• Sonuç bulunamadı

1.3. ORTA TUNÇ ÇAĞI KRONOLOJİSİ

1.3.1. Batı Anadolu Bölgesi Orta Tunç Çağı Kronolojisi

M. Ö. 2. bin yıl başlangıcından itibaren Orta Anadolu’da yazı kullanılmaya başlanmasına rağmen Batı Anadolu için bu durum geçerli olmamış ve yazının olmadığı bu bölgede verilerin kısıtlı olmasından dolayı kronoloji oluşturmak büyük bir sorun haline gelmiştir (Aykurt, 2013). Geçiş alanı üzerinde yer alan Batı Anadolu bölgesinde, kronolojik belirsizlik Blegen’in oluşturduğu Troya tabakalanması esas alınarak aşılmıştır. Bu tabakalanmaya göre Troya'nın IV. yerleşimin sonu ve V-VIIa yerleşimleri M. Ö. 2. bin yıla tarihlendirilmektedir. Blegen’in tabakalanmasında Troya IV. yerleşimi M. Ö. 2050-1900 tarihlerine verilerken V. yerleşimi M. Ö. 1900-1800 yılları arasına, VI. yerleşim 1800-1300'e, VIIa tabakası ise M. Ö. 1300-1260’e tarihlendirilmektedir. Uzun bir zaman dilimini kapsayan Troya VI yerleşimi ayrıca kendi içerisinde erken, orta ve geç olmak üzere üç safhada değerlendirilmektedir (Blegen, 1951: 174). Peter Pavúk (2018: 373-400) ise erken ve orta Troya VI

22

yerleşiminin tarihlendirmesini yaparken ithal buluntulardan yararlanmıştır. Pavuk, Troya’da bulunan Minos kap parçalarının, iki tane Minos taş vazo parçasının ve paraleli Girit’te bulunan bir mührün Geç Hellas I/II ile çağdaş olduğunu; olasılıkla kuzey-orta veya doğu Girit’ten ithal olarak gelen beş uzun boyunlu üzengi kulplu depolama kabının da Geç Hellas II-IIIA1’e tarihlendiğini belirterek; Troya VI yerleşiminin erken ve orta evrelerinin Orta Hellas II ile Geç Hellas II/IIIA1 dönemleri ile çağdaş olduğunu ve M. Ö. 18. ve 15. yüzyıllar arasına kapsadığını ileri sürmektedir.

Batı Anadolu Bölgesi’nde yapılan diğer kazı ve araştırmalarda Blegen’in Troya kronolojisi dışında, tıpkı Pavuk gibi Ege dünyası ile ilişkiler göz önüne alınarak Girit, Kıt’a Yunanistan ve Kiklad Adaları’ndaki kronoloji sistemleri de kullanılmıştır. Bademgediği Tepesi (Meriç ve Mountjoy, 2003: 79-80), Milet (Niemeier, 1997: 229- 240) ve İasos’ta (Momigliano, 2002: 79) yapılan kazılarda yerli seramik örneklerinin yanında bulunan Minos seramikleri de arkeolojik tabakaların tarihlendirilmesinde önemli rol oynamıştır. Bunun yanı sıra Beycesultan’ın V ve IVc-a tabakalarını Llyod ve Mellaart M. Ö. 2. bin yerleşimi olarak (Llyod ve Mellaart, 1962: 104-115); 2007 yılından itibaren Abay tarafından kazılarda ise oluşturulan yeni stratigrafi de ise 7 ve 10. tabakalar M. Ö. 2. bin yerleşimi (Abay, 2012: 41-45) olarak tanımlanmıştır.

Batı Anadolu Bölgesi’nde son yirmi beş yılda, İzmir Bölgesi Kazı ve Araştırma Projesi (IRERP)5 kapsamında kazıları yapılan Panaztepe, Liman Tepe, Kocabaş Tepe ve Çeşme Bağlararası yerleşimlerinde ele geçen Orta Tunç Çağı tabakaları için ortak bir kronoloji oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu proje kapsamında Orta Tunç Çağı yerleşimlerinde ele geçen seramik ve küçük buluntular üzerinden Ege ve İç Anadolu bölgesiyle kurulan bağlantılar esas alınarak, Batı Anadolu bölgesinde Orta Tunç Çağı’nın üç safhalı olduğu belirlenmiştir (Aykurt, 2010: 7-57).

Orta Tunç Çağı’nın en erken safhası, IRREP projesi kapsamında yapılan kazılarda Liman Tepe yerleşmesinin III.4. tabakası, Kocabaş Tepe’nin 3. tabakası ile Panaztepe’nin atölyeler mahallesinin Ib tabakalarında tespit edilmiştir. Bu merkezlerin

5 IRERP: İzmir Bölgesi Kazı ve Araştırmaları Projesi 1985 yılında Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji

Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Armağan Erkanal başkanlığında bir ekip tarafından gerçekleştirilen Panaztepe kazıları ile birlikte tek kazı olarak başlamıştır. 1992 yılında Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hayat Erkanal tarafından gerçekleştirilen Liman Tepe kazısı, 1994-1998 yılları arasında Bakla Tepe, 1999 yılında Kocabaş Tepe ve 2002 yılından itibarende Çeşme Bağlararası kazısı dahil edilerek çalışmalara devam etmektedir.

