• Sonuç bulunamadı

Batı Anadolu Bölgesi Orta Tunç Çağı Kazı ve Araştırma Tarihçesi

1.2. ORTA TUNÇ ÇAĞI ARAŞTIRMA TARİHÇESİ

1.2.1. Batı Anadolu Bölgesi Orta Tunç Çağı Kazı ve Araştırma Tarihçesi

Batı Anadolu Bölgesi’nde M. Ö. 2. bin yıla ilişkin yapılan çalışmalar günümüzde daha yoğun araştırmalara konu olsa da, halen dönem ile ilgili bilgiler sınırlıdır. Batı Anadolu Bölgesi’nde ele aldığımız Orta Tunç Çağı’na tarihlenen merkezleri bölgesel olarak; Kuzeybatı Anadolu bölgesi, Gediz Nehri ve çevresi, Büyük Menderes Nehri çevresi ve İç Kuzeybatı Anadolu bölgesi olarak ele alınmıştır.

Kuzeybatı Anadolu Bölgesi; kuzeybatı sahil şeridini ve Batı Anadolu’nun

kuzey kesimi ve İzmir ilini kapsamaktadır. Kuzeybatı Anadolu Bölgesi’ndeki merkezlerin başında yer alana Troya; Çanakkale İli’nin Tevfikiye Köyü’nde; Karamenderes Nehri’nin Ege Denizi’ne döküldüğü deltanın yakınlarında bulunmaktadır. Bu merkez ilk kez tüccar ve İngiliz diplomat olan Frank Calvert tarafından keşfedilmiştir. Sistemli anlamda ilk kazılar 1870-1890 yıllarından Henrich

13

Schilemann tarafından yapılmıştır. 1893-1894 yılları arasında Wilhelm Dörpfeld çalışmalar yapmıştır. 1932- 1938 yılları arasında çalışmaları ise Carl Blegen sürdürmüştür. Dördüncü dönem kazı çalışmaları Manfred Osman Korfmann başkanlığında 1988 yılından 2005 yılına kadar devam etmiştir. Korfmann'ın vefatından ardından 2005-2012 yıllarında sürdürülen çalışmalara ise Ernst Pernicka başkanlık etmiştir (Sazcı, 2007: 40). Günümüzde çalışmalar Rüstem Arslan başkanlığında devam etmektedir (Arslan ve Polat, 2016:121).

Bu bölgede Troya kazılarını Hanay Tepe kazıları takip etmiştir. Hanay Tepe; Çanakkale İli’nin Ezine İlçesi’nde Mahmudiye Köyü’nde yer almaktadır. İlk çalışmalar Calvert tarafından 1857 yılında başlatılmıştır. 1878 yılında Schliemann tarafından kazılar 1879 yılına kadar devam etmiştir. 2009-2011 yılları arasında Arslan ve ekibi tarafından yüzey araştırmaları yapılmıştır (Arslan, 2013: 41).

İzmir Bölgesi'nde yer alan merkezlerden en erken kazı çalışmaları yapılan

yerleşimi Larisa/Buruncuk oluşturmaktadır. İzmir’in Menemen İlçesi’nin Buruncuk Mahallesi’nde yer alan Larisa'da ki ilk kazılar 1902 yılında Johannes Böhlau, Karl Schold ve Franz Miltner yapılmıştır. 1932-1934 yıllarında da aynı ekip tarafından kazılar sürdürülmüştür. Larisa'da 2010 yılında itibaren Turgut Saner tarafından geç dönem mimarisini dokümantasyon etmek amacıyla başlatılan çalışmalar günümüzde de devam etmektedir (Maner, 2016: 41).

Larisa kazılarını takiben 1920-1921 yıllarında İzmir- Urla ilçesinde yer alan yerleşiminde içerisinde Liman Tepe'de kazılar yapılmıştır. Yerleşimde ilk olarak Georgios Oikonomos tarafından kazılmıştır. Liman Tepe yerleşiminde klasik çağ öncesi dönemlerin varlığından ilk bahseden ise E. Akurgal’dır (Akurgal, 1950: 4). 1979 yılında başlatılan kurtarma kazıları Çetin Anlağan tarafından yürütülmüştür. İlk sistemli kazı çalışmaları ise 1981 yılında Güven Bakır başkanlığında gerçekleştirilmiştir. 1992 yılından itibaren ise Hayat Erkanal başkanlığında çalışmalar devam etmektedir (Erkanal, H.. ve Hüryılmaz, 1993: 361-362 ).

