• Sonuç bulunamadı

3. HAK ARAMA HÜRRİYETİNİN EVRENSELLEŞME SÜRECİ

3.1. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi

BM Antlaşması’nın 1. maddesinde; Birleşmiş Milletler’in amaçları arasında “ırk, cinsiyet, dil veya din farkı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve ana hürriyetlerine karşı saygıyı geliştirerek ve teşvik ederek, milletlerarası işbirliğini gerçekleştirmek” ilkesi yer almıştır. Birleşmiş Milletler Antlaşması ile insan hakları ve temel özgürlükler ilk kez resmen uluslararası hukuk alanına çıkarılmıştır.

Birleşmiş Milletler Örgütü bu doğrultuda üç aşamalı bir faaliyet programı öngörmüştür. Önce, insan haklarının evrensel boyutlarını saptayıp belirleyen bir bildiri hazırlanıp ilan edilecek; sonra, Taraf devletleri uluslararası düzeyde hukuken bağlayıcı sözleşmeler yapılacak ve nihayet bu uluslararası belgelerde öngörülen hak

190 ÇELİK Edip, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Türk Hukukundaki Yeri ve Uygulaması, İdare Hukuku ve İlimleri Dergisi, S. 1-3, 1998, ss. 47-56, s. 47.

191 MERAY Seha, Devletler Hukukuna Giriş,1. Cilt, Ankara, 1968, s. 251; Özmen, Adil Yargılanma İlkesinin Gelişim Süreci ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Çerçevesinde Adil Yargılanma Hakkı, s. 16.

192 GÜLMEZ Mesut, İnsan Haklarının Uluslararası Korunması, İnsan Hakları Araştırma ve Derleme Merkezi Yayını, Ankara, 1996, s. 1-3.

193 Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonerinin resmi internet sitesindeki bilgiye göre, İHEB’nin metnine 365 değişik dilde ulaşılabilmektedir. bkz., http://www.unhchr.ch/udhr/navigate/alpha.htm. (Erişim tarihi; 01.04.2017).

40

ve özgürlüklerin uluslararası düzeyde de fiilen korunmasını sağlayacak mekanizmalar oluşturulacaktır194. 1946 yılında Birleşmiş Milletler örgütünün alt birimi olan Ekonomik ve Sosyal Konsey’e bağlı olarak “İnsan Hakları Komisyonu”

kurulmuş ve bu Komisyon, insan haklarının tayin ve tespitine yönelik olarak çalışmalar yapmaya başlamıştır. Komisyon yürütmüş olduğu çalışmalar neticesinde hazırladığı tasarıyı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na sunmuş ve 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ilan edilmiştir.

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi195, 10 Aralık 1948 günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca kabul edilmiştir196. Oylamaya katılan BM üyesi 48 devletin temsilcileri “olumlu” oy vermiştir. Türkiye de, “olumlu” oy verenler arasındadır.

Türkiye İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ni 6 Nisan 1949 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla benimsemiştir. Bildirge, 27 Mayıs 1949 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir197.

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca, oylama yapılmak suretiyle kabul edilmiş bir karar niteliğindedir. Burada mündemiç bulunan mana, söz konusu Bildiri’nin teknik manada bağlayıcı bir karar olmaktan çok

“tavsiye” niteliğinde olduğudur. Bununla birlikte ifade etmek gerekir ki, 360 kadar dile çevrilmiş bulunan Evrensel Bildiri’nin dünya çapında ilgi uyandırdığı bir gerçektir. Bu Bildiri’de yer alan ilkelerin, Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’nün 38’inci maddesinde yer alan “Hukukun, uygar uluslarca tanınmış, genel ilkeleri”nden olduğu veya uluslararası yapılageliş (teamül) hukukundan (m. 38, 1/b) sayılması gerektiği yolunda görüşlerle, Bildiri’ye hukuksal bağlayıcılık kazandırılmak istenildiği de görülmektedir198.

Bildiri, insan hak ve özgürlüklerinin somut bir açıklığa kavuşması yönünde atılmış çok önemli ve etkili bir adımdır. Bu niteliği ile insan haklarına ilişkin olarak

194 Gözübüyük/Gölcüklü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, s. 5;

Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Saygılar/Alan, Nazari ve Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 85.