23

Bayraklı yerleşiminin 7-10. tabakaları ve Beycesultan yerleşiminin V. tabakası ile aynı dönem yerleşimleri olduğu ileri sürülmüştür (Aykurt 2010:8, 2013: 43). Söz konusu merkezlerde ele geçen yerli kap formları üzerinden Orta Anadolu Bölgesi ile kurulan bağlantılar Liman Tepe'nin III. 4. mimari tabakasında ele geçen Kıta Yunanistan kökenli Mat Boyalı Seramik örnekleri dönemin tarihlendirilmesi açısından önemli olmuştur (Aykurt, 2010: 32). Öte yandan Troia IV yerleşmesinde Erken Hellas III’e tarihlendirilen ithal renkli seramik örnekleri ele geçmiştir (Blegen, vd., 1951: fig.170:10). Yine Erken Hellas III’e tarihlendirilen Lerna IV tabakasında Troia III-IV’e ait çanak çömlekler tespit edilmiştir. Sturt Manning bu veriler sonucunda Troia IV’ün sona ermesinin Orta Minos IA ile çağdaş olduğunu belirtmektedir. Troia V yerleşimi için ise açığa çıkarılan iki mezardan alınan ahşap kalıntılar üzerinde yapılan dendrokronolojik çalışmalar sonucunda M. Ö. 1770-1850 tarihlerine ulaşılmıştır (Korfmann, vd., 2003: fig.5). Mevcut tüm veriler ışığında değerlendirme yapan Pavuk (2007: fig.1); Troia V yerleşiminin M. Ö. 2000 yılından başlayıp yaklaşık olarak M. Ö. 1800 yıllarında son bulduğunu önermektedir. Milet kazılarına baktığımız zaman ise, Wolf Dietrich Niemeier (Greaves ve Niemeier, 2002: 76) III. tabakada bulunan ve Orta Minos IA’ya tarihlenen Girit ithali el yapımı silindirik kaptan yola çıkarak III. tabakayı M. Ö. 1950 yıllarına tarihlendirmektedir. Bütün bu verilerin yanı sıra, Ayşegül Aykurt (Aykurt, 2013: 43) Orta Tunç Çağı I safhasının Orta Anadolu’daki Kültepe’nin II. yapı katıyla çağdaş olduğu düşünmektedir. Kültepe’de açığa çıkarılan epoynm listelerine dayanarak Klaas R. Veenhof (2000: 137-138), Karum II tabakalarını Asur kralı I. Iriŝum, Ikinum, Šarrukin, II. Puzur Aŝŝur ve Naramsin ile çağdaş olduğunu ve M. Ö. 1920/1910 -1840/1830 tarihlerinde bu dönemin yaşandığını belirtirken; Cahit Günbattı (2008: 15) Ikinum, Šarrukin, II. Puzur Aŝŝur ve Naramsin için M. Ö. 1836-1927 tarihlerini vermektedir. Bu veriler ışığında Aykurt (2013: 43) Orta Tunç Çağı I olarak tanımlanan bu safha kabaca M. Ö. 1950 – 1800 yılları arasına tarihlendirilmektedir.

Bölgede Orta Tunç Çağı II olarak tanımlanan safha ise yerleşimlerde ele geçen yerli seramik örneklerinin astarında meydana gelen incelme, yeni kap formlarının ortaya çıkması ve Liman Tepe ve Çeşme Bağlararası yerleşiminden ele geçen Kıta Yunanistan, Girit ve Kiklad kökenli seramik örnekleriyle tanımlanmıştır (Aykurt, 2010: 42-43, 2013: 48). Aykurt (2010: 33-44, 2013: 44-49) tarafından yerli seramik grubunda yer alan goblet ve kantharoslar ile ithal seramik üzerinden çevre kültür bölgeleriyle kurulan