1930 yılına gelindiğinde ise İzmir İli Bayraklı İlçesi’nde, körfezin içinde yer alan Bayraklı Höyük'te çalışmalar gerçekleştirilmiştir. İlk çalışmalar Helene Miltner tarafından yapılmıştır. Uzun bir ara verilen kazı çalışmaları 1948-1951 yıllarında James

14

Cook ve Ekrem Akurgal; 1967-1991 yılları arasında E. Akurgal; 1993-2013 yılları arasında Meral Akurgal tarafından yapılmıştır. 2014 yılından itibaren ise Cumhur Tanrıver başkanlığında kazı çalışmaları sürdürülmektedir (Erdem ve Tanrıver, 2016: 1- 2).

1980'lere gelindiğinde ise bölgede İzmir’in Menemen İlçesi’nde, Kesikköy’ün sınırları içerisinde yer alan Panaztepe de çalışmalara başlanılmıştır. Bu yerleşimin varlığı 1982 yılında Manisa Müzesi’nin tarafından alınan bir grup eser ile anlaşılmıştır. Aynı yıl içerisinde içerisinde bölgede yüzey araştırması yapılmıştır. 1985 yılından günümüze kadar Armağan Erkanal başkanlığında kazı çalışmaları devam etmektedir (Erkanal, A., 1987: 253, Erkanal, A., vd.: 2017: 347).

İzmir Bölgesi'nde 1990'lı yıllarda ise kazı ve araştırmaların çoğaldığı görülmektedir. Bunlardan ilkini Efes/Ayasuluk Tepesi; İzmir’in Selçuk İlçesinde, Ayasuluk Tepesi üzerinde bulunan prehistorik yerleşimindeki ilk çalışmalar 1990 yılında başlatılmıştır ve 2003 yılına kadar Efes Müze Müdürlüğü adına devam etmiştir. 2007 yılından itibaren Mustafa Büyükkolancı'nın bilimsel danışmanlığında yapılan kazılar devam etmektedir (Konakçı, 2016: 136).

İkincisini ise İzmir ve Kemalpaşa ovalarını ayıran Belkahve doğal geçidinin doğusunda, Ulucak sınırları içerisinde, alüvyal bir ovanın üzerinde yer alan Ulucak Höyük'te yapılan kazılar oluşturmaktadır. Höyük ilk olarak David French tarafından bölgede yapılan yüzey araştırmaları sırasında keşfedilmiştir.1986-1987 yılları arasında Recep Meriç tarafından yüzey araştırmaları sırasında da ziyaret edilen höyükte ilk kazılar 1995-2008 yılları arasında Altan Çilingiroğlu başkanlığında yapılmıştır. 2009 yılından itibaren ise kazılara Özlem Çevik başkanlık etmektedir (Çilingiroğlu, vd., 2012: 158).

1997, 1999 yıllarında ise İzmir İli’nin, Menderes İlçesi'ne bağlı Eski Bulgurca Köyü ve Değirmendere Beldesi arasında bulunan ve 1996 yılında tespit edilen Kocabaş Tepe'de Tahtalı Barajı Kurtarma Kazıları kapsamında çalışmalar yapılmıştır. İzmir Arkeoloji Müzesi başkanlığında yapılan çalışmalara H. Erkanal bilimsel danışmanlık yapmıştır (Aykurt, 2006: 113).

15

Kocabaş Tepe kazılarının 1999 yılında Bademgediği Tepesi kazıları takip etmiştir. Bademgediği Tepesi, İzmir İli’nde Aydın otoyolu Torbalı kavşağı kenarında, Kaplancık Köyü’nde yer alan Metropolis antik kentinin öncü yerleşimlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu yerleşimde Meriç başkanlığında 1999 yılında başlanılan kazı çalışmaları 2007 yılına kadar devam etmiştir (Meriç ve Öz, 2015: 589).

