzey araştırmaları sonucunda seramik kalıntıları, soyulan mezarlara ait çukurlar ve buralardan sökülen çeşitli taşların çevreye yayıldığı tespit edilmiştir. Panaztepe yerleşmesi; İzmir İli, Menemen İlçesi merkezinin batısında, Yeditepeler olarak adlandırılan kesimin kuzey ucunda bir doğal tepenin üzerinde belirlenmiştir. Gediz Nehri’nin alüvyonları ile tamamen dolmuş dümdüz ovaların ortasında bulunan alçaklı yüksekli tepeler topluluğunun kuzeydoğu ucunda yer almaktadır. Prehistorik dönemlerde bugün ki konumundan 10 km içeride yer aldığı düşünülen yerleşim yeri İzmir körfezinde stratejik bir konuma sahiptir. 1985 yılında kurtarma kazılarında karşılaşılan mezarlar sonucunda kazı çalışmalarına başlanılmıştır (Erkanal, 1987: 254).

66

A. Erkanal tarafından başlatılan kazı çalışmaları bugün hale devam etmektedir (Erkanal, vd., 2017: 347).

3.1.7.2. Stratigrafisi

Panaztepe yerleşiminde yapılan araştırmalar ve kazı çalışmaları sonucunda; Akropol, Atölyeler Alanı, Mezarlık Alanı ve Liman Kent olarak adlandırılan alanlarında M. Ö. 2. binyıla tarihlendirilen kalıntılar ele geçmiştir. Akropol alanında yapılan çalışmalarda; M. Ö. 2. binyıla verilen kalıntılar akropol alanının kuzeydoğu yamacında açığa çıkarılmıştır. Akropol yerleşiminin tabakalanmasına baktığımızda iki tabakanın varlığı saptanmıştır. I. tabaka iki alt mimari tabakada ele alınmaktadır. Ia tabakası Klasik Dönem’e, Ib tabakası Arkaik Dönem’e tarihlendirilen buluntular ele geçmiştir. II. tabaka M. Ö. 2. bin yıla ait kalıntılar vermektedir. İki alt mimari tabakada ele alınmaktadır. IIa tabakası en fazla tahrip olan üst seviyeyi ifade etmektedir. IIb tabakası ise mimari kalıntıların ve seramik örneklerinin ele geçtiği ve farklı evrelerinin varlığı saptanmıştır (Günel, 1999: 24). Akropol alanında Orta Tunç Çağı’na ait bir megaron planlı bir yapı açığa çıkarılmıştır (Erkanal, 1990: 256). Atölyeler Alanı olarak adlandırılan alandaki çalışmalarda elde edilen sonuçlara bakıldığında; ele geçen seramik fırınları ve ocakların bulunduğu yerleşimin M. Ö. 2. binyıla ait bir atölyeler alanı olduğu şeklinde yorumlanmıştır (Erkanal, 2002: 306). Atölyeler Alanında Ia tabakası M. Ö. 2. binyıla ait kalıntıları en üst seviyesini oluşturmaktadır (Günel, 1999: 25). Son yıllarda yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda Atölyeler Alanının Ia tabakasının Orta Tunç Çağı’nın II. evresine tarihlendirildiği belirlenmiştir (Erkanal, vd., 2017: 353). Ocak ve taş döşeli yapıların bulunduğu evre ise Ib tabakası olarak adlandırılmaktadır ve Orta Tunç Çağı I. evresine verilmektedir (Erkanal, vd., 2017: 354). Mezarlık Alanı; Panaztepe’nin güney eteklerinde açığa çıkarılmıştır (Erkanal, 1987: 254). Mezarlıkta yapılan çalışmalarda mezarlığın üç ana dönemde kullanıldığı anlaşılmıştır. İlk kez M. Ö. 2. binyılda kullanıldığı anlaşılan mezarlığın ikinci kullanımın Roma Dönemi’nde olduğu, üçüncü kullanımının ise İslami Döneme ait olduğu belirlenmiştir (Günel, 1999: 25). Liman Kenti olarak adlandırılan alanda Panaztepe yerleşimin doğu eteklerinde yer almaktadır. Bu kesimde Orta Tunç Çağı’na ait önemli mimari kalıntılar dikkat çekmektedir. 1997 yılında bu alanda yapılan çalışmalarda 1. ve 2. elektrik direği olarak adlandırılmıştır. 1. elektrik direğinin orada yapılan çalışmalarda Orta Tunç Çağı’na tarihlendirilen üçüncü mimari tabakada Orta Tunç Çağı’na verilen iki-üç evreli mimari