195 Bazı yazarlar, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin adındaki İngilizce “Declaration”

(Fransızca “Déclaration”) sözcüğünü Türkçe’ye çevirirken “Bildiri” yerine “Bildirge”yi yeğlemektedirler.

196 BM Genel Kurul karar sayısı 217 A (III).

197 Resmi Gazete, 27.05.1949 tarih ve Sayı: 7217.

198 AYBAY Rona, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve Türkiye, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2016, s. 1.

41

kendisini izleyen tüm uluslararası belgelerin, antlaşmaların, insan hakları bölgesel sözleşmelerinin kaynağını oluşturmuştur. Ayrıca Bildiri’de düzenlenen temel hak ve hürriyetlere ilişkin ilkelerin, birçok devletin anayasa ve yasalarında yer almasını sağlamıştır199.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, toplam 30 maddeden oluşan Bildiri’nin başlangıç kısmında, insanın zulüm ve baskıya karşı son çare olarak ayaklanmaya mecbur kalmaması için insan haklarının hukuk düzeni ile korunmasının temel bir gereklilik olması dileğini ilan eder. Bildiri’nin ilk 22 maddesinde başta yaşama hakkı olmak üzere, kişi güvenliği, işkence görmeme hakkı gibi klasik haklardan bahsedilir200. Bildiri’de hak arama hürriyeti ile adil yargılanma hakkına yönelik ilkeler benimsenmiştir201.

Evrensel Bildiri’de yer alan 10. madde açıkça adil yargılanma hakkından bahsetmektedir. “Herkes, haklarının ve yükümlülüklerinin veya kendisine yöneltilen herhangi bir suçlamanın saptanmasında, tam bir eşitlikle davasının bağımsız ve tarafsız yargı mercileri tarafından adil ve aleni olarak muhakeme edilmesi hakkına sahiptir”. Bildiri’nin 11/1. maddesinde “Hakkında suç isnadı bulunan bir kimse, savunması için gerekli bütün güvencelere sahip olarak aleni bir yargılama sonunda hukuka göre suçluluğu kanıtlanıncaya kadar suçsuz sayılır” denilmek suretiyle açıkça

199 Reisoğlu, Uluslararası Boyutlarıyla İnsan Hakları, s. 9.

200 TARHANLI Turgut, “Birleşmiş Milletler Örgütü ve İnsan Haklarının Korunmasına İlişkin Başlıca Usuller”, İnsan Hakları, 1. Baskı, Ed. Gökçen Alpkaya ve diğerleri, Yapı Kredi Yayını, İstanbul, 2000, s. 414-415.

201 “Hiç kimseye işkence yapılamaz; zalimce, insanlık dışı, onur kırıcı ceza verilemez veya davranışta bulunulamaz.(5. Madde). Herkes, nerede olursa olsun hukuk kişiliğinin tanınması hakkına sahiptir (6. Madde). Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasa tarafından eşit korunma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildiri’ye aykırı her türlü ayrım gözetici işlemlere ve ayrım kışkırtıcılığına karşı eşit korunma hakkı vardır (7. Madde).

Herkesin anayasa veya yasa ile kendisine tanınmış olan temel haklarını çiğneyen işlemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler önünde etkin bir yargı yoluna başvurma hakkı vardır (8.

Madde). Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulamaz ve sürgün edilemez (9. Madde).

Herkes, haklarının ve yükümlülüklerinin veya kendisine yöneltilen herhangi bir suçlamanın saptanmasında, tam bir eşitlikle davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkemece adil (düzgün) bir şekilde ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir (10. Madde). Herkes adil bir yargılama ile yasaya göre suçluluğu kanıtlanmadıkça suçsuz sayılır, Hiç kimse ulusal veya uluslararası hukuka göre suç sayılmayan fiil veya ihmallerden ötürü mahkum edilemez. Yine hiç kimseye, suçun işlendiği sırada uygulanmakta olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez (11.

Madde). Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, konutuna ve haberleşmesine keyfi olarak karışılamaz, onur ve ününe saldırılamaz. Herkesin bu tür karışma ve saldırılara karşı yasal korunma hakkı vardır (12. Madde).”; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi.

42

suçsuzluk karinesinden de bahsedilmiştir. Bildiri’nin 11/2. maddesinde ise suç ve cezanın geçmişe yürümezliği ilkesinden bahsedilmiştir202.

3.2. Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme