• Sonuç bulunamadı

1. ŞÜPHELİ HAKLARI

1.6. Müdafiden Yararlanma Hakkı

1.6.5. Şüphelinin Müdafii ile Görüşme ve Haberleşme Hakkı

1.6.5.2. Tutuklu Olan Şüphelinin Müdafii ile Görüşme Hakkı

140

yardımından yararlanma hakkının, soyut tehlike varsayımları ileri sürülerek kısıtlanmasının savunma hakkının ihlaline sebebiyet vereceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu çerçevede soruşturma makamları, somut tehlikenin varlığı halinde gerekçeli olarak ve hakkın özünü ihlal etmemek suretiyle önlemler alabilecektir.

141

dışındaki günlerde ve mesai saatleri içerisinde olmak şartıyla sınırlandırılmıştır (CGİK m. 59/2). Tutuklu şüphelinin müdafii ile görüşme hakkı, gözaltındaki şüpheliyle görüşme hakkına nazaran daha sınırlı tutulmuştur. Tutuklu şüpheli ile müdafii ceza infaz kurumlarının görüşme için ayrılan ve bu amaca uygun olarak düzenlenmiş yerlerinde görüşebilir (CKYCGİT m. 84/4). Tutuklu şüpheli ile müdafii, konuşmalarının dinlenemeyeceği bir mesafe ve ortamda ancak güvenlik sebebiyle resmi görevliler tarafından izlenebilecek bir yerde görüşme yapabilirler638 (CGİK m. 59/2). Tutuklu şüpheli ile müdafiinin görüşmede yaptığı konuşmalar, hiçbir şekilde bir başkası tarafından dinlenemez ve kayda alınamaz, aralarındaki konuşmaya ilişkin olarak kendilerinin tuttukları kayıtlar incelenemez (CGİK m.

59/4). Tutuklu şüpheli, yabancı uyruklu müdafiileri ile de görüşebilir (CGİK m.

59/12). CGİK madde 59/5639 düzenlemesi, savunma hakkını önemli ölçüde sınırlandırmaktadır. Bu hükmün uygulanabilmesi için mutlaka, bu tür eylemlerin varlığına ilişkin somut bilgi, bulgu veya belge bulunması zorunludur640. Şüphelinin savunma hakkına yönelik bu kısıtlamalar, sulh ceza hâkimi641 tarafından üç aydan fazla olmamak üzere müteaddit defa uzatabilecektir642. CGİK madde 59/5’inci fıkra kapsamına giren şüphelinin yaptığı görüşmenin, aynı fıkrada belirtilen amaca yönelik yapıldığının anlaşılması hâlinde, mevcut görüşmeye derhal son verilerek, bu husus olarak bildiren müdafisi ile vekâletname aranmaksızın en çok üç kez görüşme hakkına sahiptir.”

638 Kocaoğlu, Müdafi, s. 214.

639 CGİK madde 59/5 (Ek: 3/10/2016-KHK-676/6 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/6 md.) Türk Ceza Kanununun 220 nci maddesinde ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerinde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkûm olanların avukatları ile görüşmelerinde, toplumun ve ceza infaz kurumunun güvenliğinin tehlikeye düşürüldüğüne, terör örgütü veya diğer suç örgütlerinin yönlendirildiğine, bu örgütlere emir ve tâlimat verildiğine veya yorumları ile gizli, açık ya da şifreli mesajlar iletildiğine ilişkin bilgi, bulgu veya belge elde edilmesi hâlinde, Cumhuriyet başsavcılığının istemi ve infaz hâkiminin kararıyla, üç ay süreyle; görüşmeler teknik cihazla sesli veya görüntülü olarak kaydedilebilir, hükümlü ile avukatın yaptığı görüşmeleri izlemek amacıyla görevli görüşmede hazır bulundurulabilir, hükümlünün avukatına veya avukatın hükümlüye verdiği belge veya belge örnekleri, dosyalar ve aralarındaki konuşmalara ilişkin tuttukları kayıtlara el konulabilir veya görüşmelerin gün ve saatleri sınırlandırılabilir.