67

kalıntılar açığa çıkarılmıştır (Erkanal, 1992: 448). 2. elektrik direğinin orada yapılan çalışmalarda Orta Tunç Çağı’na tarihlendirilen üç mimari evreli yapı kalıntıları ele geçmiştir (Erkanal, 2000: 281). Panaztepe yerleşiminde Erken Tunç Çağı’ndan Osmanlı Dönemi’ne kadar uzayan geniş bir yerleşim süresince kullanıldığı tespit edilmiştir (Erkanal-Öktü, 2002: 190).

3.1.7.3. Orta Tunç Çağı Yerleşimi

1985 yılında başlayan kazılarda M. Ö. 2. bin yıla tarihlendirilen yerleşim alanı açığa çıkarılmıştır. Orta Tunç çağı II. tabakayı oluşturulan bu alanda, seramik fırını, çeşitli işlikler ve mimari kalıntılardan yola çıkarak burası “atölyeler mahallesi” olarak adlandırılmıştır. Bu yerleşmesinde seramik fırınının bulunduğu alanda, “rampalı yol” belirlenmiştir. Mimari olarak bir bütünlük göstermeyen kalıntıların yanı sıra yerleşmelerin doğusunda kalan rampalı yolun akropole uzandığı belirlenmiştir. Atölyeler alanında taş döşemeli alanlara da rastlanmıştır. Bu kalıntılardan yola çıkarak atölyeler mahallesinin farklı yapı evrelerine sahip olduğu belirlenmiştir. A mekanı olarak adlandırılan mekan içerisinde seramik fırını kaldırılmıştır ve mekanın girişinin güney kısımda olduğu belirlenmiştir. Mekan içerisinde yapılan çalışmalarda, buranın maden işçiliğinde kullanıldığını göstermektedir (Erkanal, 1987: 254-255, 1988: 347, 1989: 60, Günel, 1999: 25). Yerleşimin tepe kısmında Akropol alanında Orta Tunç Çağı kalıntıları dikkati çekmektedir. Birbirleriyle ortak duvar kullanımının belirlendiği dokuz mekana sahip yapı kompleksi açığa çıkarılmıştır. Arazi yapısına uygun olarak yapılan mekanlar, trapez biçiminde kuzeye doğru genişlemektedir. Bu mekanlarda çok sayıda ele geçen seramik, çömlek ve kaplardan yola çıkarak bu odaların birer depo odası olduğu düşünülmektedir (Erkanal, 1990: 452). Panaztepe yerleşininde akropol kısmının doğu eteklerinde Liman Kent yerleşimi açığa çıkarılmıştır. Bu alanda açığa çıkarılan mimari akropol yerleşiminden farklı olarak güçlü bir mimari düzenleme göstermemektedir. Kuzeydoğu-güneybatı ekseninde 8 m uzunluğunda teras duvarı açığa çıkarılmıştır. Teras duvarının rüzgardan korunmak amacıyla yapıldığı düşünülmektedir. Terasın kuzey kesimi büyük boy taşların yığılmasıyla desteklenmiştir. Dış tarafı büyük taşlarla oluşturulan duvarın içi moloz taşlar ile doldurulmuştur. Teras duvarı bir yol/caddeye bağlanmaktadır. Orta-küçük boy yassı taşların arası çakıl taşları ile doldurulmuştur. Caddeye bağlı olarak kuzeydoğu-güneybetı doğrultusunda uzanan A-D mekanları yer almaktadır. Mekanların arasında ortak kullanılan duvarların varlığı

68

görülmektedir. Mekanların içerisinde fırın ve ocak yapıları açığa çıkarılmıştır. Tespit edilen mekanlar haricinde dönem mimarisini yansıtan bir diğer mimari kanal yapısıdır. Sokak olarak tanımlanan alanda, sokak ile paralel olarak ilerleyen kanal yapısı açığa çıkarılmıştır. Kanal yapısı taşlar döşenerek oluşturulmuştur ve su kanalı olarak yapıldığı düşünülmektedir (Erkanal, 1987: 255, 1998: 372-375, 2009: 105-109).

