• Sonuç bulunamadı

Nüfus Artış Hızı ile İlgili Politikalar

5.3. Afrika’da Uygulanan Nüfus Politikaları

5.3.1. Nüfus Artış Hızı ile İlgili Politikalar

Afrika’nın neredeyse benzeri görülmemiş nüfus artış hızı sosyal, ekonomik çevresel sorunları yaratmakla beraber, kıtanın yaşam standartlarının yükselmesini zorlaştırmaktadır. Bu durumu fark eden Afrika’nın politika yapıcıları hızlı nüfus artışını durdurmaya yönelik önlemler almaya ve uygulamaya başlamıştır. Antinatalist politika uygulayan Afrika ülkeleri arasında özellikle Mısır ve Güney Afrika Cumhuriyeti hızlı nüfus artışını kontrol etmeyi başarmakla kalmamış, aynı zamanda ekonomik gelişmeyi de sağlamıştır.

Mısır, Afrika’nın üçüncü kalabalık ülkesidir. Mısır’ın TDH’si 2010-15 döneminde 3,38 olarak gerçekleşmiştir234. Yüksek nüfus artış endişeleri Mısır’da erken dönemde başlamıştır. 1950’lerin başında kabul edilen Ulusal Şart’ta hızlı nüfus artışı Mısır halkının yaşam standartlarını yükseltmek için önemli bir engel olduğunu belirtmiştir. Ancak, 1960’ların sonlarına doğru doğurganlığı azaltma yetkisi ile ulusal bir aile planlaması programı kurularak, 1970’lerin başında ilk nüfus politikası kabul edilmiştir. Nüfus politikasına, aile planlamasıyla ilgili artan hükümet faaliyetleri de eşlik etmiştir. 1980’lerin başında ve 1980’lerin ortalarında sırasıyla ikinci ve üçüncü nüfus politikaları kabul edilmiştir. Ulusal Nüfus Konseyi, 1980’lerin başında aile planlaması, çocuk refahı ve kadınların eğitime ve işgücüne katılımı konusunda tüm çabaları koordine etme yetkisi ile kurulmuştur. 1990’da Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı sonrası, yeni bir nüfus stratejisi geliştirilmiştir. Bu strateji üreme sağlığı

234 UN, (2016), World Population Prospects, Erişim: https://esa.un.org/unpd/wpp/DataQuery/

09.08.2016.

hizmetlerinin verilmesine ve yerel toplumun kalkınmasında sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına destek olmaya daha fazla ağırlık vermiştir235. Mısır 2002-2017 yılları için kapsamlı bir strateji geliştirmiş ve birbirini takip eden beş yıllık planlarla devam ettirmiştir. İlk olarak, 2002-2007 dönemini kapsayan ve farklı alt stratejiler çerçevesinde gerçekleştirilecek çeşitli faaliyetler geliştirmiştir. 2002-2007 yıllarını kapsayan stratejinin amaçları, üreme çağındaki kadınların gebeliği önleyici yöntem kullanım oranını %63,1’e yükseltmek, karşılanmamış ihtiyacı yaklaşık %6’ya indirmek, kadın başına düşen çocuk sayısını 2,9’a düşürmek ve bu planların 2007’ye kadar gerçekleştirmektir236. İlk beş yıllık planın uygulanmasından alınan dersler ve sonuçlar, bir sonraki beş yıllık planda farklı bir yönelime ihtiyaç duyulduğunu göstermiştir. Nisan 2007’de başlatılan 2007-2012 beş yıllık planın ana hedefi, 2017’de nüfusun kendini yenileme seviyesine ulaşabilmesi için, 2012 yılında doğurganlık hızını 2,4’e düşürmek olarak belirlenmiştir. Bunun için öncelikle, üreme sağlığı ve aile planlama hizmetlerin kalitesini yükseltmek ve kapsamını genişletmek, ailelerin iki çocuklu küçük aile anlayışını %75’e çıkarmak olmuştur. Ayrıca, nüfus hedefleri ile sürdürülebilir kalkınma arasındaki bağlantıları güçlendirmek, eğitim ve okuma yazma bilmeyenler için başlatılan programları desteklemek, özellikle kadınların durumunu iyileştirmek ve nüfusun yeniden dağılımını sağlamak gerektiği planlanmıştır. Bu ayrıntılı planın uygulanması, 2008 yılında gerçekleştirilen İkinci Ulusal Nüfus Konferansı ve özellikle Ulusal Nüfus Kurulu ülke başbakanı tarafından yönetilmesi için yeniden formüle edildikten sonra hem merkezi hem de valilik düzeyinde siyasi destek ile oldukça güçlendirilmiştir237. Nüfus ve Sağlık Araştırmaları’nın verilerine göre, Mısır hükümeti başkanlığındaki ulusal aile planlaması programı, gebelik önleyici yöntem kullanım

235 Economic Commission for Africa, (2001), s. 40-41.

236 H. A. Sayed. (1994), Egypt’s Population Policies and Organizational Framework, Social Research Center of the American University, s.8.

