• Sonuç bulunamadı

ÇOK ULUSLU ŞİRKETLERİN ÖRTÜLÜ KAZANÇ, ÖRTÜLÜ SERMAYE YOLUYLA

2.1 Transfer Fiyatlandırmasının Amaçları

2.1.3 Uluslararası Amaçlar

Mal ve hizmet fiyatlandırmasının amaçlarının en stratejik olanı rekabetçi bir piyasa konumu oluşturma veya sürdürmedir. Çok uluslu şirketlerin nihai hedefi küresel bir ekonomide rekabet edebilmektir.

Küresel rekabette piyasaya yerleştikten sonra kazanmayı amaçlayan çok uluslu şirketler, bazı durumlarda düşük fiyatla mal satabilmektedir. Örneğin çok uluslu şirket grubu belirlediği düşük bir transfer fiyatı ile bir bağlı şirketini veya şubesini yeni bir piyasaya girme yolu açabilir. Küresel çıkarı için piyasa girişi kolaylaştırabilir veya durgun talebe karşılık fiyat indirimleri yapmaya müsaade edebilir.83

80 Arpan; Radebaugh, 1985, a.g.e., s. 264, Belkaoui, 1991, a.g.m., s. 214, Cravens, (Çev. Günaydın), 2000, a.g.m. s. 143, Orhan Çelik; “Uluslararası Transfer

Fiyatlama : Teorik Bir Yaklaşım”, Muhasebe ve Denetim, Nisan 2000, s. 104

81 Cravens, (Çev. Günaydın), 2000, a.g.m. s. 143, Çelik, 2000, a.g.m., s. 104

82 Öz, 2005, a.g.e., s. 277

83 Belkaoui, 1991, a.g.e., s. 230, Cravens, (Çev. Günaydın), 2000, a.g.m., s.143-144, Günaydın, 1998, a.g.e., s. 239

Transfer fiyatlandırmasının bir başka amacı, kar transferi konusundaki sınırların aşılmasıdır. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarından elde edilen karın ana merkeze aktarılmasına ilgili ülkedeki meri mevzuat sınırlama getirmiş ise sınırlamanın aşılabilmesi için fiyatlar üzerinde oynama yapılabilecektir. Kar şişirilmiş fiyatın içinde gizlenerek transfer edilebilecektir.84

Transfer fiyatlandırmasının diğer bir uluslararası amacı döviz kuru dalgalanmalarından çok uluslu şirket grubunu korumaktır. Çok uluslu şirket grubu faaliyetlerini küresel ölçekte sürdürürken faaliyette bulunduğu ülkelerin döviz kurlarından etkilemekte ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların olumsuz etkilerinden kendini korumak istemektedir. Döviz kurları ile ilgili amaçlarını gerçekleştirmek için, ana merkez ile bağlı şirket ve şubeler arasındaki ödemelerdeki para cinsini, ödeme dönemlerini ve malların dağıtım zamanlarını olası kur dalgalanmalarına göre ayarlamaktadır. Ayarlamalar sonucunda kur dalgalanmalarından kaynaklanan kar veya zarar istenilen yerde oluşturularak çok uluslu şirket grubunun küresel karı maksimize edilmektedir.85

Örneğin bir ülkede devalüasyon olması durumda bundan zarar gören çok uluslu şirket, bu ülkeye yapacağı satışlarda fiyatları artırarak devalüasyondan önceki gelir düzeyini koruma yolunu tercih edebilmektedir. Enflasyon çok uluslu şirketin satın alma gücünü azaltmaktadır. Satın alma gücü azalan çok uluslu şirketler enflasyon oranı yüksek ülkelere yaptıkları ihracatta fiyatları arttırarak bundan kurtulma yoluna gitmektedirler.86 Benzer şekilde bir ülkede devalüasyon beklentisi olması durumunda, devalüasyonun sebep olacağı fiktif karları ayarlama ve fiyatları ana ülke parası cinsinden sabit tutma için fiyat ayarlamaları yoluna gidebilmektedirler.87

Çok uluslu şirket grubu, işçi sendikaları ile görüşmeler yapan herhangi bir şirketinin veya şubesinin görüşmelerde sıkışmaması ve sendikaları düşük ücrete razı edebilmek için zararlı veya düşük kar

84 Arpan; Radebaugh, 1985, a.g.e., s. 258, Muller; Gernon; Meek, 1992, a.g.e., s.

170, Y. Öncel, 2002, a.g.m. s. 8, Beylik, 2004, a.g.m.