Panaztepe yerleşiminde Orta Tunç Çağı’na ait mimari kalıntılar üç alt evrede tespit edilmiştir. Geniş bir sokak ile bağlantılı olan çeşitli mekanlardan oluşan yapı kompleksleri ile belirli bir yerleşim planı ortaya çıkarılmıştır. Yerleşimde mahalleler ve atölye olarak tanımlanan yapılar yer almaktadır. Yapıları oluşturan mekanlar içerisinde, özellikle pişirmeye yönelik fırınların açığa çıkarılması ve bu fırınların mimari açıdan birbirleriyle benzer özellikler gösterdiği tespit edilmiştir. Buradan yola çıkarak ortak kullanım alanları içerisinde de bulunan fırın yapıları, yaşamsal ve kültürel gelişimin rahatça izlenebileceği bir kent olgusunu yansıtmaktadır. Açığa çıkarılan bazı mekanlarda depolamaya yönelik faaliyetlerde kullanıldığı da içerlerinde ele geçen buluntulardan kanıtlanmaktadır. Yerleşmede tüm kazılan alanlarda döneme ilişkin kalıntıların açığa çıkarıldığı alanın 2 km’ lik bir alana yayıldığı ve dönemin önemli merkezlerinden biri olduğunu göstermektedir (Erkanal, vd., 2011: 429).

3.1.7.4. Orta Tunç Çağı Mezarlığı

Panaztepe’de Orta Tunç Çağı’na tarihlendirilen mezarlık alanı açığa çıkarılmıştır. Mezarlık alanında urneler, küp mezarlar, taş sanduka mezarlar ve tholos mezar açığa çıkarılmıştır. Tholos mezarın içerisinde duvar köşelerinde urnelerin dizildiği tespit edilmiştir. Küp mezarlardan ele geçen 11 tane örneği iki tanesi sağlam durumda bulunmuştur. Yatay olarak yerleştirilen küplerin ağızı yassı iri levha taş ile kapatılmıştır. Büyük boy küplerin aile, küçük boy küplerin çoçuk gömülerinde kullanıldığı düşünülmektedir. Küp mezarların bir kısmında ise mimari bir düzenleme açığa çıkarılmıştır. Dikdörtgen planlı, iri taşlar ile oluşturulan molozlar ile desteklenmişlerdir. Açığa çıkarılan taş sanduka mezarlar yüzeye yakın olarak ele geçtiği için oldukça tahrip olmuştur. Yassı iri taşlar ile yapılan mezarlar dikdörtgen bir forma sahiptir. 6 adet tholos mezar yapısı açığa çıkarılmıştır. Taşlar ile örülü oval planlı, 2.10 x 2.80 cm, 1.30 x 1.50 cm ölçülerindedir. Tabandan düz yükselen duvarlar orta kısımdan itibaren içe doğru kıvrılarak kubbe şeklinde birleşmektedir. Odaların

69

genellikle kısa duvarları dromos olarak kullanıldığı, ikinci gömülerde ise tavandan açılıp içerisine cesedin yerleştirildiği belirlenmiştir (Erkanal, 1986: 96 ). Duvarlarda ya da tabanda yer yer yanık izlerine rastlanmıştır. Bunun ölü gömme ritüeli ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Odalar içerisinde birden fazla iskelet kalıntısının varlığından yola çıkarak, bunların birere aile mezarlığı olduğu belirlenmiştir. Panaztepe mezarlığında ceset ve yakma gömü geleneği görülmektedir. Ölüler küp ve oda mezarlara ceset halinde gömülmüşlerdir. Urneler içerisinde 8 adet bireyde yakma gömü geleneğinin uygulandığı tespit edilmiştir. Panaztepe mezarlık alanın ilk kullanım evresi M. Ö. 2. bine, ikinci kullanım evresi Roma Dönemi'ne ve üçüncü kullanım evresinin ise İslami Döneme ait olduğu belirlenmiştir (Erkanal, 1986: 72).