• Sonuç bulunamadı

Veri Toplaması ve Yöntem

Bu tez çalışmasında, Afrika’nın 1950-2015 yıllar arası demografik dönüşüm süreci tarihsel olarak incelenmiştir. Bu şekilde Afrika’nın demografik dönüşüm sürecinin detaylı bir şekilde anlaşılması sağlanmıştır. Diğer bir yöntem ise, Afrika’da demografik dönüşüm teorisi ve demografik dönüşüm sürecindeki aşamalar gerek

5 P. M. Adbusoye, (2002), Sociocultural Factors Affecting Fertility in Sub-Saharan Africa, Population Bulletin of the United Nations: Prospects for Fertility Decline in High Fertility Countries, s. 55.

bölgeler, gerek ülkeler bazında karşılaştırma yoluyla araştırılmış ve ülkelerle ilgili örnekler sunulmuştur. Afrika’nın küresel demografik dönüşüm sürecine gecikmeli olarak katılmasının altında yatan en önemli demografik sorunlardan düşük oranda gebelik önleyici yöntem kullanımı ve kadınların düşük düzeyli eğitime katılımı çeşitli analizlerle incelenmiştir. Diğer önemli demografik sorunlar, yüksek ölümlülük hızlarını oluşturan ve/veya yol açan bebek ölümleri, beş yaş altı çocuk ölümleri, anne ölümleri ve HIV/AIDS’in yaygınlığı ikincil verilere dayalı nicel analizlerle araştırılmıştır. Afrika’da uygulanan nüfus politikalarından özellikle, hızlı nüfus artışına ilişkin önlem paketi niteliğinde olanlara, HIV/AIDS, bebek- çocuk ve anne ölüm hızları ile mücadele ve sağlık hizmetlerin iyileştirmek için uygulanan hükümet politikalarına odaklanılmıştır.

Çalışmada, kullanılan demografik değişkenlere ilişkin sayısal veriler grafiklere ve/veya tablolara dönüştürülerek görseller olarak sunulmuştur. Ancak ham verisine ulaşılamayan bazı göstergelere ilişkin görseller çeşitli kaynaklardan derlenmiştir.

Tez boyunca kullanılan veriler birincil ve ikincil kaynaklardan alınmıştır. Afrika ülkelerinin Toplam Doğurganlık Hızı (TDH), Kaba Doğum Hızı (KDH), Kaba Ölüm Hızı (KÖH), Bebek Ölüm Hızı, Beş Yaş altı Çocuk Ölüm Hızı, Doğal Nüfus Artış Hızı (DNAH) ve ülkelerin toplam nüfusuna ilişkin verilere United Nations, Population Division resmi internet sayfasından World Population Prospects6 erişilmiştir. Gebeliği önleyici yöntem kullanımı ile ilgili United Nations, Population Division Doğurganlık ve Aile Planlaması Bölümün verilerinden yararlanılmıştır. HIV/AIDS ile ilgili bilgiler ve verilere Birleşmiş Milletlerin(BM) “UNAIDS7” ve “Averting HIV and AIDS8” resmi internet sitesinden erişilmiştir. Çocuk evliliklerine ilişkin veriler “Brides Not Girls9” internet sitesinden alınmıştır. Yer yer Türkiye ile karşılaştırma yapmak için Türkiye’nin

6 UN, (2017), World Population Prospects, Erişim: https://esa.un.org/unpd/wpp/DataQuery/

26.04.2017.

7 UN, (2016), Number of People Living with HIV, Erişim: http://aidsinfo.unaids.org/, 19.08.2017.

8 Averting HIV and AIDS, Erişim: https://www.avert.org/, 20.08.2017.

9 Girls Not Brides, (2017), Erişim: https://www.girlsnotbrides.org/, 12.08.2017.

Toplam Doğurganlık Hızı, Kaba Doğum Hızı, Kaba Ölüm Hızına ilişkin veriler de UN WPP verilerinden alınmıştır. Anne ölümlerine ilişkin veriler Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), UNICEF, UNFPA’nın 2015 raporlarından10 kullanılmıştır. Ayrıca, kitaplar, makaleler, raporlar ve gazete arşivleri olmak üzere çeşitli literatürden yararlanılmıştır.

10 WHO, UNICEF, UNFPA, World Bank Group ant The United Nations Population Division, (2015), Trends in Maternal Mortality: 1990-2013.

Erişim: http://apps.who.int/iris/bitstream/10665/112682/2/9789241507226_eng.pdf , 01.05.2017.

İKİNCİ BÖLÜM

KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE

Bu tezde kullanılan kavramsal ve kuramsal çerçeve, toplumların demografik yapısını belirleyen üç önemli demografik olaya (doğumlar, ölümler ve göç) ve bu olaylara ilişkin toplumsal süreçleri inceleyen demografi disiplinine özgü teorik yaklaşımlara dayalı olarak hazırlanmıştır.