85 Arpan; Radebaugh, 1985, a.g.e., s. 259

86 Muller; Gernon; Meek, 1992, a.g.e., s. 171

87 Öz, 2005, a.g.e., s. 275

göstermeyi amaçlayabilir. Böyle durumlarda fiyatları duruma göre yüksek veya düşük tutarak karını ayarlama yoluna gidebilmektedir.88

Çok uluslu şirket grubu, bir başka ülkedeki bağlı şirketinin faaliyet gösterdiği ülke vatandaşlarıyla ortaklığı bulunduğu durumlarda kar paylaşımında yabancılara fazla pay vermemek amacıyla fiyatları ayarlayabilmektedir. Karlar olduğundan düşük gösterilerek diğer ortakların temettü miktarları azaltılmaktadır. Buna karşılık çok uluslu şirket grubunun küresel karı artmaktadır.89

Yukarıdaki açıklanmaya çalışılan faktörlerden etkilenen transfer fiyatlandırması, ev sahibi ülkenin refahını olumsuz yönde etkilemektedir. Transfer fiyatlarındaki manipülasyonlar yabancı doğrudan yatırımlardan beklenen refah artışını azaltmaktadır.

Hükümetler daha az vergi almakta, yerli ortaklar daha az kar payı elde etmekte, işçiler daha düşük ücret almakta ve döviz kurları ülkenin aleyhine artmaktadır.90 Böyle durumlarda çok uluslu şirketin uyguladığı fiyatlar kendileri açısından ekonomik olarak anlamlı iken, vergi idareleri için şüpheli ve incelenmesi gereken fiyatlardır. Ülke içinde tartışmalı iken uluslararası boyutta ulusal vergi gelirlerini etkileyeceğinden daha ciddi sorunları beraberinde getirebilecektir.

Hem ülkelerin hem de şirketlerin aldıkları ekonomik kararlar üzerinde ciddi etkileri bulunmaktadır. Devletlerin ve mükelleflerin kararlarının nasıl etkilendiği yönünde pek çok ekonometri çalışması mevcuttur.91 Bu çalışmalardan birinde çok uluslu şirketlerin ana merkezi ile bağlı şirketlerin transfer fiyatlandırmasını vergi amaçları için kullandıkları

88 Belkaoui, 1991, a.g.e., s. 229, Muller; Gernon; Meek, 1992, a.g.e., s. 170

89 Belkaoui, 1991, a.g.e., s. 229

90 Taylor, 2002, a.g.m., s. 309

91 Çalışmamız hukuki bir çalışma olduğu için yapılan ekonometrik çalışmalar üzerinde durulmamıştır. Ekonometrik çalışmalara örnek olarak şunlar verilebilir:

David G. Raboy; Steven N. Wiggins, “ Intangible Capital, Hedonic Pricing, and International Transfer Prices”, Public Finance Rewiew, Jul 1997, Vol.25, Issue 4, s. 347 - 365, Robert E. Johnson, “ The Role of Cluster Analysis in Assessing Comparability Under the U.S. Transfer Pricing Regulations”, Business Economics, Apr 2001, Vol. 36, Issue 2, s .30 – 38, Swenson, 2001, agm., s. 22’de, ABD’nin 1981 ile 1988 yılları arasında Kanada, Fransa, Almanya, Japonya ve İngiltere’den yaptığı ithalatı inceleyip, regresyon analizleri yaptıktan sonra malların

fiyatlandırması ile ülkelerin vergi oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulmuştur. Araştırma sonucuna göre yabancı vergi oranlarındaki %5

oranındaki azalması, bağımlı şirketlerden yapılan mal alımlarının fiyatlarının %2,4 oranında artmasına sebep olmaktadır.

ortaya konmuştur. Bağlı şirketin faaliyette bulunduğu yerdeki yüzde on ve daha fazla vergi miktarı, başka bir ülkede faaliyette bulunan ana şirketin yine başka ülkedeki bağlı şirketlerle olan ticaret dengesinde yüzde 4,4 oranında ve daha fazla bir artış anlamına gelmektedir. Bu sonuç transfer fiyatlandırmasının gelirin yüksek oranlı vergi uygulayan yerden, düşük oranlı mahallere aktarılması yönünde kullanıldığını göstermektedir.92