237 H. A. Sayed. (1994), s.9-10.

oranını %48’den 2014 yılında %59’a çıkarmayı başarmıştır. Ancak, 2005-2010 döneminde 2,98’e düşmüş olan TDH 2010-2015 yılları arasında 3,38’e yükselmiştir238. Bu artış Mısır’daki 2011-2014 yıllar arasında siyasi istikrarsızlığın ve toplumsal kargaşanın, üreme sağlığı ve aile planlaması dahil olmak üzere sağlık hizmetlerinin sunulması üzerindeki olumsuz etkisini göstermektedir. Ayrıca iki çocuk politikasını destekleyen faaliyetlerin ve doğumlar arasındaki zaman aralığının muhafazakar bir anlayışla birleştirilememesi, 2011 sonrası toplam doğum hızının 3,4’e kadar yükselmesine katkıda bulunmuştur239.

Hızlı nüfus artışına ilişkin uygulanan politikaların Güney Afrika Cumhuriyeti örneği sadece Sahra-altı Afrika’da değil, dünyada benzeri olmamıştır. Irkçılık döneminde doğurganlık, Afrika’nın geri kalanına oranla görülmemiş bir şekilde kadın başına 2,9 çocuğa düşmüştür. Apartheid hükümeti, 1960’lı yıllarda aile planlamasına güçlü destek sağlamaya başlamıştır. Verilen destek hızlı nüfus artışının ülke refahını ve ekonomik kalkınmasını engelleyeceği, aynı zamanda beyaz siyasi liderler ve yöneticiler arasında siyah nüfusun çok az sayıda beyazlara boyun eğeceği endişesiyle de gündeme gelmiştir. 1963 yılında hükümet, özel ve kamuya açık aile planlaması hizmetlerine önemli miktarda yatırım yaparak, ücretsiz gebelik önleyici araçlar sağlamıştır. 1974 yılında Güney Afrika hükümeti iyi finanse edilen Ulusal Aile Planlaması Programını başlatmıştır. Sahra-altı Afrika’da etkileyici sonuçlar ortaya çıkmıştır. 1983 yılına gelindiğinde ise, ülkedeki kadınların yarısından fazlası gebelik önleyici yöntem kullanmaktaydı. Siyahi nüfusu azaltma hedefinin yanı sıra, hükümet göç yoluyla beyaz nüfusta artış sağlamıştır. Sonuç olarak, uygulanan program hem ideolojik odak noktası hem hizmetlerin yetersizliği nedeniyle baskı altında kalmıştır. 1984 yılında Nüfus ve Kalkınma Programlarının yürürlüğe girmesi, ülke kaynakları (özellikle su) hızlı nüfus

238 UNFPA Egypt, (2017), Family Planning, Erişim: http://egypt.unfpa.org/topics/family-planning-0 10.08.2017.

artışının hakim olduğu yüksek oranı sürdüremeyeceği için ulusal nüfus artış hızının düşürülmesini açık bir şekilde amaçlamıştır. Ancak, ironik bir şekilde, siyah nüfus bol su kaynaklı araziye erişimden yoksun bırakılmış veya susuz araziye taşındırılmıştır.

Nüfus ve Kalkınma Programı, Afrikalı nüfusu ekonomik açıdan iyileştirmek için hiçbir şey yapmadığı gibi, kadınların güçlendirilmesine de değinmemiştir. Programın asıl hedeflerinden uzaklaşmasına rağmen, büyük ölçüde aile planlaması hizmetlerinin ülke sathında yaygınlaştığı görülmektedir. Nüfustaki eğitim düzeyinde sağlanan artışla ilişkili olarak on yılın sonunda, 15-49 yaş üreme çağındaki kadınların gebelik önleyici yöntem kullanımı yaklaşık %62,2’ye ulaşmıştır240. Sonuç olarak, 1995 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin TDH’si 2,95 olarak gözlemlenmiştir. Günümüzde 2,55 seviyesinde seyretmektedir241.

Gelişmiş ülkeler nüfus dinamizmini kaybederken, birçok Afrika ülkesinin nüfus politikalarının etkisizliği nedeniyle nüfus artışı hızla devam etmektedir. Kıtada yaşanan hızlı nüfus artışı doğru nüfus politikalarıyla yönlendirilebilirse, kıtanın gelişmesinde en önemli faktör olacaktır. Bunun için öncelikle çalışma çağındaki nüfusu iki veya üç katına çıkararak, demografik fırsat penceresinden yararlanabilecektir. Ayrıca, ileride tüm Afrika ülkeleri artmakta olan yaşlı nüfusla yüzleşmek durumunda kalacaklardır.