640 Kocaoğlu, Müdafi, s. 215.

641 CGİK madde 59/11 (Ek: 3/10/2016-KHK-676/6 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/6 md.) Tutuklular hakkında bu madde hükümlerine göre karar vermeye soruşturma aşamasında sulh ceza hâkimi, kovuşturma aşamasında mahkeme yetkilidir.

642 CGİK madde 59/6 Ek: 3/10/2016-KHK-676/6 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/6 md.) İnfaz hakimliği hükümlünün; kurallara uyumunu, toplum veya ceza infaz kurumu bakımından arz ettiği tehlikeyi ve rehabilitasyon çalışmalarındaki gelişimini değerlendirerek, kararda belirttiği süreyi üç aydan fazla olmamak üzere müteaddit defa uzatabileceği gibi kısaltılmasına veya sonlandırılmasına da karar verebilir.

142

gerekçesiyle birlikte tutanağa bağlanır (CGİK m. 59/7, 11). Buradan tutuklu şüpheli ve müdafii aleyhine delil elde edilmesi ve bunların soruşturmada kullanılması adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil edecektir. Tutuklunun müdafii ile savunma hakkının kabulü ve zorunlu müdafiliğin öngörülmesi karşısında tutuklu şüpheli ile müdafiinin görüşüp hukuki yardımda bulunma, savunma hazırlama haklarının kısıtlanması ve/veya soruşturma ile ilgili yeni delillere ulaşma çabası, “silahların eşitliği” ilkesine ve savunma hakkının doğasına aykırı olacaktır643. Görüşme başlamadan önce taraflar bu hususta uyarılır. Tutanak tutulması hâlinde, Cumhuriyet başsavcılığının istemiyle tutuklu şüphelinin avukatlarıyla görüşmesi sulh ceza hâkimince altı ay süreyle yasaklanabilir. (CGİK m. 59/7, 8, 11). Yasaklama kararı, şüpheliye ve yeni bir avukat görevlendirilmesi için derhal ilgili baro başkanlığına bildirilir. Cumhuriyet başsavcılığı baro tarafından bildirilen avukatın değiştirilmesini baro başkanlığından isteyebilir (CGİK m. 59/7, 8, 11).

Şüphelinin haklarına bu tür bir kısıtlama getirildiğinde, bunun şüphelinin hakları için yol açtığı kısıtlılıkların hangi usuli güvencelerle aşıldığı açıklanmalıdır, aksi halde şüphelinin savunma hakkı ihlal edilecektir. AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin, hakları kısıtlanan şüpheli yönünden incelediği kıstas budur644. AİHM sorgulamanın başında müdafii yokluğunu, adil yargılanma hakkının ihlali olarak görmekle645 birlikte, aynı zamanda tutuklu şüphelinin müdafii ile görüşme hakkının önlenmesi, adil yargılanmanın yanı sıra mahkemeye başvurma hakkının ihlali olarak da görmektedir646.

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m. 116/1’in atfı ile tutuklu ile avukatının görüşmesine, yazışmasına, belge alıp vermesine getirilen sınırlamalar ile CGİK 59. madde düzenlemeleri ile getirilen sınırlamaların, CMK m.

149/3’e aykırılığı bağlamında, bu düzenlemelerin Anayasaya aykırılığının

643 ŞEN Ersan, “Tutuklunun Avukatı ile Görüşme Hakkına Getirilen Sınırlama”, http://www.hukukihaber.net/tutuklunun-avukati-ile-gorusme-hakkina-getirilen-sinirlama-makale,5430.html, (Erişim tarihi: 04.04.2018).

644 Şen, “Tutuklunun Avukatı ile Görüşme Hakkına Getirilen Sınırlama.”

645 “AİHM, Magee/İngiltere ve Averill/İngiltere, 06.06.2000, Gölcüklü/Gözübüyük (2002), k.no. 545/a”, aktaran, Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 217.

646 Avrupa Komisyonu Golder/İngiltere, 21.02.1975, Gölcüklü/Gözübüyük (2002), k.no.

545/c”, aktaran, Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 217.