2.1. Demografi Disiplini, Demografik Araştırmalar ve Demografik Yapı

Demografi kavramının çeşitli tanımları vardır. En basit tanımıyla demografi nüfus özellikleri ve yapısının sistematik incelenmesidir ve Türkçede “nüfusbilim”

biçiminde de söylenmektedir. Nüfusların özellik ve yapısını belirleyen süreçler temelde doğurganlık, ölümlülük ve göçle ilgilidir. Yaş, cinsiyet, doğum yeri, aile yapısı, sağlık, eğitim ve meslek diğer belirleyici süreçlerdir11. Ancak, küresel çapta yaşanan demografik dönüşüm gereği çeşitli demografik geçiş aşamaları içinde bulunan dünyanın ülkeleri, bölgeleri ve kıtaları- farklı nüfus özelliklerini, yapılarını ve bunlara özgü avantaj ve dezavantajları barındırmaktadır.

Bu disipline özgü kapsamlı tanımlamalar, demografinin daha geniş bir alanla ilgilendiğini göstermektedir. Ross, Pressat’ın demografiyi doğumların, ölümlerin ve göçün etkileşimiyle ortaya çıkan değişimlerle ilişkili olarak nüfusun incelenmesi olarak tanımladığını belirtmektedir. Ancak Ross, bu tanımlamayı biraz daha genelleyerek, nüfusun nicel olarak araştırılması ve nüfustaki doğumlar, ölümler ve göçlerden

11 D. T. Rowland, (2003), Demographic Methods and Concepts, Oxford University Press, s. 16.

kaynaklanan değişimlerin incelenmesi olarak ifade etmektedir12. Buna benzer olarak Donald J. Bogue demografiyi insan nüfusunun büyüklüğü, kompozisyonu ve dağılımı ve bunlardaki doğum, ölüm, evlilik, göç ve sosyal hareketlilik (statü değişikliği) gibi beş süreç sonucu zamanla meydana gelen değişimlerin matematiksel bir araştırması olarak tanımlamıştır13. Ona göre bunun uzun vadedeki hedefi ise bu süreçlerin her birine ve onların sonuçlarına bakarak olayları açıklamak için bir teori gövdesi oluşturmaktır.

Hauser ve Duncan demografiyi nüfusun büyüklüğü, bölgesel dağılımı, oluşumunu, değişimleri ve bu değişimin bileşenleri olarak tanımlanan doğum hızı, ölüm hızı, bölgesel hareketlilik (göç) ve sosyal hareketliliklerini inceleyen bir disiplin olarak tanımlamıştır14. Demografi, genel olarak sosyoloji ile çok güçlü bağı olan disiplinler arası konudur. Ancak bu disiplinle ilgili çeşitli tanımlara ve yapılan akademik çalışmalara bakıldığında demografinin ekonomi, istatistik, coğrafya, uluslararası ilişkiler, psikoloji, genetik, ekoloji ve antropoloji gibi sosyal bilimler alanındaki disiplinlerle de çok yakından ilişkili olduğu anlaşılmaktadır15.

Afrika kıtasında sosyo-ekonomik bakımından ülkeler aralarında belirgin farklılıklara sahiptir. Akdeniz’e komşu olan ve Afrika’nın güneyinde bulunan ülkeler, kıtanın diğer bölgelerdeki ülkelere göre sosyo-ekonomik gelişmişlik bakımından nispeten iyi durumdadır. Sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından en kötü durumda olan ülkeler Sahra-altı Afrika ülkeleridir. Ancak bu bilgi kıtadaki ülkelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi hakkında genel görünüm yansıtsa da temel demografik ve kalkınma göstergeleri bakımından ampirik düzeyde bilgi vermemektedir. Bu anlamda Afrika’nın

12 Aktaran; J. Ross, (1982), The International Encyclopedia Of Population, Free Press, New York, s.

147.

13 Aktaran; D. J. Bogue, (1969), Principles of Demography, New York: Wiley, s.1.

14 ibid, s. 1;

Sharma, R.K. (2007), Demography and Population Problems, New Delhi: Atlantic, s. 8.

15 Bknz. D. Yaukey, D. L. Anderton, J. H. Lundquist, (2007), Demography: The Study of Human Population, Illinois: Waveland Press.

demografik yapısını ve sorunlarını incelemek ve elde edilen sonuçları tartışmak için gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ve/veya kıtalarla ilgili yapılan bölge odaklı ayrıntılı çalışmalarda olduğu gibi nicel verilere (demografik, sosyal ve ekonomik göstergeler) dayalı araştırmalar yapılması önemli bir gerekliliktir16.