2000'li yıllarda ise bölgenin kazılarına Çeşme Bağlararası ve Yassıtepe Höyüğü de katılmıştır. Bu merkezlerden Çeşme Bağlararası; İzmir İli'nin Çeşme İlçesi’nde, Musalla Mahallesi’nde Bağlararası mevkiinde, modern Çeşme Limanı’nın 130 m güney-güneydoğusunda, iki tepe arasında geniş bir vadi üzerinde yer almaktadır 2001 yılında inşaat çalışmaları sırasında tespit edilen yerleşimde, 2002-2005 yılları arasında Çeşme Müzesi başkanlığında, H. Erkanal'ın bilimsel danışmanlığında kazılar gerçekleştirilmiştir. 2008 yılında tekrar başlayan çalışmalara Vasıf Şahoğlu başkanlık etmektedir (Erkanal, H. ve Karaturgut, 2003: 153; Şahoğlu, 2012: 83).

Yassıtepe Höyük ise İzmir İli Bornova İlçesi’nde Kazım Dirik Mahallesi sınırları içerisinde, Ege Üniversitesi Hastanesi güneyinde yer almaktadır. Yeşilova kazı ekibince 2010 yılında başlatılan çalışmalar Zafer Derin başkanlığında devam etmektedir (Derin, 2015: 203).

Gediz Nehri ve çevresindeki kazı ve araştırmalara baktığımızda en erken

çalışmalar Manisa’nın Salihli İlçesi'nin güneyinde, İzmir’e 90 km uzaklıkta yer alan Sard'ta gerçekleştirilmiştir. Bu merkezde ilk çalışmalar Howard Crosby Butler tarafından 1910-1914 yılları arasında yapılmıştır. Kısa bir arada verilen kazı çalışmalarını 1922 yılında Leslie Shear, 1958-1974 yılında George Hanfmann, 1976 - 2006 yılları arasında Crawford Greenewalt sürdürmüştür (Spier, 1983: 17). 2008 yılından itibaren ise kazı çalışmaları Nicholas Chill yürütmektedir (Chill, 2015: 147).

Sard kazılarının ardından uzun bir dönem sonra Manisa İli’nin güneydoğusunda, Alaşehir İlçesi’nin 1 km güneybatısında, Sarıkız Irmağı yakınında yer alan Gavurtepe'de kazılar gerçekleştirilmiştir. Bu merkezde Meriç tarafından 1987-1991 yılları arasında yapılmıştır (Meriç, 1989: 157-159).

2000'li yıllarda bölge kazılarına Kaymakçı ve Hastane Höyük katılmıştır. Bu merkezlerden Hastane Höyük, Manisa İli’nin Akhisar İlçesi’nde Kethüda Mahallesi’nde

16

Thyateria antik kentinin sahası içerisinde yer almaktadır. 1990 yılında Manisa Müzesi tarafından yapılan ilk çalışmalardan sonra 2007-2010 yılları arasında Engin Akdeniz tarafından yüzey araştırmaları gerçekleştirilmiştir. 2011 yılından itibaren kazı Akdeniz başkanlığında kazılar sürdürülmektedir (Akdeniz, 2012: 22).

Kaymakçı ise; Manisa’nın Gölmarmara İlçesi’nde, Marmara Gölü kenarında, Kaymakçı tepesi üzerinde bulunmaktadır. 2001 yılında keşfedilen yerleşimde, Christopher Roosevelt tarafından 2006-2013 yılları arasında yüzey araştırmaları yapılmıştır. 2014 yılından itibaren Roosevelt ve ekibi tarafından kazılmaktadır (Roosevelt, vd., 2015:243).

Büyük Menderes Nehri ve çevresi Aydın, Muğla illerini ve çevresini, Afyon ve

Denizli İli’nin bir kısmını kapsamaktadır. Aydın İli’nde yer alan merkezlerde yapılan kazılarda en erken kazılar Milet'te yapılmıştır. Milet; Aydın İli’nin Söke İlçesi’ne 30 km uzaklıkta, Akköy yakınlarında yer almaktadır. 1899 yılında Theodor Wiegend tarafından başlatılan kazılar, 1989-2012 yılları arasında Volkmar von Grave tarafından devam ettirilmiştir. Günümüzde Christof Berns tarafından çalışmalar sürdürülmektedir (Berns, 2014: 311).

Milet'te kazılara başlanılmasının devamında uzun bir aradan sonra Afyonkarahisar’ın Sandıklı İlçesi Kusura Köyü’nde, Sandıklı Ovası’nın doğusunda yer alan Kusura'da 1935-1937 yılları arasında Winifred Lamb başkanlığında bir ekip tarafından kazılar geçekleştirilmiştir (Lamb, 1936: 2).