143

değerlendirilmesinin gerektiği kanaatindeyiz647. Tutuklu şüphelinin müdafii ile görüşmelerinin, tarafların birbirlerine verdikleri belge ve yazışmalarının denetlenmesi, tutuklu ile müdafiin görüşme zamanına engel veya yasak getirilmesi, müdafiin mesleğini icra ederken CMK m. 151/3’de648 sayılan suçlara karıştığı iddiasından dolayı şüphelinin müdafiliğinden el çektirilmesi, bu yasağın soruşturma aşamasında da uygulanabileceğinin öngörülmesi649, AİHS ve Anayasa kapsamında suçsuzluk (masumiyet) karinesi güvencesi altında olan savunma hakkı ve savunmanın dokunulmazlığı ile adil yargılanma hakkının ihlaline sebebiyet verebilecektir650. Müdafiin görevden yasaklanması için, müdafiinin isnat edilen suçu işlediği hususunda yeterli şüpheden daha fazla suç şüphesinin varlığının aranmayarak, kovuşturma evresine geçilmesinin yeterli bulunması eleştirilmekteyken651 basit şüphe ile soruşturma evresinde de müdafilik görevinden yasaklanabilmesinin ölçülü ve isabetli bir düzenleme olmadığı kanaatindeyiz.

Getirilen bu düzenlemeler ile kamu yararı ve maddi hakikate ulaşmak gaye edilse de savunma hakkının ihlal edildiği göz ardı edilmemelidir.

Tutuklu bulunan şüpheli, eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ve vasisi ile telefonla görüşme yapabilme hakkına sahiptir. Ancak tutuklularla, dışarıdan telefon açılmak suretiyle görüşme yapılamaz (CKYCGİT m. 88/1, 2-o). Bu

647 ŞEN Ersan/BAŞER Beyza, “Hükümlünün ve Tutuklunun Avukatı ile Görüşme Hakkı”,

http://www.hukukihaber.net/hukumlunun-ve-tutuklunun-avukati-ile-gorusme-hakki-makale,4960.html, (Erişim tarihi: 04.04.2018).

648 CMK 151/3 (Ek:25/5/2005 - 5353/22 md.) 149 uncu maddeye göre seçilen veya 150 nci maddeye göre görevlendirilen ve Türk Ceza Kanununun 220 ve 314 üncü maddesinde sayılan suçlar ile terör suçlarından şüpheli, sanık veya hükümlü olanların müdafilik veya vekillik görevini üstlenen avukat, hakkında bu fıkrada sayılan suçlar nedeniyle soruşturma ya da kovuşturma bulunması halinde müdafilik veya vekillik görevini üstlenmekten yasaklanabilir.

649 03.10.2016 tarihli ve 676 sayılı KHK’nin 2. maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tutuklu ve”

ibaresi “şüpheli, sanık veya” şeklinde, “kovuşturma açılması halinde tutuklu veya hükümlünün müdafilik veya vekilliğini” ibaresi “soruşturma ya da kovuşturma bulunması halinde müdafilik veya vekillik görevini” şeklinde değiştirilmiştir. 29.10.2016 tarih ve 29872 sayılı, Resmi Gazete, 01.02.2018 kabul tarihli, Kanun No: 7070, Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 2. Maddesi, Resmi Gazete, 08.03.2018 tarih ve Sayı: 30354 (Mükerrer).

650 Şen/Başer, “Hükümlünün ve Tutuklunun Avukatı ile Görüşme Hakkı.”

651 SARITAŞ Erkan, “Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Türk Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukukunda Organize Suçlara İlişkin Düzenlemeler”, Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Türk Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku, İstanbul Barosu Yayınları, İstanbul, 2008, ss.

121-200, s. 192.

144

düzenlemeden anlaşılacağı üzere652, tutuklu şüphelinin müdafii ile telefonla görüşme yapma hakkının olduğu kural olarak kabul edilebilir. Ancak tutuklu şüpheli ile telefonla görüşen kişinin müdafii olmadığından kuşku duyulması halinde, müdafii olup olmadığının denetlenmesi mümkündür653. Tutuklu şüphelinin müdafi ile görüştüğünün tespiti üzerine, telefon görüşmesinin idarece dinlenmesine ve kayıt altına alınmasına (CGİK m. 66/1, m. 116/1) derhal son verilmesi gerekmektedir.