• Sonuç bulunamadı

2.2. BATI ANADOLU’NUN SİYASAL DURUMU

4.1.15. Acemhöyük

4.1.15.1. Kazı, Konum ve Tarihçesi

Ankara’nın 225 km güneyinde, Aksaray İli’nin merkezinden 18 km uzakta olan Yeşilova Kasabası’nda, Tuz Gölü’nün güneyinde kesimindedir. Acemhöyük’ün güneyinde Hasan Dağı, kuzeydoğu tarafında ise Ekecik Dağı yer almaktadır. Kültepe yerleşimin kuzeybatısında, Konya’nın kuzeydoğusunda, Uluırmak’ın (Melendiz Çayı) suladığı geniş ovanın ortasındadır. Çukurova’dan uzanan kuzey-güney ana yolun yakınında, Konya-Kayseri yolunun 10 km kuzeyindedir. Döneminde ticaret yolları

137

üzerinde yer alan höyük, maden yataklarına yakın bir konumda bulunmaktadır. Oval bir biçime sahip höyük; doğu-batı istikametinde 700 m, kuzey-güney istikametinde genişliği ise 600 m ölçülerindedir ve denizden yüksekliği 970 m' dir. Yerleşimde üzerine bugün modern yerleşimlerin kurulduğu aşağı şehir yerleşimi de yer almaktadır. Aşağı şehrin genişliğinde höyüğe yakın ölçülerdedir. Höyüğün en yüksek noktası, köylüler tarafından Sarıkaya olarak adlandırılmaktadır ve ova seviyesinden yüksekliği 20 m olarak belirlenmiştir. Belirlenen ölçüler Anadolu’nun en büyük höyüklerinden biri olduğunu göstermektedir (Özgüç, N., 1964: 96).

Acemhöyük’te ilk kazılar 1962 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Ankara Üniversitesi ortak çalışmasıyla N. Özgüç başkanlığında yapılmıştır (Özgüç, N., 1968 : 3). Dört yıl ara verilen kazılara 1989 yılında Öztan tarafından devam edilmiştir ve günümüzde de sürdürülmektedir (Öztan, 2012: 59).

4.1.15.2. Stratigrafisi

Acemhöyük yerleşmesinde yapılan kazı ve araştırma çalışmaları sonucunda 12 yapı katı açığa çıkarılmıştır. Yerleşimde en eski tabaka Erken Tunç Çağı II’ye tarihlendirilmektedir ve XII-X. tabakalarda tespit edilmektedir (Öztan, 1989:409). IX- VI. yapı katı Erken Tunç Çağı II’den Erken Tunç Çağı III’e geçişi temsil etmektedir (Özgüç, N., 1968:2). V-IV. yapı katları M. Ö. 2. bin yıla, Erken Tunç Çağı III-Orta Tunç Çağı’na tarihlendirilmektedir. I-III. yapı katları Assur Ticaret Kolonileri Dönemi'ne ait kalıntılar vermektedir. III. yapı katı Acemhöyük yerleşiminin en görkemli zamanına yansıtmaktadır (Özgüç, N., 1968: 3).

138

Tablo 32: Acemhöyük Yerleşim Stratigrafisi (Özgüç, N., 1968: 2-3, Öztan, 1989: 409, 2011:

59-62).

ACEMHÖYÜK DÖNEM

I. Tabaka Orta Tunç Çağı II. Tabaka Orta Tunç Çağı III. Tabaka Orta Tunç Çağı

IV. Tabaka Erken Tunç Çağı III- Orta Tunç Çağı V. Tabaka Erken Tunç Çağı III

VI. Tabaka Erken Tunç Çağı III’ten Erken Tunç Çağı II’ye Geçiş VII. Tabaka Erken Tunç Çağı III’ten Erken Tunç Çağı II’ye Geçiş VIII. Tabaka Erken Tunç Çağı III’ten Erken Tunç Çağı II’ye Geçiş IX. Tabaka Erken Tunç Çağı III’ten Erken Tunç Çağı II’ye Geçiş X. Tabaka Erken Tunç Çağı II

XI. Tabaka Erken Tunç Çağı II XII. Tabaka Erken Tunç Çağı II

4.1.15.3.Orta Tunç Çağı Yerleşimi

Acemhöyük yerleşiminde V ve IV. yapı katları M. Ö. 2. bin yılın başlarına tarihlendirilmektedir ve Assur Ticaret Kolonileri Dönemi'nin en erken evresi olarak tanımlanmaktadır. N. Özgüç’e göre bu yapı katları Kaniş Karum’un IV-III ve II. yapı katları ile benzerlik göstermektedir. Çok katlı, taş temelli, ahşap hatıllı, avlulu evler bu evrenin mimarisini oluşturmaktadır. Yamuklu planlı yapıların içerisinde dikdörtgen formlu fırın kalıntıları açığa çıkarılmıştır. Fırınların dikdörtgen planlı olması evrenin tipik özelliğidir (Öztan, 1993: 283).