3 Örtülü Sermaye (Thin Capitalization) Kavramı Şirketlerin finansman ihtiyaçlarının sermaye yerine ortaklar tarafından sağlanan borçlarla karşılanması literatürde örtülü sermaye olarak tanımlanmaktadır. Uluslararası literatürde İngilizce Thin Capitilization veya Hidden Capitilization şeklinde adlandırmaktadır.93 Zayıf sermaye, şirketlerin sermaye yapısında borçların öz kaynaklara göre fazla olması anlamına gelmektedir. Mali oran açısından bakıldığında sermaye/borç oranı düşük olmaktadır.94

Bir şirketin ortaklarından sağlayacağı mali kaynaklar iki türlüdür. Bunlar, ortakların şirkete yatırdıkları sermaye veya ortakların şirkete verdikleri borçlardır.95 Şirkete sermaye olarak konulabilecek bir tutarın borç olarak verilmesinin çeşitli nedenleri olabilmektedir:

Sermayenin düzenli bir gelir getirme garantisi yok iken, verilen borç dolayısıyla düzenli olarak faiz alınarak bu riskten kaçınılmış olacaktır.

Borç ilişkisinde ortaklar, şirketin kar veya zararda olup olmadığına bakmaksızın faiz elde etmekte, verdikleri borçları geri alabilmektedir.

Şirketin sorumlulukları ile borç arasında hiçbir ilişki kurulmamaktadır. İflas durumunda, sermayenin tamamının geri alınamaması veya yatırılandan daha az tutarda geri alınması olasılık dahilinde iken, borç verme yolu ile bu riskten de kaçınılmış olunmaktadır.96 Şirket açısından, dağıtılan kar payları gider olarak indirilememekte, buna karşılık ödenen faizler indirilebilmektedir.

92 Hines, 1999, a.g.m., s. 316

93 Kızılot, 2002, a.g.e., s. 48, Mehmet Aktaş, Uluslararası Transfer

Fiyatlandırması ve Türk Vergi Mevzuatında Uygulanması Olanakları, Ankara, Şubat 2004, Yaklaşım Yayıncılık, s. 62

94 Namık Kemal Uyanık, Bir Bölüm Finansal İşlemler ve Vergilendirilmeleri, İstanbul, 2001, Türkiye Bankalar Birliği Yayın No: 226, s. 237, Kızılot, 2002, a.g.e., s. 48

95 Soydan, 1995, a.g.e., s. 296

96 Basmacı, 1977, a.g.e., s. 93, Soydan, 1995, a.g.e., s. 296

Vergi matrahının belirlenmesinde, temettülerin aksine faizlerin indirilebilir gider olması, ortakların şirkete yapacakları mali kaynak aktarımını borç ilişkisine dayandırarak karı, faiz olarak şirket bünyesinden transferini sağlamaktadırlar.97 Örtülü sermaye konusunda çok uluslu şirketler yerli şirketlere göre manipülasyon yapmada daha esnek ve rahat konumdadırlar. Zira yurt dışındaki ana merkezinden değişik ülkelerdeki bağlı şirket ve şubelerine verdikleri sermayeleri borç gibi göstermeleri mümkün olabilmektedir.98

Mükelleflerin örtülü sermaye yoluna gitmelerinin tek saiki vergi amaçları değildir. Fonların uluslararası alanda rahat bir şekilde hareket etmelerini sağlayabilmek için sermaye yerine borç gibi verilmeleri tercih edilebilmektedir. Sermaye olarak konulan tutarın acil bir ihtiyaç halinde geri çekilmesi, kısa vadeli borç olarak verilen fonlara göre daha fazla zaman alabilecek ve formaliteleri daha fazla olabilecektir.

Dolayısıyla fonların sermaye olarak bağlanması yerine borç olarak verilmesi tercih edilebilecektir.99

Uluslararası alanda devletler, örtülü sermaye olgusunun ortadan kaldırılması amacıyla iç hukuklarında değişik önlemler almaktadırlar.

Bunlardan ilki, verilen borcun sermaye yatırımı olarak değerlendirilmesi ve görünürde borç ilişkisinden kaynaklanan faizlerin vergi matrahının hesaplanmasında indirimine izin verilmemesidir.100 İkincisi, kaynaklandıkları ilişki gerçekte bir sermaye yatırımı olduğu için indirilmesine izin verilmeyen faizlerin temettü olarak değerlendirilerek işleme tabi tutulmasıdır.101

4 Örtülü Kazanç ve Örtülü Sermayenin Vergi

Benzer Belgeler