1950'lere gelindiğinde ise bu bölgenin en büyük höyüğünde, Beycesultan'ta çalışmalara başlanılmıştır. Beycesultan, Denizli İli’nin Çivril İlçesi’nde Menteşe Köyü yakınlarında, Büyük Menderes Nehri’nin yakınındadır. Yerleşmedeki ilk kazılar 1954- 1959 yılları arasında Seton Llyod ve James Mellaart tarafından gerçekleştirilmiştir (Llyod ve Mellaart, 1962: 9-13). Uzun bir ara verilen kazılar 2007 yılından itibaren Eşref Abay tarafından sürdürülmektedir (Dedeoğlu ve Abay, 2014: 1).

Beycesultan kazılarının İasos kazıları takip etmiştir. Muğla’nın Milas İlçesi’nde, Güllük Limanı karşısında, Mandalya Körfezi’nin üzerinde yer alan yerleşimde Doro Levi tarafından 1960-1972 yılları arasında kazılar yapılmıştır. 1972-1984 yıllarında ise çalışmalar Clelia Laviosa tarafından sürdürülmüştür. 1985-2010 yılları arasında ise

17

Fede Berti tarafından çalışmalar devam etmiştir (Berti, 1993: 120). İasos'ta 2011 yılından bu yana kazılar Marcello Spanu tarafından yürütülmektedir (Spanu, 2014: 575).

Aphrodisias/Pekmez Höyük'te ilk kazı çalışmaları 1961 yılında Kenan Erim tarafından gerçekleştirilmiştir. Aydın il merkezinin Geyre Köyü’nde yer alan Aphrodisias antik kentinin güneyinde Pekmez Höyük, Kuşkalesi ve Akropolis yerleşimlerinde prehistorik dönem yerleşimleri tespit edilmiştir. 1966-1974 yılları arasında ise prehistorik yerleşimlerde Barbara Kadish kazılar yapılmıştır (Joukowsky, 1986: 173). Roland Smith başkanlığında 1991 yılında tekrar başlanılan kazı çalışmaları günümüzde de devam etmektedir (Smith, 2017: 263).

Afyon’nun 30 km doğusunda, Seydiler Köyü’nün 1.5 km güneyinde yer alan Yanarlar ise mezarlık alanında ise 1975-1977 yılları arasında Kutlu Emre başkanlığında kazılar gerçekleştirilmiştir (Emre, 1978: 1-3).

Yakın zamana gelindiğinde bölge kazılarına Çine Tepecik ve Dede Mezarı katılmıştır. Bu merkezlerden Çine Tepecik; Aydın İli’nde, Menderes Nehri’nin önemli bir kolu olan Çine Çayı'nın doğu kıyısında bulunan yerleşim 1995 yılında Engin Akdeniz tarafından bölgede yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir. Merkezde 2004 yılından itibaren Seviç Günel başkanlığında başlanılan kazılar devam etmektedir (Günel, 2005: 20).

Dede Mezarı; Afyon il merkezinin doğusunda, Bayat İlçesi’nin Yukarı Çaybelen Köyü’nün 40 km doğusunda yer alan mezarlıkta 2005 yılında başlanılan kazılar halen devam etmektedir (Üyümez, 2007: 812).

İç Kuzeybatı Anadolu; Eskişehir ve Yukarı Sakarya Ovası’nı kapsamaktadır.

Bölgede en eski kazısı yapılan Orta Tunç Çağı merkezi olan Demircihöyük-Sarıket Mezarlığı; Eskişehir İli’nin batısında, Demircihöyük yerleşiminin güneybatısında bulunmaktadır. Yerleşimdeki kazılara 1975-1978 yıllarında Korfmann başkanlığında, mezarlıktaki çalışmalar ise 1990-1991 yılında Bursa Arkeoloji Müzesi başkanlığında ve Jürgen Seeher bilimsel danışmanlığında gerçekleştirilmiştir (Seeher, 2000: 229).

18

Bu bölgenin diğer kazısını Çavlum Köyü Mezarlığı oluşturmaktadır. Bu mezarlık Eskişehir İl merkezinin doğusunda, Alpu yolunun üzerinde yer almaktadır. Mezarlıkta 1999 yılında Nejat Bilgen tarafından kazılar gerçekleştirilmiştir (Bilgen, 2005: 1).