Yerleşimin I-III. yapı katları ise Assur Ticaret Kolonileri Dönemi'nde iskan görmüştür. III. yapı katı yerleşimin en iyi araştırılmış tabakasıdır. Bu yapı katına tarihlendirilen dört tane anıtsal bina, özel ev yapıları ve bir mutfak açığa çıkarılmıştır. Anıtsal yapılardan ilk inşa edilen Hatipler Sarayı; höyüğün kuzey kısmında Hatipler Tepesi olarak adlandırılan alanda yer almaktadır. Yapı iki katlı ve en az 76 odaya sahiptir. Diğer saray yapısından farklı olarak bir iç avluya sahip değildir. Sarayın giriş

139

kısmı tam olarak tespit edilememiştir fakat yapının güneydoğusunda ana giriş olabilecek izlere rastlanmıştır. Taş temel üzerine yükselen kerpiç duvarlar ahşap hatıllarla desteklenmiştir. Saray giriş kısmından itibaren iç içe uzun odalardan meydana gelmektedir. Sarayın batı kısmı oldukça tahrip olmuştur. Yapılan çalışmalar sonucunda C14 tarihlendirilmelerine göre Hatipler Sarayı, Sarıkaya Sarayı’ndan önce inşa edilmiştir. Bu sonuçlardan yola çıkarak ele geçen buluntular doğrultusunda; N. Özgüç’e göre burası Sarıkaya Sarayı’nın inşa edilmesinden sonra depo alanı olarak kullanılmıştır. Yapı şiddetli bir yangınla son bulmuştur (Özgüç, N., 1973: 432, 1974: 550).

Hatipler Sarayı’ndan sonra inşa edilen Sarıkaya Sarayı, höyüğün güney kısmında yer almaktadır. Köylüler tarafından yanmış büyük sarı renkli kerpiç enkazından dolayı buraya ‘Sarıkaya’ adını vermişlerdir ve saray arkeoloji literatürüne “Sarıkaya Sarayı” olarak geçmiştir. Kuzey-güney doğrultuda uzanmaktadır ve Anadolu’daki en iyi korunmuş ve en zengin buluntulara sahip saray yapısıdır. Sarayda yapılan çalışmalar; sarayın inşa edildikten sonra herhangi bir onarım geçirmediği ve bir seferde inşa edildiğini göstermiştir. İki katlı, en az 50 odalı ve bir iç avluya sahip sarayda dönemin krallarının oturduğu düşünülmektedir. İç avlusuyla birlikte 5467 m² bir alanı kapsamaktadır (Özgüç, N., 1977: 357). Taş temellerin üzerine belirli aralıklar ile yerleştirilen ahşap hatıllarla oluşturulan iskeletin kerpiç ile örüldüğü belirlenmiştir. Esas girişi kuzey tarafta yer alan sarayın, temellerinin 4 m' yi bulduğu tespit edilmiştir. Ana girişten sonra birbirlerine yarım duvar ile bağlı ilk oda grubuna girilmektedir (1-3, 15, 16). 1 nolu oda giriş odasıdır ve buradan aynı zamanda iç odalara ve avluya geçilmektedir (Özgüç, N., 1977: 357). Duvarların iç ve dış kısmı sıvalıdır ve 145 cm kalınlığındadır. Kuzey girişten ana kapı yapısına paralel ikinci oda sırasına geçilmektedir (4-6, 10-11, 14-17). Odalar birbirinden farklı büyüklüklere sahiptir. Doğuya bakanlar büyük odalardır. Bu odalar birbirine ve 11 nolu odadan da avluya açılmaktadır. Kuzey kısmında yer alan avlu ve avlunun etrafında üst kata çıkmayı sağlayan merdiven yerleri yer almaktadır. Merdiven yerlerinin batı kısmında oda yapıları bulunmaktadır (12-13, 18-19). Yapının üç tarafı mermer kaidelere basan revaklarla çevrilidir. Yapının güney kısmı yamaçta yer almasından dolayı tahrip olmuştur. Saray yapısındaki çalışmalar resmi bina olmasının yanı sıra, yerleşim,

140

depolama, imalat üretiminin de yapıldığını göstermektedir. Saray büyük bir yangın geçirmiştir (Özgüç, N., 1977: 358-360).

Hizmet Binası III. yapı katının iki önemli yapısı olan Sarıkaya Sarayı ve Hatipler Sarayı arasında yer almaktadır. Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan yapının odaların bazıları birbiriyle bağlantılıdır. Herhangi bir odaya bağlantısı olmayan kapalı mekanlar da vardır. Güneybatı kısmında köşedeki odaların birçoğu bu şekilde oluşturulmuştur. Bu odalar hafif içe doğru giriş yapılarak oluşturulan duvarları sayesinde dışarıdan bir diş görüntüsü sağlanmıştır. Diğer yapılar gibi bu yapının da iki katlı olduğu ve üst kata ahşap merdivenler sayesinde geçildiği düşünülmektedir (Öztan, 2001: 121). Yapının hatıl dikmelerle desteklenen duvarların kalınlıkları 90 cm’ dir. Yapı içerisinde sekiler ve bazı odaların içerisindeki platformlar bu yapıya özgüdür. Aynı zamanda saray yapılarından farklı olarak ocak kalıntıları da açığa çıkarılmıştır. Hizmet Binası aynı zamanda onarım geçirilerek kullanıldığı, kuzey taraftaki mekanlardan anlaşılmaktadır. Yapı şiddetli bir yangın geçirmiştir (Öztan, 2004: 235).

Höyüğün kuzeybatı kısmında ise anıtsal olmayan yapılar özel konutlar, depolar ve işlikler açığa çıkarılmıştır. Dikdörtgen veya yamuk planlı, çok odalı, birbirine bitişik düzende yapılmıştır. Yapıların temellerinde ahşap hatıllar ve taşların bir arada görülmesi III. yapı katı için yeni bir özelliktir. Kuzeybatı kesiminde on iki adet fırın bulunmuştur. Fırın yapılarının saraya hizmet ettiği düşünülmektedir (Öztan, 1995: 190, 1996: 211). III. yapı katına ait kalıntılara höyüğün batı kısmında da rastlanmıştır. Batı kısımda saray yapıları ile çağdaş yangın geçirmiş bir bina açığa çıkarılmıştır. Aşağı Şehir de III. Yapı katına ait kalıntıların taş temelli, taş döşemeli ve kerpiç duvarlı yapılardır. Bu yapı katı şiddetli bir yangın ile son bulmuştur (Özgüç, N., 1981: 379).