24

bağlantılardan yola çıkılarak, Liman Tepe’nin III.3., Panaztepe liman kentinin IV.2., akropolün IIb ve atölyeler mahallesinin Ia, Bayraklı'nın 4-10., Beycesultan IVc, Troia VIa, Kocabaş Tepe’nin 2., ve Çeşme Bağlararası'nın II. tabakalarının çağdaş olduğu ve söz konusu tabakalara ait yerleşimlerin Orta Tunç Çağı II’ye tarihlendirildiğini ortaya konulmuştur. Aykurt (2013, 49-50), Orta Tunç Çağı II’nin ilgili merkezlerden elde edilen ithal seramik örneklerine göre, bu safhanın Ege’de Orta Minos III ve Orta Hellas III ile çağdaş olduğunu, Orta Anadolu’da ise Kültepe 7.tabaka ve Karum Ib tabakası, Acemhöyük’te Sarıkaya Sarayından elde edilen buluntular ve kalıntılar üzerinde yapılan C-14 tarihlemelerinden yola çıkarak bu dönemin Geç Koloni Çağı’na karşılık geldiğini söylemektedir. Aykurt (2013: 50), Acemhöyük’te ki Sarıkaya Sarayı’nda bulunan bir grup eserin, Anadolu ve Ege kültürleri arasında kronolojik bir bağ oluşturulmasında önemli bir rol oynadığını vurgulamaktadır. Elde edilen bu verilere göre, İzmir Bölgesinde Orta Tunç Çağı II M. Ö. 1800-1750/1730 yılları arasına tarihlendirmektedir.

Orta Tunç Çağı’nın son safhası “Orta Tunç Çağı III” olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde görülen seramik gruplarının Orta Tunç Çağı II seramiklerinin devamı niteliğinde olduğu ancak kullanım yoğunluklarının değiştiği belirtilmiştir. Dönemin ithal seramik örnekleri ise sadece Çeşme Bağlararası ve Bademgediği Tepesi yerleşmelerinde tespit edilmiştir (Aykurt, 2010: 5 1). Aykurt'a göre (2013: 54-56) yerli ve ithal seramikler üzerinden yapılan karşılaştırmalar sonucunda, Liman Tepe yerleşimin III.1/2. tabakası, Çeşme Bağlararası'nın 1. tabakası, Beycesultan'ın IVa tabakası, Kocabaş Tepe’nin 1. tabakası, Panaztepe’de liman kentinin IV.1. ve akropolün IIa tabakaları, Milet IVa’nın geç evresi yerleşimi çağdaş olup, söz konusu tabakalar Orta Tunç Çağı III’e tarihlenmektedir. Elde edilen veriler ışığında Aykurt (2013: 54- 56), Orta Tunç Çağı III’ün Girit’teki Orta Minos IIIB-Geç Minos IA ile çağdaş olduğunu söylemektedir. Niemeier Milet IVa tabakasındaki yerleşimin, Thera’da yaşanan volkanik patlamada sert rüzgarlar sayesinde doğuya sürüklenen kül ve lav cüruflarının sona erdirdiğini öne sürmektedir (Graeve ve Niemeier, 2002: 77-78). Aynı zamanda Geç Minos IA’ya tarihlendirilen çanak çömlek örneklerinin bulunduğu İasos’taki tabakada da Thera patlamasına ait 20 cm kalınlığında kül kalıntısı ele geçmiştir (Momigliano, 2000: 12). Thera volkanik patlaması ile ilgili yapılan son incelemelerde patlamanın M. Ö. 1627-1610 ya da 1613 tarihlerinde gerçekleştiği

25

yönündedir (Friedrich, vd., 2006: 548). Bu bağlamda Aykurt (2013: 56) Batı Anadolu’da Orta Tunç Çağı’nın M. Ö. 17 yüzyılın son çeyreğine kadar devam ettiği, ayrıca Orta Minos IIIB - Geç Minos IA ve Kıta Yunanistan’da Geç Hellas I ile paralel olduğunu; dolayısıyla Orta Tunç Çağı III’ün kabaca M. Ö. 1750/1730-1610 yılları arasında yaşandığını; ayrıca bu dönemin Orta Anadolu’da Eski Hitit Dönemi’nin de başlangıcına denk geldiğini ve Kültepe Karum Ia ve Alişar 10Tb-c çağdaş olduğunu söylemektedir.

Yukarıda bahsi geçen merkezlerin dışında, Batı Anadolu Bölgesi’nde yapılan kazı çalışmalarında Orta Tunç Çağına ait buluntular ele geçen Hanay Tepe (Arslan, 2013: 41), Ulucak Höyük (Çilingiroğlu, vd., 2012: 157-168) Yassıtepe Höyük (Derin, 2015: 203), Bademgediği Tepesi (Meriç ve Öz, 2015: 590), Efes/Ayasuluk Tepesi (Büyükkolancı, 2002: 237), Gavurtepe (Meriç, 1989: 157-159), Hastane Höyük (Akdeniz, 2012: 21-45), Aphrodisias/Pekmez Höyük (Kadish, 1971: 121-140), Çine- Tepecik II.2. tabakası (Günel, 2005: 236), Iasos (Momigliano, 2002: 79) yerleşimleri ile Çavlum Köyü (Bilgen, 2002: 1-5), Dede (Üyümez, vd., 2007: 815) ve Demircihöyük/Sarıket (Seeher, 2000: 229) mezarlıkları ile ilgili yapılacak yeni çalışamalar ve yayınlar ile Batı Anadolu Baölgesi'nin Orta Tunç Çağı kronolojisinde katkılar sağlayacaktır.